Türkiye’de basına karşı artan kısıtlama ve sansür, Gazetecileri Koruma Cemiyeti (CPJ) tarafından dünya genelinde yayınlanan ‘‘Basına Karşı Saldırılar, 2015’’ raporunda geniş yer aldı. New York merkezli uluslararası kuruluş CPJ adına basındaki kısıtlamaları ve baskıları kaleme alan gazeteci Yavuz Baydar, Türkiye’nin gazeteciler için açık hava hapishanesine dönüştüğünü dile getirdi.
Şakran Cezaevi'ndeki 18 yaşından küçük 3 çocuk hamile oldukları gerekçesiyle tek kişilik hücrelerde tutularak, ağrıları olmasına rağmen revire götürülmedikleri belirtildi.
Tekirdağ 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Abdülkadir Fırat, mevcut durumu nedeniyle Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne gönderildi. Oradaki Sağlık Heyeti, Fırat için şöyle bir rapor verdi: “Üst estremite ile kendine bakım aktivitelerini yapamıyor. Yardım olmaksızın ayağa kalkamıyor ve yürüyemiyor. Konuşma bozukluğu mevcuttur. Hastalığı süreklidir, iyileşemez, ağır hastalık ve engellilik niteliğinde olup, sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hali niteliğindedir.”
Aliağa’daki Şakran Kadın Cezaevi’nde müebbet hapis cezası alan mahkûmlar, saat başı uyandırılıyor. Avukatlar uygulamanın mahkûmlar ve gardiyanlar için işkenceye dönüştüğünü belirtiyor.
TÜRKİYE'NİN MANDELA'LARINDAN HASAN GÜLBAHAR YALNIZ DEĞİLDİR..
Sosyalist tutsaklardan Hasan Gülbahar 30 yıl sonra özgürlüğüne kavuşmuştu. Dünyada ilk ona giren bir rekora sahipti. Çıkınca hayata tutunmaya çalışmış, yarım bıraktığı eğitimine devam etmeye başlamış, bir işe yerleşmiş ve İHD Mersin Şubesinde yönetime gelmişti. Ancak 1,5 yıl özgürlük, kötülük dağıtıcılarının gözüne batmış olmalı ki Gülbahar yeniden tutuklanıp Mersin hapishanesine konuldu. Gerekçe: Yanlış tahliye.
BASINA VE KAMUOYUNA 18.04.2015
Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan 3 siyasi tutsağın esas duruşa geçmedikleri gerekçesiyle 45 gardiyanın işkencesi maruz kaldığı öğrenildi. Olayla ilgili kendisiyle yapılan görüşmede cezaevi müdürünün işkenceyi savunduğunu söyleyen tutsakların avukatı Hakan Evcin, müdürün "Burada yüzlerce mahkum var, disiplini nasıl sağlayalım!" dediğini aktardı.
Osmaniye 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Hasan Gülbahar, bir başka odadan gelen bağırtı ve kapı dövme olayı üzerine, odadaki zile basarak gardiyanlara neler olduğunu sordu. Gelen gardiyan gitti ve herhangi bir haber vermedi. Bunun üzerine gardiyanı çağırmak üzere odadaki arkadaşlarıyla kapıya vurmaya başladılar. Bunun üzerine Hasan Gülbahar ve odada bulunanlara 5-11 gün hücre cezaları verildi. Böylesi bir kapı dövme olayı olduğunda en fazla kınama cezası verilirken, bu olayda hücre cezaları verilmesinin ardından başka hesaplar yapılıyor olmalı.
Duy vuruldum seslenemem sesim kısık
Güvercinim yaralı kanadı kırık
Gönderemem sevda yüklü mektubumu
Bari görüşüme sen gel nazlım sık sık
Türkiye'de herkes bir gün cezaevine düşebilir...
"Bir gün gitmek mecburiyetinde kalirsak ama... Tıpkı 1915'teki gibi çıkacaktık yola...Atalarımız gibi...Nereye gideceğimizi bilmeden.yürüyerek yürüdükleri yollardan...Duyarak çileyi, yaşayarak ızdırabı.." Hrant Dink (Ruh halimin güvercin tedirginliği Agos sayi:565)
-Ermeni Soykırımının 100. yılı Anısına-