BİR TUHAF DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI ‘ARILAR ve ŞAİR’
Şair yine yola düşmüş, bu sefer yolu nereden geçmiş.
Dört Duvar Beton
ÖLÜM BU GECE
Toprağın altında hiç beklemeyen
o derinlikten sessiz ve sinsice
süzüldü
bu şehre
Yarını karşılamaya hazırlanan nice
umutlu yürek donup kaldı sessizce
Gece vardiyasından dönen yorgun
işçiler
Çayları yarım kalacaktı uyuyanlar
Bir daha sabahı görmeyeceklerdi
Susan çocuklar bir daha ağlamayacaktı
Geceye
sığınan
firari aşklar yıkıntılar arasında
Kaybolup gün ağaracak Azrail’den
Arta
kalanlar umutla ellerini uzatacak
Yıkıntılar arasında her yitirilen
- Dört Duvar Beton hakkında daha fazla oku
- 7 gösterim
Arılar ve Şair
BİR TUHAF DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI
‘ARILAR ve ŞAİR’
Şair yine yola düşmüş, bu sefer yolu nereden geçmiş.
- Arılar ve Şair hakkında daha fazla oku
- 25 gösterim
Ümüş Eylül Dergisinin 46. Sayısı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2023 tarihli 46. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Hazırlayan: Hasan Şahingöz
İletişim Adresi: 1 Nolu F Tipi Hapishane C tek 55 TEKİRDAĞ
Tutsak yazar Murat Türk'ten yeni bir roman: Yalnızlığın Sınırında
Aryen Yayınları
İletişim:
MURAT TÜRK
1 NO'LU T TİPİ HAPİSHANE C-4
ALİAĞA- İZMİR
Tutsakların mizah dergisi Golik yeniden yayınlanıyor
Yazar ve çizerleri tutuklu olan Kürtçe mizah dergisi Golik, 5 yıl aradan sonra “Jin, jiyan, azadî” kapağıyla yeniden yayın hayatına başladı.
Silivri hapishanesinde kalan Özenç Özyürek'in "Bu son akşam " adlı romanı yayınlandı
Ceylan yayınlarından çıkan roman'dan bir bölüm:
SENİ GÖRMEK
SENİ GÖRMEK
Gecenin koynuna dolan gözlerin
karanlığın uçurumunda
aşkın arzını sırtlamış
nehirleri semirten sensin
Çoğalan ve biriken zamanda
aşka ilah diye tapan sensin
suskunun gölgesinde dinlenirken
tanıdım seni
Başkalarında lilavlar akıttım
sonra sanal zamanlarda
gecenin koynunda taradım saçlarını
kıvrımına da korkularımı zulaladım
Ürkek ve tedirgin yüreğime fısıldayan
ceylan bakışlarını yakaladığımda
sen umudun terkisinde
- SENİ GÖRMEK hakkında daha fazla oku
- 23 gösterim
Kayıp Masal ve sanata hayata dair söyleşi...
İÇERİDEN İÇERİYE RÖPORTAJ
(Dr. Ayhan KAVAK-Seyit OKTAY)
Başta yeni çalışman olan Kayıp Masal için tebriklerimi sunarak sorularımı geliştirmek istiyorum:
SORU 1: Basımı yapılan yeni kitabının adını “Kayıp Masal/Sırlar Ülkesinin Hikayeleri” koymuşsun. Neden Kayıp Masal? Kayıp Masal bir hakkın teslimi mi?
Tutsak yazar ve gazeteci Uğur Yılmaz'dan yeni bir öykü: Musa'nın davası...
Musa’nın Davası
“Neden babam, anne?” Neden babamın yerini söylemiyorsun? Ben sizi oğlunuz değil miyim? Babamın yerini öğrenme hakkım yok mu? Dönülmeyen yerlere mi gitti? Söyle anne, söyle. Allah aşkına söyle. Öldüyse bir Fatiha okumak hakkım değil mi?
