Siteye Eklenen Tüm Yazılar

EYLÜL AYI HAK İHLALLERİ RAPORU: "Bir kişi işkencede öldü, 238 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi"

Eylül ayında 5’i çocuk 150 kişi işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı. Bir yurttaş işkence sonucu yaşamını yitirdi. En 162 internet sitesine erişim engeli getirildi.

İstanbul - BİA Haber Merkezi 09 Ekim 2020, Cuma 11:14

Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Eylül Ayı Hak İhlalleri Raporu”nu açıkladı.

Tahliye Edilmeyen Gazeteci Ziya Ataman'dan Mektup Var...

Gazeteci Ziya Ataman 11 Nisan, 2016 tarihinden beri tutuklu. Eylül 2019’da yapılan hiçbir hukuk ve adalete sığmayan mahkeme kararıyla 14 yıl, 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Kronik barsak hastalığı yaşamını tutukluluk sürecinde daha da zorlaştıran Ataman, İşkence altında ifade veren bir tanığın ifadesi doğrultusunda 4,5 yıldır cezaevinde tutuluyor.

Dayanışma Çağrısı

Özgürlüğün sesi adlı 50 tutsak ile 50 fotoğrafçıyı buluşturduğumuz sergimizi kitaplaştıracağız. Bunun için takipçilerimizden- okurlarımızdan destek bekliyoruz. Renkli kuşe kağıda basılacak 64 sayfa olacak kitabın adedi 25 TL olarak belirlenmiştir. Yayınlanmadan önce 2 - 3 - 10 veya daha fazla alabilecek arkadaşlar bize mesaj yazsınlar. Bildiğiniz gibi Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu hiç bir fon almayarak imece usulü masraflarını karşılıyor. Ancak kitap maliyeti fazla olduğu için okurların desteğine ihtiyacımız oluyor.

Bolu, Elazığ, Kırıkkale, Kırıklar, Kandıra ve Siverek hapishanelerinden mektup var...

Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Erdal Kotan ve Veysel Özçoban’ın mektuplarını aldım. Erdal’ınki iki hafta önce ama Veysel’inki iki ay önce kaleme alınmış. Erdal Kotan’ın kaleme aldığı hasta mahpus Zülfü Yıldırım’ın halini hem ayrı haber yapacağız; hem de İHD’ye verip, ilgilenmelerini talep edeceğiz. Veysel Özçoban ise şunları belirtiyor: “Pandemi süresince mesafe konusunda dikkatli davranıldı. Aramalar pek yapılmadı mesela. Ancak bize verilen yemekler o kadar azdı. Biz ‘bebe yemeği’ diyorduk.

Ezgi Bakçay: Bu sergiyi ortaya çıkaran süreç Görülmüştür Kolektifi’nin düzenlediği "Sizin hâlâ bir mektup arkadaşınız yok mu?" kampanyasıyla başladı.

Ezgi Bakçay: “Eleştirel düşünce ancak çağın diri çatışmalarından sızabilir” Karşı Sanat, Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu’nun hazırladığı ‘Özgürlüğün Sesi’ adlı proje sergisine ev sahipliği yapıyor. Türkiye’deki en kritik mevzulardan biri olan ‘hapsedilmeyi’ ve ‘özgürlüksüzlüğü’ ele alan sergi, 50 tutuklunun ‘özgürlük’ temalı metinleriyle 50 fotoğrafçının işlerini bir araya getirip özgürlüğe dair metinsel ve görsel bir konuşma yaratıyor. Ayrıca Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Ebru Timtik gibi isimler de bu konuşmaya dahil ediliyor.

Gülseren Yoleri'nin sunduğu İnsan Hakları Programında Çalışmalarımızdan Söz Ettik

CAN TV'de yayınlanan, Gülseren Yoleri'nin sunduğu İnsan Hakları programına katılan Adil Okay, Görülmüştür Ekibi'nin başta Özgürlüğün Sesi olmak üzere çeşitli çalışmalarından söz etti.

Programın kaydını aşağıda izleyebilirsiniz.

Görülmüştür Ekibi

 

"Korona Günlerinde Mahpusluk Bir Başka Zor Geçmekte"

"Yaşananın pandemi olduğu kabul edilince, bunun sonuçları mapushanelere de yansıdı... Kaldığım cezaevinde Covid ‘tedbirleri’ kapsamında ilk elden; açık görüşler, sohbet, spor ve atölye etkinlikleri iptal edildi. Son 2 ay hariç, koli ve mektup akışında bir yavaşlama yaşandı. Covid ‘önemleriyle’ objektif olarak mapus içinde mahpusluk günleri başlamış oldu…"

Musa Altun
E Tipi Kapalı Hapishane C-7
Elbistan / K.Maraş

***

31.08.2020

Koğuşlarımızda askeri, MİT’i, gardiyanı vb. kalabalık bir ekiple talan bir arama yaptılar.

