Kocaeli F Tipi Cezaevi’nden bianet’e yollanan iki mektup ile diğer basın kuruluşlarına yollanan mektuplar, “basın yoluyla haberleşmeye çalışmak” gerekçesiyle “sakıncalı” bulunarak gönderilmedi. İdare mizah dergilerini de yasakladı.
BUGÜN 20 KASIM 2014 “DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ”
Birleşmiş Milletlerin 20 Kasım 1959'da Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni kabul etmesinin 55. Yılını geride bıraktık.
Aradan geçen onca yıla karşın Dünya'da ve ülkemizde çocukların "hak"lar bakımından en fazla mağdur edilen kesim olduklarını bilmenin burukluğu ile tüm çocukların "Dünya Çocuk Hakları Günü" nü kutluyor ve diyoruz ki…
TÜRKİYE CEZAEVLERİNDE ÇOCUKLAR ŞİDDET, TACİZ VE TECAVÜZE MARUZ KALIYOR, ÇOCUK CEZAEVLERİ KAPATILMALIDIR
İHD, Dünya Çocuk Hakları Günü'nde çocuk cezaevlerini kapatılmasının gerekliliğini vurguladı; çocuk işçiliği, cinsel istismarı gibi hak ihlalleri ropurunu yayınladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) çocukların Türkiye’de haklar bakımından en fazla mağdur edilen kesim olduklarını belirtti.
Dünya Çocuk Hakları günü nedeniyle yapılan açıklamada, çocuk cezaevlerinden anadilinde eğitime uzanan bir dizi hak ihlalinden söz edildi, önlemler ve çözüm yolları dile getirildi.
Tekirdağ, Kandıra, Sincan ve Bakırköy cezaevlerine, tüm sosyalist gazete ve dergilerin girişi yasaklandı. Gerekçe ise Adalet Bakanlığı'nın çıkardığı bir genelge. Ancak genelge henüz ortada yok.
Etkin Haber Ajansı / 18 Kasım 2014 Salı, 11:48
İSTANBUL- Geçtiğimiz günlerde hücrelerde 5 kitap sınırlamasıyla gündeme gelen cezaevlerinde bu kez daha büyük bir yasağın uygulanmasına başlandı.
Tekirdağ ve Kandıra F tipi cezaevleri ile Bakırköy ve Sincan kadın kapalı cezaevlerinde dağıtım şirketleri tarafından dağıtılmayan tüm gazete ve dergilerin cezaevine girişi yasaklandı.
"Dört yıl önce Hollanda'ya politik mülteci başvurusunda bulunan Ali-Leyla Karabulut çifti ve altı yaşındaki kızları Defne Naz ile Hollanda'da doğan 1,5 yaşındaki Ernesto Serdar 10 Kasım sabahı kaldıkları mülteci kampından gözaltına alınarak Soesterberg Hapishanesi'ne konuldu."
Füsun Erdoğan İstanbul - BİA Haber Merkezi 15 Kasım 2014,
Hollanda Gezi Dayanışması Karabulut Ailesi'nin serbest bırakılması için 14 Kasım'da Hollanda Parlamentosu önünde bir protesto gösterisi düzenledi.
BASINA VE KAMUOYUNA
15.11.2014
Mahpusun temel haklarını korumakla görevli olan devlet, hapishanelerde yaşanan aşağılayıcı, onur kırıcı, insanlık dışı muameleyi ve her türlü hak ihlallerini durdurmak bir yana, resmi politikası haline getirmiştir. Bu şiddet politikaları, mahpusları öldürüyor.
Özgürlüğü engellenen kişinin yaşam hakkı dahi, devlet görevlilerinin keyfi tutumlarına teslim edilmiştir. Görevlilerin her türlü zalimane davranışı, hiçbir koşulda sorgulanmıyor, yargılanmıyor.
