Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Tutukluların emanet para hesapları üzerinden milyonlarca TL faiz geliri elde eden Adalet Bakanlığı, kazancına dair verileri açıklamaktan kaçındı

Adalet Bakanlığı’nca 2005 yılında çıkarılan yönetmelikle cezaevlerinde buluna tutukluların emanet para hesabından milyonlarca TL faiz geliri elde ediyor. Bakanlık, elde edilen faizin net gelirine dair ellerinde bir verinin olmadığını açıkladı.

Tarsus 2 Nolu Cezaevi’nde 1 aydır gardiyanların askeri düzende sayımı kabul etmedikleri gerekçesiyle mahpuslara işkence yaptığı, cezaevine sürgünle getirilen Soncan Gedik isimli mahpusun işkence nedeniyle iki kolunu da kullanamadığı öğrenildi.

SiyasiHaber

Tarsus 2 Nolu Cezaevi’nde mahpuslara 1 aydır askeri düzende sayım dayatıldığı, dayatmayı kabul etmeyen mahpusların işkenceye uğratıldığı bilgisi alındı. Soncan Gedik isimli mahpusun ise yaklaşık 10 gündür hücrede tutulduğu ve sürekli işkence gördüğü bilgisi alındı.

Alayumat’a dayanışma mesajı gönderen gazeteciler “Mesleği gazetecilik olan Erdoğan Alayumat’ı infaz koruma memurları darbederken ‘Gazeteci bunları da yaz’ diyerek alaylı bir tavır sergilemesi üzerine meslektaşları olarak bu olayın takipçi olacağımızı Erdoğan’a mektup yollayarak açıkça kamuoyunu duyurmak istedik” dedi.

Gazetecilerin gönderdiği mektup ise şöyle:

“Basın özgürlüğü insan onuru ile eşdeğerdir

Sevgili meslektaşımız Erdoğan Alayumat,

Bandırma 1 nolu T Tipi hapishanesi'nde 3 Ekim 2017 saat 21.00'de 20'ye yakın gardiyan tarafından keyfi bir şekilde tutsakların bulunduğu koğuşlara arama gerçekleşti. Bu aramayla açlık grevi'nde olan tutsakların politik direniş tutumunu yıkmaya çalışmışlardır. Banyo musluklarının kırılması, tutsaklara ait karavanların alınması şeklinde sonlandırmışlardır.  Hapishane yönetimi baskılarını arttırmış, 24 saat geçmeden ikinci bir arama gerçekleştirmiştir. Koğuşlarda tutsaklara ait bulunan eşyalar dağıtılmıştır.

Görülmüştür Ekibi ile Redfotoğraf grubunun ortak hazırladığı "İçeriden Dışarı - Dışarıdan İçeri Fotoğraf Köprüsü" adlı sergi Viyana ve Mannheim'den sonra Paris'te açılıyor. Sergi 9 - 13 Ekim tarihlerinde görülebilir.

Açılış tarihi ve saati: 9 Ekim 2017 - 15.00

Adres: L'Université Paris 8, 2, rue de la Liberté, 93526 Saint-Denis

“Dışarıda” oldukları zaman gerçekleri yazan, haber veren ve yazıları, haberleri, eleştirileri, attıkları manşetlerden dolayı suçlandıkları zaman gazeteci sayılan gazeteciler; “içeri” atıldıktan sonra “gazeteci” sayılmıyorlar.

Fikret İlkiz İstanbul - BİA Haber Merkezi 25 Eylül 2017

***

İletişim Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Mahsum Koyun, tutuklandıktan bir süre sonra iki çocuğu olan ağabeyi Cengiz Koyun da tutuklanmış ve hüküm giymiş. Mahsum’un ilk duruşması 12 Ekim 2017 günü yapılacakmış; ancak ağabeyinin duruşma günü henüz belli değil. Sahi bu arada, Mahsum’un bir başka ağabeyi olan Barış Koyun ise, demokratik siyaset alanında faaliyette bulunduğu için Van’da tutuklanmış ve henüz davası açılmamış. Aynı aileden üç kardeşin de cezaevinde olması çok acı.