" 6 Aralık’ta koğuşlarımızda askeri, MİT’i, gardiyanı vb. kalabalık bir ekiple talan bir arama yaptılar. Gerçekten de her şeyimizi; özel eşyalarımızdan mutfak eşyalarımıza, dergilerimize, kitaplarımıza, defterlerimize, yazılı çalışma ve mektuplarımıza kadar birçok şeyimizi talan ettiler. Hala daha bu talanda götürdüklerini ve alamadığımız eşyalarımız; kitaplarımız, dergilerimiz vs. var. Az uz bir talan da değil, 100-150 kadar kitabımızı götürmüşler, gerisini siz düşünün. (…) Haliyle bizim karşı direniş de buna paraleldi. Belli bir yol almaya başlanmıştı ki bu pandemi meselesi başladı.

Tutsak Ferhan Mordeniz'in "Külde Güllenen Şarkılar"ı Hakkında

Daha önceden ‘’Açık Yara’’ ve ‘’Rojan Neava’’adlı şiir kitaplarına imza atan Ferhan Mordeniz’in ‘’Külde Güllenen Şarkılar’’ adlı üçüncü şiir kitabı Aryen yayınlarından çıkarak okurların beğenilerine sunuldu. Her verimiyle şiirsel serüvenine yeni değerler katarak yetkinleştiren şair, kendine has poetikasını yerleşik kılma arayışını sürdürmenin gayreti içinde. Kuşatılmış karanlık mekânlarda dıştan açık ve dolaylı her türden yönelimi boşa çıkarmanın kararlılığını göstermenin yanı sıra edebi söylem ve sözün estetize edilip form kazanmasının şiire dönüşmesi için başlangıcını oluşturur.

Yaşama yakışan en güçlü ses: Özgürlüğün Sesi

“Kalkın kardeşler ışıklar görünmeye başladı
Eski duvarlar değil bu duvarlar
Bir ak kuş gelip kondu kara çatıya
Dünyayı böylesine sardı mı kollar
Ne etsin kelepçe neylesin zincir
Kaç kez gösterdi tarih aldatmayacak bizi
(…)
Ekmek de özgürlük de barışın gülleridir
Yumuk elli bebekler pencerelerde bekliyor
Dünyayı çepeçevre kuşatan barış kervanlarını
Çelik canavarlar gibi tanklar değil
Caddelere yakışan özgürlük ekmek türküleridir…”

Vedat Türkali

Bakanlık cezaevine, cezaevi hastaneye gönderiyor

Bakanlık cezaevine, cezaevi hastaneye gönderiyor

Ölüm orucundaki Akman’ın sevk dilekçesi hapishane idaresince işleme konmadı. Avukatlarının sevk başvurusu ise “şahsın kendisi başvuru yapsın” diye reddedildi. Akman şu an hastanede tutuluyor.
Ayça Söylemez İstanbul - BİA Haber Merkezi 07 Eylül 2020

***
“Zaten ölüm orucu yapmasam da bu hapishane koşullarında 2 yıl daha yaşamam mümkün değil.”

ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ ADLI SERGİMİZDEN SEÇME METİNLER

Görülmüştür Kolektifi ve redfotoğraf grubu olarak ortak hazırladığımız, 50 tutsak ile 50 fotoğrafçının yer aldığı Özgürlüğün Sesi adlı sergimizde yer alan tutsak betimlemelerinden kısa alıntılar yaptık. Sergimiz 10 Eylül – 20 Eylül 2020 tarihlerinde Karşı Sanat’ta (İstanbul’da) ziyarete açık olacaktır. Metinlerin bütününü ve bu Özgürlük betimlemelerini tamamlayan fotoğrafları sergide izleyebilirsiniz. İmkan bulunca sergimiz kitap olarak yayınlanacaktır.

Tutsak ressam Aynur Epli'den yeni mektup ve resim

“Bu arada bizim küçük Elif ve annesi temmuzda tahliye oldular. Bize bayağı alışmıştı, bizde ona alışmıştık. Elif gidince üst komşumuzda bayağı bir boşluk oluştu. Geçen annesi bir mektup yazmıştı, çocuk dışarıda epey zorlanmış. Sürekli olarak annesine ‘Em biçin hevala’ ( arkadaşlara gidelim) diyormuş ve diğer iki kardeşi Türkçe konuştukları için birbiri ile iletişim kuramıyorlarmış.”

