Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Fatima Aktaş kaldığı hücreyi ve hapishane koşullarını deneme tadında betimlemiş: "Bir adet özgürlük siparişi verdim kartopu gibi yuvarlandıkça büyüyor. Umutluyum. "

Merhaba Abim,

              10 Nisan tarihinde kitapları aldım çok teşekkürler. Bu kıymetli kitaplardan öğreneceğim çok şey var. Şiir, şiir kuramı hakkında ilk defa kitap okuyorum. Araştırma inceleme tarzı kitapları severim ve böylece yazmış olduğum şiirlerin de minör olduğunu anladım. Edebiyat dehlizine atlamadan kulaç da atılmaz. Yola çıkmadan da yol bulunmaz. Sayısız duygularımdan bazılarını yazı ve şiir yoluyla resmileştirip isim koymaya çalıştım. Bu konudaki eleştiri ve yorumlarınızı da bekliyorum. 

Kemal Demirbaş'tan mektup var: "kalp krizi, anjiyo ve %90 tıkanan bir damara stent takılması sürecini yaşadım"

"Arkadaşlara hep zindana girdiğim yirmi bir (21) yaşımda olduğumu söylerken, kalp krizi, anjiyo ve %90 tıkanan bir
damara stent takılması sürecini yaşadım. Dediğim gibi böylesini de hiç beklemiyordum. Şüphesiz
şimdi daha iyiyim, daimi ilaç tedavisi sürecindeyim. Ancak Antalya sıcağının dar hücre havasızlığıyla
daha fazla cebelleşeceğim herhalde."

Kemal DEMİRBAŞ
Yüksek Güvenlikli Hapishane C-3/5
Döşemealtı/ANTALYA

***

Kanser hastası Hatice Onaran’a verilen ceza akla, vicdana ve hukuka aykırıdır. Mahpuslara para yatırmak suç değildir.

Yaklaşık olarak 8 aydır Gebze Kadın Kapalı Hapishanesinde teröre finans adına haksız ve hukuksuz olarak tutukluluk hali devam etmektedir. Serbest Bırakılarak sürmekte olan kanser tedavisinin ailesinin yanında ve uygun hastane koşullarında sürdürülmesine olanak sağlanması önemli ve yaşamsaldır.

8 Aydır haksız yere hapiste tutulan Hatice Onaran, şubemizin Hapishane Komisyonunda mahpus hakları ve hasta mahpusların tedavi hakkı için faaliyet yürütmekteyken haksız bir suçlamayla hakkında verilen hapis cezası gereğince tutuklanmıştır.

Yazar Bülent Parmaksız'dan mektup var: "Yeni bir kitap çalışmam var"

21.05.2025, Sincan F

Sevgili Adil,

              Öncelikle seni sevgiyle kucaklıyorum. İyi, sağlıklı, mutlu ve huzurlu olmanı diliyorum. 

              ‘Filistin Günlüğü’ kitabını okuduktan sonra uzunca sayılabilecek bir mektup gönderdim, 7 Nisan tarihinde. Herhalde mektubum eline geçmiştir.

"Hasılı şimdilik değişen bir şey yok bu soğuk duvarlar arasında…”

“Bahsettiğin Sürgün sergisini birlikte açar mıyız bilinmez. Aslında erken çıkmaya pek inancım yok. Herhalde beni hasta tutsaklar listesine de almışlar, ama bana fazla inandırıcı gelmiyor. Bakalım ne olacak? Bizim bu ellerde nasıl olduysa bir-iki arkadaşı uzatmalı da olsa bıraktılarsa da daha bırakılmayı bekleyen çok can var. Bazıları neredeyse ‘hak ederek’lerini tamamlamak üzereler. Hasılı şimdilik değişen bir şey yok bu soğuk duvarlar arasında…”

Ayhan KAVAK

Ereğli Yüksek Güvenlikli Hapishanesi E-1-5 Ereğli/KONYA

Sürgüne gönderilen Ebedin Abi'nin haklı şikayeti: "kitap ve elbiselerim orada kaldı. 4500 TL. ödersem alabilirim. ”

“27 Şubat’ta Bünyan Cezaevi’nden Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne getirildim. Eşyalarım benimle birlikte getirilmedi. Peşinden göndereceğiz dediler. Yanıma bir TV, bir semaver, bir battaniye ve 10 kitap alabildim. Diğer kitap ve elbiselerim orada kaldı. 4500 TL. ödersem alabilirim. Oysa bu eşyaların 50 kilosunu Bünyan Cezaevi ödeyecekti..”

