Avrupa’da ilk kez İsviçre’de sergilenen tutsakların mektuplarla kaleme aldığı hayalleriyle dışarıdaki fotoğrafçıların çektiği fotoğrafların sergisinin açılışı Sion, Bern ve Basel kentlerinin ardından Lozan’da gerçekleştirildi.
Birkaç ay önce, çoğu İzmir-Şakran T Tipi Cezaevi'nden, Düzce T Tipi Cezaevi'ne sürgün edilen 22 kişi üç ayrı odada kalıyordu. Şimdi hepsi tek odaya toplanmış. Önceki üç oda aslında üç kişilikti ama o zaman sekiz kişi kalıyorlardı. 5 Eylül 2018 günü taşınılan oda taş çatlasa 14 kişi alabilir olmasına rağmen, 22 kişinin hepsi orada tutuluyor. Dört kişi yerde yatmak zorunda kalmış. Ancak bırakın başka hususları, odadaki hava bile burada kalan insanlar için yetersiz aslında.
3 Ekim'de açacağımız Lozan sergi açılışına davet.
Basel'de sergimizi açtık. Açılış konuşmasını tutsaklarla dayanışma platformundan Hasan Sevim ile görülmüştür grubundan yazar Adil Okay yaptı. Ziyaretçiler de söz alıp teşekkür etmenin yanınsıra önerilerde bulundular. Sergi yoğun ilgi gördü. Tutsak yakınları, eski tutsaklar, İHD eski yöneticileri ve yazar Faik Bulut yanı sıra İsviçreliler de ziyarete geldiler. Sergimiz pazartesi gününe kadar ziyarete açıktır. 3 Ekim'de de Lozan'da açılacaktır. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
“Hapishanelerde İfade Özgürlüğü” Çalıştayı BASIN METNİ Türkiye hapishanelerindeki mahpus nüfusunda her geçen gün ciddi bir artış yaşanıyor. Bu artış yaşanan ihlallerin katlanarak büyümesine neden olurken, var olan sorunların gündeme taşınmasını daha elzem hale getiriyor. 2017 yılından itibaren yürürlüğe giren yasalarla birlikte sınırlamalar artırıldı, daha önce yasalarda olan ama uygulanmayan maddeler uygulanmaya başlandı, yasal dayanağı olmayan de facto uygulamaların etki alanları genişledi.
F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklular aileleri aracılığıyla yaşadıkları hak ihlallerini iletti. Tutuklular, cezaevinde iki tutuklunun darp edildiğini, bir tutuklunun burnunun kırıldığını söyledi.
Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde kalan tutuklular yaşanan hak ihlallerini aileleri aracılığıyla iletti. Tutuklular, koğuşların iki yıldan fazla bir süredir ilaçlanmadığını ve keyfi yasaklar getirildiğini kaydetti.
'TUTUKLULAR DARP EDİLİYOR'
Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye olan bir yurttaş, gardiyanların yemekleri mazgaldan fırlatarak tutuklulara verdiğini belirterek, “Uzun yıllar farklı cezaevlerinde kaldım. Sincan’da yaşananları başka cezaevinde görmedim” dedi.
Sincan F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu ve hükümlülere yönelik keyfi uygulamalar ve hak ihlalleri had safhaya ulaştı. Geçtiğimiz haftalarda cezaevinde tahliye olan ve ismini açıklamak istemeyen bir yurttaş, cezaevinde yaşanan keyfi uygulamaları ve hak ihlallerini anlattı.
Hasta tutukluların dosyalarına “kaçabilir” ve yargılandığı örgütün isimleri yazılarak milliyetçi doktorların kötü muamelesine maruz bırakılıyor. ATO üyesi Dr. Onur Karahancı, “damgalama” olarak gördüğü uygulamanın insan haklarına aykırı olduğunu hatırlattı.
Kaldığı Tarsus Cezaevi'nden gönderdiği mektubunda tek sıra yürüme ve tek tip tıraş dayatması gibi uygulamalara maruz kaldıkları anlatan Davut Esen, mektubuna karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerinin sadece bir kısmını “yazabildiği” notunu düştü.
"Son bir ayda kota sistemine geçildi. Kişi başına belirli miktarda su verilmekte ve temiz suya ulaşmamız neredeyse tümden imkansızlaştı."
28 Eylül 2018
“Son bir ayda kota sistemine geçildi. Kişi başına belirli miktarda su verilmekte ve temiz suya ulaşmamız neredeyse tümden imkansızlaştı.”
Bakırköy Kadın Cezaevi’nden tahliye olan Özgürlükçü Demokrasi çalışanı Pınar Tarlak, cezaevindeki baskıları anlatarak, Şivekar Ateş'in kalp hastası olmasına rağmen hücrede tutulduğunu belirtti.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden 12 Eylül’de İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında tahliye edilen Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanı Pınar Tarlak, cezaevi sürecini ve gazetecilere yönelik baskıları değerlendirdi.