Kaktüsler Sussuz da Yaşar kitabı tiyatro sahnesinde
12 Eylül darbesi döneminde Mamak Cezaevinde tutulan kadınlar tarafından kaleme alınan “Kaktüsler Susuz da Yaşar” kitabı Antalya’da tiyatro oyunu oldu.
25 Ekim 2024
12 Eylül darbesi döneminde Mamak Cezaevinde tutulan kadınlar tarafından kaleme alınan “Kaktüsler Susuz da Yaşar” kitabı Antalya’da tiyatro oyunu oldu.
25 Ekim 2024
Hastalıklarımızı söyleme biçimimizle dalga geçiyor! Bildiğin aşağılıyor! Görevi tedavi etmek olan kadın doktor Kürtlüğümüzü aşağılıyor. Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulundum. Uzun süredir zaten tedavilerimiz yapılmıyordu
Hüseyin Aykol
Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan kıdemli mahpuslardan Adnan Öztel, sağlığıyla ilgili sorunlarını dile getirdiği 10 Ekim 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor:
Merhaba Sevgili Adil OKAY, Ezgi BAKÇAY, Özcan YAMAN,
Çok iyi olmanızı dileriz. Gönderdiğiniz posta da gelmişti. SINIRSIZ KÜTÜPHANE sergisi için bir katkı yapamasak da çok güzel geçtiğine eminiz. Elinize sağlık. Kitaplar için de teşekkürler.
"Çizim kalemleri ve boyalar yasak artık. Normal tükenmez kalemler bile sınırlı. İçerisi gün geçtikçe sıkılaştırılıyor."
29 Eylül 2024
Merhaba Adil abi,
İyi olmanız dileğiyle selam ve sevgilerimi yolluyorum.
Abi gönderdiğiniz dört kitap elime geçti. Çok teşekkür ederim. Kız kardeşimin size yollaması gereken 2 kitabım umarım elinize ulaşmıştır. Geçen sordum ve yollamayı unutmuştu. Dışarının iş-güç hali unutturuyor bu tür şeyleri.
29 Eylül 2024
Sevgili Adil, Merhaba…
30.09.2024
Sevgili Adil Okay Merhaba,
Selam ve sevgilerimi iletiyorum. Umarım iyisinizdir. Ben, bizler iyiyiz. Bu da rutin tabir gerçi, ülke-dünya ne haldeyse biz de öyle oluyoruz. Bir yanda bitmeyen İsrail saldırganlığı; bir yanda ülkedeki açlık yokluk, öldürülen çocuklarımız… Haliyle biraz ülke, biraz dünya gibiyiz demek daha doğru olacak herhalde.
SUS-MA !
İÇERİDE DIŞARIDA SANSÜR VE OTO-SANSÜR
Ülkemizde siyasal iklim giderek daha da kararıyor. Büyük bedeller verilerek kazanılan demokratik hak ve özgürlükler her geçen gün daha da daralıyor. Yaratılan dehşet ikliminden politik mahpuslar ve muhalif sanatçılar gibi dezavantajlı gruplar da etkileniyor. Bu koşullarda makro ve mikro iktidarların bazen artan bazen azalan oranda -on yıllardır- uyguladığı sansür, yaratıcılığa ket vuruyor. Toplumun nefes borularından en önemlisi “sanat” üretimi güdükleşiyor.
Cezaevlerinde tutukluların koşullu salıverilme talepleri keyfi gerekçelerle erteleniyor. "Kütüphanede yeterince kitap okumamak” gibi absürt nedenler infaz ertelemelerinin gerekçesi yapılıyor.
23 Ekim 2024