Ebedin ABİ

Yüksek Güvenlikli Hapishane C-1-21  Döşemealtı/ANTALYA

***

Bakırköy Cezaevi’nin gönüllü sakinleri

Hapishanede insan her gün aynı güne uyanır. Avlu kapısı açılır, sayıma gelinir, karavana gelir, karavana gider, akşam olur, avlu kapısı kapanır, sayım olur. Bu böyle gider. Avukat görüşleri, aile görüşleri, tahliyeler bu birbirinin aynı gün ve birbirinin aynı mekandaki tek tek zamansal kırılma anlarıdır. O zaman o rutin aksar, bölünür. Zaman farklı akar. Güneş farklı ışır ya da rüzgar farklı eser. Diğer günlerde ise güneşin hangi saatte avlunun hangi noktasına düşeceğini bile ezbere bilir insan. Tüm bu aynılığa, kopyala-yapıştır günlere rağmen her gün ‘farklı bir şey’ fark edersin.

29 Yıldır Tutsak olan yazar Zeynep Avcı'dan mektup var. "Dilerim bundan sonra yeni baharlara açılır tüm kapılar."

“Mektubunuz için teşekkür ederim. Erkenden yazamadım. Size göndereceğimi belirttiğim öyküleri yazıyordum. Dosya haline getirdim, nameler yaptım, arada rahatsızlandım, neyim olduğunu bilmiyorum, zira revire çıkmak epey zahmetli oluyor, hatta çıkabilene aşk olsun!? Sanırım yakında uzaktan tedavi sistemi de başlar, diye düşünüyorum.”

Zeynep AVCI

Kadın Hapishanesi C.Tek 6     ERZİNCAN

 

18.03.2025

Sevgili Adil Hoca,

M. Remziye Turmuş yazdı: "Banyolara bakacak delik açıldı. Kamera koymak istiyorlar. Röntgenciliğin gerekçesi olur mu?"

"Mektubuma verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ederim. Sizin dışınızdaÖmer Faruk Gergerlioğlu da mecliste C. Genel Müdürü ve Adalet Bakanı’na güzel ifadelerle ulaşıp, peşini bırakmamış. İyi ki varsınız. Lakin diğer yazdığım mektuplar görmezlikten gelindi. Ama şaşırmıyoruz. Ülke bu haldeyse bir nedeni vardır. "

Meral TURMUŞ

Kadın Kapalı Hapishanesi B-6  Bakırköy/İSTANBUL

21 Nisan,2025

Sevgili Adil abi,

S-Y ve YG Tipi Hapishaneler... Ölümcül tasarruflar...

Hapishanelerde sessiz bir ölüm rejimi: Barışa karşı örülen duvar

16 Mayıs 2025

Siyasi tutsakların en temel hukuki güvence arayışları, Türkiye’nin demokratikleşeceğine duyulan toplumsal umudun inkâr edilemez bir yansımasıdır. Bu hakikat göz ardı edilmeksizin atılacak somut ve pratik adımlar, barışın inşasına dönük cevaplardan biri olabilecektir

Newroz Uysal Aslan*

Yazar Bülent Parmaksız'dan mektup var: "Bu kitap vesile oldu; İsrail siyonizmine karşı Filistin’de hayatını kaybeden Türk, Kürt, Arap bütün Türkiyeli devrimcileri anmak istiyorum."

“Kitabı (12 Eylül ve Filistin Günlüğü) güzelleştiren/kıymetli kılan diğer yanı da şu; olaylar içinde gün gün anlatılması. Sıcağı sıcağına hem de. ‘Günlükler’, kimi zaman tekrar olsa da mücadelenin içinde yazılan bir günlük olması itibariyle bu tekrarlar kitabın güzelliğinden bir şey eksiltmiyor. Olağan/sıradan bir hayatın içinde tutulan ‘günlük’ ile sıcak bir mücadelenin içinde tutulan ‘günlük’ aynı değil. Yaşanmış olanın/gerçeğin ta kendisinin günlüğü her şeyden daha kıymetli. Üstelik bu günlükte tekrarlar çok az.”

