Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Hamza Üngür, Şubat 2012’de tutuklandı. Aynı yıl -yani tutuklu iken- bir hücre cezası aldı. 2016 yılında iki kez hücre cezası aldı. 2016 yılının sonunda aldığı 8 yıl 9 ay hapis cezası, Yargıtay’da onaylandı. Normalde Ağustos 2018’te tahliye olması gerekirken, kendisine gönderilen yeni müddetnamede infazının yandığı ve tahliye tarihinin Ekim 2020 olduğu yazılmış. Mutlaka müddetname veren makama itiraz etmeli. İnfaz yakılması için aynı yıl içinde üç hücre cezası gerekir…
İsmail Tanboğa, 20 ay kadar önce tutuklandı. Tutuklandığında yaşı 18’den küçüktü. O nedenle tutuklandığı Şırnak’ta tutamadılar ve Hatay E Tipi Cezaevi’ne gönderdiler. Sekiz ay önce yaşı 18’i doldurunca, İskenderun M Tipi Cezaevi’ndeki siyasi koğuşlardan birine konuldu. Burada son altı aydır, üç kez hastaneye götürüldü. Orada çeşitli tahliller yapıldı; ama hastalığının adı bir türlü konulamadı. Şu anda ne yiyip, içiyorsa; hemen çıkarıyor. Su bile içse, midesi bulanıyor. Çok fazla kilo kaybetmiş. Boğazı, sırtı ve böbrekleri ağrıyor. Revirden yine hastaneye sevki çıkmış; ancak hastaneye bir aydır götürülmüyor.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve PKK/PJAK ve MLKP/KKE davalarından yargılanan mahpusların Öcalan hakkında yakışıksız söz eden ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne gönderdiği protesto faksı, kabul edilmeyerek geri iade edilmiş.
Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunan Kasım Elçi, Eylül ayı ortalarında, Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde bulunan Soncan Gedik ise, Kasım Elçi’den bir süre sonra Tarsus 2 nolu T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiler ve hemen hücrelere atıldılar. Çıplak arama saldırısına karşı çıkan okurlarımıza, hücrede alınan sayımda ayağa kalkmaları dayatılıyor.
Kandıra 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Musa Karataş, Kemal Taka, Fikret Kara, Mehmet Ali Aslan, Mehmet Güneş, Malik Koparan, Yücel Acer, Özcan Kekeç, Gökhan Atay, 27 Ekim 2017 günü sürgün edildiler. Böylesi sürgünler, adeta bir operasyon düzenlenir gibi, insanların değil eşyalarını, ilaçlarını almasına bile izin verilmeden yapılıyor. Buna karşı çıkanlara da soruşturma açılıyor. Hangi cezaevine gönderildikleri bilinmeyen sürgün edilenler arasındaki Musa Karataş ve Mehmet Güneş ağır hastaymış.
İskenderun M Tipi Cezaevi’nde OHAL sonrasında birçok hak kısıtlamasına gidilmiş. Dışarıdan gelen kitap ve dergilerin içeriye alınmasında sıkıntılar yaşanıyormuş. Oysa böyle bir uygulamanın olmaması gerektiği yönünde mahkeme kararları var. Bu cezaevindeki okurlarımız da, yargıya başvurmalı. Dışarıda yasak olmayan tüm kitap ve dergiler içeriye girebilir. İskenderun M Tipi Cezaevi’nde bulunan Cem Ekinci, Ömer Durmaz ve Uğur Enuştekin’in arkadaşlarına gönderdiği mektupların ulaşıp-ulaşmadığını bilemiyorlar. Umarız mektuplarına cevap yazılır.
Ağrı Kapalı Cezaevi’nde bulunan Kadir Karabak, Kahraman Muslu, Kamuran Sunbat, Hasan Akman, cezaevi koşullarının normalleştirilmesi amacıyla 23 Ekim 2017 gününden itibaren süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını hatırlatıyorlar.
Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nden Deniz Özdemir, Murat Saltan ve Antalya L Tipi Cezaevi’nden Mesut İşbilir, Şakran 3 nolu T Tipi Cezaevi’ne; Muş E Tipi Cezaevi’nden Ömer Çelik, Şifa Erdoğan, Perver Birsin, yine Şakran 3 nolu T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiler.
Şakran 4 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan PKK davasından mahpuslar, Öcalan’ın sağlığı konusundaki endişelerin, oraya gidecek bir siyasi heyet ile giderilmesi amacıyla 21-24 Ekim 2017 günleri arasında açlık grevi yaptılar.
Muş E Tipi Cezaevi’nden Haşim Aslan, Yadigar Akman, Mesut Akbay, İzmir-Ödemiş T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiler. Sîsê nine ile kadın mahpusun da Tarsus T Tipi Cezaevi’ne sürgünüyle Muş E Tipi Cezaevi’nde hiç siyasi mahpus kalmadığı sanılıyor.
Manisa T Tipi Cezaevi’nde bulunan ve okuma yazma bilmediği için başkasına mektup yazdıran Maşallah Ölgen, Turgutlu ilçe binası önünde yapılan bir basın açıklamasında fotoğraf çeken sivil polislere arkadaşı Fırat Özçelik ile birlikte itiraz etmiş. Daha sonra kendisine tutulan Baro avukatı Orhan Düzdemir’in, “burada senin için kötü bir şey yok” demesiyle imzaladığı tutanakta, birçok kişi hakkında ifadesi olduğunu öğrenen Maşallah Ölgen, “Ben, kendim ve Fırat Özçelik dışında hiçbir kişi hakkında hiçbir şey demedim” diyor. Sözü edilen kişileri, kesinlikle tanımıyormuş…
Erzincan T Tipi Cezaevi’nde dilekçeler ve mektuplar ilgili yere gönderilmediği gibi, söz konusu kişinin önünde yırtılıp, atılıyormuş. Her fırsatta disiplin soruşturması açılıp, hücrelere atılan mahpuslara karşı çok sert muamele yapılıyormuş. 16 kişilik odalarda 23 kişi kaldığı için yemek yenilebilecek yer bulmak bile zor oluyormuş. Geçen ay, odalar basılıp, radyolar toplanmış. Radyolarını geri isteyenlere, kantinden satın alın, denmiş. Oysa toplanan radyoları da kantinden satın almışlarmış.
Bolu F Tipi Cezaevi’nde mahpusların yemek almak için kullandığı metal tencereler, “amaç dışı” kullanıldığı bahanesiyle toplatıldı ve kantinden naylon kaplar alması istendi. Bu durumun sağlıksız olması bir yana, amacın kantinden yapılacak satışla rant elde etmek olduğu belirtiliyor.
18 yaşından küçükken gözaltına alınıp, tutuklanan Baran Eman, birkaç cezaevi dolaştırıldıktan sonra şimdi Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde. 1.5 yıldır yazılmayan iddianamesini ve arkadaşlarının mektuplarını bekliyor!
Elbistan E Tipi Cezaevi’nde bulunan Abdo Şeyho, infazı yakılıp, bir başka cezaevine sürgün edilen bir arkadaşının yerini merak ediyor.
kaynak: özgürlukcu demokrasi
- 10 gösterim