Tutsak Yazar Ayhan Kavak Yazdı: "Yalan"

“Mütehakkimler mevcut sistemlerini daim kılmak için ahlâki ve politik toplum normlarını yerle yeksan etmede sınır tanımazlar. Bu uğurda “belleğinize karşı sonsuz bir zaferler zincirini” inşa yolunda engel görülenleri kriminalize etmeden çekinmedikleri gibi gerektiğinde fiziken imha yolundan da geri durmamışlardır. Onların bu uygulamalarını çok katmanlı çözmeye ihtiyaç vardır. Ama ilkin martavalcıların bizlere hayrı olmayacağını bilince çıkarmalıyız. Onlar kötülüğü rutine bindirmişlerdir.

Tarsus hapishanesinden Fatime Aktaş'tan gelen mektup ve resimler

24 Haziran.2024

Selam Adil Abim,

4 Haziran tarihli kart ve bir hafta önceden de kitapları aldım. Kitapları okudum çok beğendim, teşekkürler. İnsanı akışa geçiren sürükleyici üslubunuzla okurken keyif aldım ve tabii çok duygulandım. Duyguları farklı, etkileyici ve öğreticiydi. 

Diger kitap, :Anıların yoldaşlığında muharrem usta." da etkileyiciydi.

 Ben doğmadan benden evvel doğup yürüyenler, türlü türlü olay ve maceralar yaşayanlar. O eşsiz kahramanları okurken su gibi hava gibi insana geçiyor o duygular. 

tutsak çizer Ömer Raman Özdurak'tan mektup var: "Özgürlük umudunu hep diri tutmak için çabalıyorum. "

Merhaba Sevgili Adil Abi,

              İyi olmanız dileğiyle selam ve sevgilerimi yolluyorum. 

              Epey olmuştu sizden haber almayalı. Umarım şimdi her şey yolundadır. Size geçen iki sene boyunca yazıp paylaşımlarda bulunmuştum. Dilerim mektuplarım elinize ulaşmıştır. En son deprem felaketi sonrası size yazmıştım. 

Hapiste 30 yılını dolduran yazar Sinan Bülbül'den mektup var

“Normalde yasalar gereği otuz (30) yıl bittikten sonra tahliye edilmesi gerekir, ama burası farklı. Cezam sonbaharda bitmiş olacak, buna dair hiç umutlu değilim. Yine de bekleyip görmemiz gerek. Otuzuncu yılıma girdim. Cezamın bitimine beş (5) ay kaldı. Bakalım ne olacak? “

Sinan BÜLBÜL

1 Nolu L Tipi Hapishane A-5 Koğuş

Maltepe/İSTANBUL

 

 

Merhaba Adil Abi,

Tutsak yazar Metin Turan'dan mektup var: "Gün eksilmesin pencerenizden. "

Sevgili Adil Okay,

Merhaba,

              Yolladığınız kartı aldım. Selamınızla birlikte gönderdiğiniz iyi haberlerinizi de, çok sağ olun. Sesimizi, gölgelerimizi yanınızda götürüp Avrupa’yla buluşturmuşsunuz. Almanya ve Fransa sergileri için sizi kutlarım. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Ömrünüze bereket…

HASTA TUTSAK MEHDİ BOZ'A HASTANEDE İŞKENCE

"Askerler bana saldırarak beni zorla yerde sürükleyerek alt kata götürürlerken kelepçeler elime batıp bileklerimi kesti ve beni merdivenlerden aşağı ittiler. Sırtüstü yere düştüm, beni oradan ringe götürdüler. Elimin kanamasına, kaç defa söylememe rağmen beni doktora götürmediler. Beni ringte bekletip hapishaneye götürdüler. Doktor film çekip darp raporunu yazdı. Sırtım, boğazımda, ağzımın içinde yaralar oluştu. Kelepçeler bileklerime batıp, kesti . "

25.05.2024

***

Tutsak Yazar ve Ümüş Eylül Hapishane Dergisi Editörü Hasan Şahingöz'den mektup var

