Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Kadının Asaleti

Zihinsel algısı iktidara odaklanmış erkek, topluma egemen olmadan önce hayat güzeldi. Dinlerin, felsefe ve ideolojilerin vaat ettiği cennet veya toplumsal ütopyalar o güzel hayattan feyz alıyorlardı. Demek ki analar özgürlüğü ve eşitliği daha o dönemde gerçekleştirmişlerdi. Sonra, direnen kadının dediği gibi: “Demek ki Tanrı fazla öfkelenmişti bana. Bu kız bu kadar başına buyruk olmamalı hayattan bu kadar keyif almamalı dedi herhalde. (s. 135 Tencerenin Dibi)

Gazeteciler Cemiyeti: 31 Gazeteci Hapis

 

İstanbul-BİA Haber Merkezi 08 Aralık 2015

ÖZGÜRLÜK İÇİN BASIN PROJESİ RAPORU Gazeteciler Cemiyeti: 31 Gazeteci Hapis

Gazeteciler Cemiyeti'nin Özgürlük İçin Basın Projesi kapsamında hazırlanan raporda son bir yılda gazetecilere yönelik artan tutuklama kararlarına dikkat çekildi. TMK ve TCK'da değişiklikler talep edildi.

Ankara'da düzenlenen Özgürlük İçin Basın Projesi'nin İkinci Ulusal Konferansı'nda açıklanan raporda, cezaevlerinde toplam 31 gazetecinin bulunduğu belirtildi.

Mahpus Sayısı Bir Yılda Yüzde 10,1 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri’ni yayınladı.

2014 yılına ait istatistiklere göre, ceza infaz kurumunda bulunan kişi sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 10,1 arttı.

Buna göre, 31 Aralık 2014’te ceza infaz kurumlarında 158 bin 690 kişi bulunuyordu.

Çoğunluk erkekler

TÜİK’in verdiği bilgiler şöyle…

* Ceza infaz kurumunda bulunanların yüzde 96,4’ünü erkekler oluşturdu.

Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Ne Demek?

1 Haziran 2005 tarihinde uygulamaya konulan 25. Maddesiyle eski idam mahkumları derhal kalmakta oldukları 3 kişilik hücrelerden alınarak tek kişilik hücrelere konuldular. Günlük havalandırma süreleri bir saate indirildi.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis mahkumların havalandırma, sohbet, arkadaş ve akraba ziyareti, haberleşme gibi tüm hakları kısıtlı. 23 saat boyunca tek başına yaşamak zorundalar, sürekli bir “hücre hapsi” içerisindeler.

Dışarıdan İçeri Mektup: Yusuf Aslan'dan A. Rahim Yıldız'a

Görülmüştür Ekibi ile Redfotoğraf Grubu'nun ortak projesi "Fotoğraf Köprüsü" hayata geçerken, Fotoğraf Sanatçıları tutsaklarla mektuplaşmaya başladılar. Redfotoğraf Grubu'ndan Fotoğrafçı Yusuf Aslan'ın hapishaneye yolladığı öykü tadında mektubu yayınlıyoruz. Okurlarımıza bu vesileyle yeniden sesleniyoruz. "BİR ADRES DE SEN AL, BİR MEKTUP DA SEN YAZ".

Sevgili A. Rahim Yıldız,

23 yıllık Tutsak KASIM KARATAŞ çocuk Öykü'ye yazmış

“En çok da sana tanıştırmıştır bu devlet, değil mi? Mahpuslu amcalarına gönderdiğin kırmızı renkli balonlarını “sakıncalı” bulup, vermeyerek. Sonra masa üzerinde salyangozla çekip, bana gönderdiğin fotoğrafını “firari krokisi” deyip, dava açarak. En son yine gönderdiğin mektuplarının bana ulaşmasını engelleyerek!”

***

07.10.2015

Sevgili Arkadaşım Öykü  Merhaba,

Öncelikle size, Tülin ve Adil arkadaşlara en içten selam, sevgi ve saygılarımı iletiyor, sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.

Kırmızı valizi hep toplu durmalı insanın!

Can Dündar çok uzun zaman önce yazdığı bir şiirinde şöyle diyordu: "Bavulları hep toplu durmalı insanın.İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı. Haklılığın onuru yaşatır insanı. Susmanın utancı öldürür. O yüzden en sessiz gecelerde 'doğruydu, yaptım'la teselli bulmalı insan. Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli..."

Volta Çark: Hapiste LGBT’li olmak

Rosida Koyuncu yazdığı “Volta Şark: Hapiste LGBT’li Olmak” kitabıyla trans bireylerin cezaevlerinde yaşadıkları zulmü gündeme getiriyor. Anlatımlarıyla kitabı oluşturan 17 trans bireyden bazıları taciz ve tecavüze maruz kalırken hepsi nefret söylemini ve şiddeti yaşamış. ANF’ye konuşan Koyuncu, tek kişilik hücrelere mahkum edilen trans bireylerin hangi davadan ya da suçtan cezaevine girerlerse girsinler katmerli bir ayrımcılık yaşadıklarını vurguladı.

Kendinizi tanıtabilir misiniz?

TUTSAK ADRESLERİ KURA İLE DAĞITILIYOR

"Şimdi kuralar çantamda".

Ve ben bunu yaptım. Görülmüştür sitesinden tüm isimlerin listesini döküp tek tek kesip kura haline getirdim.

Her tanıdığım ve tanıştığım insanla konuştum. İçerdeki güzel insanlar için… Haklısın dedikleri an kura çektirdim.

Dedim yeni arkadaşın yoldaşın budur o özgürlüğüne kavuşana kadar seninle bilecek dışarıyı, sen kanat olacaksın ona, okudukça mektubunu uçma şansı olacak, duvarlar yıkılacak…

Türkiye'nin en uzun süreli tutsağı Hasan Gülbahar'dan yeni mektup

“Burada özellikle PTT’de birileri tarafından mektuplarımıza alıkoyma olayı var. Zaten 1-2 ay önce şikayet ettim. Henüz geri dönüş olmadı. Bir görüşçü arkadaşıma yolladığım (3 ay önce) mektup daha yeni eline geçtiği gibi öncesinde de; 'adresini öğrendik, takip ediliyorsunuz' tehdit içerikli bir face mesajı atılmıştı.” 

21 Kasım 2015

Merhaba Sevgili Adil Hocam,

Can Dündar ve Erdem Gül ilk değil: BU ÜLKEDE YÜZLERCE GAZETECİ ZİNDANLARA TIKILDI

Bu ülkede yüzlerce gazeteci zindanlara tıkılırken 50’den fazlası da katledildi.

Can Dündar ve Erdem Gül ilk değildi.

1922’de Ali Kemal’le başladı gazetecilere yönelik yargısız infazlar, 1980’de Ümit Kaftancıoğlu’yla, 1990’da Turan Dursun’la, 1992'de Musa Anter, 1993’te Uğur Mumcu ve Ferhat Tepe ile devam etti. 1996’da Metin Göktepe işkencede katledildi. Sonra Hrant Dink. AKP iktidarında büyük çoğunluğu Kürt olan yüzlerce gazeteci hapse atıldı. en son 2014'te gazeteci Kadri Bağdu katledildi.

Tutsak Muhabbet Kurt'tan yeni mektup var

“Suruç\Pirsus Katliamı olduğunda yaşamın gösterdiği, gösterebileceği en acı verici şey bu demiştim. Şu duvarların arasına sığamadığımız çok şey yaşandı fakat benim için en katlanılmaz zamanı 20 Temmuz ve sonrasıydı. Hücrede olunca acı da katmerleşiyor. Sonrası hiç bitmedi. Ankara, Cizre, Silvan, İdil…”

Sevgili Adil Yoldaş,

Selamlar, sevgiler sana-size...