Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Burhaniye hapishanesinden koronavirüse bakış

KORONAVİRÜS

Hayat eve sığmaz,

Çık sokağa…

Tecrit etme kendini,

Gelme oyuna…

 

Sosyal mesafe de neymiş,

Yaklaş komşuna,

İş arkadaşlarına,

Kardeşine, yoldaşına…

 

Sıklaştır saflarını,

Birleş, örgütlen, iste hakkını,

Koronavirüsten daha tehlikeli,

Asalak burjuvazi

         

MUSTAFA GÖK

BURHANİYE T TİPİ HAPİSHANE

Kaynak: Sibel Özbudun -Temel Demirer

ASMA KÜSMÜŞ

 

-Asma küsmüş!

-Ne asması, ne küsmesi abla?

Meral gülümsedi, Hüsam’ın gösterdiği tepkiyi ve içine düştüğü şaşkınlığı önemsemeden devam etti.

-Bugünlerde bir sıkıntın, derdin var mı?

-Abla ne diyorsun? Burası cezaevi, stres, sıkıntı günlük işlerden.

-Yok öyle günübirlik olan değil, daha derinden olan bir şeyden bahsediyorum. Ruhunu yaralayan, kalbini sıkıştıran, ışığını söndüren cinsten! Karamsarlık kötümserlik var mı? Bak varsa söyle!

Yaşlı, hamile, avukat, öğretmen, engelli… Çıplak aramaya maruz kalan kadınlar anlattı

Türkiye, kadınlara yönelik tarihinin en büyük çıplak arama furyasıyla karşı karşıya. Yaşlı kadınlardan hamilelere, öğretmenden ev hanımına, avukattan öğretmene kadar onlarca kadın yayınladıkları videolarla bu onur kırıcı işkenceyi ifşa ediyor.

KRONOS 19 Aralık 2020

*** 

ÖZGÜRLÜK ZAMANI: "Ya Star - Tanrıça Uyandı" adlı roman hakkında

7 Aralık 2020

Yazar Alihan DEMİR ’in Sis Yayınları’ndan çıkan romanı, moderniteye dair uzun bir eleştiri diye nitelendirebilir. Karşılaştığım ve okuduğum tek kitabı yine de bir değerlendirme yapacak olursam: YA STAR! Bir çığlık, bir tanrıçanın iç dökümü… Bir kadının çaresizliğinden, çare yaratan yürüyüş anlatısı. Zamane insanının, kadın şahsında kendini; tarihin başlangıcı sayılan Sümer’de Tanrıça İştar kimliğinde bulma arayışı. Özgürlük haykırışı!

Diyarbakır kadın Hapishanesinden mektup var: "Özgürlüğün anlam bulduğu tüm zaman ve mekanlarda görüşmek dileğiyle…"

“Tüm ezberlerin bozulduğu, hayatın olağan akışının durduğu, aksadığı zor zamanlarda çalışmalarınızın sürekliliği, başarıları oldukça sevindirici. Büyük emekler vererek yaptığınız, değerli çalışmanızı görünce umut doldu içime.”

Özlem SEYHAN. Kapalı Kadın Cezaevi. DİYARBAKIR

16.11.2020

Sevgili Adil,

Kırıkkale F Tipi Hapishanesi pandemi sürecini bahane ederek kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda

“Koli ile adıma göndermiş olduğun kitaplar ve dergiler geldi. Fakat halen tarafıma verilmedi. Neden verilmedi veya neden verilmeyeceğine dair herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Konu hakkında yazmış olduğum dilekçelere de olumlu veya olumsuz bir cevapta bugüne kadar almış değilim. Yani anlayacağın Kırıkkale F Tipi Hapishanesi bu pandemi sürecini bahane ederek Yasal ve kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda.”

Zeynel Karabulut. F Tipi Hapishane. C-22. Hacılar - Kırıkkale

***

Sevgili Adil Hoca Merhaba,

‘Korona Günlerinde Mahpusluk’ kitabı

MERSİN – Farklı cezaevlerinde kalan 50 siyasi tutuklunun koronavisü (Kovid-19) salgına dair kaleme aldığı yazılar ve karikatürler, "Korona Günlerinde Mahpusluk" adı altında kitaplaştırıldı.

Siyasi nedenlerle Türkiye’nin farklı cezaevlerinde kalan 50 isim, koronavisü (Kovid-19) salgını ile birlikte bulundukları hapishanelerde katlanan sorunlar ve hak ihlallerine ilişkin makaleler kaleme alıp, bunları çizdikleri karikatürlerle resmetti. Bu ürünler politik tutuklularla dayanışma ağı olan Görülmüştür Kolektifi tarafından bir araya getirildi.

Diyarbakır kadın hapishanesinden mektup var: "Özgürlüğün sesi gri’nin karşısında dayanma, katlanma gücü ve morali oldu.

“Büyük emekler vererek yaptığınız, değerli çalışmanızı görünce umut doldu içime. Kimselerin görmek istemediği, ikincil sıraya ittiği cezaevlerinin hatırlanması, seslerinin dışarıya taşırılması, bir nebze de olsa, tel örgüleri, demir parmaklıkları, taş duvarları, yaşama rengini vermeye çalışan gri’nin karşısında dayanma, katlanma gücü ve morali oldu “Özgürlüğün Sesi”.”

Özlem SEYHAN. Kapalı Kadın Cezaevi. DİYARBAKIR

16.11.2020

“Diziyle boğazıma bastırdı, nefes alamadım”

Gebze Kadın Cezaevinde tutuklu olan Selda Karataş jandarmalarca pandemi kurallarına uygun olmayan şekilde ve hakarete maruz kalarak aranıp darp edildiği gerekçesiyle savcılığa şikayetçi oldu.

