Tutsak Partizanlardan Ekibimize yeni yıl mesajı
Hüseyin Uzundağ
1 Nolu F Tipi Hapishane
C-96 TEKİRDAĞ
Hüseyin Uzundağ
1 Nolu F Tipi Hapishane
C-96 TEKİRDAĞ
MLKP davasından bir grup kadın tutsağın bize yolladığı yeni yıl mesajını paylaşıyoruz.
"19 Aralık’ın 15. yılındayız. Ve Sincan Kadın Hapishanesi'nde 10 devrimci-komünist kadın üzerlerine oturularak derdest edilip yerlerde sürüklenerek hücrelerine atılıyor."
13 Aralık 2015
Sevgili Adil Yoldaş,
Selamlar, sevgiler, saygılar size... Nihayet postanızı aldım. Alır almaz yazamadım çünkü o gün keyfi uygulamaları kabul etmediğimiz için saldırıya uğramıştık.
22 Aralık saat 10:15'te İstanbul Çağlayan'da 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilecek duruşmam için duyarlılık istiyorum...
21 yaşındayken başladı yargılamam. Şimdi 42 yaşındayım...21 yıl 4 aylık tutsaklığım süresince üçüncü seferdir yargılanıyorum. Yine, yeniden ama hep tutuklu, hep hükümlü, hep cezaevindeyken. YARGILANDIĞIM MAHKEMELER, YARGILAYAN HAKİMLER DEĞİŞTİ. DGM'LER KALKTI, ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER LAĞVEDİLDİ. AVUKATIM VEFAT ETTİ, YENİ AVUKATLAR SAVUNMAMI YAPIYOR...
“En çok da sana tanıştırmıştır bu devlet, değil mi? Mahpuslu amcalarına gönderdiğin kırmızı renkli balonlarını “sakıncalı” bulup, vermeyerek. Sonra masa üzerinde salyangozla çekip, bana gönderdiğin fotoğrafını “firari krokisi” deyip, dava açarak. En son yine gönderdiğin mektuplarının bana ulaşmasını engelleyerek!”
***
07.10.2015
Sevgili Arkadaşım Öykü Merhaba,
Öncelikle size, Tülin ve Adil arkadaşlara en içten selam, sevgi ve saygılarımı iletiyor, sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.
“Burada özellikle PTT’de birileri tarafından mektuplarımıza alıkoyma olayı var. Zaten 1-2 ay önce şikayet ettim. Henüz geri dönüş olmadı. Bir görüşçü arkadaşıma yolladığım (3 ay önce) mektup daha yeni eline geçtiği gibi öncesinde de; 'adresini öğrendik, takip ediliyorsunuz' tehdit içerikli bir face mesajı atılmıştı.”
21 Kasım 2015
Merhaba Sevgili Adil Hocam,
“Suruç\Pirsus Katliamı olduğunda yaşamın gösterdiği, gösterebileceği en acı verici şey bu demiştim. Şu duvarların arasına sığamadığımız çok şey yaşandı fakat benim için en katlanılmaz zamanı 20 Temmuz ve sonrasıydı. Hücrede olunca acı da katmerleşiyor. Sonrası hiç bitmedi. Ankara, Cizre, Silvan, İdil…”
Sevgili Adil Yoldaş,
Selamlar, sevgiler sana-size...
“Hüseyin Dinç’i kaybettik. 23 yıllık hapislik Xalo’nun kahkahasını hiç azaltmamıştı. Yaşını, geçen hapislik yıllarını öğrenen herkes onun neşesine gıpta ederdi. 18 yıl önce tutuklanıp Ümraniye Hapishanesi’ne götürüldüğümüzde de kendisini görmeden maltada çınlayan kahkahasını duymuş, kendisinden önce kahkahasıyla tanışmıştım. İşte o kahkaha artık yok.”
15.11.2015
Adil Abi Merhaba,
05.11.2015
Keke Adil Hocam’a,
“Umut saklımızda ölümsüz bayrak...” diyen Ozanımız’ın direnç eken dizeleriyle, Merhaba...