"Abone değilsek, adımıza gelen dergiler/yayınlar verilmiyor.   Yeni Yaşam, Evrensel, Oksijen gibi gazeteler cezaevlerine girmiyor, giremiyor. Bilgisayar çıktısı yazılar, kitaplar, dergiler vb. bizlere verilmiyor… Mahpuslara para göndermek “yardım yataklık suçu” oldu. Mahpusların kendi aralarında yardımlaşma ve dayanışmada bulunmalarına zaten izin verilmiyor…  Dışarı ile bütün bağlarımızı koparmak, bizi tamamen insanlıktan çıkarmak istiyorlar galiba."

Sürgüne yollanan edebiyat çalışmalarına el konulan Kemal Demirbaş'tan mektup var

“Elbistan zindanından bir grup arkadaşla bu zindana sürgün edildim. Sürgünden önce, sözde arama adı altında uğradığımız fiziki ve manevi işkence uygulamaları, zaten o dönem kamuoyuna mal olmuştu. Bu boyutundan ziyade, benim için son derece üzücü olan, şiir ve roman çalışmalarımdan oluşan beş adet dosya defterime, yine günlük ve denemelerimden oluşan ajandalarıma el koyulması ve başvurularıma rağmen tarafıma iade edilmemiş olmaları oldu.”

Kemal DEMİRBAŞ

Tarsus kadın hapishanesinde tek kişilik hücrede kalan Fadime Aktaş'tan mektup var

Sevgili HOCAM

              Geçmiş Ramazan bayramını ve gelecek kurban bayramını da şimdiden kutluyorum. Aslında tekrar yazıp yazmamakta kararsız kaldım. Neden mi? Bu üçüncü mektup yazmam, ama size ulaşıp ulaşmayacağından emin olmadığımdan bu kez fax göndererek şansımı denedim, umarım ulaşır. 

Bodrum hapishanesinden teşekkür mesajı

Merhaba

                Selam ve sevgilerimi iletiyorum. Yaşam ve çalışmalarında üstün başarılar diliyorum. 

                Bana ve Fırat Çiftçi arkadaşa yolladığın/ız kitapları aldık. İlgi ve alakanız için teşekkür ediyoruz. 

Kitapları büyük bir zevkle okuduk, hücrelerimize renk kattın. 

Emeğinize sağlık. Kalın sağlıcakla. 

Tutsak karikatürist Barış İnan yolladığımız kitapları almış

Merhaba,

İyi olmanızı diliyorum. Bizler iyiyiz.

Cuma günü kitapların geldi yani koli açıldı, daha sonra alabileceğim.

Teşekkür ederim.

Sana mektup yollamıştım, Necip Baysal da yazmıştı ayrıca, (biz zarfta yollayamıyoruz zaten), ikisini de almışsındır umarım.

Kendinize çok iyi bakın. Sağlıkla, dirençle kalın.

Selam ve sevgilerimle.

Barış İNAN
2 Nolu F Tipi Hapishane
Kandıra/KOCAELİ

Tutsak yazar Ergin Dogru'dan mektup var: "Göndermiş olduğunuz bir koli kitabı aldım"

22.04.2024

Merhaba Köksal dost,

İyi olmanızı diliyorum. Göndermiş olduğunuz bir koli kitabı aldım, çok teşekkür ederim.

Köksal dost her ne kadar tanış olmasak da yüreği güzelliğe, paylaşıma çarpan her canın tanış olduğuna inananlardanım. Özellikle mahpuslar açısından en önemli iletişim aracı olan mektuptan dolayı tüm zindanlar hep tanıştır. Dolayısıyla mahpusu yüreğinin kıyısında duyumsayan ve onun yüreğinin derinliğinden gelen sesi oluşturan herkes de tanıştır.