Bülent PARMAKSIZ

Açlık Grevinde Olan Yurdagül Gümüş'ten Mektup Var: " çocuklarımız, arkadaşlarımız hukuksuzca, adaletsizce bu hapishanelerde tutularak, ömürleri çürütülmektedir."

“Burada şu an 30 siyasi kadın tutsağız. Bir kısmını tanıyorsunuz. Sibel Balaç-Nuriye Gülmen burada. Yorum’un emekçileri Betül Varan, İbrahim Gökçek’in sevgili eşi Sultan da burada. Avukatlarımız Barkın Timtik ve Oya Aslan diye yazarken 2. koridorda son tutuklanan Yorum emekçileri Bergün Varan, Sevda Kurban ve Merve Kurt’u nasıl unuturum. Grup Yorumcuların önemli bir kısmı burada gördüğünüz gibi.”

Yurdagül GÜMÜŞ

Marmara Kapalı Hapishanesi C1-2

Silivri/İSTANBUL

 

Özgürlüğün Sesi 18 Mayıs'ta Mannheim'da Açılıyor

“ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” MANNHEİM’DE

 

Uzun yıllardır tutuklu ve hükümlülerle dayanışan, onların içeride zor koşullarda ürettikleri eserleri görünür kılmaya çalışan Görülmüştür Kolektifi ve objektiflerini sosyal sorunlara çevirmeleriyle tanınan fotoğrafçılardan oluşan Redfotoğraf Grubu olarak “Özgürlüğün Sesi” adlı yeni bir çalışma hazırladık. Bin bir güçlüğü aşarak içlerinde yazar ve şairlerin de yer aldığı 50 Mahpus ile farklı coğrafyalarda yaşayan 50 fotoğrafçının özgürlük imgelerinin buluşmasını sağladık.

 

30 yıldır tutsak olan M. Nuri Özen'den iki yeni kitap: "Sen Utanma (öykü) ve Ateşin kalbi (şiir)"

M. Nuri Özen kimdir

1976 Muş doğumlu. Çocuk yaşta İzmir’e gitti. Bir süre Avrupa’da kaldı. AÖF Eskişehir Üniversitesi Uluslararası İlişkileri terk. 

Çeyrek asrı aşkındır hapishanede. Ankara-Sincan 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta. 

Tutsak hekim Ayhan Kavak'tan mektup var: "üçlü odaya geçtim. Tabii kendine ait havalandırması da yok."

Kekê Adil Hocam’a,
Umudu harlayan bahar, 1 Mayıs olup akar meydanlara. İşte yine geldi; işçinin ve emekçinin
direnç gülü olan Yek Gulan. Her şeye rağmen “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” kutlanmaya
devam ediyor, edecek. Olacak elbet “Yeryüzü Aşkın Yüzü”. O vakit daha bir şenlikli 1 Mayıslara
tanıklık edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle Değerli Kekêmin ve tüm canların Bir Mayıs’ını kutlarım…

Pınar Aydınlar'dan mektup var

 

Canım abim, yoldaşım

Adil abi, gönderdiğin tüm kartpostalları aldım. Senin yüreğin her zaman bu zor koşullar altında bilhassa yanımda oldu. Her şey için sana binlerce kez teşekkür ediyorum. Görülmüştür Ekibine, gönüllü olan tüm canlara sevgi ve selamlar gönderiyorum. 

Yaşamak, inadına onurluca, inadına dimdik yaşamak.

Pınar Aydınlar

Kadın Kapalı Hapishanesi C-11

Bakırköy- istanbul

Bela Mıknatısı’na cezaevinden yasaklama...

1967 Samsun doğumlu; ODTÜ İktisat Bölümünü 1990’da bitiren, grup müziği, halk dansları, halk bilim araştırmaları gibi uğraşları olan, politik nedenlerle geçirdiği soruşturmalar sonucu cezalar alıp 25 yıldır hapis yatan ve kendi deyimiyle “hayata döndürülenler”den biri olarak neredeyse görme yetisini kaybettiği hâlde, adeta kitaplara, kâğıda öper gibi yaklaşan ve hayata yazarak tutunan Metin Turan, (Samsun/Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi) mektuplaştığım siyasi mahkûmlardan biri… 

Tutsak yazar Metin Turan'dan yeni mektup: " YARIN görüşürüz…"

“Yeni romanım, “Kaçak Ânın Büyüsü”, önümüzdeki iki hafta içinde çıkmış olacak. Elime ulaştığında size de yollayacağım. Bakalım nasıl bulacaksınız? Tüm imkânsızlıklara rağmen “okuryazarlığa” devam…”

Metin TURAN

T Tipi Kapalı Hapishane A-22 Bafra/SAMSUN

 

 

31 Mart 2025/Pazartesi, 15:06, Bafra

Sevgili Adil Okay;

MERHABA

Tutsak yazar Orhan Çaçan yazdı: "“Zindan hep zordu, şimdilerde çok daha zor.