Kıyım, kıran ve katliamların ayyuka çıktığı demlerde yapılan bir seçimi de geride bıraktık. Yaralarımızı sararak büyüyen toplumsallaşmış insanlığın ütopyalarıdır bizi büyüten ve diri tutan. O yüzdendir ki söylenmemiş ve sırasını bekleyen son sözümüz var bizim. Elbette son söz utkuyla taçlanan büyüselliktir. O güne inançla selam, sevgi ve saygılarımızla Merhaba!
Merhaba umudu büyüten güzel yürekli insana, insanlara...
"Burada, ‘askerin muayene mahallinden çıkmama’ dayatması oluyor. Geçtiğimiz hafta ben gitmiştim Kadın Doğum’a. Asker çıkmadı. Doktor çıkmasını istedi, kadın subay çıkmayacağını belirtti, protesto ettim. 'Tedavi hakkımız engellenemez' diye. Kadın subay beni iterek: 'Terbiyesiz, burası hastahane, hastalar var. Bağırarak insanları rahatsız etme! Şuna bak, hasta olsan böyle slogan atar mıydın' deyip durdu."
13 Eylül 2015
Sevgili Adil Merhaba!
08.11.2015
Merhaba,
Senin ve tüm “www.gorulmustur.org” emekçilerinin iyi olması dileğiyle selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
“Düzenli mektuplar yollayıp almasak da, tutsaklıkla ilgili sendeki duygular her zaman yansıyor. Özellikle 19 Aralık ve sonrasını yaşamış olanlarda da bu duyguların daha yoğun olduğunu hep fark etmişimdir. İnsan bir kere hapishaneyi ve devletin zindanlardaki yüzünü tanıdıktan sonra tutsakları asla unutamaz, aklından çıkartamaz gibi geliyor bana.”
22 Eylül 2015
5 Ekim 2015
Değerli Adil hewal,
Merhaba…
Öncellikle selam, sevgi ve saygılarımı sunayım izninizle. Peşinden de teşekkürlerimi elbet.
ZAMANI TERSİNE ÇEVİRMEK
“Çocukların öldürülmediği bir ülke için...”
Zaman zembereğinden boşalmış, iktidarın ihtiras atlarıyla dört nala ölüme koşuyor çocuklar; ölüyor, öldürülüyor. Ölü çocuklar bir ülkenin mutsuzluğunun ve karamsarlığının işaretidir. Anlaşılmaz, isterik ve şehvet dolu bir hazla ölümler kutsanıyor. Asıl vatana, toprağa, insana ihanet, yaşam yerine ölümler kutsanıyor.
“işkenceciler vücudunda iki kurşun olan Şilan Çetiner’i elleri bağlı ve oturur vaziyette beklettiler. Şilan’ın gömleğinin düğmelerini açarak memelerini sıktılar. Cinsel organına vurarak 'üreyemeyeceksiniz' türü sözler eşliğinde küfürlere ve işkenceye devam ettiler.”
21.10.2015
Merhaba Sevgili Arkadaşlar,
02.09.2015
Sevgili Adil Okay;
Sana ve senin gibi tüm dostlara sıcacık selam, sevgilerimi iletiyorum. Epeydir yazmak istiyordum da bir türlü gerçekleşmedi bu isteğim. Zira serde mektup tembelliği var! Eskiden çok yazardım da, aradan yıllar geçtikçe böyle bir tembellik baş gösterdi. Ama mektup almak şahane bak; bu konuda gayet iyi, güzel duygulara sahibim :) Eminim kafa sallayarak gülümseyeceksindir. Bu zamanda kafa sallayarak gülümsemek güzeldir.
Hapishanede 30. yılına giren Hasan Gülbahar dan mesaj var:
“Dışarıda yaşanan savaşın, baskının, sansürün etkileri de olacak. Ayrıca hepimize tüm Ankara’lı tutsaklara Vakıfbank'ta “hesaplar” açıldı ve ellerimize bir kart tutuşturuldu. Bundan böyle kantin alışverişlerimizi verdikleri kartla yapabileceğiz. Ziyarete gelen ailemizin kapıda yatıracağı bir kaç kuruşu da kabul etmeyeceklermiş bundan böyle, verdikleri banka hesap no’suna yatırılacakmış. Nerden rant sağlayacaklarına bakıyorlardı şimdiye kadar bundan sonra yeni versiyonları da yaşayacağız galiba.”
