Siteye Eklenen Tüm Yazılar

"DÜŞLER TUTSAK EDİLEMEZ... " SERGİYE DAVET

"Görülmüştür Ekibi ile redfotoğraf grubu olarak, “İÇERİDEN DIŞARIYA FOTOĞRAF – DÜŞLER TUTSAK EDİLEMEZ” adını verdiğimiz sergiyle yapmaya çalıştığımız, AKP Devletinin adım adım ördüğü faşizm koşullarında, sayıları her geçen gün artan (Adalet Bakanlığı’nın 1 Kasım 2017 tarihli açıklamasına göre cezaevlerinde 230 bin 735 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır.) politik tutsaklara bir selam iletmek, varlıklarını dışarıda yaşayanlara yeniden duyurmaktır."
***
Açılış : 31.Ocak.2018 saat : 19:00 - Sergi süresi: 31.Ocak / 02.Şubat.2018

Cezaevinden kan donduran anlatımlar: Falaka ve ‘hoşgeldin dayağı’

Kırıkkale Cezaevi’nde mahkumların falakaya yatırıldığı, ‘hoşgeldin dayağı’ atıldığı, işkencenin sistematik olduğu yönünde iddialar ortaya atıldı.

Avukat Eylem Hakverdi, Kırıkkale Cezaevi’nde tutuklu bulunan müvekkili Berkay Ustabaş’ın iddialarını Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’a anlattı.

Tokat T Tipi Cezaevi’nde çok ciddi hak gasplarıyla yüz yüzeyiz.

Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklular, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi'ne cezaevlerinde artan hak ihlallerine ilişkin mektup gönderdi. Mert Sönmez imzasıyla gönderilen mektupta son bir yıl içerisinde cezaevinde yaşanan hak ihlalleri anlatıldı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal’de (OHAL) en çok zarar görenin tutuklular olduğunu belirten Sönmez, “Yasalar, kanunlar askıya alınmış, her şey idarenin keyfine bırakılmıştır. Biz Tokat T Tipi Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlüler olarak, çok ciddi hak gasplarıyla yüz yüzeyiz.

"Hapishaneden Sevgiliye Mektuplar"

Füsun Erdoğan 7 yıl 8 ay boyunca vaktinin önemli bir kısmını yazmaya adadı; ve mektuplar yoluyla mesleğinden, düşüncelerinden ve sevdiklerinden kopmadı.

Haluk Kalafat İstanbul - BİA Haber Merkezi 19 Ocak 2018

***

Düşünmekten ve düşündüklerini söylemekten imtina etmeyen bir insanı hapse atabilirsiniz ama düşünmesini ve üretmesini engelleyemezsiniz. Mapushane yazıları, edebiyatı ve "görülmüştür" damgalı mektuplar bunun örneğidir.

Köhnemiş Tek Tip Elbise (TTE) saldırısı ve karşı direniş!

Hapsedilerek fiziksel özgürlükleri zorla engellenen ve egemenlerin bu ‘’cezayı’’ yetersiz görerek ‘’ceza’’ içinde ‘’ceza’’ anlamına gelen F Tipi tecrit-izolasyon şartlarına mahkum ederek çifte bedel ödemek durumunda kalan devrimci tutsaklar sistematik olarak maruz kaldıkları baskı, işkence ve insan onuruyla bağdaşmayan keyfiyetçi faşist uygulamalarla üçüncü kez bedel ödemektedirler. Tutsakların maruz kaldıkları keyfiyetçi faşist saldırılar çoğu kez katledilmeleriyle sonuçlanmakta, dolayısıyla ödedikleri bedel yaşamlarını kaybetme düzeyinde en ağır boyutlara ulaşmaktadır.

Hapishane müdüründen “19 Aralık’ta bizzat rol aldım” tehdidi

Alanya Hapishanesi müdürü Ali Şeref Kül kadın tutsakları “19 Aralık’ta bizzat rol aldım” diyerek tehdit etti

Alanya L Tipi Hapishanesi’nde tutsaklar, hapishanenin Birinci Müdürü Ali Şeref Kül tarafından, “Ben 19 Aralık operasyonunda bizzat rol aldım. Türkiye’deki tüm cezaevi müdürleri arasında en kıdemlisi ve devletin en güvendiği memuruyum” sözleriyle tehdit edildi.

Kadın tutsakların "Gözleri bile başlı başına bir sevgi cumhuriyeti..."

Kadın Tutsakların Fotoğrafları

Görülmüştür

Bir ipeğin dokunuşu ürpertiyor tenimi

Yol yolu öpüyor, uzak yakını

Şehrin ışıklarına, çizgilerine, seslerine, aşklarına, kavgalarına ve bütün bunların arasında bir belirip bir kaybolan boşluklarına bakıyorum …

O boşlukların içine gizli bir bilinmeyen kahramanlar ülkesiyle karşılaşıyorum

Zeynep’i ,Elif'i, Güler’i, Esra’yı, Çiğdem’i, Selvi’yi, Aynur’u, Deniz’i ve daha nicelerini görüyorum, bu boşlukların içine sıkışmış...