A.Vahap Narin'den Mektup Var: "İdaremiz sağolsun bizi rahat bırakmak istemiyor"

Sevgili Adil Arkadaşım merhaba;

Baharın gelişiyle birlikte küçük penceremizden sızarak ve süzülerek bizlere ulaşıp mis kokularıyla kendi bedenimizin damarlarına yerleşerek ve verdiği ruhla en derin duygularımla sizleri selam, saygı ve sevgilerimi iletiyor, yaşam ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

"13 yaşındaki Ahmet Yıldız'ın hayata veda edişi çok acı olduğu kadar herkesi düşündüren bir ölüm şeklidir!"

Sevgili Adil;

12 Mart tarihli kartını aldım. İçinde, sevgi ve dostluk harmanlandığını söylemeye gerek yok. Yoğun gündem arasında bu tarafa bakmaktan da ayrılmıyorsun. Çok sağol. Bu çalışmaların güzel günlere vesile olsun.

A. Vahap Narin'den Mektup Var

18.03.2013 Pazartesi

Merhaba Sevgili Adil Arkadaşım

İyi olmanız umuduyla en derin duygularımla selam, saygı ve sevgilerimi iletirken özgürlüğün, barışın, baharın gelişini müjdeleyen Newroz Bayramı'nızı en derin duygularımla kutluyor ve tüm insanlığa barış kardeşlik ve huzuru getirmesini diliyorum.

Roza Yaruk'tan Mektup Var

ROZA'DAN MEKTUP

Darbeler ve barışa şahitlik eden bir eylül gününde, henüz ailemin göçe zorlanmadığı Silvan topraklarında bir Kürt ve kadın olarak dünyaya geldim.
Yaşamla daha güçlü mücadele etmem gerekeceğinden olsa gerek, Roza adını almışım.Yaşamla tanıştıkça, adımı kimden miras kaldığını öğrenmem beni Rosa LUXEMBURG ve arkadaşlarının açtığı yolda yürümeye ve yeni yollar keşfetmeye yöneltti.

Zeliha Bulut'tan Mektup Var: "Papatya Zamanı Görüşmek Üzere"

Sevgili Adil, kartını alır almaz annelere yazdım ama ne yaptılar bilmiyorum. Adresini de verdim, iç posta ile ulaşabileceğim analara senin çalışmanı anlattım. Yazıp yazmadıklarını bilmiyorum. Buraya Batman, Diyarbakır'dan gelen anaların bir ikisi tahliye oldu. KESK'li anneler ve sürgün gelen anneler kalmıştı. Onlar çok zorlanıyorlar, dil sorunu yaşıyorlar. Ziyarete gelen giden olmuyor. Burası uzak, maddi manevi yoruyor onları. İyi olan arkadaşlar ilgilenmeye çalışıyor, boş bırakmıyorlar. Bir de perhiz dönemiydi senin kartlarının geldiği süreç, o nedenle yürekleri çok duygu doluydu.

Veli Özdemir'den Mektup Var: "Bilgiye ulaşmamızı engellemek istiyorlar"

Ülkemizde aydın, sanatçı, öğrenci, devrimci demokrat ne kadar insan varsa çeşitli gerekçelerle tutuklanıp F tipi cezaevlerine konuyor birer birer.
 

Bugün artık bununla da yetinmeyip hapishanelere attıkları kişilerin bilgiye ulaşımını da engellemeye çalışıyorlar.

(...)
 

Kitaplarımıza karşı olan hazımsızlığın son bulması için duyarlı olacağınızı ümit ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Veli Özdemir

Tekirdağ 1 No'lu F Tipi Hapishane

C – 87 Tekirdağ

Hüseyin Uzundağ'dan Mektup Var: "Newroz Piroz Be"

Tarihin kanlı ve karanlık sayfaları, sıcaklığı bugüne varan görkemli ateşlerin izini taşıyor. O sayfaları nasırlı eller çevirdiğinden beri bize ait gözlerin, koca ellerin, güneşte kavrulmuş tenlerin ışıltısı vuruyor bilincimize. 21 Mart insanlığın doğa ile birlikte ayaklandığı gün! Demirci Kawa, ocağındaki ateşi dağlara taşırdığında arkasından bir halk yürüdü. Zulmün adı Dehaq'tı. Ve Dehaq karanlığa gömüldü.

(...)

Metin Aydemir'den Çocuk Öykü'ye T.C. Başlıklı Mektup

T.C.

Merhaba sevgili Öykü, sana mektup yazmaya niyetlendiğimde aldım elime kalemi, ilk iki harfi yazdım: T.C… Her zaman bize mecbur edilen iki harf. Sen de gör nasıl bir psikoloji içinde olduğumuzu diye silmedim. Çünkü yazdığımız dilekçenin olmazsa olmazıydı bu nedenle bilinç altımıza yerleşmiş. Bazen ailemize bile yazdığımız mektupta aynı şey olur.

Tahir Canan'dan Mektup Var

İKİ YOK: AMA HEP VAR!

NE VAR? CEZA!!! YOK NE ? HUKUK!!!

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2000 yılından beri içtihat olarak uyguladığı karar elime yeni geçti ve bir anda şaşırdım. Bu ne? Dedim. Gerçekten burası Türkiye denen cinsten bir uygulama! 2012 yılının 9 Temmuzunda benim hakkımda karar oluşturan yargıtay 1. Ceza dairesi kendi içtihatlarına göre yok yükmünde olan ceza üzerinden mahsup kararı vermişti.

Haydar Sönmez Erzurum Hapi̇shanesi̇nden Kadınlar için Yazdı

“Erzurum’dan Dünyaya Selam ve Sevgiler”

Merhabalar sevgili kadın düşdaşlar,

21. yüzyılın 13. Martına sıcak ve kızıl kavga günlerine merhaba değişmez şu tarihi günlerde… Sizleri komünist coşkumla selamlıyor, kucaklıyorum.

Dünya kadın düşdaşların özgürleşme mücadelesinde kölelik zincirinin en büyük halkalarından birinin kolektifin gücüyle kırıldığı bedenlerinin özgürlüğe meşale edildiği 8 Mart kavga gününüzü selamlayarak kutluyorum.

Seyfi Polat'tan Mektup Var

5 Mart 2013

Kitaba düşmanlık, Ortaçağ'da bilimsel gelişmelerin hız kazanması ile birlikte ortaya çıkmıştı. Bilgi karanlığı aydınlatıyor, yoksullar,ezilenler içinde yaşadıkları ağır koşulların bir zorunluluk ve tanrı buyruğu olmadığını öğreniyor, başkaldırıyorlardı.

Tutsak Yazar Muzaffer Tansu'dan "Ben Çıkana Kadar Büyüme E mi" Eleştirisi

"Kesinlikle herkese ulaşması ve mutlaka okunması gereken bir kitap bu. Okuyanların bakış açılarında, düşüncelerinde; kim olurlarsa olsunlar, neye inanırlarsa inansınlar, hangi ideolojiyi savunurlarsa savunsunlar, insan olabilme üst kimliğinde buluşarak çok pozitif değişimler olabileceği düşüncesindeyim.."

Muzaffer Tansu

L tipi kapalı hapishane

Ferizli / Sakarya

Mart 2013

Sevgili Adil hocam,