Aynur Epli
1 Nolu Kadın Kapalı Cezaevi
Aliağa / İzmir

***
Sevgili Adil Helal Merhaba;

Ölüm orucuna dair bir gerçek öykü: Bir resim iki hayat

"Evladının bebekliğindeki ağlayışlarından, ya atamadığı gazını ya bezini pislettiğini ya da acıktığını anlayabiliyordu. Şimdi gözü önünde erirken de enerjisinin günbegün bitmekte olduğunu aynı babalık sezgileriyle fark ediyordu."
Özgür Karakaya

İstanbul - BİA Haber Merkezi
* Fotoğraf: Pixabay

***
Yıldızlarla bezeli, lacivert örtüsüne bürünmüştü gökyüzü. Birkaç sokak lambasının aydınlığında çıkacaktı yola.

"ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ" ADLI SERGİMİZ İSTANBUL'DA

10 Eylül 2020 18:00- 20 Eylül 2020 Adres: Karşı Sanat - Asmalımescit Mahallesi, İstiklal Caddesi Aznavur Pasajı No:108 Kat-6 Beyoğlu/İstanbul Uzun yıllardır tutuklu ve hükümlülerle dayanışan, onların içeride zor koşullarda ürettikleri eserleri görünür kılmaya çalışan Görülmüştür Kolektifi ve objektiflerini sosyal sorunlara çevirmeleriyle tanınan fotoğrafçılardan oluşan Redfotoğraf Grubu olarak “Özgürlüğün Sesi” adlı yeni bir proje hazırladık.

50 TUTSAK İLE 50 FOTOĞRAFÇIYI BULUŞTURDUĞUMUZ "ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ" ADLI SERGİMİZ NİHAYET AÇILIYOR...

Görülmüştür kolektifi ve redfotoğraf grubu olarak, 50 tutsak ile 50 fotoğrafçının özgürlük imgelerini buluşturmak amacıyla yaklaşık bir yıldır önce başladığımız çalışma 2020'nin Mart ayında tamamlandı. Ancak binbir emek sonucu hazırladığımız ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ adlı sergimiz, pandemi sürecinin araya girmesi ile kamuoyuna sunulamamıştı. Nihayet çabalarımız

Korona günlerinde mahpus olmak

Koronavirüsü neredeyse dünyanın en önemli gündemi. Doğaya karşı acımasız olan kapitalizme karşı doğa intikamını alıyor. Kapitalist modernitenin tüm kirliliğini, maskelerini düşüren korona virüsü aynı zamanda yaşamın yeni rotasının da eskisi gibi olmayacağını gösteriyor.

Ergin Doğru

2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi

Elazığ

***

Tutsak Doktor Ayhan Kavak' Yazdı: Barış'ı bilelim ki 1 Eylül'ü hak ettiği anlamsallıkla korkusuzca kutlayıp yaşar kılalım.

20 Eylül 1906'da Hollanda Silahlı Kuvvetleri fazla direnişle karşılaşmadan Bali'deki Denpasar Sarayı'nı kuşatırlar. Saraydakilerin hiçbir umarı kalmamıştır. Başkentin ıssızlığını saraydan yükselen tüyler ürpertici davul sesleri bozar. Davulların ardından giyitleriyle göz kamaştıran görevli, koruma, rahip, kadın, çocuk ve hizmetlilerden oluşan sessiz kalabalık sarayın ana kapısından çıkar. En önde beyaz kremasyon giysileri muhteşem mücevherlerle süslenmiş ve bir Malezya kaması olan Kris ile silahlanmış Raja'yı taşıyan tahtırevan vardır. Tören alayı Hollandalı askerlerce durdurulur.

Dış Dünyanın Korku ile Karartılan Ufkuna Bakıyoruz

Günlerdir kulağımız mazgalda, götürüleceğimiz yeni cezaevinin haberini ve yerini bekliyoruz. Uzun bir süredir dört duvarın soğuk karanlığında tutulduğumuz menemen zindanı hükümlü statüsünden yalnızca tutuklu statüsüne geçtiğinden, biz hükümlüler farklı zindanlara yollanacağız. Biz hükümlülere yol göründü derken, korona belası hepimizi zonk diye kursağımızda bıraktı.

Yaşlı ve Ağır Hasta Mahpus Mehmet Emin Özkan’ın Tedavisi Dışarıda Gerçekleşmelidir!