Tutsak hekim Ayhan Kavak'tan mektup var: "Hasılı kuyuya tıkılmış vaziyetteyiz…"

1 / 1

15.04.2024
 

Kekê Adil Hocama,  
 

Selam, sevgi ve saygılarımla merhaba…
 

Yeniden 1 Mayıs’ı kutlamanın heyecanını yaşıyoruz. Elbet sığmaz bir güne, “Birlik, Mücadele ve Dayanışma.” Fakat o gün daha bir harlar, daha bir kararlaştırır ve daha bir yola revan olmamızı sağlar. Değerli Kekêmin ve şahsında tüm canların 1 Mayıs’ını kutlarım.  
 

Bayram öncesinden yolladığın kartı ve Duvar Yazıları çıktılarını aldım. Sağ olasın, var olasın… 
 

"Otuz seneye dayanan hapisliğim boyunca nice kötülüklere maruz kaldım ama kötülüğün böylesine sıradanlaştırıldığı olmamıştı”

“Tımarhanede 22 Gün Çarmıhtaki Hasta Mahpuslar” kitabımı alıp sana imzalı olarak gönderip sürpriz yaparım diye beklerken “bu kadarı da olmaz!” dediğim oldu ve kitabıma ilişkin evlere şenlik gerekçelerle el koyma kararı verdiler. Otuz seneye dayanan hapisliğim boyunca nice kötülüklere maruz kaldım, tanıklıklar yaptım ama kötülüğün böylesine sıradanlaştırıldığı olmamıştı”

Resul KOCATÜRK

F Tipi Hapishane B-8

Hacılar/KIRIKKALE

Müebbetlik tutsak Ali Baba Arı' dan teşekkür mesajı ve mektup var

"Bugün posta zarflarından birinde, Adil Okay’ın yazdığı “Tuhaf Buluşmalar Metrosu”na yapılan yorumların olduğu yarım sayfa boyutunda kağıt buldum. Bu kitapla beraber, “Yargılanan İmgeler” adlı iki kitap, benim küçük bir sayıdan oluşan kitaplığımda yerini aldılar.

Öncelikle gecikmeli olarak kitaplar için teşekkürler"

AliBaba ARI
1 Nolu F Tipi Hapishane C-Tek-56
TEKİRDAĞ

***

Tutsak hekim Ayhan Kavak sürgüne yollandığı hapishaneden ilk mektubunu yazdı: "8 Mart’ta Filistin Günlüğü kitabını aldım."

"(8 Mart’ta) Filistin Günlüğü kitabını aldım. Tabii Şiirden Dergisi de gelmişti. Dergi vermiyorlar. Kitap için teşekkürlerimi sunarım. Bugün okumaya başlıyorum. Tanıtımını da yaparak bir sonraki mektupla yollayacağım… Eline-emeğine sağlık diyor ve nice verimlere… Kitabın 15. sayfasında İsrail’e karşı Savaş’ta hayatını kaybeden canların isimlerine bakınca fark ettim. Belki de isim olarak iyi bildiğimden dikkatimi çekti. 1982’deki ölümsüzleşenlerin içinde Mustafa Marangoz da vardı. İsmet Özkan’la birlikte hayatını kaybedenler arasındaydı.

"Pahalılık zindanda da dert, ama bizi en çok etkileyen kitap oluyor. Duyarlı insanlarımız kitap gönderebilir."

Sevgili hocam pahalılık zindanda da dert, ama bizi en çok etkileyen kitap oluyor. Yiyeceği insan bir şekilde idare ediyor, ama kitap olmadan zindan çekilmez oluyor. Eskiden en azından bu konuda dayanışma vardı, şimdiyse en azından kendi açımdan belirtirsem yakın dostların dışında çok azaldı. Sizden ricamız bu konuda bir çağrı yapmanızdır. Sizin sayenizde duyarlı insanlarımız kitap gönderebilir. Hani artık yeni kitap da beklemiyoruz. İnsanlar okumadıkları kitapları da gönderse buradaki en büyük sorunumuz hal olacak. Her şeyi aileye yıkmak zorlayıcı oluyor.