"Devlet yeni hapishane açıyorsa içini doldurur"

Türkiye'de son on yılda mahpus sayısı üç katına çıktı. 360 hapishanedeki yaklaşık 170 bin mahpus, her gün kötü muameleye maruz kalırken, özel şirketlere ucuz iş gücü olarak sunuluyorlar. Kadın, çocuk, LGBTİ, engelli veya yabancı mahpusların ise özel ihtiyaçları karşılanmıyor.Türkiye'de 80 yıldan fazla bir süre aynı seviyede kalan mahpus sayısı, son on yılda büyük bir artışla 170 binlere ulaştı. Her ne kadar bu veri normal şartlar altında bizlere ülkede bir 'suç patlaması' yaşandığını işaret edecek olsa da, işin aslı böyle değil. Mahpus sayısının, hakkında hüküm verilen insan sayısından fazla arttığı bir ortamda, tutuklamanın da bir tedbirden öte cezalandırmanın kendisine dönüştüğü herkesin malumu. Ancak bu tabloya rağmen Türkiye'de hapishanelerin durumu, oradaki yaşam koşulları ve hatta ülkedeki mahpus sayısı hakkında tam anlamıyla bilgi sahibi olamıyoruz, zira Adalet Bakanlığı elindeki verileri kısmen saklayarak araştırmacıların işini zorlaştırıyor.

 

Bu konuda çalışma yapan az sayıdaki sivil toplum kuruluşundan biri olan 'Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği' (CİSST), ‘Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi’ ile 'Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar' isimli iki proje yürütüyor. CİSST ekibinden Mustafa Eren, Ayşegül Algan, Hilal Başak Demirbaş ve Alper Yalçın ile Türkiye'deki hapishanelerin ve mahpusların durumuna ilişkin bütün konuları konuştuk.

 

Türkiye’de mahpus sayısı 170 binlere çıktı. Bu verinin önemini anlamak açısından, geçmişten günümüze mahpus sayısındaki artıştan bahsedebilir misiniz?

 

Mustafa Eren: Elimizdeki verilere göre 1919 yılında mahpus sayısı 35 binmiş. 2005'te ise 55 bin... Aradan bu kadar zaman geçmiş olmasına rağmen mahpus sayısı hiç 55 bini geçmemiş. Tek istisna 1980 darbesi sonrasında 70 bin gibi bir sayının hapishanede olması ki o zaman şartları içinde olağan bir durum. Ta ki 2005'e kadar 50 binlerde seyreden bu sayı yıl 2010’da 120 bin gibi bir rakama ulaşıyor. 2010'dan 2015'e geldiğimiz zamansa 176 bine çıkmış. Burada çok ciddi bir artış söz konusu. Bu artışın sonuçlarını konuşmak gerekiyor ama Türkiye'de ne bu konuda devlet tarafından bir istatistik sağlanıyor, ne de araştırılması esnasında kolaylık gösteriliyor. O yüzden bizim kurmaya çalıştığımız ‘Türkiye Hapishaneleri Çalışmaları Merkezi’nin önemli olduğunu düşünüyorum.

 

Yaklaşık 80 sene aşağı yukarı aynı kalan rakamlarda kısa sürede büyük bir artış söz konusu… Bu araştırmacıların ilgisini çekebilecek bir konu. Bu durumun nedenlerini açıklamak için şimdiye kadar çok sayıda araştırma yapılmış olması gerekmez miydi?

 

ME: Türkiye’deki mahpus sayısı üç katına çıktı gibi bir beyanatta bulunan insan da yok. İlk kez bizim derneğimizin bununla ilgili bir açıklaması olmuştu, hatta bu gidişatla ilgili bu mahpus sayıları nereye gidiyor bağlamında 2014’te Adalet Bakanlığı’na bilgi edinme başvurusu yapmıştık. Onların verdiği cevap daha da ürperticiydi. 2014'ten sonra 2017 sonuna kadar 199 yeni hapishane açılıp 125 bin yeni kapasite eklenerek, mahpus sayısının artacağının sinyallerini veriyordu. Eğer devlet yeni hapishane açıyorsa zaten içini doldurur. Bu da bizim aklımıza birtakım sorular getiriyor. Demek ki ileriye dönük bir öngörü var, daha fazla suç işleneceğini ve suç patlaması olacağını düşünüyorlar.

 

 

Kaynak: Agos gazetesi