Özgür paylaşımlar...
Tutsak yazar Bejdar Ro Amed'in "Mektup" temalı denelemeleri, Özgür Paylaşımlar adıyla :J&J Yayınları 'ndan çıktı.
Arka kapaktan bir nölüm paylaşıyoruz.
"Sevmek ve aşk özgürlüktür
Özgür olan sevebilir ve
Özgür aşkla akabilir
Özgürlük ise içsel olarak “boş” olmak
Yani uygarlığın oluşturmuş olduğu
Bilinçten soyunmaktır."
İletişim:
Bejdar Ro Amed
T Tipi Hapishane . Akhisar
- Özgür paylaşımlar... hakkında daha fazla oku
- 22 gösterim
10 Ekim şehitlerine
10 Ekim şehitlerine
KARA
Açılmıştır bir kere
Karanlığın kapısı
Daha da kararır
Ankara’nın karası
Bir sabah
Bir bulut gelsin
Bir yağmur yağsın
Güzel gözlü çocuklar
doldursun okul sıralarını
Simitçiler bağırsın
taze simit diye
“aşkın ayetlerini onur kavgasında yazanlar / tanıktırlar özgürlüğün tılsımına / ateşten sözler hissin an düşbazlarıdır sadece”
Şair Kerem Çiftçi, “aşkın ayetlerini onur kavgasında yazanlar / tanıktırlar özgürlüğün tılsımına / ateşten sözler hissin an düşbazlarıdır sadece” dizeleriyle girizgâh yaptığı şiirlerini annesine adıyor.
Ayhan KAVAK 2 Nolu T Tipi Hapishanesi A-17 Tarsus/MERSİN
***
“NAR SUYUNA BULANMIŞ DÜŞÜM”
“düşler biriktirdim sana acıdan ırak / sitem tadında / nar suyundan iz bıraktım gözlerine / ses oldum donuk susuzluğuna / dilimde kalmasın hislerin / vedalar ferman olsa da / soluklansın / kulaklarımda “
E-Kitap: İçerde Dışarıda Kadın - Aynur Epli Resim Sergisi
1994 Yılından beri hapishanede olan politik tutsak Aynur Epli'nin "dışarıdaki" ilk sergisi 2015 yılında Adil Okay küratörlüğünde Akdeniz Belediyesi ve İnsan Hakları Derneği'nin desteği ile Görülmüştür Kolektifi tarafından açıldı.
Sergiyi paylaşıma açıyoruz.
Ümüş Eylül Dergisinin 45. Sayısı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2022 tarihli 45. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Hazırlayan: Hasan Şahingöz
İletişim Adresi: 1 Nolu F Tipi Hapishane C tek 55 TEKİRDAĞ
E-Kitap: İçeriden Dışarı – Dışarıdan İçeri FOTOĞRAF KÖPRÜSÜ 55 Tutsak – 55 Fotoğrafçı
2016 Yılında Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu olarak açtığımız Fotoğraf Köprüsü adlı sergimizi e-kitap olarak paylaşıyoruz:
İndirmek için: https://drive.google.com/file/d/1bXuzzjtr_yRbYfCCj6-qzsDkLjcOITCl/view?usp=sharing
Berrin Taş Poetikası’nda insana bakış
Hasan Akarsu; Adnan Öztel'in “Hümanist Metafiziğe Giriş/ Berrin Taş Poetikası” kitabına dair yazdı.
9 Temmuz 2022
Hasan AKARSU
Adı Saklı...
ADI SAKLI
düşler kitabında
bir eski fotoğraf gibi
unutulan sararan
içine düştüğüm sevda labirenti
yalnız, kör sokaklar
kim bilir hangi asi rüzgar dolanır saçlarında
ben, bu düşte sana deli, sana divane
sensizlik kıyılarında
kelamsızlık yemini etmiş bir dengbêj
uzam ve zaman
bana cellad, bana zindan
ateş mavisi gözlerini çevir gözlerime
yoksa bu düş kitabında
bir ağaç misali
dökülür tüm yapraklarım
***
- Adı Saklı... hakkında daha fazla oku
- 2 gösterim
Tutsak şair Erol Zavar'dan yeni bir şiir: "KARA"
KARA
10 Ekim şehitlerine
Açılmıştır bir kere
Karanlığın kapısı
Daha da kararır
Ankara’nın karası
Bir sabah
Bir bulut gelsin
Bir yağmur yağsın
Güzel gözlü çocuklar
doldursun okul sıralarını
Simitçiler bağırsın
"Bir hapishane hikayesi: Tesadüf..."
18 Temmuz 2022
TESADÜF
(Bir Hapishane Hikayesi)
Yaşının 3 katı kadar hapse mahkum edilen tutsak yazarın iki kitabı birden yayınlandı
Katlime mühür olsan
ve gayya kuyularına
atsalar beni
kâr etmez ki
sakın ola unutma
bu devirde
sevdalı yürekler taşır
umut nüvelerini
umut ki
boy boy özlemler
Abdullah Öngüllü'nün yeni şiir kitabı yayınlandı: BÊHNA RIHANÊ NAÇE
"Daracık mekanın ve toplu yaşamın yazma uğraşı üstünde oldukça sınırlayıcı bir etkisi vardır. Bu yüzden uzun soluklu çalışmalar yürütemiyorsun. Yazı yalnızlıktır bir yerde. Fakat bu koşullarda bunun olanağı yoktur.
DÜŞ-KIYAMET
DÜŞ-KIYAMET
Gözlerin düşüyor aklıma
Bir bahardır başlıyor yüreğimde
Kuşlar çoğalıyor
iklim başkalaşıyor
Düşler çoğalıyor
içim başkalaşıyor
Sonra
Sonrası
- DÜŞ-KIYAMET hakkında daha fazla oku
- 5 gösterim
Bir Gülüşün Ateşiyle
Siyasi tutuklu Mehmet Zeki Doğan’ın "Bir Gülüşün Ateşiyle" kitabı El Yayınları’ndan çıktı. Siyasi faaliyetleri nedeniyle uzun yıllardır tutuklu bulunan Doğan, kitapta kendisinin de içinde yer aldığı tutuklulara yönelik 19 Aralık Cezaevleri Katliamı’nı ve ölüm orucu sürecini anlatıyor.
- Bir Gülüşün Ateşiyle hakkında daha fazla oku
- 13 gösterim
KANLI LALE DEVRİ
KANLI LALE DEVRİ
Lanetli soluk bir çağ
kara peçelerin ardına saklanmış
tarih öncesi
kehanetlerden bir sahne
narsist ve ukala et yığınları
timsahlar besliyorlar göz çukurlarında
Lanetli soluk bir çağ
çığırtkan kara delikler gibi
yutuyor her şeyi
kendi döllerini bile
gözbebeklerinde yeşil kağıt parçaları
ve
kısır bırakılmış kadınlar
iğdiş edilmiş erkekler doğuruyor
tempo tutuyor alkışlar eşliğinde
kindar tanrılar soyu
- KANLI LALE DEVRİ hakkında daha fazla oku
- 10 gösterim
Ümüş Eylül Dergisinin 44. Sayısı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Temmuz-Ağustos-Eylül 2022 tarihli 44. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Hazırlayan: Hasan Şahingöz
İletişim Adresi: 1 Nolu F Tipi Hapishane C tek 55 TEKİRDAĞ
Tokat hapishanesinde yazılan bir öykü: EKMEK KUTSALDIR
Henüz küçük bir çocukken Annem Cennet’ten öğrendiğim ilk derslerden biri: “Eğer yerde bir parça veya kırıntı olsa dahi ekmek görürsen mutlaka kaldır, öp, başının üstüne koy, sonra da yüksek bir yere bırak”tı. İkinci ders ise: “Asla üstüne basıp ezme ekmeği günahtır, öyle yaparsan ekmek ağlar. ” Böylece benim için ilk kutsallıklardan biri ekmek oldu.
İnfazı yakılan tutsaklardan Fecriye Benek'ten yeni bir öykü: "ÖYLE ÇOCUK SİLÜETLİ OLDUĞUMA BAKMAYIN!"
ÖYLE ÇOCUK SİLÜETLİ OLDUĞUMA BAKMAYIN!
Belki kayda alınmamış bir adres gibi, hafızanızdan silinmiştir yaşadıklarımız!.. Ama yakıcı bir dirilikte bende duran o gerçeğin arşivinden sesleniyorum sesimi duyurmak için.
Bunun için yaşımdan büyük sözler söyleyeceğim!..
MEHMUDO DEZAWO
Koi Spi’de (Akdağ) minnacık bulut görünse, aralarında Murat Nehri’nin aktığı karşı yakadaki Metan Dağları’nın zirvelerinde yağmur yağardı. Kaç zamandır, bulutların yoğunluğu arttığından, adeta gök yarılmış Metan’ın üzerine yağmur boşaltıyordu, olanca şiddetiyle. Gök gürlemelerine bir de ürkütücü sesler çıkarıp yatağından taşmış Murat’ın hırçın akışı karışıyordu.
- MEHMUDO DEZAWO hakkında daha fazla oku
- 34 gösterim
Bolu hapishanesinde yazılan bir şiir: ADI SAKLI
ADI SAKLI
Gel.
Gir ömrüme sorgusuz sualsiz
Gel
Gir düşlerime hesapsız kitapsız
Yeter ki
Dokunma yar sol yanıma
Çünkü hala kavgam var yarınla
Akıt ağulu sözlerini içime
Kır senden ne kaldıysa geriye
Yeter ki
Dokunma yar sol yanıma
Çünkü hala sızı var orada.
Al,
Senin olsun bu hüzünlü gülüşlerim
Al
Senin olsun çocuksu bakışlarım
Yeter ki
Dokunma yar sol yanıma
Çünkü hala öfkem saklı yarına
Yak
30 yıldır tutsak olan Resul Baltacı'dan gelen şiir
GÖK YÜZÜN
Gök yüzün gülüyor
Ey hasretim
Işık dalgaların
Irmakların öpüyor
Nazik kollarında
Acı içinde kanayan
Kalbin nur aşkına gebe
Kent, orman ve zozanların
Saçların isyan halinde
Dağ gölgelerinde
Uyanan şahin ve kartal
Yürekli çocukların
Müjdeden müjdeye
Koşuyorlar…
Bakışların gün gibi
parlıyor yıldızlı gülüşümüz
Derin vadilerden gelen sesin
Durmadan söylenen türkü bana
Her ezgilerin bal tadında
Musa Altun'un hapishanede hazırladığı sözlük: Ferhenga
İÇERDE SÖZLÜK ÇALIŞMASI
Sözlükler bizi kelimelerin sihirli dünyasına çeken kapsamlı çalışmalardır. Zor ve meşakkatli bir sürecin sonunda gün yüzüne çıkarlar. Hemen hemen tüm sözlük çalışması yapan kurum ve bağımsız şahısların hemfikir olduğu bir gerçektir bu sürecin zorluğu. Hele hele bunu Kürtçe gibi bir dil için söylemeye kalkarsak bu zorluk iki-üç kat daha fazla öne çıkıyor dersek yerinde olur.
EBEM KUŞAĞI
Geceyi pusatlayanlar
Ellerinde taşıdıkları
Meşale olmuş yürekleriyle
Geliyorlar.
İsteyene
Bir tutam ateş
Bir çakım ışık
Bir dünya aşk
sunuyorlar
Canlarını verdikleri gibi.
Geceyle pusatlananlar
Yıldız yalımından yaldızlarla
Yol almaktalar
Alınları açık
Ufka kitlenmiş bakışlarla
Yağmur altındalar
Göğün ışıkları
Göz bebeklerinde yanana değin.
Sonrası rengarenk ebemkuşağı…
AYHAN KAVAK
- EBEM KUŞAĞI hakkında daha fazla oku
- 6 gösterim
Ümüş Eylül Dergisinin 43. Sayısı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2022 tarihli 43. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Hazırlayan: Hasan Şahingöz
İletişim Adresi: 1 Nolu F Tipi Hapishane C tek 55 TEKİRDAĞ
HAPİSHANEDE
Hapishanede,
beton duvarlar, demir kapı
ve demir parmaklıklar olabilir
seni kuşatan;
ama unutma!
pencerenin önünde,
üstelik bir poşetin içinde,
boy verebilir yeşil bir soğan.
Topraktan biter gibi,
güneşe güler gibi,
açıp yapraklarını, hayatı kucaklar gibi,
betonda da boy verebilir
çayır çimen ve bir papatya.
Gagalarında renk renk çiçeklerle,
Sabah akşam dillerinde türkülerle
senin pencereni,
her yıl yuvaya dönüştürebilir
- HAPİSHANEDE hakkında daha fazla oku
- 2 gösterim
BÜNYAN HAPİSHANESİNDE YAZILAN İKİ ŞİİR: BEN BİR EZİDİYİM - BARIŞ YEMİNLERİ YAZARIM
29.12.2021
BEN BİR EZİDİYİM
Ezidiyim,
Şengalde bir dilin çığlığıyım
Katile haykırış savuran,
bir kadının çocuğuyum.
Göçüm, yabancı şaşkın insanlara.
İnancım vatanımdan uzak,
bir savaşta parçalanıyor.
İnsanlık önünde,
kadınlara ölümden beter pazar kurulmuş.
Çocukların tenlerine yapışan
ana göz yaşı var,
Kaynıyor yer gök sinemde.
Dünyanın bir filmi değilim,
Kirli eller altında esaretim dünyaya.
Cesetler üstünde uykuluyum,
HALESİNDE AY GÖZLERİN
İletişim:
HASAN ŞEKER
2 NO'LU T TİPİ HAPİSHANE
ALİAĞA. ŞAKRAN- İZMİR


Cezaevinden cezaevi edebiyatı eleştirisi: Anlamın varlığını hissetmek
Cezaevinde çıkan üç ayrı edebiyat kitabını, yine cezaevinde olan edebiyat eleştirmeni Murat Çetinkaya inceledi. Bu açıdan ilk kitap olan “Edebiyatın Düşsel Kaçışı”, dört duvar arasındaki düşünsel üretimin sınırlarının ne kadar zorlanabileceğini gösteriyor.
Duvar Yazısı, Edebiyat Kayıntısı II
(Önceki Bölüm: Duvar Yazısı, Edebiyat Kayıntısı I)
Madde 11: Don Kişot’un yazılmasından çok sonra, M.S. 1650’lere doğru edebiyat, güzel yazı yazma anlamında kullanılageldi. Belagatı kuvvetli imgesel yazılar dominant hale geldi. Neticede edebiyat dilin biçimselliği ve verili sosyal aura içerisinde kalınmış yazımsal kompozisyonlar olarak algılandı. Bu durum 17. yüzyılın sonunda etkisini kaybetse de sanat ve edebiyatta damgasını vuran klasik değerler olacaktı.
Tek kişilik hücrede yazılan bir kitap: Felsefe Nedir, Ne Değildir?
28 Yıldır hapishanede olan, tek kişilik hücrede tutulan, 10 yıldır Ümüş Eylül adlı hapishane dergisinin editörlüğünü yapan Hasan Şahingöz'ün yeni kitabı yayınlandı.
Künye: Hasan Şahingöz, Felsefe nedir, ne değildir?, Kora yayınları, İstanbul, Aralık 2021.
İletişim:
Hasan Şahingöz
1 No'lu F Tipi Hapishane
Tekirdağ
Bolu Hapishanesinde kalan Zana Mazak'tan şiirler
BAZEN
Bazen öyle bir acır ki için
ne yapacağını bilemezsin
bir yanın volkan gibi patlamak ister,
öbür yanın yedi kat yeryüzü olup
üstüne çöker
***
TELAŞE
Su gibi akıp gidiyor zaman
bir deli küheylan gibi koşuyoruz ardından
hep bir telaş hep bir karmaşa
ne kendimizden bir şey anlıyoruz
ne hayattan
***
SEVMEK
Peygamber sözüdür bu,
aynı zamanda Allah’ın emri
“Benim sizi sevdiğim gibi
siz de birbirinizi sevin”*
*Hz. İsa
***
DOST
Duvar Yazısı, Edebiyat Kayıntısı I
Örneklerine çokça karşılaşılsa da kişiye has özellikler/özgünlükler barındırdığından kaç zamandır ben de bir şeyler yazmaya başladım. Okumalardan ve kitaplardan devşirdiğim kimi anekdotları maddeler halinde yazmaya koyuldum. Kim bilir dipnotlarda kalan edebi pasajları bu vesileyle sizlere ulaştırmak istedim. Dilerim ilginizi çeker…
"Hapishanelerdeki gerçek yazarlar onlardır ve maalesef çok az biliniyor, çok az okunuyorlar."
"Ayhan Kavak ve Adil Okay’ın birlikte hazırladıkları “Firari Yazılar” adlı bir kitap var. Bu kitaptan, hapishanedeki yazarlara dair kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz, tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar."
Selahattin Demirtaş. Edirne F Tipi Hapishanesi
***
"Herkesin kendi renginde yaşadığı bir dünya dileğiyle yeni yılınızı kutluyorum..."
06.12.2021
Sersal Piroz be!
Bakarsın bir sabah
Büyüğü “devlet dersinde öldürüldü”
Küçüğü aile dersinde
Ortancası örgütten bir ömürdür
cezaevinde
boyuna sırıtıyor yetkili çakallar
dağ dağ büyüyor öfkeler
olmaz değil, bakarsın bir sabah
deli bir çığ kopar her yandan
bütün hırsızlar altında kalır
emek, irade, ömür hırsızları
sevinç, ümit, anlam hırsızları
Ümüş Eylül Dergisinin 42. Sayısı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2022 tarihli 42. sayısı elimize ulaştı.
Tüm sayılar için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz: http://gorulmustur.org/icerik/umus-eylul-dergisi
Hazırlayan: Hasan Şahingöz
İletişim Adresi: 1 Nolu F Tipi Hapishane C tek 55 TEKİRDAĞ
Bir Doğum Günü Hikayesi: Karıncalar ve Şair
8 Kasım 2021
Şair yola düştü:
Mehmet Salih Erol'un cezaevinde yazdığı ve Abdullah Duran öykü yarışmasında ödül alan öyküsü...
AĞIRLAŞTIRILMIŞ GECE
Sancılar içinde uyanıp gözlerini açtığında, başını yastıktan zorlanarak kaldırıp etrafa bakındı. İçinden bağırmak geçti ama aniden buna engel olması gerektiğini fark etti. Üzerinde son birkaç gündür onu iyice yormaya başlayan bir ağırlık...
Koca bir çığın altında gibi hissediyordu. Gözü her kapandığında Gabus cini sanki boğazına çöküp onu nefessiz bırakıyor, ‘nefes alamıyorum’ diye çırpınıp avazı çıktığı kadar bağırmak istese de yalnızlığın soğukluğuyla birleşen Gabus’un delikli elleri buna izin vermiyordu.