Resul Baltacı'dan mektup ve sitem var
RESUL BALTACI
T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU A22
DÜZCE
RESUL BALTACI
T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU A22
DÜZCE
Heval Adil Merhaba
Sevgiler Saygılar
Her yönüyle iyi olmanızı diliyorum özlemle kucaklıyorum.
Uzun zaman oldu ilişkimiz kopmuştu. Zaten siz de olmasanız. (…), Şimdi diyorsun bu ne sitem?
Zaman biten ya da başlıyan birşey değil, durmadan genişleyen, genişledikçe oluş olan herşeyi durmadan manalandıran bir şey...
Belki de bunun içindir ki, Niçe, Hegelci tarihselliğin yerine olmuş olanı yeniden olabileceğine dair bengi dönüşe inandı.
Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan kalp hastası Ömer Açar, durumunun kötü olmasına rağmen 13 gün çok sayıda hasta tutuklu ile ring aracına bindirilip hastaneye götürüldüklerini ve yolda fenalaşan Almanya vatandaşı 35 yaşındaki bir tutuklunun yaşamını yitirdiğini iddia etti.
Açar yazdığı mektupta Açar şu ifadeleri kullandı:
Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiği sırada üç gün boyunca ring aracıyla götürülen 78 yaşındaki Sisê Bingöl'ün durumu daha da kötüleşmeye başladı. Kalp, akciğer hastalığının yanı sıra dişleri de kırılan Bingöl'e koğuştaki arkadaşları bakıyor.
Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen 78 yaşındaki Sisê Bingöl'ün sağlığı her geçen gün kötüye gidiyor. 4 Ekim’de birçok tutukluyla birlikte ailesine haber verilmeden sevk edilen Bingöl, tedavi için Ankara'ya ring aracıyla gitmeyi reddettiği için götürülmüyor.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi 180 haftadır düzenledikleri “Hasta Mahpuslara Özgürlük” eylemi, Efrin operasyonunu gerekçe gösteren polis tarafından engellendi. İHD Ankara Şubesi’nde gerçekleştirilen eylemde, ring aracında kalp krizi geçiren Sedat Avcı’nın durumu ele alındı.
"Burada ismini yazmadığım onlarca hasta arkadaşımız var ve hiçbiri doğru dürüst tedavi olamıyor. Bu sefer de sizin aracılığınızla sorunlarımızı dışarıya taşıdık. İyi ki sizin gibi insanlar var. Bu arada biz Gazeteye yazamıyoruz. Gerekli yerlere ulaştırırsanız sevinirim. Bir daha sizin gibi vicdan sahibi insanların olması ve sizinle yazışıyor olmaktan mutlu olduğumu söylemeliyim. Sizin şahsınızda tüm vicdan sahibi insanlara selam ve sevgilerimle."
Müslüm Karadağ
L Tipi KAPALI Cezaevi D-9
Gaziantep
***
"Görülmüştür Ekibi ile redfotoğraf grubu olarak, “İÇERİDEN DIŞARIYA FOTOĞRAF – DÜŞLER TUTSAK EDİLEMEZ” adını verdiğimiz sergiyle yapmaya çalıştığımız, AKP Devletinin adım adım ördüğü faşizm koşullarında, sayıları her geçen gün artan (Adalet Bakanlığı’nın 1 Kasım 2017 tarihli açıklamasına göre cezaevlerinde 230 bin 735 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır.) politik tutsaklara bir selam iletmek, varlıklarını dışarıda yaşayanlara yeniden duyurmaktır."
***
Açılış : 31.Ocak.2018 saat : 19:00 - Sergi süresi: 31.Ocak / 02.Şubat.2018
Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Üyesi Avukat Önder Alçiçek, tek tip kıyafetlerinin ilk olarak, 12 Eylül darbesi karşısında büyük direniş gösteren Diyarbakır Cezaevine gönderilmesinin dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Kırıkkale Cezaevi’nde mahkumların falakaya yatırıldığı, ‘hoşgeldin dayağı’ atıldığı, işkencenin sistematik olduğu yönünde iddialar ortaya atıldı.
Avukat Eylem Hakverdi, Kırıkkale Cezaevi’nde tutuklu bulunan müvekkili Berkay Ustabaş’ın iddialarını Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’a anlattı.
Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklular, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi'ne cezaevlerinde artan hak ihlallerine ilişkin mektup gönderdi. Mert Sönmez imzasıyla gönderilen mektupta son bir yıl içerisinde cezaevinde yaşanan hak ihlalleri anlatıldı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal’de (OHAL) en çok zarar görenin tutuklular olduğunu belirten Sönmez, “Yasalar, kanunlar askıya alınmış, her şey idarenin keyfine bırakılmıştır. Biz Tokat T Tipi Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlüler olarak, çok ciddi hak gasplarıyla yüz yüzeyiz.
Füsun Erdoğan 7 yıl 8 ay boyunca vaktinin önemli bir kısmını yazmaya adadı; ve mektuplar yoluyla mesleğinden, düşüncelerinden ve sevdiklerinden kopmadı.
Haluk Kalafat İstanbul - BİA Haber Merkezi 19 Ocak 2018
***
Düşünmekten ve düşündüklerini söylemekten imtina etmeyen bir insanı hapse atabilirsiniz ama düşünmesini ve üretmesini engelleyemezsiniz. Mapushane yazıları, edebiyatı ve "görülmüştür" damgalı mektuplar bunun örneğidir.