“Zindan hep zordu heval Adil, şimdilerde çok daha zor. Suriye’de Sednaya Hapishanesi’ni örnek gösterip zulmün fotoğrafını gösteriyorlar, binlerce insanı otuz yıldır hapishanede tuttuklarını unutturarak.”

Orhan ÇAÇAN

Yüksek Güvenlikli Hapishane KIRŞEHİR

***

Merhaba Heval Adil,

Kuyu Tipi Hapishaneden Mektup Var: "Burada da Serkan Onur Yılmaz ve Ayberk Demirdöğen  arkadaşlarımız tecrite karşı süresiz açlık grevindeler. "

“Öncelikle bana gönderdiğiniz kitaplar için çok teşekkür ederim. Tutsaklar için gönüllü bir şekilde emek harcamanız saygı duyulacak bir davranıştır. Özellikle de böyle zorlu dönemlerde.”

Osman Beyazkaya

Yüksek Güvenlikli hapishane.  Döşemealtı - Antalya

***

 

Sayın Okay merhaba

Selam ve sevgilerimi iletiyor her daim iyi olmanızı diliyorum. Bizler de gayet dirençli ve umutluyuz. 

Tutsak yazar Ayhan Kavak'tan mektup var: "Bu aralar hiç mektup alamaz olduk. Özellikle içeriden yazan canlar son zamlarla birlikte mektup yazamaz oldular. Zamlar name göndermelere ket vurdu. "

17.03.2025

Kekê Adil Hocam’a,

Selam, sevgi ve saygılarımla merhaba…         

İşte yine yeniden geliyor Newroz, tüm ihtişamıyla. Tıpkı baharı muştuladığı gibi toplumsallaşmış insanlığa her dem bahar olması dileklerimle Newroz Bayramını/zı kutlarım…

Cinsel İşkence: "Büro’ya 2024 yılı içerisinde 20 darp, 22 cinsel taciz, 12 çıplak arama, 9 sinkaflı küfür, 9 tıbbi işkence, 1 de tecavüz vakası başvurusu olmuş."

 

Ekrem İmamoğlu protestoları ile gözaltında cinsel taciz yeniden gündemde. Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu'nun kurucusu Avukat Eren Keskin, 'Cinsel işkence yoğun uygulanan bir yöntem' dedi.

CHP Eski Milletvekili Aykut Erdoğdu 27 Mart 2025 tarihinde resmi X hesabı üzerinden yayınladığı bir belge ile, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının protesto edildiği gösteriler sırasında, gözaltına alınan bir kadının cinsel tacize uğradığını ifade etti.

31 Yıldır tutsak olan ve infazı yakılan Zeki Kayar'dan mektup var

              Gönderdiğiniz kartı ve şiirlerimin yazıldığı kartpostalları aldım. Çok teşekkür ederim. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım. Dışarıya çıkarsam borcumu öderim kesinlikle, içeride kalırsam eğer, bir şey yapamam ne yazık ki. Eh, özgürlük umudum hiç bitmedi ki… Umarım yakında olur. 

Yerine kayyım atanan Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Sarıyıldız'dan mektup var

"Adil hocam merhaba

(...)

"Benden olsun, karanlığa inat umut olsun" diyerek başladığınız ve birbirinden güzel şiirleriniz ile kartpostallarınız ve memleket havası katarak gönderdiğiniz mektup sonunda elime ulaştı. Daha moralli güçlü hissettim kendimi, emeğinize güzel yüreğinize sağlık. 

