Enkaz altında kalan ve enkaz üstünde bekleyen canlara…

 

DEPREM

(Bir Ses Bir Nefes)

“Enkaz altında kalan ve enkaz üstünde bekleyen canlara…”

 

Hava soğuk üşüyorum anne. Bir gece sabaha doğru rüyam bir anda bölündü, sallandım ama bebekliğimin beşiği değildi. Rüyam en güzel yerinden kanadı anne. Enkazın karanlık, havasız, soğuk ve ıssız yığınları beşiğim oldu. Hiç bu kadar korkmamıştım. Ninemin zelzele deyip durduğu benim bir türlü anlamadığım o acı hikayedeki kelimenin deprem olduğunu anladım artık. Ama artık çok geç.

 

SESSİZ VE SENSİZ

SESSİZ VE SENSİZ

Nice Babiller yıkıldı

Sensiz yüreğimde

Açmaz oldu güller

Gönlümün Asma Bahçeleri’nde

 

Bürünürken hüzne

Mateminden

tersine açar oldu laleler

Ülkemin dağlarında

 

Doğmaz oldu Simurg

küllerinden artık

dalgalanmaz oldu kanatlarım

rüzgarıyla yüce dağlarımın

 

Oysaki

hüzünlü bir vedaydı

yalnızca senden payıma düşen

öylece

Sessiz ve sensiz…

 

Murat ORTAÇ

Yolculuk

YOLCULUK

“Musa-yla yola çıktığımızda

Mısır ağladı ardımız sıra

Aten güldü deli dolu

devrimci bir edayla

 

Kadeş-te iki kardeş çobandık

baş başa verdik

ne olacak bu dünyanın hali

dedik

tartıştık

 

o taş dedi

ben toprak

 o tanrı dedi

ben yaprak

araya Yehova girmeseydi

el bombalarının çekilmişti pimi

 

anlaştık sonunda

volkan tanrısının huzurunda

kurbanı, töreni yasakladık

-ki o zaman

Tacim Çiçek Metin Turan'ın romanı hakkında yazdı: "İçeriden dışarıya pencere açmak"

Metin Turan, 22 yıldır hapishanede olan politik bir yazar. Daha önce Siyah Gökkuşağı, Ama Bir Gün Bir Şey Olur, Başka Türlüsü adlı öykü kitapları ve Her İnsan Bir Zamandır adlı romanı yayımlanmıştı. Bunlardan birini bile okuyan bilir ki onca yıl içeride olduğu halde ‘dışarının’ hallerini yazan ve böylece kendini çoğul ve tekil yalnızlıktan da kurtarmaya çalıştığını…