Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Tutsak yazar Seyit Soydan'ın yeni romanı: "Yaban otu"

"Doğudan batıya, güneyden kuzeye savrulan, köklerinden koparılmış insanların hikâyesini anlatıyor Yaban Otu. Havaya, suya ve ateşe yazılan destanlarla günümüze kadar gelen çağdaş bir mit de sayılabilir aslında.
Cemal Süreya'nın, “Fırat suyu bütün bir bölgeyi/ Takma adlarla dolanmak/ Zorundadır.” Dizelerinde olduğu gibi romanımızın kahramanı da kadın ve Kürt kimliğiyle var olmaya çalışırken aynı dilemmayı yaşar.

"Artık, aklım kalbim kadar yormuyor bedenimi…"

ENGİN BULUT’TAN YENİ YIL DENEMELERİ

Zaman hastane koridorlarında çok yavaş, doktorun odasında ışın hızıyla geçiyor…

Asgari ücretle çalışmakla yaşamak arasında çok fark var. Asgari ücretle çalışıp emeğinin karşılığını-hakkın olanı almakla, kendini avutmanın arasında da çok fark var…

Evdeki çekyatı ısınmak için kırıp yaktım, yatma vakti gelince anladım ki, üşümek daha güzelmiş…

İnsan sıyrılamıyor lavabodan, tuvalet kağıdına gelen zamlarla alakası yoktur…

Fotoğraf makinesi+ Kalem+ Haber+ Hapis=Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü Yılı

Ortaçağ uygulamaları ile Adana F Cumhuriyeti’nde mahpusluğa devam ediyoruz…

Merhaba Adil Abi; 

                Sevgi ve Selamlar olsun sana, aileye, Görülmüştür gönüllülerine, herkese iyi olmanız dileklerimle. Ben de/biz de iyiyiz, Ortaçağ uygulamaları ile Adana F Cumhuriyeti’nde mahpusluğa devam ediyoruz…

                20 Aralık’ta Yeni Yıl Kartını aldım abi çok teşekkürler, sağ olasın-ız… 

Özgür Düş Postası bülteninin Kış sayısı okurlarıyla buluştu.

Özgür Düş Postası yeni sayısı çıktı
 

Özgür Düş Postası, yeni sayısıyla hapishanelerde dört duvar arasında özgür düş kuranların, direnenlerin sesini ve direncini uluslararası alanda kamuoyuna ulaştırmaya devam ediyor.

Tutsakların Sesi Platformu (TSP) tarafından düzenli olarak çıkarılan Özgür Düş Postası bülteninin Kış sayısı zengin bir içerikle okurlarıyla buluştu.

Tek kişik hücrede tutulan hasta tutsak Zeynep Avcı'dan mektup var: "Adeta tümüyle kapatılmıştım bir “tabuta”. "

“Önce üşüten bir kış yaşandı, ardından kavurucu, bunaltan bir sıcak yaşadım şu daracık hücrede. Geçen yılı koronayla geçirmiştim. O zamanlar yazamamıştım size. Adeta tümüyle kapatılmıştım bir “tabuta”. Olayı trajediye vurduğuma bakmayın. Şimdi gülümseyip geçiyorum. Defalarca revir doktorunu ya da bir insanı göreyim diye dilekçeler yazmıştım. Fakat şu iki buçuğa altı metrelik (banyosu da dahil) alanda… Tam Ağustos sıcağında ve haftalarca pencereden havalandırmaya bakmak, o virüsle birlikte mücadele ederken, sıcağın da etkisiyle aklımı oynattığımı bile düşünmüştüm bir ara!”

Tutsak yazar Hasan Şahingöz'den mektup var: "Herkesin yeni, güçlü bir umuda ihtiyacı var."

"Gönderdiğiniz kitaplar geldi çok teşekkür ediyorum.  Ekte Ümüş Eylül’ün Yeni (ellinci) sayısını gönderiyorum."

11 Aralık 2023

Merhaba,

                Sevgi ve dostlukla kucaklıyorum. Dilerim sağlığın, moralin yerindedir. Ben, bizler iyiyiz. Bize dışarısının daha kötü, yaşamın dışarıda daha zor olduğunu söylüyorlar. Biz de bununla teselli buluyor; içeride olduğumuza şükretmeyi düşünüyoruz.

Tutsak hekim Ayhan Kavak'tan mektup var: "Yüreğinizin Süveydasında Özgür Yaşam Ateşi ve Güneş Eksik Olmasın!"

"Filistin’de, Ortadoğu’da, bölgede akan kanın ortaklarının ikameti aynı. Adları farklılık arz etse de karanlıktan beslenenlerdir onlar. Alayı sömüren, kemirgen olanların ticaret ortaklıkları hız kesmeden devam ederken duyulmaz mazlum ve madunların sesi, soluğu. İnsanlık öldürülürken hegemonik zihniyet mevcut ateşe körük olmakta. Ne yazık, önlenemiyor insanlığın trajedisi… Önlenemeyen katliamlar ortadayken, bari bu yeni yılda -para bulup da alma ayrıcalığına ulaşanlar- hindilerin katliamını önleyelim! İnsanlığın, Doğanın, canlıların katliamına dur diyelim dur!

Tutsak yazar ve karikatürist Ömer Özdurak'tan gelen şiir: Adı Saklı

ADI SAKLI

düşler kitabında
bir eski fotoğraf gibi
unutulan sararan
içine düştüğüm sevda labirenti
yalnız, kör sokaklar
kim bilir hangi asi rüzgar dolanır saçlarında
ben, bu düşte sana deli, sana divane
sensizlik kıyılarında
kelamsızlık yemini etmiş bir dengbêj
uzam ve zaman
bana cellad, bana zindan
ateş mavisi gözlerini çevir gözlerime
yoksa bu düş kitabında
bir ağaç misali

dökülür tüm yapraklarım
 
***