Tekirdağ 2 nolu T Tipi Cezaevi’ndeki sorunlar diz boyu. Mahkumlara o denli yoğun baskı yapılıyor ki intihar edenler bile oluyormuş. Ancak Mustafa Kara’nın işkence ile öldürüldüğü iddia ediliyor. Mahkemeye gitmek veya 3-4 ayda zor çıkan hastaneye sevk için ringe binecek kişiler, 3-4 saat önceden koğuşlarından alınıp, havalandırması olmayan bir odada tutuluyor. Mahkumlara yönelik baskılara bahane olsun diye, bir gün bir Atatürk posteri kasıtlı olarak yırtılıp atılmış.
Haftalardır polis tacizleri ve engelleme girişimlerine sahne olan Ankara Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi'nin cumartesi eylemlerinde bu hafta polis saldırısı yaşandı.
Geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi 15 Kasım Cumartesi akşamı saat 18.00'de Güvenpark’ta eylem için toplanan inisiyatif bileşenleri bir kez daha polis engeliyle karşılaştı.
Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’nde ortak basın toplantısı düzenleyen PEN Türkiye, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Yayıncılar Birliği, meslekleri yüzünden özgürlükleri ellerinden alınan yazarların sorunlarına dikkat çekti.
PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Yayıncılar Birliği Dünya Hapisteki Yazarlar Günü’nde meslekleri yüzünden özgürlükleri ellerinden alınan yazarların sorunlarına dikkat çekti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi her hafta Cuma günü yaptıkları hasta tutsaklar ile dayanışma eylemini bugün de gerçekleştirdi.
Saat 18.00’de Eski Sümerbank önünde başlayan eylemde “Hasta mahpuslara özgürlük / İHD İzmir Şube” pankartı açıldı. Basın metnini İHD yönetimi adına Ahmet Çiçek okudu. Çiçek açıklamaya şu sözlerle başladı: “Cezaevlerinde hasta mahpus sayısı artıyor, haberiniz varmı? Son bilgilere göre cezaevlerinden 150 bine yakın tutuklu ve hükümlü insan bulunmaktadır. Bunlardan 228’i ağır, ölümcül olmak üzere 600’e yakın hasta mahpus bulunmaktadır”
14 Kasım 2014
Ben devletin dedeme verdiği ALINAK soyadını ve Mahmut olarak değiştirdiği adımı altmış iki yıl boyunca üstünde iğreti bir elbise gibi taşıyan sözde özgür, ama özde esir Mehmud Avdo’yum.
Misak-ı Milli sınırları içinde işgal altında tutulan ve ezilen kardeş halklar Türkler, Kürtler, Kürt ve TürkAleviler, Çerkesler, Araplar, Lazlar, Ermeniler, Romanlar, Süryaniler, Ezidiler, Rumlar ve diğer esir halklarla aynı talihsiz kaderi paylaşan bir esirim.
Leyla ve Ali Karabulut 10 yılını Türkiye Hapishanelerinde geçirmiş bir çift.
Ali’nin abisi Serdar Karabulut 2002 yılında ölüm orucu eyleminde yaşamını yitirmiş.
Çift üzerlerindeki polis baskısı nedeniyle yasadışı yollardan Hollanda’ya gelip iltica eder.
“Görüşmeyeli, tekli hücrelere alındık, biraz bunun yoğunluğu vardı. Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorduk, onaylandı. Beklediğimiz bir sonuçtu. 20 Haziran’da da ben ve dosya arkadaşım Resmiye Vatansever tekli hücrelere geçtik, artık ağır. Müebbet statüsünde tutuluyoruz. Havalandırma, ziyaret, telefon haklarımız diğer tutuklulara kıyasla oldukça kısıtlı; diğer bölümlerdeki –normal tutuklu- arkadaşları görmemiz neredeyse imkansız vs. vs… Komik olan şu; müddetnamede ağırlaştırılmış müebbet tahliye tarihinin karşısında “ölünceye kadar” yazıyor…”
***
Adana M Tipi Hapishanesi’nde bir çocuğun günlerce taciz ve tecavüze uğramasından sorumlu gardiyanlar ceza almadı, başgardiyanlar “uyarı” ile yırttı. Açılan soruşturma ise 9 aydır sürüyor
“2. Pozantı Vakası” olarak da nitelendirilen Adana’nın Ceyhan ilçesindeki M Tipi Kapalı Hapishanesi’nden tahliye olan F.O’nun koğuş içerisinde günlerce tacize ve tecavüze uğraması, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel tarafından TBMM’ye taşınmıştı. Tüzel’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiği Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yazılı bir yanıt verdi.
