Ayhan Kavak

Tutsak hekim Ayhan Kavak Tarsus Hapishanesindeki Hak ihlallerini yazıyor

"Sosyal haklar hak getire. Sadece oda olarak eğer açık görüş haftası değilse spora bir saatliğine çıkarılmaktayız. Kırtasiye malzemeleri, defterler vs. hak getire. Sanki bize gökten zembille inmiş gibi burada yassak deniyor. Oysa bir önceki zindan kantininden alınan malzemelerdi. En kötüsü de sağlık raporlarım olduğu halde ortopedik yastık-bel yastığı-korse-elyaf yorgan-bileklik vs. medikal malzemeleri vermediler."

2 Ağustos 2022

Kekê Adil Hocam’a,

Tarsus’tan selam, sevgi ve saygılarımla merhaba.

Tutsak hekim Ayhan Kavak sürgüne gittiği Tarsus hapishanesinden mektup yolladı

"Unutmadan yeni bir zindan ve Çukurova. Üç kişilik görüşe gelebilecek canları yazacağım. Acaba görüşe düzenli gelebilecek dostlar var mı? Ona göre görüş listeme yazmayı düşünüyorum.  Düzenli, en azından ayda bir gelecek dostlar olursa iyi olur diyeyim. Olmazsa da can sağlığı..."

Ayhan KAVAK

2 Nolu T Tipi Cezaevi A-17 Oda

Tarsus/MERSİN

***

30 Mayıs 2022

Kekê Adil Hocam'a,

Tarsus'a sürgün edilen Dr. Ayhan kavak ilk karşılaştığı "yasakları" yazdı

Her mahsus mahalin bir başka ‘raconu’ var.

Burada da siyah kalem yassak!

Ayrıca daksil, ataç, sekreterlik vs.

Ben de daha çok siyah kalemle yazardım. Bundan artık mahrumuz! Ha, bu arada dergiler de burada verilmiyor. Gerçi Siverek’te de verilmiyordu. Ağır Cezaya kadar (Siverek) itirazımı iletsem de ret cevabı geldi. Genel uygulamadaki bir konsepttir.

Hadi Yeni Yaşam vd. gazeteleri anlamasak da anlamış gibi yapalım da, Şiirden, Natama, Notus gibi edebiyat dergilerinin verilmemesi akıl kârı değil.

Tutsak Yazarlar Anlatıyor: Hapishanede Nasıl Üretebiliyoruz

"Özellikle son çeyrek yüzyılda hapishanelerde yazılan edebi eserlerde zaman, mekân ve temalar (ve tabi biçem) daha da genişlemiş, hapishanelerin sınırlarını aşmıştır. Tutsak yazarların düşlerinde hapishane kapıları, prangalar, tabular yıkılmış, mikro ve makro iktidarların yasakları, iç ve dış mahalle baskısı ve sansür metaforlarla delinmiştir. "

"Hava Döndü… 1 Mayıs Geldi!"

"O süreçte salonda da olsa, yılların ardından 1 Mayıs da kutlanacaktı. Benim de katıldığım 1987 1 Mayıs’ı Emek Sineması’nda yapılmıştı.  Önlerde oturmuştuk, arkadaşlarımla birlikte. O günü hiç unutamadım. Sinema lebalep doluydu. Bir ara Can Yücel sahneye davet edildi. Emekten, işçiden yana o güzelim şiirlerini okumanın ardından yerine oturdu. (…) 1980 darbesinden sonra kutlanacak ilk 1 Mayıs’ı böyle olmuştu İstanbul’da… Öğrenci gençlik de alışkanlıklarını sürdürmekteydi. Bir sonraki yıl yani 1988’de de illa Taksim’e çıkılacak dendi ve ona göre hareket edilecekti.

EBEM KUŞAĞI

 

Geceyi pusatlayanlar

Ellerinde taşıdıkları

Meşale olmuş yürekleriyle

Geliyorlar.

İsteyene

Bir tutam ateş

Bir çakım ışık

Bir dünya aşk

sunuyorlar

Canlarını verdikleri gibi.

Geceyle pusatlananlar

Yıldız yalımından yaldızlarla

Yol almaktalar

Alınları açık

Ufka kitlenmiş bakışlarla

Yağmur altındalar

Göğün ışıkları

Göz bebeklerinde yanana değin.

Sonrası rengarenk ebemkuşağı…

AYHAN KAVAK

"Dört arkadaşımız başka zindanlara sürgün edildi"

"Açık görüşten bir gün önce meğer dört arkadaşımızı başka zindanlara paket edecekleri tutmuş. Bizim odada Remzi Bayram Türkoğlu/Maraş 2 nolu L tipine, Sozdar Çiçek 1 nolu L Tipi, Türkoğlu’na götürülürken; arada Görülmüştür’e de şiir yollayan Hasan Kılıç Kayseri-Bünyan 2 nolu T’ye, M. Nur Çelebi de oradaki 1 nolu  T Tipine paket edildi."

Ayhan KAVAK

1 Nolu T Tipi Hapishanesi A-3

Siverek/Ş. URFA

***

14 Şubat 2022

Kekê Adil Hocam’a,

KARA TREN VE NEWROZ

“Bugün yine yeniden bir başka Newroz Bayramını daha karşılayacağız. Ozan Ahmed Arif’in dediği gibi, “Nerede olursan ol, içeride, derste, sırada, yürü üstüne üstüne, tükür yüzüne celladın, fırsatçının, işbirlikçi hayinin…” halkların ve insanlığın özgür yaşam sevdasının kavgada, alanlarda haykırılacağı bir gündür Newroz.

Duvar Yazısı, Edebiyat Kayıntısı II

(Önceki Bölüm: Duvar Yazısı, Edebiyat Kayıntısı I)

Madde 11: Don Kişot’un yazılmasından çok sonra, M.S. 1650’lere doğru edebiyat, güzel yazı yazma anlamında kullanılageldi. Belagatı kuvvetli imgesel yazılar dominant hale geldi. Neticede edebiyat dilin biçimselliği ve verili sosyal aura içerisinde kalınmış yazımsal kompozisyonlar olarak algılandı. Bu durum 17. yüzyılın sonunda etkisini kaybetse de sanat ve edebiyatta damgasını vuran klasik değerler olacaktı.

"Sıradan bir kartın bile Avrupa'ya yollanmasının bedeli astronomik fiyatlarla olduğundan cevap yazamadım"

“Değerli Kekê, kaç zamandır gerek Almanya’dan gerekse de diğer Avrupa ülkelerinden yazan ve dayanışma duygularını ileten dostlara ne yazık ki yazamaz oldu(m)k. Sıradan bir kartın bile Avrupa’ya yollanmasının bedeli kura göre belirlenen astronomik fiyatlarla olduğundan cevap da yazamadım.”

Ayhan Kavak

1 No’lu T Tipi Hapishanesi A-3 Oda

Siverek/Ş. URFA

***

17 Ocak 2022

Kekê Adil Hocam’a, haber almanın sevinciyle merhaba.