“İÇERİDEN DIŞARI, DIŞARIDAN İÇERİ FOTOĞRAF KÖPRÜSÜ” MANNHEIM’DA

Türkiye’nin çeşitli kentlerinde sergilediğimiz Fotoğraf Köprüsü, Viyana'dan sonra Mannheim Cafè Filsbach'da sergilenecek...

Görülmüştür Ekibi ve redfotoğraf grubu olarak, 55 fotoğraf sanatçısı ve 55 mahpusu, 26 ayrı hapishanede buluşturarak gerçekleştirdiğimiz bu projede amacımız:

Tutsaklarla birlikte kolektif bir fotoğraf projesi gerçekleştirmek

Dışarıda olan bizlerin, tutsaklarla iletişim halinde olmalarını sağlamak

Van F Tipi Cezaevi’nde bulunan Mücahit Orhan, yüzde 75 engelli durumuna rağmen tahliye edilmiyor. Yargıtay’da bulunan dava dosyasında ‘Polise molotof attığı’ iddia edilen Orhan, ‘Bunu felçli halimle yapmışım! Ben kolumu dahi kaldıramıyorum’ diyerek tepki gösterdi

Son günlerde tutuklulara tekmil dayatması ile gündeme gelen Bolu F Tipi Cezaevi, bu kez üzerinde “PKK üyesi” yazılı yaka kartını dayatmaya başladı. 

ATK'nin "Cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen 5 ay boyunca tutuklu kalan Ahmet Bayar ışın tedavisi görmediği için hafızasını kaybetti.

Diyarbakır’da 15 Şubat 2011’de bir protesto gösterisine katıldığı için “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla hakkında açılan davada cezası onaylanınca 31 Mart'ta tutuklanarak cezaevine konulan akciğer kanseri hastası Ahmet Bayar, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen 5 ay boyunca Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu kaldı. 

Yaşamını yitiren Cumartesi İnsanları'ndan Güzel Şahin'in Dersim'den İstanbul'a uzanan mücadelesini i kızı Meral Nergis Şahin, "Ötekileştirilen kim varsa tereddüt etmeden yanına giderdi" sözleriyle anlattı. 

Bir tek seni ve anneni düşünüyorum o geceden beri. Sen bu vedayı bu kadirşinas merasimi yaşamalıydın. Herkes bunu yaşıyor. Ama sana yaşatmadılar.

18 Eylül 2017

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Sevgili Aysel,

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, 37. yıldönümü olan 12 Eylül darbesi süreci ile 15 Temmuz’un ardından ilan edilen OHAL sürecini karşılaştırdı. Sonuçlarıyla bir yıllık OHAL sürecinin, 9 yıllık 12 Eylül sıkıyönetim sürecini aştığını belirten Sarıhan, “Yaşananlarla karşılaştırdığımızda yaşadığımız günlerin ‘karanlığı’ daha net olarak ortaya çıkıyor. Ve o günden bugüne Türkiye, pek çok olağanüstü hukuksuz uygulamanın olağan hale geldiği bir sürece girdi” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin hazırladığı rapora göre cezaevlerinde 69 bin 301 tutuklu veya hükümlü öğrenci var.

CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin hazırladığı rapora göre; ceza infaz kurumlarında lise ve dengi okullar ile ön lisans ve lisans programlarına kayıtlı toplam hükümlü ve tutuklu öğrenci sayısı 36 bin 33, açıköğretim programlarına kayıtlı toplam hükümlü ve tutuklu sayısı ise 33 bin 268.

