Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerin bozulmasına göre şekillenen operasyonlar sonucu, bir yılda birçok Avrupalı yurttaş tutuklandı. Tutuklama gerekçesi ise, savaş politikalarını teşhir eden haberler ya da Kürtlerle dayanışma
Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkiler bozuldukça AKP de, Türkiye’de bulunan yabancı yurttaşlara rehin politikası uygulamaya başladı. Uluslararası gazeteciler “ajan” olarak yaftalanırken, insan hakları temsilcileri ise hedef gösterilip tutuklanıyor. Son olarak Almanya Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’in “Erdoğan bir devlet başkanı değil, aksine bir rehineci” sözleri, Türkiye’deki yabancı tutsakları yeniden gündeme getirdi.
277 tutuklu ve hükümlü
Adalet Bakanlığı’nın Mart 2017 verilerine göre, cezaevlerinde DAİŞ üyeleri dışında 277 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. İsimler arasında Avrupa ülkeleri vatandaşı gazeteciler ile insan hakları savunucuları da bulunuyor. Tutuklanma gerekçeleri ise, genellikle Kürtlerle dayanışmak ya da Kürtlerle ilgili haber yapmak.
Röportajları gerekçe yapıldı
Fransız gazeteci Laup Jean Rene Bureau (27) da Türkiye’de tutuklu yabancı gazetecilerden. Bureau, 26 Temmuz 2017’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden Habur Sınır Kapısı’na gelerek Şirnex’e geçmek isterken gözaltına alındı. Bureau’nun incelenen teknik cihazlarında YPG ve YPJ savaşçıları ile yapmış olduğu röportajlar gerekçe gösterilerek, “örgüte yardım ve yataklık yapma” iddiasıyla tutuklandı.
Albayrak maillerinden tutuklama
Tutuklu bulunan bir diğer gazeteci ise, Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Alman yurttaşı ve gazeteci Deniz Yücel (44). Yücel, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın mailinin Redhack tarafından ele geçirilmesinin ardından yayınlanan bilgi ve belgeleri haberleştiren gazetecilere dönük yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınıp tutuklandı. Yücel, Albayrak’ın hacklenen e-postalarına yönelik haberleri, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bayık ile yaptığı röportaj ve benzer diğer haberleri nedeniyle “örgüt üyesi olmak, kişisel verileri kötüye kullanmak ve örgüt propagandası yapmak” suçlamaları ile tutuklandı.
Alman vatandaşa 15 yıl hapis istemi
Tutuklu bulunan Avrupa yurttaşlarından biri de ETHA muhabiri ve çevirmeni Alman yurttaşı Meşale Tolu. 1 Mayıs öncesi muhalefete dönük operasyonlarda gözaltına alınan Tolu, “terör örgütüne üyelik”ve “terör örgütü propagandası” iddiasıyla tutuklandı. Tolu için hazırlanan iddianamede 15 yıla kadar hapis istenirken, üç aydır tutuklu bulunan gazetecinin ilk duruşması, 11-12 Ekim’de görülecek.
Tatilde gözaltı
Aydın’ın Didim ilçesinde bir arkadaşı ile birlikte tatil yapmaya gelen İngiliz Joseph Andrew Robinson (24) da, “örgüt üyesi” suçlaması ile tutuklanan isimlerden. Robinson, hakkında yapılan bir ihbar üzerine, 28 Temmuz’da gözaltına alındı. Gözaltında ifadesi alınan Robinson, Suriye’de bulunmasının nedeninin “DAİŞ saldırıları karşısında yaralanan insanlara sağlık hizmeti sunmak” olarak açıkladı. Ancak mahkeme, Robinson’un Türkiye’de herhangi bir adresinin bulunmaması ve adli kontrol şartı uygulamasının yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi.
Aktivistler de tutuklandı
Yine insan hakları savunucuları ile birlikte Büyükada’da yapılan toplantı sırasında polis baskınıyla gözaltına alınıp tutuklanan Alman Peter Steudtner, İran’lı Ali Gharavi, Türkiye’de insan hakları temelinde hareket eden onlarca tutukludan sadece birkaçı. İZMİR
—
6 yıl 3’er ay hapis cezası
Çek Cumhuriyeti yurttaşları Miroslav Farkas (25) ve Marketa Vselichova (35) ise ,Silopiya’da Habur Sınır Kapısı’ndan Kasım 2016’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne geçmek isterken gözaltına alındı. “Örgüt üyesi olmak” suçlaması ile tutuklanan Farkas ve Vselichova hakkında 15 yıla kadar hapis istemi ile açılan dava, Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savunmalarında Suriye’de insani yardım çerçevesinde bulunduklarını belirten ikili, YPG’yi de “terör örgütü olarak görmediklerini” dile getirdi. Davanın 2 Ağustos’ta görülen karar duruşmasında Farkas ve Vselichova’ya, “örgüt üyesi oldukları” gerekçesi ile 6 yıl 3’er ay hapis cezası verildi.
- 5 gösterim