Ayça Söylemez - 07 Aralık 2020, Pazartesi 11:33 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

***

Gebze Kadın Cezaevinde tutuklu bulunan Selda Karataş’ın maruz kaldığı işkenceyi anlattığı ilk mektubu sansürlenince ikinci mektubu yazdı.

Ne yasak ne de serbest kitaplar

Zeki İlmin, Van F Tipi Cezaevi’nde bulunuyor. İki yıl kadar önce Lilav Kitabevi’nden altı kitap istemiş-satın almış. Talep ettiği kitapların da, yasak olmayanlardan olması konusunda kitabevi yetkililerini uyarmış. Kısa bir süre sonra gelen altı kitaptan ikisi kendisine verilmiş ve diğer dördünün ise incelendikten sonra kendisine verileceği belirtilmiş. Okurumuz kalan dört kitabı her istediğinde, inceleme sürüyor denmiş. Israr edince de, kitapları mahkemeye göndereceğiz ve hakkında yasak kararı aldıracağız, denilmiş.

Tutsakların korona günlükleri: Yazı ve çizimleriyle mahpuslar anlatıyor

Görülmüştür Kolektifi’nin 50 mahpusla birlikte çalışarak hazırladığı “Tutsakların korona günlükleri” adlı kitap okurlarıyla buluşuyor. Korona günlerinde mahpusluk kitabı, yazar ve şair Adil Okay tarafından hazırlandı. Mahpusların çizim ve yazılarından oluşan 224 sayfalık kitap, 2020 Aralık ayında, Ütopya Yayın evi- Ankara‘da yayınlandı.

Kırıkkale F Tipi Hapishanesi dört aylık hak ihlalleri raporu: Pandemi sürecinde hak gaspları artı

Kırıkkale Hacılar F Tipi Hapishanesi’nde bulunan devrimci tutsaklar Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında yaşanan hak ihlallerine dair gazetemize mektup yolladı. Mektupta, birçok hak gaspına değinen tutsaklar Kovid-19 pandemi sürecinin hak gasplarını derinleştirdiğini ifade etti.

Kırıkkale Hacılar F Tipi Hapishanesi’nde bulunan devrimci tutsak Sinan Akbayır, hapishanede bulunan tutsaklar olarak hazırladıkları Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında yaşanan hak ihlallerine dair raporlarını mektup ile gazetemize yolladı. 

Yeni Kitap: "KORONA GÜNLERİNDE MAHPUSLUK... TUTSAKLARIN KORONA GÜNLÜKLERİ"

   " ‘Korona Günlerinde Mahpusluk’ adlı bu kitap, inanılmaz bir emeğin ürünü. Görülmüştür Emekçileri bir Demokratik Kitle Örgütü gibi çalışarak, bütün deneyimlerini de kullanarak çok önemli bir çalışmaya daha imza atmış. Yine bütün duvarlar ortadan kaldırılmaya çalışılmış, içeridekiler ve dışarıdakiler buluşturulmuş.“

Türkiye'de İşkence Var

Her dönem kendi işkence yapılacak insanlarını yaratıyor ve tabii işkence yapacak olanlarını da. İşin ilginci bu durumu büyük bir çaba ve organizasyon ile de normalleştiriyor.

***

Yok diyorsanız yalan söylüyorsunuz demektir. İspat etmelisiniz olmadığını. Bu nasıl olacak?

İddiaların bağımsız izlenmesine ve raporlanmasına izin vermelisiniz.

Eğer insan hakları çalışanlarının ve bu alana emek verenlerin ‘İşkence Var’ iddialarını ispat etmesini isteyecekseniz izin vermelisiniz. Neye?

Tutuklu kadın siyasetçilerden 25 Kasım mesajı

ANKARA - Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadın siyasetçiler, 25 Kasım dolayısıyla gönderdikleri mesajlarda, şiddete karşı mücadele vurgusunda bulundu.

Kocaeli Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadın siyasetçiler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla mesaj gönderdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Basın Bürosu tarafından paylaşılan tutuklu siyasetçilerin mesajları şöyle: 

YÜKSEKDAĞ: KADINLAR YENİ YOLLAR AÇACAK

"Sizin gibi dostlar benim için hep bitmemiş birer mektup gibisiniz"

“Sevgili hevalım, uzun zamandır yazamadım. Hem kitap çalışmam vardı hem de biraz fiziksel rahatsızlığım vardı. Yoksa sizi unutmuş değilim. Zira, sizin gibi dostlar benim için hep bitmemiş birer mektup gibisiniz.”

ŞEMSETTİN ÖZER

T TİPİ KAPALI CEZAEVİ A6 BAFRA SAMSUN

Merhaba Heval Adil Okay

Sevgili dostum, değerli hevalım, şahsında tüm dostları ve değerli aileni selamlıyorum. Yaşamınızda hep başarılar, mutluluklar olmasını dilerim.

"Zaten kısıtlı olan yaşamımız neredeyse tümüyle kilit altına alındı"

"Burdaki durumlar böyleyken, PTT'de bu duruma resmen tuz biber ekiyor! Dışarıyla kalan yegane iletişim aracımız olan mektuplarımız PTT'nin keyfiyetine takılıyor. Özellikle normal posta mektuplar-kartlar aylarca postanelerde bekletiliyor.”

RESUL KOCATÜRK

F TİPİ CEZAEVİ  B10 

HACILAR KIRIKKALE

***

13 Eylül 2020

Merhaba Adil Hocam,

Dünya Hapiste Yazarlar Günü

'Onur Özgürlüğe Seslenenin' diyor Sedigheh Vasmaghi.