Fatima Aktaş'a Çıplak Arama İşkencesi: "Beş kişinin gözü önünde zorla iç çamaşırlarıma kadar çıkarttırıldı.". "

“İlk gidişimde 6 saat mahkum kabul bölümünde bırakıldım, insanlık dışı çıplak arama yapıldı, eşyalarıma zarar verip kimlik bilgileri alana kadar bin bir tahrik sonucu sinir krizi geçirdim, acile kaldırıldım. Dönüşte yine sil baştan çıplak arama, yine tahrikleri devam etti. 

(…) 

Muhammet Koçyiğit'ten mektup var: "Mücadele yaşamın kendisidir, zindan ise mücadelenin bir alanı."

“Burada ürettiklerimiz sürekli kısıtlamaya tabi tutuluyor, dışarıya çıkması engelleniyor. Ürettiklerimiz, yazdıklarımız, okuduklarımız idare ve mahkeme kararlarıyla “suç” kapsamına alınıyor. Özellikle kendi dilimizle yazdıklarımıza önyargıyla bakılıyor. Son dönemlerde en çok karşılaştığımız durumlardan biri de; Kürtçe yazdıklarımıza, notlarımıza el konulması ve uzun süre tarafımıza verilmemesi. Fransızca yazsak da aynısını yapacaklarını ve en iyisi Türkçe yazmak olduğunu söylüyorlar.”

Muhammet KOÇYİĞİT

Yazar İbrahim Şahin'den mektup var: "Uzakların-ötelerin hep olmayacağını kim iddia  edebilir ki…"

“Bu arada İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü bitiriyorum. Sanırım sen bu satırları okurken ben de üniversiteyi bitirmiş olacağım. Bu benim üçüncü üniversitem olacak ve tamam olacak. “

İbrahim Şahin

F Tipi Hapishane Tekirdağ

 

13.11.2024

Akdenizler Zamanı

Sevgili Adil Hocam Merhaba,

30 yıldır tutsak olan Ali Baba Arı yazdı: "Sokaklar, meydanlar her türlü yasak ve baskıya rağmen dolup taşmaktadır. "

03.01.2025

Merhaba Sevgili Dostlar,

              Her bakımdan iyi olmanız dileğiyle, Selam ve Sevgilerimizi gönderiyorum. Ben de bütün olumsuz, Ağır tecrit koşullarına ve kimi sağlık arızalarının olmasına rağmen şu an için iyiyim…

"Zamanı sevmek nasıl bir anlam, nasıl bir bilinç ve nasıl bir hakikat oluşturuyor?"

ZAMANI SEVMEK

Daracık hücremde, her sabah olduğu gibi yine diğer hücrelerde kalan hevallerden birinin, çok canlı ve zinde “Roj baş hevalno, roj baş” sesiyle erkenden uyanıyorum. Beş adımlık hücremde bir yandan yatağımı düzeltirken, bir yandan da hevalimin “Roj baş hevalno” deyişindeki, seslenişindeki o büyük, sıcacık duygusunu hemen fark ediyorum.

Hasta tutsak Devrim Ayık Kelepçeli muayenesini yazdı

 

"Sağlık sorunlarım nedeniyle bir ara acile kaldırdılar ve ilgisiz bir yaklaşımla sadece ağrı kesici iğne vuruldu ve zindana geri döndüm. İlginç yanı ise, muayene esnasında kelepçeler açılmıyor, Hipokrat Yemini eden doktorlar ve hemşireler baskıya, işkenceye mahal vermeden sağlık hizmeti vermesi gerekirken, aksine kelepçeli muayeneye ortak oluyorlar. Zaten kelepçeleri çıkarmaya istekli olmayan askerlere bir de doktor ve hemşireler “kelepçeyi çıkarmaya gerek yok” demeleri, hak ihlali işlediğini ve bunun onur kırıcı olduğunu ya bilmiyorlar ya da bilinçli bir politika. "

Tutsak çizer Cemal Bozkurt'un yeni yıl kartı iki ay sonra ulaştı

Değerli Adil Hoca,

              İçten ve coşkulu selamlar gönderiyor, iyi olmanızı diliyorum. 

              Bir avuç kan emiciler dışındakilere dünya gitgide cehenneme çevrilirken yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Önümüzdeki yıl cehennemden çıkışa vesile olacak mı, bilemiyoruz. Tüm çaba ve beklentimiz bu yöndedir. 

Batman hapishanesinden teşekkür mektubu

Sayın hocam;
Gönderdiğiniz kitaplar için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca yılbaşı tebrik kartınız da elime
ulaştı.


