3 gün önce omurilik tümörü ameliyatı olan hasta tutuklu Burhan Babaoğlu, dikişleri sökülmeden cezaevine götürüldü. Ağabeyinin hastalığının nedeninin cezaevi koşulları olduğunu hatırlatan Cemal Babaoğlu, tedavisinin cezaevinde yapılamayacağını ve tam teşekkülü hastanede tedavi görebilmesi için serbest bırakılmasını istedi
Van T Tipi Cezaevi’nde Özel Gardiyan Timleri (ÖGT) adı altında oluşturulan grubun koğuşları basarak, tutsakları darp ettiği öğrenildi. Mardin Cezaevi’nde ise, 30 tutsağın sürgün edildiği bildirildi
Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Hamza Üngür, Şubat 2012’de tutuklandı. Aynı yıl -yani tutuklu iken- bir hücre cezası aldı. 2016 yılında iki kez hücre cezası aldı. 2016 yılının sonunda aldığı 8 yıl 9 ay hapis cezası, Yargıtay’da onaylandı. Normalde Ağustos 2018’te tahliye olması gerekirken, kendisine gönderilen yeni müddetnamede infazının yandığı ve tahliye tarihinin Ekim 2020 olduğu yazılmış. Mutlaka müddetname veren makama itiraz etmeli. İnfaz yakılması için aynı yıl içinde üç hücre cezası gerekir…
Muş E Tipi Cezaevi’nden Ödemiş T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen tutuklulardan Mehmet Akbay gönderdiği mektupta, 2 Ekim 2017 tarihinde koğuşlarda silahlı arama yapıldığını yazdı. Muş E Tipi’nin boşaltıldığını aktaran Akbay, tutukluların pijamalarıyla birlikte farklı illerdeki cezaevlerine gönderildiğini kaydetti.
Gece yarısı baskını
Cezaevlerinde artan baskılara yönelik açlık grevine giren tutsakların tuz ve şekerine el konulurken, Bafra ve Denizli cezaevlerinde ise siyasi tutsakların adli tutsakların arasına konulduğu öğrenildi
Görülmüştür Grubunun yıllardır politik tutsaklara yolladığı kartpostallar da OHAL’e takılmaya başladı. Selime Tuğba’nın elle hazırladığı ve ekibimizden Gamze Yentür’ün tutsak muhabir Lütfiye Burcu Kara’ya yolladığı kartlarda bulunan kurbağa resmi, örgüt simgesi sayıldı. Bu da “okuma komisyonları”nın cehaletini ve art niyet ile keyfiyeti bir kez daha gözler önüne sermiş oldu. Aşağıda konuyla ilgili Cihan Başakçıoğlu’nun hazırladığı haberi okuyabilirsiniz.
***
Tek tip elbiseye hazırlık yapılıyor ama...
Silivri Cezaevinde bulunan tutuklular yaşadıkları hak ihlallerini kamuoyuyla paylaştı.
31 Ekim 2017
Adalet Bakanlığı verilerine göre halen hapiste 70 bine yakın öğrenci var.
Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre hüküm giydiği için okuldan atılmış, kaydını dondurmuş, tutuksuz yargılanan, zaten cezaevinde kalmış, uzun tutukluluktan serbest bırakılan ama yine her an cezaevine konulma riski bulunan binlerce öğrenciyi de bu sayıya eklediğimizde rakam 100 bini geçiyor.
Türkiye'de son on yılda mahpus sayısı üç katına çıktı. 360 hapishanedeki yaklaşık 170 bin mahpus, her gün kötü muameleye maruz kalırken, özel şirketlere ucuz iş gücü olarak sunuluyorlar. Kadın, çocuk, LGBTİ, engelli veya yabancı mahpusların ise özel ihtiyaçları karşılanmıyor.Türkiye'de 80 yıldan fazla bir süre aynı seviyede kalan mahpus sayısı, son on yılda büyük bir artışla 170 binlere ulaştı. Her ne kadar bu veri normal şartlar altında bizlere ülkede bir 'suç patlaması' yaşandığını işaret edecek olsa da, işin aslı böyle değil.