Soma Karalamalar
Ne kurşun yarası göğüslerinde
ne de bir amansız şarapnel
kimisi on yedisinde
kimisi elli
doğmuş veya doğacak olan çocukların babaları
koyun koyuna ve hepsi baharında
yatıyor yan yana üç yüz bir can
üç yüz bir insan
ne bir cephe savaşında
ne bir deprem yıkıntısında
ne de bir veba salgınında
üç yüz bir can
bir kömür kuyusunda
hepsini birden
öldürdüler oracıkta
üç yüz bir can.
-Cellat-
F tipi cezaevlerinde kurulan ve Adalet Bakanlığı'nın 'ses geçirmez' diyerek savunduğu cam fanus şeklinde görüş kabinlerindeki tüm görüşmelerin dışarıya yansıdığı ortaya çıktı!
“Duvarda kaldı gözlerim
Dalmışım.”[2]
‘Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi’nin, “Mahsus mahâl”lerin hâl-i pür melâlini gündemleştiren “Hasta Mahpuslar Sorunu ve Çözüm Önerileri” Sempozyumu’nun “Çözüm Önerileri”ne yönelik “Üçüncü Oturumu”nun moderatörlüğünü Hasan Gülbahar arkadaşım yönetecekti.
30 yıl zindanda yatan Gülbahar arkadaşım şimdi burada değil, “5.5 yıl daha yatacaksın!” diyen zalimler tarafından tekrar Mersin zindanına kapatıldı…[3]
Zeynep Bakır 9 aydır atipik otizm durumuyla karşı karşıya olan 2.5 yaşındaki oğlu Poyraz Ali’yle birlikte cezaevinde. Poyraz Ali’nin tedavisi ve ihtiyaçları bürokrasinin hantallığına takılıyor. Zeynep Bakır kendisiyle aynı durumda olan bütün anneler için denetimli serbestlik istiyor.
Tutsakların hapishanede yaptığı çizim ve karikatürlerden oluşan dergi GOLİK'in 8. sayısı çıktı.
isteme ve iletişim adresi:
ÖMER ÖZDURAK 1 NO'LU F TİPİ C.İK. C-5 PTT CEZAEVİ ŞUBESİ İZMİT- KOCAELİ
veya
FERAT BOĞATEKİN ZAFER MAH. CENGİZ HAN SK. ÖZTÜRK APT. NO: 26/ O 11 YENİBOSNA- İSTANBUL
TEL: 05439658077
BASINA VE KAMUOYUNA
08.11.2014
İktidar, toplumun tüm kesimlerini ''yasal'' şiddet ve baskı ile yönetirken; kendi güvenliğini güvence altına almak adınane kural ne de yasa tanımamaktadır. Sisteme muhalefet edenleri baskı altına alıp susturmak için hapishaneler her dönem devreye sokulmuştur, ancak F tipi hapishanelerle en etkin biçimde kullanılmaktadır. F tipleri tecrit ve tredmanın bilinçli birşekilde uygulandığı alanlar olması nedeniyle toplumun sivri uçları törpülenerek yok edilmesi amaçlanmaktadır.
İskenderun M Tipi Cezaevi’nde bulunan Behruz Akgöl, cezası bir yılın altına düştüğü için “denetimli serbestlik” hakkından yararlanmak için başvurmuş; ancak “örgütle ilgim yok” dersen, bırakırız” demişler. Okurumuz, “örgütle ilgim olduğu iddiasıyla hapis cezası verenler, şimdi de örgütle ilgim olmadığımı söylememi istiyorlar” deyip, böylesi bir saçmalığı kabul etmediğini belirtmiş ve bu nedenle, son yılı da içeride geçirecek.
Basında “Aziz Nesin’lik dava” diye anılan “Salyangoz Davası” düştü.