Sizin gibi insanların bu ülkede olduğunu görebilmek ve nazik, düşünceli davranışlarına şahit
olmak bizlere mutluluk veriyor. Ülkemizin geleceğine de umutla bakmamıza vesile oluyor.
Bu güzel eylemleriniz ile bizleri daha iyi bir insan olma ve insanlığa fayda sağlayabileceğimiz
konusunda motive ediyorsunuz.

Tutsak yazar Engin Bulut yollanılan kitapları almış. "Kitaplar geldi çok teşekkürler. "

"Nil Nazan'dan mektup aldım, bir gün sonra da 13 kitap gönderdiğini ve Eğitim Birimi’ne verildiğini öğrendim. "

Engin BULUT

F tipi Hapishane C-132 Kürkçüler/ADANA

Merhaba Adil Abim;

              Sevgilerimi ve selamlarımı gönderiyorum. Sana, aileye, görülmüştür ailesine, herkese, iyi olmanız dileklerimle. Ben de iyiyim, mahpusluğa devam ediyorum-uz…

TUTSAKLARIN KIRIKLAR 1 NO'LU F TİPİ HAPİSHANESİNDEN YOLLADIKLARI HAK İHLALLERİ RAPORU

TUTSAKLARIN BUCA HAPİSHANESİNDEN YOLLADIKLARI HAK İHLALLERİ RAPORU

20.01.2025

Merhaba

Aşağıda sıralayacağımız hak ihlallerinden kaynaklı sorunların çözümünde GÖRÜLMÜŞTÜR olarak sizleri de sesimize ses olmaya ve kamuoyu oluşturma adına yükselen bu çığlığımızı duyurmaya çağırıyoruz. 

Kemal Demirbaş yazdı: "Demokratik uygarlığımızın yaratıcı, oluşturucu, geliştirici ölümsüz, özgürlük abideleri"

Neolitik paradigmanın, doğal toplumun yaratıcısı ve inşacısı ana tanrıça kadını Star’lardan, kurnaz ve gaspçı erkek iktidarı Enki’lerin el koyduğu, doğal toplumun özgürlük ve yaratım yasalarını, ME’lerini, tekrar alma mücadelesi yürüten İştar’lara, Zerdüşt bilgeliğinden, Hallacı Mansur’lara, Pir Sultan’lara, Şeyh Bedrettin’lere, Mevlana ve Şems’lere, Babek’lerden, Marks’lara, Roza’lara, Clara’lara, Mahir’lerden, Deniz’lere, Hakilere, Mazlum’lara, Kemal’lere, Sara’lara ve Güneş’e dek; Demokratik uygarlığımızın yaratıcı, oluşturucu, geliştirici ölümsüz, özgürlük abideleridir

Tutsak yazar Hasan Şeker yazdı: "Hapishane koşullarında üretilen her düşünce ürünü, umuda dönük özgür düşlerdir. "

““Sınırsız Kütüphane” adlı serginin yoğun karşılanması sevindirdi beni. İçeri ile dışarının bir aradalığını görüyoruz burada. Ne mutlu, bu etkinliğe öncülük eden dostlara! Hapishane koşullarında üretilen her düşünce ürünü, umuda dönük özgür düşlerdir. Bunu sahiplenmek, her onurlu insanın en asli görevidir…Ve bizler, bu konuda hepinize teşekkür ediyor, yeni çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…”

Hasan ŞEKER

Yüksek Güvenlikli Hapishane Kırıklar, Buca/İZMİR

Resul Kocatürk yazdı: "Sessiz sedasız açılan ve halen yenileri yapılmakta olan bu hapishanelerin amacı, hücrelere kapatılan insanın fiziki, psikolojik sağlığını bozmak ve yavaş yavaş öldürmek!"

“Özetle devasa bir dikdörtgen gibi Yüksek Güvenlikli Hapishane (YGH) tecrit ve tretmanın F-Tiplerine göre çok daha koyulaştırılmış olduğu yerlerdir. Bu hapishaneler güneş görmeyen, hava almayan ve görevli gardiyanlardan başka kimsenin görülmeyeceği inşa edilerek insanları birbirlerinden tamamen yalıtan koşullarıyla sağlık hakkının, yaşam hakkının doğrudan gasp edilmesine yönelik hukuki ve meşru dayanaktan yoksun olarak faaliyete geçirilmişlerdir. Durum bu! Yarın neler olabileceğini kestirebilmek zor olduğu gibi bunu düşünmeye de gerek yok! Yok, çünkü gün bugündür.