Stockholm.  15 Kasım, Dünya Hapiste Yazarlar Günü… Uluslararası PEN İsveç Merkezi bu yıl Türkiye ve İran’dan iki yazar üzerinde yoğunlaştı. Türkiye’den Osman Kavala, İran’dan ise Sedigheh Vasmaghi…

İki eş-yazar,  iki "yakın" komşu ülke! Osman Kavala’yı anlatmaya gerek yok.

Tağrık Buğra’dan bile utanmayanlara ne anlatalım! Cemil Meriç’in en sevdiği asistanlarından birini öldürenlerle iktidar masası paylaşanların sağır kulaklarına ne söylesek boş!

Adalet sistemi çocuklar için daha cezalandırıcı

"Çocuk Adalet Sisteminde Karşılaşılan Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlığı ile hazırladığı raporda Taşkın, çocuklar hakkında verilen hapis cezası kararlarının yıllar içinde giderek arttığına dikkati çekti.

İstanbul - BİA Haber Merkezi

18 Kasım 2020, Çarşamba 17:00

Fotoğraf: AA-Arşiv

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın çocuk adalet sisteminde karşılaşılan sorunlara ilişkin çözüm raporunu paylaştı.

"Bir tek yazar dahi hapisteyse hiçbirimiz özgür değiliz"

Zeynep Oral, “Sayılar hiç önemli değil, bir ülkede bir tek gazeteci bir tek yazar dahi haksız yere hapisteyse hiçbir yazar gazeteci özgür değildir" dedi.

İstanbul - BİA Haber Merkezi - 15 Kasım 2020, Pazar 17:10

Görsel: Sosyal medya

Bugün, 15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü. PEN Türkiye tutuklu yazarlara dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı arttırmak için Hapishane Alfabesi oluşturdu.

Hasta tutsak Halil Güneş hapishanede karantina koşullarını yazdı

"Sevgili Can, bu mektubu içinde tek başına bulunduğum karantina koşullarında yazıyorum. Mimari yapı üçlü ve tekli "oda"lardan oluşuyor. Her hastaneye gidiş - gelişte on dört gün karantinaya alınıyor ve tek başımıza bir "oda"ya veriliyoruz. Sağlık problemlerimden ve hastane -zorunlu- gelişi gidişlerinden kaynaklı son iki yılımı da karantinada yalnız kalacağıma işaret ediyor."

Halil Güneş

2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi A – 6 Diyarbakır

Aren’e Masallar (3) - ÇOCUKLAR ÜLKESİ

 

 

Ülkenin birinde bir hükümdar yaşarmış. Bu hükümdar ülkesini kötü ve zalimce yönetirmiş. Sadece kendi ülkesini değil etrafında bulunan diğer ülkelere de zarar vermek istiyormuş.

İçerisinde bulunduğu zenginlik onu daha da kötü yapıyormuş. Kendinden başka hiç kimseyi düşünmüyor ve herkese zalimce davranıyormuş.

Bu hükümdarın komşu ülkelerinden biri de Çocuklar Ülkesi’ymiş. Bu ülke zalim hükümdarın aksine, sevgiyle, hoşgörüyle bir yaşam sürerlermiş. Bu Çocuklar Ülkesi’nde hükümdarlık ya da zorbalara yer yokmuş.

"Yaşamın direniş, direnişin yaşam olduğu hakikatini her yerde ve her koşulda felsefesi, ilkesi kılanları hiçbir şey durduramaz, "

"Yaşamın direniş, direnişin yaşam olduğu hakikatini her yerde ve her koşulda felsefesi, ilkesi kılanları hiçbir şey durduramaz, yıldıramaz, korkutamaz... 12 Eylül'ün yıldönümünde idamları tartışanlar, ağaç diye Darağacı dışında bir şey bilmeyenler, tüm bunların denenmiş, sınanmış ve işe yarayan saldırı ve psikolojik savaş yöntemi olduğunu elbette biliyorlardır."

Deniz Tepeli. 1 No’lu F Tipi Hps. A-13.7 Kandıra / KOCAELİ

***

Sevgili Adil Arkadaş, Merhaba

Senin şahsında tüm oradaki dostları selamlıyorum.

BİR RESİM İKİ HAYAT

Yıldızlarla bezeli, lacivert örtüsüne bürünmüştü gökyüzü. Birkaç sokak lambasının aydınlığında çıkacaktı yola.

Öncesinde kapının eşiğine bir süre önce asmış olduğu çizime takıldı gözleri. Yüreğinde gökyüzünün derinliğini hissedebilenler, yıldızların yürek atışındaki pırpırlığını görebilenler, çizimin anlamını kavrayabiliyorlardı. Neyse ki sevmediklerinin sorularına yarım ağızdı cevapları. Olmadık sorular soruyorlardı nihayetinde. Ve onlar; yüreği fesatlıklarla, hainliklerle dolmuş olanlardı.

7 soruda hasta tutuklular: Savcılık, ATK ve hastane üçgeninde ölüm

Bu yıl içerisinde 21 hasta tutuklunun yaşamını yitirdiği cezaevlerinde kalan diğer hasta tutukluların sağlık durumları koşullardan kaynaklı gün geçtikçe kötüye gitmesine rağmen yetkililer bu duruma sessiz. Hasta tutukluların yaşamları,  savcılık, ATK ve hastane raporları arasında yok oluyor.

Cezaevlerinden Meclis’e 5 bin başvuru

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yapılan 5 bin 985 hak ihlali başvurusundan 4 bin 5'i, tutukluların haklarıyla ilgili yapıldı. 

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyon Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, 10 Ekim’de verdiği soru önergesini yanıtladı. 

Keyfiyet sınır tanımıyor... Yazarına kitabı verilmiyor..

Özgürlüğün sesi adlı projemizde yer alan 50 Mahpusa kitaplarını ve teşekkür belgelerini yolladık. Birçok hapishanede kitap sahibine sorunsuz ulaşırken, İzmir Aliaga hapishane idaresi, kitabın yazarlarından Süleyman Erol'a yolladığımiz paketi "kitap dergi yasak" notuyla geri çevirdi.

Bu ülkeyi "yönetenler" kendi yasalarına uymuyor. 

Her hapishane idaresi kendi keyfine göre karar veriyor. Kararlar da genellikle yasa dışı ve haksız oluyor. 

Kınıyoruz.

Görülmüştür Kolektifi

 

 

Hapishane ve Hastalık

Tüm dünyada herhangi bir zaman kesitinde hapishanelerde toplam 11 milyondan fazla insan bulunmakta ve her yıl 30 milyondan fazla insan hapishanelere girip çıkmaktadır.

01.11.2020 / Artı Gerçek

Özgürlüğünden yoksun bırakılan bireylerin alıkonulduğu veya kapatıldığı toplu yaşam yerlerinden biri de hapishanelerdir. Yüzyıllardan beridir kapatılma mekanı olarak inşaa edilen hapishaneler, bedeni hedef alan, kişiyi itaatkar hale getirilmesini hedefleyen ve farklı ceza pratiklerini içerisinde barındıran alanlardır.

Savcılık, darp raporuna rağmen işkenceyi görmedi

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu olduğu dönem Esin Kavruk’tan Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde zorla DNA, kan, kıl örnekleri alınmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu yapan Avukat Tuncer’in başvurusuna “kovuşturmaya gerek yok” kararı verildi.

26 Ekim 2020 - Evrim Kepenek - İstanbul - BİA Haber Merkezi

"Baskın sırasında, koğuştaki kadınlara fiziksel ve cinsel şiddet uygulanmış, 4’ü ağır olmak üzere çok sayıda kadın yaralandı.  

Kelepçeli ameliyat, tek kişilik hücrede ölüm, keyfi uygulamalar: Pandemide cezaevlerinin durumu

Türkiye genelinde cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta mahkum var. Hasta tutuklu ve hükümlü yakınları salgın döneminde cezaevi uygulamalarının artık yaşam hakkını tehdit ettiğini öne sürüyor. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular ise “Hasta mahkumlar serbest bırakılmalı” diyor.

Salgına karşı önlem olarak cezaevlerinde kurulan karantina koğuşları, yaşanan ölümlerle son günlerde gündemde.

Görmezden gelseydik, tutuklanmazdık ama gazetecilik yapmış olmazdık"

Van'da askerlerin helikopterden attığı Servet Turgut'la Osman Şiban'ın haberlerini yaptığı için tutuklanan Mezopotamya Ajansı muhabiri Cemil Uğur "Görmezden gelseydik, tutuklanmazdık ama gazetecilik yapmış olmazdık" dedi.

22 Ekim 2020, Perşembe 11:48 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

Görsel: Ressam Timur Çelik

İnfaz Yasası’ndaki değişiklikler ve mutlak olmayan adalet II

Adalet Bakanlığı pandemi sürecinin başından beri birçok defa hapishanelerde alınan önlemlere ilişkin açıklamalar yaptı. Alınan önlemlerin bir çoğunun hapishanede zaten kısıtlı bir yaşam alanı olan mahpusların mevcut haklarının ortadan kaldırılarak alındığı, buna rağmen korona virüsünün hapishanelere ulaşmasını engellemediği yine Adalet Bakanlığı'nın açıklamalarından anlaşılmaktadır.

20 Ekim Salı 2020 

***

Tanrıkulu’dan Cezaevi raporu: Kovid-19 baskı kurma aracına döndü

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, salgın döneminde cezaevlerine ilişkin hazırladığı raporda, tutukluların kalabalık koğuşlarda sağlık ve yeterli beslenme haklarından mahrum kaldığına dikkat çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, “Covid-19 ve Cezaevleri Ocak-Temmuz Raporu” hazırladı.

"Özgürlüğün Sesi: 50 Mahpus 50 fotoğrafçı" kitaplaştırıldı

Özgürlüğün Sesi çıktı

Tutukluların şiir, deneme ve öykülerle özgürlüğü betimlediği yazılar redfotoğraf grubundan 50 ayrı fotoğrafçı tarafından objektife aktarıldı.

Sergilerin sonuncusu olan "Özgürlüğün Sesi: 50Mahpus 50 fotoğrafçı" ise kitaplaştırıldı.

"Sizin hala bir mektup arkadaşınız yok mu?" kampanyasıyla başlayan görülmüştür kolektifi ve redfotoğraf grubunun hazırladığı fotoğraf sergisi ‘Özgürlüğün Sesi: 50 Mahpus 50 fotoğrafçı’ ismiyle kitaplaştırıldı. 

"Bugünlerin savaşı, az kitap okumaya çalışmak"

“Televizyon, gazete, dergi, radyo yok. Kağıt, kalem, bir adet kitap ve havalandırmadan, koridordan gelen yoldaş sesleri var. Altı saat uykudan geriye kalan 18 saati elimdeki imkanlarla en iyi şekilde geçirmeye çalışıyorum. Günde 100 sayfadan fazla okursam, elimdeki kitap, bir dahaki kitabın teslim gününden önce bitiyor. Bugünlerin savaşı, az kitap okumaya çalışmak.