Hapsedilerek fiziksel özgürlükleri zorla engellenen ve egemenlerin bu ‘’cezayı’’ yetersiz görerek ‘’ceza’’ içinde ‘’ceza’’ anlamına gelen F Tipi tecrit-izolasyon şartlarına mahkum ederek çifte bedel ödemek durumunda kalan devrimci tutsaklar sistematik olarak maruz kaldıkları baskı, işkence ve insan onuruyla bağdaşmayan keyfiyetçi faşist uygulamalarla üçüncü kez bedel ödemektedirler. Tutsakların maruz kaldıkları keyfiyetçi faşist saldırılar çoğu kez katledilmeleriyle sonuçlanmakta, dolayısıyla ödedikleri bedel yaşamlarını kaybetme düzeyinde en ağır boyutlara ulaşmaktadır.
Alanya Hapishanesi müdürü Ali Şeref Kül kadın tutsakları “19 Aralık’ta bizzat rol aldım” diyerek tehdit etti
Alanya L Tipi Hapishanesi’nde tutsaklar, hapishanenin Birinci Müdürü Ali Şeref Kül tarafından, “Ben 19 Aralık operasyonunda bizzat rol aldım. Türkiye’deki tüm cezaevi müdürleri arasında en kıdemlisi ve devletin en güvendiği memuruyum” sözleriyle tehdit edildi.
İSTANBUL - Görülmüştür Ekibi ve Redfotoğraf Grubu, bu yıl 60 tutuklunun düşlerini “İçerden Dışarıya Fotoğraf-Düşler Tutsak Edilemez” sergisiyle sanatseverlerle buluşturacak.
MERSİN - Tarsus T Tipi Cezaevi’nden tahliye olan Şehriban Erdem, gardiyanların tutuklulara, “Burayı Efrin’e çevireceğiz. Sizi de yakacağız” diyerek tehdit ettiğini söyledi. Erdem, gardiyanları ayrıca, tek tip elbise uygulamasına ilişkin de “Size yeni cici biciler getiriyoruz” dediğini aktardı.
Kadın Tutsakların Fotoğrafları
Görülmüştür
Bir ipeğin dokunuşu ürpertiyor tenimi
Yol yolu öpüyor, uzak yakını
Şehrin ışıklarına, çizgilerine, seslerine, aşklarına, kavgalarına ve bütün bunların arasında bir belirip bir kaybolan boşluklarına bakıyorum …
O boşlukların içine gizli bir bilinmeyen kahramanlar ülkesiyle karşılaşıyorum
Zeynep’i ,Elif'i, Güler’i, Esra’yı, Çiğdem’i, Selvi’yi, Aynur’u, Deniz’i ve daha nicelerini görüyorum, bu boşlukların içine sıkışmış...
Tek tip elbise uygulamasına karşı harekete geçen TTE Karşıtı Koordinasyonu, kriz masalarının oluşmasından, yurt dışından panellere kadar bir dizi etkinlik düzenleyecek. Koordinasyon, avukatların duruşmalara tulum ve şort giyerek girmesini tartışıyor.
Alaşehir - Manisa hapishanesinden yazan tutsak Mustafa Karataş kitap istemiş. Ayrıca mektup yazan olursa sevineceğini bildirmiş. Mektubu okumak için ekteki resme tıklayınız.
MUSTAFA KARATAŞ
M TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU B-6
ALAŞEHİR- MANİSA
"Tüm bu girişimlerimize rağmen kitap temin etmekte hala güçlük çekmekteyiz. Bu yüzden sizin gibi değerli arkadaşların ve inisiyatif almış ekiplerin bu konuda yardım etmesini ümit ediyoruz. Odada sayı olarak 20 kişi bulunuyoruz. Sayımız fazla ve gerçekten zorlanıyoruz. Sizin kitap yardımına duyarlı olacağınızı düşünerek birkaç isim söylemek istiyorum. Göndereceğiniz kitapları bu isimlere gönderebilirsiniz. Mehmet Türmak, Mübarek Aksu, Hayrullah Turan, Özgür Çelik, Serhat Elçiçek.."
Özkan Erdoğan
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile getirilen ‘tek tip kıyafet’ uygulamasına karşı Ankara’da ‘Tek Tip Karşıtı İnsiyatif’ kuruldu.
1 Ocak 2018
Kuruluşunu ilan eden Tek Tip Elbise Karşıtı Koordinasyon, Adalet Bakanlığı’nı uygulamadan vazgeçmeye çağırdı.
Etkin Haber Ajansı / 16 Ocak 2018
İSTANBUL- Tek Tip Elbise Karşıtı Koordinasyon, İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlediği basın toplantısıyla kuruluşunu ilan etti. Şu ana kadar 44 kurumun imzacı olduğu koordinasyona katılımların önümüzdeki günlerde artması bekleniyor.
DUVARDAKİ ŞAHMARAN
Seyit Oktay
Yüzü güzel bir kadına benzyen, gövdesi yılan derili, onlarca yılanbaşlı ayağıyla amcamın evinin duvarında asılıydı. Anlamını ve ne olduğunu bilmeden hayranlıkla izlerdim bu resmi.
Adını büyüyünce öğrendim: Şahmaran!