Ferhan Mordeniz'den mektup var: "Bırakırsak mekanın koşulsuzluğu, sevimsizliği, kahrediciliği epey incitir bizi… "

“Sergi çalışmalarınız her anlamda moral ve güç oluyor bizler için. Emeği geçen her can dostun yüreğine sağlık ve içtenlikle sonsuz teşekkürlerimi yolluyorum… (…) 

Zamanı bolca çalışarak üretken kılmaya çalışıyoruz. Bırakırsak mekanın koşulsuzluğu, sevimsizliği, kahrediciliği epey incitir bizi… Dolayısıyla var olmanın en yalın içtenliğiyle besliyoruz kendimizi. ”

Ferhan MORDENİZ

S Tipi Kapalı Hapishane B-30 -Döşemealtı/ANTALYA

*** 

Sevgili Adil,

SERGİLERİMİZ NE İŞE YARIYOR? TUTSAKLAR YANIT VERİYOR...

 

Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf grupları olarak Karşı Sanat Çalışmaları'nın desteğiyle "içerideki ve dışarıdaki" sanatçıların eserleriyle her yıl yeni bir temada yeni bir sergi hazırlıyoruz. Elbette estetiğe önem veriyoruz. Ama tek kaygımız bu değil. En önemli amacımız sesleri yeterince duyulmayan siyasi mahpusların seslerini duyurmak, görünmeyenleri görünür kılmaktır.

Tutsak çizer Cemal Borkurt'tan mektup var: "Kandıra 2 No’lu F Tipi’ne sürgün edildim."

1 Şubat 2025

Merhaba…

İçten selamlar gönderiyor, her anlamda iyi olmanızı diliyorum. Bizler de fena değiliz. 

              Yılbaşında ablam üzerinden kart göndermiştim, almışsınızdır şimdiye muhtemelen. Orada belirtmiş miydim tam hatırlamıyorum, Kandıra 2 No’lu F Tipi’ne sürgün edildim. Şimdi burada Necip Baysal ve Barış İnan ile kalıyoruz. Onlar da selamlarını gönderiyor. 

"8 Mart Dünya Kadınlar Gününde bir kez daha hatırlatıyoruz!"

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün paylaştığı son istatistiklere göre hapishanelerde bulunan 398.694 mahpusun 17.418’ini kadın mahpuslar, 175’ini kız çocuğu mahpuslar oluşturmaktadır. 

Kadın mahpus sayısının genel mahpus nüfusuna kıyasla düşük olması, toplumsal cinsiyet kalıplarının yasalara ve politikalara yansıması nedeniyle, ceza infaz sistemi içerisinde bulunan kadınların özgün ihtiyaçları, statüleri ve hapsedilmekten farklı etkilenme biçimleri büyük ölçüde göz ardı edilmektedir.

MAHPUS KADINLARA YÖNELİK ERİL ŞİDDET VE AYRIMCILIK ÖNLENSİN KADIN HASTA MAHPUSLAR SERBEST BIRAKILSIN!

BASINA VE KAMUOYUNA                                                                                                    08.03.2025                    

(676. F OTURMASI)

MAHPUS KADINLARA YÖNELİK ERİL ŞİDDET VE AYRIMCILIK ÖNLENSİN

KADIN HASTA MAHPUSLAR SERBEST BIRAKILSIN!

“Sergi çalışmalarınız her anlamda moral ve güç oluyor bizler için."

“-Zamanı bolca çalışarak üretken kılmaya çalışıyoruz. Bırakırsak mekanın koşulsuzluğu, sevimsizliği, kahrediciliği epey incitir bizi… Dolayısıyla var olmanın en yalın içtenliğiyle besliyoruz kendimizi. ”

Ferhan MORDENİZ

S Tipi Kapalı Hapishane B-30 -Döşemealtı/ANTALYA

***

Sevgili Adil,

Özlem ve sevgiyle MERHABA

50 Tutsak ile 50 Fotoğrafçı Mersin'de Buluştu

Mersin'de "Özgürlüğün sesi" adlı sergimizi açtık.