İlgezdi’nin hazırladığı cezaevi raporunda şu değerlendirmeler yer aldı:

Economist dergisi bu hafta yayınladığı iki makalede Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine yer verdi. İki makelede de işkencenin geri döndüğüne vurgu yapılırken, yaşananları gösteren insan hakları savunucuları ve gazetecilerin ise, tehlikede olduğu vurgulandı

15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sonrasında cezaevlerinde yaygınlaşan işkence, kötü muamele ve hak ihlallerine bir yenisi daha eklendi. Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na, kadın mahkûmların kaldığı koğuşlara tuvaletlerinin ve banyolarının görüntülenebildiği kameraların yerleştirildiği öğrenildi.

Darbe girişimi sonrası artan tutuklu ve hükümlü sayısı, cezaevlerinden şartlı salıverilen kişi sayısında da artışa neden oldu.

Hürriyet’ten Oya Armutçu’nun aktardığı Adalet Bakanlığı Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı verilerine göre 31 Temmuz itibariyle 353 bin 749 kişi adli kontrolle serbest.

Yurtdışına çıkış yasağı, karakola imza verme gibi uygulamalarla tutuklama yerine adli kontrolle bırakılanların sayısı da 280 bin 675.

Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Nudem Duran, ailesi ile yaptığı görüşmede kendisinin ve diğer tutsak kadınların şiddete ve işkenceye maruz bırakıldığını aktardı.

Keyfi uygulamalar nedeniyle 68 kadının kaldığı koğuşun sürekli sistematik şiddete maruz bırakıldığı bildirildi.

Sürgün, işkence ve cezaevi idaresinin keyfi uygulamaları ile adından sıkça söz ettiren Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde dönüşümlü açlık grevine başladı.

6 Kasım 2016'da tutuklanan Tuncel, iki eğitimciye destek için 3 gün açlık grevi yapmıştı

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek vermek için cezaevlerinde yapılan açlık grevi eylemine katıldığı gerekçesiyle disiplin cezası aldığını belirtti.

Gazete Karınca'da yer alan habere göre, tutuklu bulunduğu Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nden bayram dolayısıyla mektup gönderen Tuncel, şu ifadeleri kullandı:

Kapatılan dihaber'in tutuklu muhabiri Erdoğan Alayumat, baskı, işkence ve kötü muamelenin devam ettiği Tarsus T Tipi Cezaevi'nde baskılardan kaynaklı adli bir tutuklunun intihar ettiğini söyledi.

6 Eylül 2017

Cezaevlerinden işkence haberleri eksik olmazken; savcı, doktor gibi devlet memurlarının yaşananları hasıraltı etme çabası, baskıları daha da arttırıyor. Elazığ Cezaevi’nde tutsakların darp edilerek savcıya çıkarıldığı ve savcının önünde ise hakaret uğradığı öğrenildi

Cezaevinde yaşanan hak ihlallerini gönderdiği mektup aracılığıyla akataran Urfa Hilvan Cezaevi’nde tutsak olan Ejder Dağ, kendisiyle birlikte sürgün edilen hasta tutsak amcası Bahri Dağ’ın sağlık durumu ile ilgili bilgi verdi. Mektubunda amcasının hasta olmasına rağmen sürekli sürgün edildiğini akataran Dağ, “Amcam 25 yıldır zindanda ve beraber önce Siverek’ten Hilvan’a getirildik. Ardından da amcamı önce Elazığ T Tipi’ne daha sonra da Yüksel Güvenlikli F Tipi’ne sürgün ettiler. Amcamın kronik kalp hastalığı ve yüksek tansiyon sorunu var.

Mersin: Hapishanelere yönelik artan hak ihlallerine karşı bugün İHD Mersin Şubesi basın açıklaması gerçekleştirerek, “Hükümet; özellikle siyasi tutsaklara âdeta düşman hukuku uyguluyor. Hükümlü ve tutuklulara esir gözüyle bakıyor” dedi.

İHD Mersin Şubesi’nde saat 12’de gerçekleştirilen basın açıklamasına Tarsus Kampüs Tipi Kadın Kapalı Hapishanesi’nde kalan çok sayıda tutuklunun aile ve yakınları da katıldı. Tutsak yakınları Tarsus Hapishanesi’nde yaşanan insanlık dışı uygulamaları dile getirdi.