***

“Özgürlüğün Sesi” İğneyle Kuyu Kazmak Gibi Zor Ama Heyecan Verici Bir Çalışmaydı !

“Virüs, kara kargalar, tabut gibi bir çatı... Her şeyin ölümü hatırlattığı bir ortam... Bu sabah da korona günlerine uyandım. Gözümü tavana dikip bir süre öylece baktım. F Tipi hapishanelerin tavanları niçindir bilinmez ama tabut kapağı şeklinde yapılmış. (…) Yaklaşık 20 senedir, aşağı yukarı aynı ritimde yaşadığınızı düşünün. Korona virüs de bu tabloya eklenince Mart Ayından beri tecrit biraz daha koyulaştı. 20 yıl içinde can bedeli ne kazandıysak hemen hepsini süpürdü. “

(Erol Zavar. Bolu F Tipi Hapishane)

EYLÜL AYI HAK İHLALLERİ RAPORU: "Bir kişi işkencede öldü, 238 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi"

Eylül ayında 5’i çocuk 150 kişi işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı. Bir yurttaş işkence sonucu yaşamını yitirdi. En 162 internet sitesine erişim engeli getirildi.

İstanbul - BİA Haber Merkezi 09 Ekim 2020, Cuma 11:14

Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Eylül Ayı Hak İhlalleri Raporu”nu açıkladı.

Tahliye Edilmeyen Gazeteci Ziya Ataman'dan Mektup Var...

Gazeteci Ziya Ataman 11 Nisan, 2016 tarihinden beri tutuklu. Eylül 2019’da yapılan hiçbir hukuk ve adalete sığmayan mahkeme kararıyla 14 yıl, 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Kronik barsak hastalığı yaşamını tutukluluk sürecinde daha da zorlaştıran Ataman, İşkence altında ifade veren bir tanığın ifadesi doğrultusunda 4,5 yıldır cezaevinde tutuluyor.

Dayanışma Çağrısı

Özgürlüğün sesi adlı 50 tutsak ile 50 fotoğrafçıyı buluşturduğumuz sergimizi kitaplaştıracağız. Bunun için takipçilerimizden- okurlarımızdan destek bekliyoruz. Renkli kuşe kağıda basılacak 64 sayfa olacak kitabın adedi 25 TL olarak belirlenmiştir. Yayınlanmadan önce 2 - 3 - 10 veya daha fazla alabilecek arkadaşlar bize mesaj yazsınlar. Bildiğiniz gibi Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu hiç bir fon almayarak imece usulü masraflarını karşılıyor. Ancak kitap maliyeti fazla olduğu için okurların desteğine ihtiyacımız oluyor.

Bolu, Elazığ, Kırıkkale, Kırıklar, Kandıra ve Siverek hapishanelerinden mektup var...

Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Erdal Kotan ve Veysel Özçoban’ın mektuplarını aldım. Erdal’ınki iki hafta önce ama Veysel’inki iki ay önce kaleme alınmış. Erdal Kotan’ın kaleme aldığı hasta mahpus Zülfü Yıldırım’ın halini hem ayrı haber yapacağız; hem de İHD’ye verip, ilgilenmelerini talep edeceğiz. Veysel Özçoban ise şunları belirtiyor: “Pandemi süresince mesafe konusunda dikkatli davranıldı. Aramalar pek yapılmadı mesela. Ancak bize verilen yemekler o kadar azdı. Biz ‘bebe yemeği’ diyorduk.

Ezgi Bakçay: Bu sergiyi ortaya çıkaran süreç Görülmüştür Kolektifi’nin düzenlediği "Sizin hâlâ bir mektup arkadaşınız yok mu?" kampanyasıyla başladı.

Ezgi Bakçay: “Eleştirel düşünce ancak çağın diri çatışmalarından sızabilir” Karşı Sanat, Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu’nun hazırladığı ‘Özgürlüğün Sesi’ adlı proje sergisine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’deki en kritik mevzulardan biri olan ‘hapsedilmeyi’ ve ‘özgürlüksüzlüğü’ ele alan sergi, 50 tutuklunun ‘özgürlük’ temalı metinleriyle 50 fotoğrafçının işlerini bir araya getirip özgürlüğe dair metinsel ve görsel bir konuşma yaratıyor. Ayrıca Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Ebru Timtik gibi isimler de bu konuşmaya dahil ediliyor.

Gülseren Yoleri'nin sunduğu İnsan Hakları Programında Çalışmalarımızdan Söz Ettik

CAN TV'de yayınlanan, Gülseren Yoleri'nin sunduğu İnsan Hakları programına katılan Adil Okay, Görülmüştür Ekibi'nin başta Özgürlüğün Sesi olmak üzere çeşitli çalışmalarından söz etti.

Programın kaydını aşağıda izleyebilirsiniz.

Görülmüştür Ekibi

 

"Korona Günlerinde Mahpusluk Bir Başka Zor Geçmekte"

"Yaşananın pandemi olduğu kabul edilince, bunun sonuçları mapushanelere de yansıdı... Kaldığım cezaevinde Covid ‘tedbirleri’ kapsamında ilk elden; açık görüşler, sohbet, spor ve atölye etkinlikleri iptal edildi. Son 2 ay hariç, koli ve mektup akışında bir yavaşlama yaşandı. Covid ‘önemleriyle’ objektif olarak mapus içinde mahpusluk günleri başlamış oldu…"

Musa Altun
E Tipi Kapalı Hapishane C-7
Elbistan / K.Maraş

***

31.08.2020

Koğuşlarımızda askeri, MİT’i, gardiyanı vb. kalabalık bir ekiple talan bir arama yaptılar.

" 6 Aralık’ta koğuşlarımızda askeri, MİT’i, gardiyanı vb. kalabalık bir ekiple talan bir arama yaptılar. Gerçekten de her şeyimizi; özel eşyalarımızdan mutfak eşyalarımıza, dergilerimize, kitaplarımıza, defterlerimize, yazılı çalışma ve mektuplarımıza kadar birçok şeyimizi talan ettiler. Hala daha bu talanda götürdüklerini ve alamadığımız eşyalarımız; kitaplarımız, dergilerimiz vs. var. Az uz bir talan da değil, 100-150 kadar kitabımızı götürmüşler, gerisini siz düşünün. (…) Haliyle bizim karşı direniş de buna paraleldi. Belli bir yol almaya başlanmıştı ki bu pandemi meselesi başladı.

Tutsak Ferhan Mordeniz'in "Külde Güllenen Şarkılar"ı Hakkında

Daha önceden ‘’Açık Yara’’ ve ‘’Rojan Neava’’adlı şiir kitaplarına imza atan Ferhan Mordeniz’in ‘’Külde Güllenen Şarkılar’’ adlı üçüncü şiir kitabı Aryen yayınlarından çıkarak okurların beğenilerine sunuldu. Her verimiyle şiirsel serüvenine yeni değerler katarak yetkinleştiren şair, kendine has poetikasını yerleşik kılma arayışını sürdürmenin gayreti içinde. Kuşatılmış karanlık mekânlarda dıştan açık ve dolaylı her türden yönelimi boşa çıkarmanın kararlılığını göstermenin yanı sıra edebi söylem ve sözün estetize edilip form kazanmasının şiire dönüşmesi için başlangıcını oluşturur.

Yaşama yakışan en güçlü ses: Özgürlüğün Sesi

“Kalkın kardeşler ışıklar görünmeye başladı
Eski duvarlar değil bu duvarlar
Bir ak kuş gelip kondu kara çatıya
Dünyayı böylesine sardı mı kollar
Ne etsin kelepçe neylesin zincir
Kaç kez gösterdi tarih aldatmayacak bizi
(…)
Ekmek de özgürlük de barışın gülleridir
Yumuk elli bebekler pencerelerde bekliyor
Dünyayı çepeçevre kuşatan barış kervanlarını
Çelik canavarlar gibi tanklar değil
Caddelere yakışan özgürlük ekmek türküleridir…”

Vedat Türkali

Bakanlık cezaevine, cezaevi hastaneye gönderiyor

Bakanlık cezaevine, cezaevi hastaneye gönderiyor

Ölüm orucundaki Akman’ın sevk dilekçesi hapishane idaresince işleme konmadı. Avukatlarının sevk başvurusu ise “şahsın kendisi başvuru yapsın” diye reddedildi. Akman şu an hastanede tutuluyor.
Ayça Söylemez İstanbul - BİA Haber Merkezi 07 Eylül 2020

***
“Zaten ölüm orucu yapmasam da bu hapishane koşullarında 2 yıl daha yaşamam mümkün değil.”

ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ ADLI SERGİMİZDEN SEÇME METİNLER

Görülmüştür Kolektifi ve redfotoğraf grubu olarak ortak hazırladığımız, 50 tutsak ile 50 fotoğrafçının yer aldığı Özgürlüğün Sesi adlı sergimizde yer alan tutsak betimlemelerinden kısa alıntılar yaptık. Sergimiz 10 Eylül – 20 Eylül 2020 tarihlerinde Karşı Sanat’ta (İstanbul’da) ziyarete açık olacaktır. Metinlerin bütününü ve bu Özgürlük betimlemelerini tamamlayan fotoğrafları sergide izleyebilirsiniz. İmkan bulunca sergimiz kitap olarak yayınlanacaktır.

Tutsak ressam Aynur Epli'den yeni mektup ve resim

“Bu arada bizim küçük Elif ve annesi temmuzda tahliye oldular. Bize bayağı alışmıştı, bizde ona alışmıştık. Elif gidince üst komşumuzda bayağı bir boşluk oluştu. Geçen annesi bir mektup yazmıştı, çocuk dışarıda epey zorlanmış. Sürekli olarak annesine ‘Em biçin hevala’ ( arkadaşlara gidelim) diyormuş ve diğer iki kardeşi Türkçe konuştukları için birbiri ile iletişim kuramıyorlarmış.”

Aynur Epli
1 Nolu Kadın Kapalı Cezaevi
Aliağa / İzmir

***
Sevgili Adil Helal Merhaba;

Ölüm orucuna dair bir gerçek öykü: Bir resim iki hayat

"Evladının bebekliğindeki ağlayışlarından, ya atamadığı gazını ya bezini pislettiğini ya da acıktığını anlayabiliyordu. Şimdi gözü önünde erirken de enerjisinin günbegün bitmekte olduğunu aynı babalık sezgileriyle fark ediyordu."
Özgür Karakaya

İstanbul - BİA Haber Merkezi
* Fotoğraf: Pixabay

***
Yıldızlarla bezeli, lacivert örtüsüne bürünmüştü gökyüzü. Birkaç sokak lambasının aydınlığında çıkacaktı yola.

"ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ" ADLI SERGİMİZ İSTANBUL'DA

10 Eylül 2020 18:00- 20 Eylül 2020 Adres: Karşı Sanat - Asmalımescit Mahallesi, İstiklal Caddesi Aznavur Pasajı No:108 Kat-6 Beyoğlu/İstanbul Uzun yıllardır tutuklu ve hükümlülerle dayanışan, onların içeride zor koşullarda ürettikleri eserleri görünür kılmaya çalışan Görülmüştür Kolektifi ve objektiflerini sosyal sorunlara çevirmeleriyle tanınan fotoğrafçılardan oluşan Redfotoğraf Grubu olarak “Özgürlüğün Sesi” adlı yeni bir proje hazırladık.

50 TUTSAK İLE 50 FOTOĞRAFÇIYI BULUŞTURDUĞUMUZ "ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ" ADLI SERGİMİZ NİHAYET AÇILIYOR...

Görülmüştür kolektifi ve redfotoğraf grubu olarak, 50 tutsak ile 50 fotoğrafçının özgürlük imgelerini buluşturmak amacıyla yaklaşık bir yıldır önce başladığımız çalışma 2020'nin Mart ayında tamamlandı. Ancak binbir emek sonucu hazırladığımız ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ adlı sergimiz, pandemi sürecinin araya girmesi ile kamuoyuna sunulamamıştı. Nihayet çabalarımız

Korona günlerinde mahpus olmak

Koronavirüsü neredeyse dünyanın en önemli gündemi. Doğaya karşı acımasız olan kapitalizme karşı doğa intikamını alıyor. Kapitalist modernitenin tüm kirliliğini, maskelerini düşüren korona virüsü aynı zamanda yaşamın yeni rotasının da eskisi gibi olmayacağını gösteriyor.

Ergin Doğru

2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi

Elazığ

***

Tutsak Doktor Ayhan Kavak' Yazdı: Barış'ı bilelim ki 1 Eylül'ü hak ettiği anlamsallıkla korkusuzca kutlayıp yaşar kılalım.

20 Eylül 1906'da Hollanda Silahlı Kuvvetleri fazla direnişle karşılaşmadan Bali'deki Denpasar Sarayı'nı kuşatırlar. Saraydakilerin hiçbir umarı kalmamıştır. Başkentin ıssızlığını saraydan yükselen tüyler ürpertici davul sesleri bozar. Davulların ardından giyitleriyle göz kamaştıran görevli, koruma, rahip, kadın, çocuk ve hizmetlilerden oluşan sessiz kalabalık sarayın ana kapısından çıkar. En önde beyaz kremasyon giysileri muhteşem mücevherlerle süslenmiş ve bir Malezya kaması olan Kris ile silahlanmış Raja'yı taşıyan tahtırevan vardır. Tören alayı Hollandalı askerlerce durdurulur.

Dış Dünyanın Korku ile Karartılan Ufkuna Bakıyoruz

Günlerdir kulağımız mazgalda, götürüleceğimiz yeni cezaevinin haberini ve yerini bekliyoruz. Uzun bir süredir dört duvarın soğuk karanlığında tutulduğumuz menemen zindanı hükümlü statüsünden yalnızca tutuklu statüsüne geçtiğinden, biz hükümlüler farklı zindanlara yollanacağız. Biz hükümlülere yol göründü derken, korona belası hepimizi zonk diye kursağımızda bıraktı.

Yaşlı ve Ağır Hasta Mahpus Mehmet Emin Özkan’ın Tedavisi Dışarıda Gerçekleşmelidir!

82 yaşında ve 25 yıldır hapishanede olan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü Mehmet Emin Özkan yüksek tansiyon hastasıdır. Uzun yıllardır hücrede kalmasının da etkisiyle Özkan’ın işitme kaybı, sindirim ve solunum rahatsızlıkları, unutkanlık gibi birçok kronik hastalığı bulunmaktadır. Bunun yanında Mehmet Emin Özkan’ın beyninde bulunan iltihap ve hapishanede geçirdiği kalp krizinden ötürü hayatı ciddi bir risk altındadır. Hastalıklarından dolayı kişisel hiçbir ihtiyacını tek başına karşılayamamaktadır.

Avukat Ebru Timtik can verdi, Aytaç Ünsal can çekişiyor, tecavüzcüler dışarıda

Gencecik insanlar ölüyor…

Kadınlar ölüyor… Her gün yeni cinayetler, yeni katliamlar işleniyor.

Tarım işçileri ölüyor; Manisa Saruhanlı’da üzüm işçilerini açık kasa römorkunda taşıyan traktör çarpıştı, işçiler yola savruldu... Zöhre, Nilgün, Ajda hayatlarını kaybettiler. 10 işçi yaralandı... 45 derece sıcakta 11-12 saat çalışan ancak 70 ile 110 lira arası ücret alan işçilerin, yoksulların halini duyan, gören yok.

4 Yaşındaki kızına hasret bir annenin feryadı

Sevgili Adil Okay merhaba,

Size ve Görülmüştür ekibine selamlarımızı yolluyor, iyi olmanızı umuyorum. Bizler iyi olmaya çalışıyoruz diyelim. Çalışıyoruz dememin nedeni, korona'nın görülmeyen yaptırımları. Hemen her durumda olduğu gibi pandemi de en çok ve en ağır şekilde hapishanedekileri etkiledi. Korona önlemleri kapsamında tüm haklarımız ellerimizden alındı. Hastane gidiş-gelişleri, açık görüşler, spor-sohbet vb. tüm haklarımız "geçici" süreyle kaldırıldı. Ama bu "geçici" süre bir türlü geçmiyor.

Figen Yüksekdağ'dan "Yıkılacak Duvarlar" kitabı

Figen Yüksekdağ, tutuklu bulunduğu cezaevinde ‘Yıkılacak Duvarlar' adlı bir kitap kaleme aldı. Kitap, 1 Eylül'de raflardaki yerini alacak. 4 Kasım 2016’dan bu yana Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bir kitap kaleme aldı. Yüksekdağ'ın bu ilk kitabının adı ise ‘Yıkılacak Duvarlar’ oldu. Ceylan Yayınları tarafından okurla buluşturulacak olan kitap, 1 Eylül’de raflardaki yerini alacak. Yayınevi, Twitter hesabından kitaba dair şu paylaşımda bulunuldu: “ 'Yıkılacak duvarlar' 1 Eylül'de kitabevlerinde...

"Konulduğum bu yerde ranza, yatak ve bir pencere dışında hiç bir şey yok. Pencerede vidalar ile kapatılmış durumdaydı."

“Konulduğum bu yerde ranza, yatak ve bir pencere dışında hiç bir şey yok. Pencerede vidalar ile kapatılmış durumdaydı. O şekilde içeriye konuldum. Pencerenin açık olmaması, havaların aşırı sıcak olması ve içerinin havasız olması. Bir insanın katlanabileceği bir durum değil.”

Sami Tunca

1 No'lu F Tipi Hapishane

A-35 TEKİRDAĞ

9 Ağustos 2020

Merhaba Adil Okay,

Temmuz ayı ifade özgürlüğü ihlalleri raporu

İHD, TİHV ve Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim, “İdari yasaklar, kolluk müdahaleleri”, “Soruşturmalar, yargılamalar, hükümler” ve “Diğer uygulamalar” başlıkları altında yaşanan ifade özgürlüğü ihlallerini raporlaştırdı.

İstanbul - BİA Haber Merkezi 20 Ağustos 2020, Perşembe 20:21

İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim, Temmuz 2020 Türkiye’de ifade özgürlüğü ihlalleri raporunu kamuoyuyla paylaştı.

Ortak çalışmayla hazırlanan rapor, video konferans halinde de yayınlandı.

Nuriye Gülmen'den Mektup var...

Silivri'nin karantina hücresinden herkese merhaba sevgili dostlar. Bildiğiniz gibi İdil Kültür Merkezi'nde bulunduğum için gözaltına alındım ve tutuklandım. Şimdi 7 gündür tek başıma tecritteyim. Yanımda sadece bir kitap, bir kalem ve kağıt var. Sizlere kısa da olsa bir merhaba demiş olayım böylelikle. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Daha sonra yaşadığım hukuksuzlukları uzun bir yazıyla anlatacağım. Adaletsizliklerin ortadan kalktığı bir zamanda, özgür günlerde tekrar görüşebilmek dileğiyle. Sıcacık dost selâmlarınızı benden esirgemezsiniz, değil mi?

Adalet için 6 aylık açlık!

Ölüm orucunda olan tutuklular Özgür Karakaya ve Didem Akman’ın avukatı Tuğçe Nazlı Akın, müvekkillerinin ‘adil yargılanma’ yönündeki taleplerinin yerine getirilebilir olduğunu vurguladı Tutuklu avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal gibi İzmir Şakran Cezaevi’nde kalan Özgür Karakaya ve Didem Akman da, “adil yargılanma” ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi talebiyle 19 Şubat’tan bu yana ölüm orucunda. 6 aydır eylemlerini sürdüren her iki tutuklu için hayati risk her geçen gün büyüyor.

Tutuklu gazeteciler tutuklularla salgını konuştu

Tutuklu gazeteciler Nedim Türfent ve Ziya Ataman, kaldıkları Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki diğer tutuklularla Kovid-19 salgınını konuştu. Tutuklular, cezaevinde pozitif vakalarının ortaya çıkmasıyla birlikte yaşamlarının tehlike altına girdiğini dile getirdi. Yetersiz önlemler nedeniyle vaka ve ölüm sayısı günden güne artan koronavirüs (Kovid-19) salgını tehdidi nedeniyle ciddi risk altında olan yerlerden başında cezaevleri var.

24 yıldır tutsak olan Leyla Atabay'dan İki Yeni Kitap: "Kendini Unutan İnsan" ve "Şıkefta Fîlozofîyê" Üzerine Birkaç Söz

Daha önce Sitav Yayınevi'nden çıkan "Konjonktürel Kimlik" adlı kapsamlı kitabıyla Said-i Nursi hakkında, sol-ilahiyat anlamında kaynak ve referans olacak bir çalışmayla kendisini tanıdığımız yazar Leyla ATABAY yakın zamanda Lîs Yayınlarından çıkan iki kitapla yeniden kendi düşün dünyasına ortak etti bizi.

Maraş Türkoğlu, Edirne, Bolu, Kırıklar Cezaevlerinde neler oluyor?

Maraş-Türkoğlu 1 nolu L Tipi Cezaevi’nde bulunan Ferhat Kaya şöyle diyor: “En küçük bir talebimiz bile Covid-19 bahanesine sarılarak ya reddediliyor ya da görmezden geliniyor. Doğru dürüst temizlik yapılmıyor, içeriye dezenfektan verilmiyor. İlk birkaç hafta verilen çamaşır suyu, artık verilmiyor. Mahkemece yasak olmayan, her yerde içeriye verilen kitaplar burada cezaevi idaresinin, disiplin kurulunun keyfi kararı ile bize verilmiyor. Kargoyla gelen eşyalarımız geri gönderiliyor. Mektuplarımız verilmiyor. İhtiyacımız olan eşyaları ne iç kantinden ne de dış kantinden temin edemiyoruz.