82 yaşında ve 25 yıldır hapishanede olan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü Mehmet Emin Özkan yüksek tansiyon hastasıdır. Uzun yıllardır hücrede kalmasının da etkisiyle Özkan’ın işitme kaybı, sindirim ve solunum rahatsızlıkları, unutkanlık gibi birçok kronik hastalığı bulunmaktadır. Bunun yanında Mehmet Emin Özkan’ın beyninde bulunan iltihap ve hapishanede geçirdiği kalp krizinden ötürü hayatı ciddi bir risk altındadır. Hastalıklarından dolayı kişisel hiçbir ihtiyacını tek başına karşılayamamaktadır.

Avukat Ebru Timtik can verdi, Aytaç Ünsal can çekişiyor, tecavüzcüler dışarıda

Gencecik insanlar ölüyor…

Kadınlar ölüyor… Her gün yeni cinayetler, yeni katliamlar işleniyor.

Tarım işçileri ölüyor; Manisa Saruhanlı’da üzüm işçilerini açık kasa römorkunda taşıyan traktör çarpıştı, işçiler yola savruldu... Zöhre, Nilgün, Ajda hayatlarını kaybettiler. 10 işçi yaralandı... 45 derece sıcakta 11-12 saat çalışan ancak 70 ile 110 lira arası ücret alan işçilerin, yoksulların halini duyan, gören yok.

4 Yaşındaki kızına hasret bir annenin feryadı

Sevgili Adil Okay merhaba,

Size ve Görülmüştür ekibine selamlarımızı yolluyor, iyi olmanızı umuyorum. Bizler iyi olmaya çalışıyoruz diyelim. Çalışıyoruz dememin nedeni, korona'nın görülmeyen yaptırımları. Hemen her durumda olduğu gibi pandemi de en çok ve en ağır şekilde hapishanedekileri etkiledi. Korona önlemleri kapsamında tüm haklarımız ellerimizden alındı. Hastane gidiş-gelişleri, açık görüşler, spor-sohbet vb. tüm haklarımız "geçici" süreyle kaldırıldı. Ama bu "geçici" süre bir türlü geçmiyor.

Figen Yüksekdağ'dan "Yıkılacak Duvarlar" kitabı

Figen Yüksekdağ, tutuklu bulunduğu cezaevinde ‘Yıkılacak Duvarlar' adlı bir kitap kaleme aldı. Kitap, 1 Eylül'de raflardaki yerini alacak. 4 Kasım 2016’dan bu yana Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bir kitap kaleme aldı. Yüksekdağ'ın bu ilk kitabının adı ise ‘Yıkılacak Duvarlar’ oldu. Ceylan Yayınları tarafından okurla buluşturulacak olan kitap, 1 Eylül’de raflardaki yerini alacak. Yayınevi, Twitter hesabından kitaba dair şu paylaşımda bulunuldu: “ 'Yıkılacak duvarlar' 1 Eylül'de kitabevlerinde...

"Konulduğum bu yerde ranza, yatak ve bir pencere dışında hiç bir şey yok. Pencerede vidalar ile kapatılmış durumdaydı."

“Konulduğum bu yerde ranza, yatak ve bir pencere dışında hiç bir şey yok. Pencerede vidalar ile kapatılmış durumdaydı. O şekilde içeriye konuldum. Pencerenin açık olmaması, havaların aşırı sıcak olması ve içerinin havasız olması. Bir insanın katlanabileceği bir durum değil.”

Sami Tunca

1 No'lu F Tipi Hapishane

A-35 TEKİRDAĞ

9 Ağustos 2020

Merhaba Adil Okay,

Temmuz ayı ifade özgürlüğü ihlalleri raporu

İHD, TİHV ve Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim, “İdari yasaklar, kolluk müdahaleleri”, “Soruşturmalar, yargılamalar, hükümler” ve “Diğer uygulamalar” başlıkları altında yaşanan ifade özgürlüğü ihlallerini raporlaştırdı.

İstanbul - BİA Haber Merkezi 20 Ağustos 2020, Perşembe 20:21

İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim, Temmuz 2020 Türkiye’de ifade özgürlüğü ihlalleri raporunu kamuoyuyla paylaştı.

Ortak çalışmayla hazırlanan rapor, video konferans halinde de yayınlandı.

Nuriye Gülmen'den Mektup var...