Aram Kitabevi, cezaevlerindeki tutsaklarla dayanışmak amacıyla “Askıda Kitap” kampanyası başlattı. Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte giderek artan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla başlatılan kampanyanın bir diğer amacı ise, tutsaklarla kitaplar aracılığıyla dayanışma köprüsü kurmak. Bu temelde kitap almak için Beyoğlu’da bulunan Aram Kitabevi’ne gelen okurlar, ya evden getirdikleri ya da satın aldıkları kitapları hediye ederek kampanyaya katkıda bulunuyor.

Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerin bozulmasına göre şekillenen operasyonlar sonucu, bir yılda birçok Avrupalı yurttaş tutuklandı. Tutuklama gerekçesi ise, savaş politikalarını teşhir eden haberler ya da Kürtlerle dayanışma

Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri artarak devam ediyor. Hak ihlalleri işkence boyutuna ulaşırken, tutsaklara keyfi bir şekilde çeşitli bahanelerle disiplin cezaları veriliyor. Mahkemelere gidiş gelişlerde ve hastane sevk edildiklerinde çıplak aramadan geçirilen tutsaklar, sürgünler sırasında ringlerde işkenceye maruz bırakılıyor.

OHAL’in ardından cezaevlerinin kapasitenin üstünde dolması adli mahpusları da canından bezdirdi. Cezaevleriyle ilgili haberimiz üzerine çok e-posta aldık. Tutuklu ve hükümlü yakınları, 6 kişilik koğuşlarda 25 kişinin barındırıldığını söylüyor. FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanan hâkim ve savcıların kapattığı dosyaların yeniden açılmasını istiyorlar.

Kokudan durulmuyor

Tutuklanan Kürt çocuklarına yapılan işkencelerle gündeme gelen Adana Pozantı Cezaevi'nde çocuk tutuklu olarak 3 yıl kalan Ferdi Sertkal yaşadıklarını anlattı.

GÜNCEL - Adalet Bakanlığı’nın verileri cezaevlerindeki durumun vahametini ortaya koyuyor. Bakanlığın 2017’nin başında yayımladığı verilere göre, 12 ve 17 yaş arasında toplam iki bin 572 çocuk ailesinden uzakta ve demir parmaklıklar ardında yaşamak zorunda.

Onurlarıyla yaşayan insanlarla birlikte bir gün mutlaka aydınlık yarınlar için kelepçelerin çözülmesi uğruna mücadele etmek en zor olan yol olsa bile; mektuplar insan onurudur.

Fikret İlkiz İstanbul - BİA Haber Merkezi 04 Eylül 2017

İki mektup… İki onurlu yurttaştan geliyor.

Bu mektuplar, tekrar okunsun diye yazılmıştır.

İkisi de “sevgi” ile bitiyor… Biri “kucak dolusu”, diğeri “saygıyla” sevgilerini gönderiyor.

Mahpuslara haftada 1 gün ve 2 saat avukat görüş sınırlaması getirildi. Avukatlar bunun, savunma hakkını engellemek olduğunu vurguladı.

"Mahpuslar istekleri dışında sevk ediliyor; terlikle gönderilen de var, kalan eşyaları postayla yollanan da





"Cezaevlerinde tek sorun şiddet değil"

Tutuklu gazeteci İdris Sayılgan, Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, tutsaklara dönük baskıları ve hak ihlallerini bir mektupla kamuoyuna duyurdu.

Cezaevlerindeki hak ihlallerine her gün yenisi eklenirken, Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi’nden siyasi tutuklular, söz konusu ihlallere ve baskılara ilişkin bir mektup yazarak duyarlılık çağrısı yaptı.

ANF’de yer alan habere göre, tutuklu gazeteci İdris Sayılgan’ın mektubunun tamamı şu şekilde: