HALESİNDE AY GÖZLERİN
İletişim:
HASAN ŞEKER
2 NO'LU T TİPİ HAPİSHANE
ALİAĞA. ŞAKRAN- İZMİR
İletişim:
HASAN ŞEKER
2 NO'LU T TİPİ HAPİSHANE
ALİAĞA. ŞAKRAN- İZMİR
Cezaevinde çıkan üç ayrı edebiyat kitabını, yine cezaevinde olan edebiyat eleştirmeni Murat Çetinkaya inceledi. Bu açıdan ilk kitap olan “Edebiyatın Düşsel Kaçışı”, dört duvar arasındaki düşünsel üretimin sınırlarının ne kadar zorlanabileceğini gösteriyor.
Daha önce “Edebiyatta Toplumsal Cinsiyet” adlı kitabı yayınlanan tutuklu yazar Murat Çetinkaya’nın “Edebiyattan Düşsel Kaçışı” adlı ikinci kitabı Aryen yayınlarından çıktı. Kitap, cezaevinde ayrı dönemlerde, ayrı yazarlar ve farklı konuları işleyen edebi eseri inceliyor.
"Kanımca kendini 19. yüzyıl romanlarına yakın hissedenler küçücük bir mekana sıkıştırılan tutsaklar olmaktadır. Okurken klasiklerde aldıkları tat ve hazı günümüz romanlarından alamamaktalar. Hapishane koşullarının türlü dayatımları karşısında dezavantajlı konumdaki tutsaklar, görsellikle sınırlı etkileşim içerisindeler. Haliyle dışarıdaki gibi olmamakta; dikkatin dağılmaması ve bilincin parçalanmamasının gerektirdiği bir mekanda yaşar kılınmışlardır. Bu yüzden 19. yüzyılın romanlarının karmaşık olay örgüsü, çoklu belirginleşmiş karakterler, kurgu ve hikaye ihtiva etme vd.
28 Yıldır hapishanede olan, tek kişilik hücrede tutulan, 10 yıldır Ümüş Eylül adlı hapishane dergisinin editörlüğünü yapan Hasan Şahingöz'ün yeni kitabı yayınlandı. Künye: Hasan Şahingöz, Felsefe nedir, ne değildir?, Kora yayınları, İstanbul, Aralık 2021. iletişim: Hasan Şahingöz, 1 No'lu F Tipi hapishane. Tekirdağ
Felsefe Nedir Ne Değildir? Kitap Açıklaması
BAZEN
Bazen öyle bir acır ki için
ne yapacağını bilemezsin
bir yanın volkan gibi patlamak ister,
öbür yanın yedi kat yeryüzü olup
üstüne çöker
***
TELAŞE
Su gibi akıp gidiyor zaman
bir deli küheylan gibi koşuyoruz ardından
hep bir telaş hep bir karmaşa
ne kendimizden bir şey anlıyoruz
ne hayattan
***
SEVMEK
Peygamber sözüdür bu,
aynı zamanda Allah’ın emri
“Benim sizi sevdiğim gibi
siz de birbirinizi sevin”*
*Hz. İsa
***
DOST
Örneklerine çokça karşılaşılsa da kişiye has özellikler/özgünlükler barındırdığından kaç zamandır ben de bir şeyler yazmaya başladım. Okumalardan ve kitaplardan devşirdiğim kimi anekdotları maddeler halinde yazmaya koyuldum. Kim bilir dipnotlarda kalan edebi pasajları bu vesileyle sizlere ulaştırmak istedim. Dilerim ilginizi çeker…
"Ayhan Kavak ve Adil Okay’ın birlikte hazırladıkları “Firari Yazılar” adlı bir kitap var. Bu kitaptan, hapishanedeki yazarlara dair kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz, tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar."
Selahattin Demirtaş. Edirne F Tipi Hapishanesi
***
“Sansür yalnızca üretim için gerek duyulan kaynakların yasaklanması olarak çıkmaz karşınıza. Kimi zaman da doğrudan, üretimleriniz idarenin politik tercihlerinin hışmına uğrayabilir ve bazen kısmen bazen tamamen sansürlenir. Bu durum sıklıkla yaşandığından, giderek “acaba şunu yazsam takılır mı” kaygısı oluşabiliyor. Böylece “öğrenilmiş çaresizlik” denilebilecek oto sansür gelişebiliyor. Bu da bir çeşit ezop dili geliştirilmesine ve güçlü imgeler yaratılmasına da sebep olabiliyor.”
Erol Zavar. F Tipi Hapishane. Bolu Bolu hapishanesi,
“Ebe olmak ister miydin? Büyüdüğün topraklarda yaşayan canlıları, bütünlüğü sorgulamak ister misin? Buna cesaretin var mı? Sorgularken başına gelecekleri iyi düşündün mü? Başına ne gelebilir ki? En fazla aklını yitirirsin mesela “şizofren” olursun. Aklının almayacağı milyonlarca gerçekliklerle karşılaşacaksın.”
Melih Gürler. S tipi Hapishane. Iğdır
19.12.2021 Iğdır’dan
“SAKLAMBAÇ”
Yaşamak ve yaşatmak için el ele, yürek yüreğe yürümek için, kendimizi ve bu evrendeki yerimizi doğru belirleyebiliriz. Belki de bütün mesele budur; unuttuğumuzu hatırlayalım, hatırladığımızı hayatımıza uyarlayalım. Basit, belki naif, sıradan belki kırılgan ama hakikatin bütün veçhelerin ortak karakteri böyledir. Tıpkı varlığımız gibi bütün güçlülüğümüz aslında zayıflığımızdır. Biz bu hikayede ancak bir şekilde var olabiliriz: ‘Yaşamak ve Yaşatmakla’.
Seyit OKTAY T Tipi Cezaevi B1-1 TOKAT
***
EVRENİN OLUŞUMU