Silivri'nin karantina hücresinden herkese merhaba sevgili dostlar. Bildiğiniz gibi İdil Kültür Merkezi'nde bulunduğum için gözaltına alındım ve tutuklandım. Şimdi 7 gündür tek başıma tecritteyim. Yanımda sadece bir kitap, bir kalem ve kağıt var. Sizlere kısa da olsa bir merhaba demiş olayım böylelikle. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Daha sonra yaşadığım hukuksuzlukları uzun bir yazıyla anlatacağım. Adaletsizliklerin ortadan kalktığı bir zamanda, özgür günlerde tekrar görüşebilmek dileğiyle. Sıcacık dost selâmlarınızı benden esirgemezsiniz, değil mi?

Adalet için 6 aylık açlık!

Ölüm orucunda olan tutuklular Özgür Karakaya ve Didem Akman’ın avukatı Tuğçe Nazlı Akın, müvekkillerinin ‘adil yargılanma’ yönündeki taleplerinin yerine getirilebilir olduğunu vurguladı Tutuklu avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal gibi İzmir Şakran Cezaevi’nde kalan Özgür Karakaya ve Didem Akman da, “adil yargılanma” ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi talebiyle 19 Şubat’tan bu yana ölüm orucunda. 6 aydır eylemlerini sürdüren her iki tutuklu için hayati risk her geçen gün büyüyor.

Tutuklu gazeteciler tutuklularla salgını konuştu

Tutuklu gazeteciler Nedim Türfent ve Ziya Ataman, kaldıkları Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki diğer tutuklularla Kovid-19 salgınını konuştu. Tutuklular, cezaevinde pozitif vakalarının ortaya çıkmasıyla birlikte yaşamlarının tehlike altına girdiğini dile getirdi. Yetersiz önlemler nedeniyle vaka ve ölüm sayısı günden güne artan koronavirüs (Kovid-19) salgını tehdidi nedeniyle ciddi risk altında olan yerlerden başında cezaevleri var.

24 yıldır tutsak olan Leyla Atabay'dan İki Yeni Kitap: "Kendini Unutan İnsan" ve "Şıkefta Fîlozofîyê" Üzerine Birkaç Söz

Daha önce Sitav Yayınevi'nden çıkan "Konjonktürel Kimlik" adlı kapsamlı kitabıyla Said-i Nursi hakkında, sol-ilahiyat anlamında kaynak ve referans olacak bir çalışmayla kendisini tanıdığımız yazar Leyla ATABAY yakın zamanda Lîs Yayınlarından çıkan iki kitapla yeniden kendi düşün dünyasına ortak etti bizi.

Maraş Türkoğlu, Edirne, Bolu, Kırıklar Cezaevlerinde neler oluyor?

Maraş-Türkoğlu 1 nolu L Tipi Cezaevi’nde bulunan Ferhat Kaya şöyle diyor: “En küçük bir talebimiz bile Covid-19 bahanesine sarılarak ya reddediliyor ya da görmezden geliniyor. Doğru dürüst temizlik yapılmıyor, içeriye dezenfektan verilmiyor. İlk birkaç hafta verilen çamaşır suyu, artık verilmiyor. Mahkemece yasak olmayan, her yerde içeriye verilen kitaplar burada cezaevi idaresinin, disiplin kurulunun keyfi kararı ile bize verilmiyor. Kargoyla gelen eşyalarımız geri gönderiliyor. Mektuplarımız verilmiyor. İhtiyacımız olan eşyaları ne iç kantinden ne de dış kantinden temin edemiyoruz.

CİSST'ten 104 farklı cezaevi raporu: Sağlık hakkı engelleniyor

Cezaevlerinde yaşanan sorunları kayıt altına alan CİSST, salgına rağmen tutukluların hijyen malzemelerine ulaşamadıklarını belirterek, sağlık hakkının da engellendiğini açıkladı.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), 27 Temmuz- 12 Ağustos tarihleri arasında koronavirüs (Kovid-19) ile ilgili danışma hatlarına gelen şikayetleri raporlaştırdı. Cezaevlerinde salgın sırasında yaşanan hak ihlallerin arttığına dikkat çekilen raporda, 59’u kapalı cezaevi olmak üzere 104 farklı cezaevinden gelen şikayetlerde, cezaevi ve tutuklu bilgileri gizli tutuldu.

Elazığ Cezaevi raporu: Tutuklular işkenceye maruz kalıyor

Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ni ziyaret ederek hak ihlallerine ilişkin rapor hazırlayan MED TUHAD-FED, TUAY-DER ve ÖHD, tutukluların işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını kaydetti.

Mezopotamya Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Diyarbakır Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin MED TUHAD-FED binasında basın toplantısı düzenledi.