5 Ekim 2015
Sevgili Adil Hoca
Merhaba!
“Sabah aynı yaşam sevinci, aynı ruhu ve mücadele coşkusunu (hapishanede beraber) yaşadığımız yoldaşımızın ölümünü akşam yaşamak, acıyı anlatılmaz kıldı. Uzun yıllar birlikte mücadele yürüttüğümüz Hüseyin Dinç yoldaşımızı 15.10.2015, saat 14:30 civarında kalp krizinden kaybettik.”
22.10.2015
Sevgili Adil Hocam Merhabalar...
Nasılsınız? Umarız ki iyisinizdir. Bizler elimizden geldiğince iyi olmaya çalışıyoruz.
Gündemi izlemek, işçi eylem-direnişlerine, etkinliklerine mesajlar göndermek, gündelik yaşamı politikleştirmek, eğitim çalışmaları yapmak, yazı yazmak vb. her biri devrimci kimliğin geliştirilmesi ile beraber, hapishanelerin mücadele mevzilerine dönüştürülmesinin parçalarıdır.
Dünyamız yüzlerce yıldır birbirine karşıt iki sınıfa bölünmüş durumda; işçi sınıfı ve burjuvazi... Ustaların da dediği gibi tarih, her daim bu sınıfların birbirleri ile mücadelesini yansıtıyor.
Aynur Epli, Ekibimize 10 adet orjinal resim çalışması göndermiş. Arşivimizde Epli'nin "sergi" bütünlüğünde 30 kadar orjinal resmi birikmiştir. bu konuda çalışma yapacak, sergi açmak isteyen gruplarla -paylaşmaya hazır olduğumuzu- duyururuz.
Görülmüştür Ekibi
İletişim Adresi:
AYNUR EPLİ
KADIN KAPALI CEZAEVİ A-6
ŞAKRAN - ALİAĞA - İZMİR
“Nora’m birkaç ay önce bir açık görüş sonrası, tam ayrılık vaktinde, “baba sen de benimle gel” dediğinde, sözcüklerin nasıl da anlamını yitirebileceğiyle, kızımın sözcüklerine eşlik eden o bakışlarda gördüğümde, yüzleşmiştim.”
Yusuf Demir.
30.09.2015
Adil Heval Merhaba,
Sevgili Adil,
(…)
Hemen (mektubun üzerine) sağ tarafa iliştirdiğim "isyan çiçeği"ni paylaşmak istiyorum sizinle. Bu güzel çiçeğe 'isyan' ismini ben koydum. Havalandırma betonunun küçücük çatlağında büyük bir sabır ve inatla yaşama tutunarak boy verdi, uzun bir süre bir şekilde kamufle olmayı başardı.
Ne zaman ki, serpilip çiçeğe durdu ve güzelliği ile görünür olmaya başladı; işte o zaman bu güzelliğe tahammül edemeyen bir el, onu koparıp attı. O an çığlığı kulaklarımda yankılandı, adı İsyan oldu! Umarım size kadar ulaşmayı başarır.
Ülke gündemi ne olursa olsun bazı hayati konular vardır ki, mutlaka gündeme getirilip çözülmesi gerekmektedir. Ertelenmeye gelmez çünkü o konularda biri de hasta tutsak arkadaşlarımızın durumudur. Ne kadar zorlandıkları ve ne kadar acı çektiklerini görüyor, deyim yerindeyse iliklerimize kadar yaşıyoruz. İnsan hakları örgütlerinin açıkladıkları raporlara göre şu an cezaevlerinde 600 civarında ağır hasta tutsak kalmakta.
Şakran'dan devrimci tutsaklar, hapishanedeki tecrit koşulları ile ilgili açıklama yaptı.
Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi'nde tutuklu bulunan devrimci tutsaklar, basın ve kamuoyuna yaptıkları açıklama ile tecrit ve tredman saldırılarına dikkat çektiler.
Hapishanede kazanılmış hakların gasp edilmeye ve tecrit duvarlarına yeni tuğlalar eklenmeye çalışıldığı belirtilen açıklama şöyle:
Merhaba;