Kasım Karataş'tan Yeni Mektup
Değerli Öykü, Tülin, Adil Arkadaşlar;
Sizleri büyük bir özlemle kucaklıyorum. Nasılsınız, dileğim iyi ve sağlıklı olmanızdır. Bayram kartınızı aldım.
Değerli Öykü, Tülin, Adil Arkadaşlar;
Sizleri büyük bir özlemle kucaklıyorum. Nasılsınız, dileğim iyi ve sağlıklı olmanızdır. Bayram kartınızı aldım.
Sevgili Adil,
Mektubunuzu aldım, sevindim. Doğru söylemek gerekirse, ben de bu aralar sizlerden mektup ya da kart bekliyordum, nihayet kartınızı aldım. Ben de size bayram kartı göndermiştim. Umarım elinize geçmiştir.
6 Eylül 2012
Sevgili Adil,
İçtenlikle merhaba! Dilerim ki her açıdan iyisin, iyisiniz. Bizler de iyi olmaya çalışıyoruz. Siyasi gündem oldukça sıcak ve hareketli. Takip etmeye çalışıyoruz. Faşist zihniyetli iktidar, bu coğrafyada yaşayan özelde Kürtler ve tüm halklar için en sinsi ve en tehlikeli oyunlar oynanmaktan geri kalmamaktadır. Cumhuriyet tarihinde böylesi tehlikeli bir iktidar başa gelmemiştir dersek yeridir.
Çocukken okullar kapanır kapanmaz on sekiz saatlik yolculukla Ankara’dan Hopa’ya giderdik. Bizim için Hopa özgürlük demekti. Okulların tatil olmasının etkisi vardı bunda tabii ama daha çok da Karadeniz doğasının, dağları, dereleri ve en çok da denizinin sağladığı özgürlüktü bu. Saatler süren yolculuğu çekilir kılan da bu özgür günlerin tadıydı. Göçlerle çeşitli illere dağılmış bütün kuzenler, yazları bir araya gelirdik.
İşkenceye uğramış gibiyim. Tecavüz etmişler sanki. Falakadan geçirdiklerini hissediyorum, Filistin askısından sonra… Kemiklerim kırılana kadar dövülmüşüm. Önce sırılsıklam edip, sonra sopalarla defalarca vurmuşlar!
*
80’leri, 90’ları kitaplardan, gazetelerden okumuş bir kuşaktan geliyorum. O dönemlerde yaşanan hak ihlallerini, işkenceleri, infazları, akıl almaz hukuksuzlukları hep dinledik, birebir yaşayanlardan. Öykülerini okuduk, filmlerini izledik.
3 Ağustos 2012
Sevgili Adil Abi merhaba,
31.07.2012
Merhaba sevgili Adil Amca;
Umuyor ve diliyoruz ki sağlığın oldukça yerindedir. Bizler de gayet iyiyiz. Mayıs başlarında yolladığın kartı 18 Mayıs'ta almıştım ve oldukça da sevinmiştim. Ama peşinden de iletişim cezasını tebliğ ettiler. Dolayısıyla hemen cevap veremedim.
Aşağıda mektubunu okuyacağınız Şair Erol Zavar kanser hastasıdır. Cezaevinde kaldığı sürece 21 kez ameliyat olduğu halde tahliye edilmemektedir. Adalet bakanı (2012 yılı itibariyle) mecliste bir soru önergesine verdiği cevapta, Erol Zavar gibi 500’ya yakın ağır hasta tutuklu ve hükümlünün olduğunu söylemiştir. Neden tahliye edilmediklerine dair bir açıklama yapılmamıştır.
Sevgili Öykü,
Merhaba,
Nasılsın?
21 Ağustos 2012
Merhaba,
Başta sağlık emekçileri ve öğrencileri olmak üzere bütün emek örgütlerine içten yoldaşça selamlarımızı yolluyoruz.
6 Haziran 2012 itibari ile Sincan cezaevinde tutuklu olan 13 sağlık öğrencisiyiz. Tutsak alınmamıza sebep olan yaptığımız çalışmalardan bahsetmek adına bu mektubu kaleme aldık. Daha önce TÖK ve SES Öğrenci Komisyonu ile ilgili yazmıştık. Bu kez HASAT/Halk Sağlığı Topluluğu çalışmalarının ne olduğunu, neden HASAT'a ihtiyaç olduğundan bahsedeceğiz.
Sevgili Öykücan merhaba,
Sımsıcak kucaklıyorum özlemle. Sana uzun zamandır yazamadım. Hani yazamamanın gerekçesinden ziyade mahcubiyetini yaşadım. Ring yolculuklarıyla tetkik ve tahlillerle halen uğraşmaktayım.
Annene, babana benden kocaman selam ve sevgilerimi ilet. En son Adıyamandayken mektubun bana ulaşmıştı. Halen de önümü göremedim doğru dürüst yazamadım işte.
“Dışarda yaşam zorlaştığı gibi cezaevlerinde de öyle. Hastaları bile tedavi etmiyorlar. Ya da tedavilerini yarıda bırakıp gönderiyorlar. mektup yazmak, protesto etmekle bile “disiplin” cezasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bir çoğumuz aylarca ceza alıyoruz. Etkinliklerden men açık görüş cezası veriyorlar. Elbette bunu anlıyoruz 12 Eylül'de bile olmayan bir psikolojik baskıyla karşılaşıyoruz. Dışardan gelen bir hediye bile sakıncalı görebiliyorlar. Arkadaşlarımızın aileleri uzaklardan geliyorlar ama bazen sırf evrak yüzünden görüş bile yaptırmıyorlar.
"ASMAYIP BESLENEN"LERE UYGULANAN HÜCRE TİPİ ZULÜM:
DİRİ DİRİ GÖMME...
İdam cezasının kaldırılmasından sonra yerine getirilen "Ağırlaştırılmış müebbet hapis"cezasının nasıl infaz edileceği 5275 sayılı yasanın 25. maddesi ve Adalet Bakanlığının tüzüğü ile belirlenmiştir
12 Eylül ve Filistin Günlüğü cezaevine geldi beni/bizi buldu. Bir solukta okudum. Heyecan ve hüznü, acıları, hasreti, bir arada yaşattın bana. Zaman zaman o çatışma anlarını anlattığında o anları yaşarcasına gerildim. Ayrılıklarda, gelen gelen mektuplarda en insani duygular içerisinde olup gözyaşlarıma hakim olamadım.