Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Muğla E Tipi Cezaevi’ndeki sorunlar

Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan beş kişi, iki buçuk yıl önce Muğla E Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi. Sadece kendilerinin siyasi tutsak olduğu bu cezaevinde adli tutukluları etkilemesinler diye, müşahedenin basık tavanlı bir odasında tutuluyorlar. Çıktıkları havalandırma o kadar küçük ki, doğru dürüst volta bile atamıyorlar. Bakanlığın ilgili yönetmeliklerinde yer alan sosyal faaliyetlerin hiçbirinden yararlanamayan okurlarımız, müşahade bölümünün üst katlarında bulunan psikopat kişilerin küfürlerine ve gece yarısı sonrasında gürültülerine maruz kalıyor.

Zeytinliği Zindan Yapan Sistematik Zulme Direnenler

“Eğer kış, ‘Bahar yüreğimdedir’

deseydi, ona kim inanırdı…”[1]

Toplumsal yanını dışlamadan, gerçeğe sarılmış isyanın sözüyle başlayan edebiyat için “Scribere est agere/ Yazmak yapmaktır.”

“Neden” mi? Egemen(ler) yalanların “gerçek” diye dayatılıp, biçimlendirdiği vahşetler(in)e boyun eğmemizi isterken; edebiyatın işi gücü yalanın egemenliğini sorgulamak, kafaları karıştırmak, sorular sokmaktır da ondan…

İranlı Siyasi Tutsak Atena Fergadani’nin İran’ın Dini Lideri Ali Hamanei’ye Açık Mektubu

28 yaşındaki ressam ve çocuk hakları savunucusu Atena Fergadani, özellikle kadın tutuklular için kötü şartlarıyla ünlü Tahran’ın güneyinde Varamin’deki Garçek hapishanesinde 10 Ocak’tan beri tutuklu bulunuyor. Tutukluluğunu protesto için 9 Şubat’ta açlık grevine giren Atena Fergadani, 26 Şubat’ta kalp krizi geçirip komaya girince hastaneye kaldırıldı. Avukatının verdiği son bilgiye göre Atena Fergadani, Tahran’daki ünlü Evin hapishanesine sevk edilmek şartıyla açlık grevini 2 Mart’ta sonlandırdı.   

 

22 Yıllık Tutsak Resul BALTACI’dan açık mektup

2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi B-9 Şakran- Aliağa/ İZMİR

Merhaba Sevgili Arkadaşlar!

En içten ve en sıcak duygularla sizleri selamlıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Keşke kağıt, kalem , zarf ve pula ihtiyaç olmadan yan yana ve yüz yüze özgür ve mutlu bir sohbet imkanımız olsaydı. Bazı sözcükleri hep tekrarlıyoruz. Hatta gereğinden fazla dile geliyor.  Örneğin mutluluk…  Kimi arkadaşlar dışarıdan bana mutluluğu soruyorlar, hatta kimi arkadaşlar sen, sizler bizden daha mutlusun(uz) diyorlar.