Emeği geçenlere ve açılışta bizi yalnız bırakmayan sanatçılara, dostlara, kurum temsilcilerine, eski tutsaklar ile tutsak yakınlarına teşekkür ediyoruz.

Açılışta konser veren Sanatolia Kültür Merkezi'nden Gülhan Yağ, Kadir Çat ve arkadaşlarına ve kadim dostumuz destekçimiz Ayşe Aydogan'a şükranlarımızı sunuyoruz.

Açılışa gelemeyen arkadaşlar sergimiz 7 Mart'a kadar ziyarete açıktır. Bekleriz.

Görülmüştür Kolektifi - RED Fotoğraf grubu

Kuyu tipi zulüm

“Kuyu tipi” olarak adlandırılan Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi cezaevlerinde birçok insan hakkı ihlâli yaşanmaya devam ediyor. Tutukluların 5 metrekarelik bir alanda yaşadığını söyleyen Karakum, “Tutuklular gardiyanları bile görmüyor” ifadelerini kullandı.

Zindanda Ağlayan Zaman

Lakin onlar Beş bin yıllık Eril tarihleriyle geldiler 

Çocukluğunun kutsallığından Masmavi masumiyetinden 

Yüzünün özgürlük atlasından Gözlerinin nehir ışığından 

Ve varlığının yaşam aydınlığından kopmuş Üstüne üstüne geldiler

 Beyinleri kanlı uygarlık haritasıydı Yürekleri iktidar tecavüzlü 

Ve hain ve çürüktü 

Yalancı Kurnaz 

Katildiler 

Sana düşman 

Yaşama düşman 

Özgürlüğe düşman 

Bize düşmandılar 

Bir tek paraya dost idiler 

Tutsak şair yazdı. "Mapusta üretmenin en büyük, en derin özgürlük olduğunu bilirsiniz..."

20.01.2025 Sevgili Mamoste, Merhaba… Yalnızlığın yoğunlaştıran, derinleştiren, çoğaltan ve oluşturan zamanın sevgi ve yakınlığıyla sana ve tüm emekçi arkadaşlara, dostlara selam, sevgi ve hürmetler. Bu yoğunlukla sağlıklı, sıhhatli, her anlamda gayet iyi olmanı-zı yürekten diliyorum. Mamoste, son iki gönderini aldım, erkenden haberdar etmek için öncesinden bir faksla misafirliğine gelmiştim. Umarım ulaşmıştır.

25 Yıldır tutsak olan yazar Haydar Demir'in yeni öykü Kitabı yayınlandı: "KOKULU RÜZGAR"

Haydar Demir; 1967 Ankara doğumludur. Hacettepe Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nü bitirmeden ayrılıp metal sektöründe çeşitli fabrikalarda işçi olarak çalıştı. 1999 yılında İskenderun’da tutuklandı ve müebbet “ceza” aldı. 25 yıldır…

Fikret Karakoç yazdı: "Siz dostların, canların yürek büyüklüğü beni her defasında paklıyor"

27.01.2025

Sevgili Mamostem

Merhabalar;

              Bu zemheri kışın soğuğunda, yüreğimizi ve ruhumuzu ısıtan büyük dostluk, sevgi demeti ve soylu vefanın imbiğinde süzülen kutsal yoldaşlık sıcaklığıyla sizleri kucaklıyor selamlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

İHD ve TİHV ocak ayı hak ihlalleri raporu: 2024 yılını mumla arayacağız

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre; 2025 Ocak ayı, özellikle basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik baskıların ve ihlallerin çok yoğun yaşandığı bir ay oldu..

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), ocak ayı  İfade, Toplanma ve Örgütlenme Özgürlükleri İhlal Raporu’nu açıkladı.

TİHV Dokümantasyon Merkezi’nin tespitlerine göre; 2025 Ocak, özellikle basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik baskıların ve ihlallerin çok yoğun yaşandığı bir ay oldu.

Meral Remziye Turmuş yazdı: "Haftada iki kere aramaya geliyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar."

"haftada iki kere aramaya geliyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar. Tüm yaşamınızın bir odada olduğunu ve haftada iki kere hırsızın girip, odayı yerle bir ettiğini düşünün. (...) Son aylarda her geldiklerinde eşyalarımıza el koymaya da başladılar. Zaten az eşyamız var. Bir de iki günde bir gelip, bir şey almadan gitmiyorlar. (...) Son aylarda her geldiklerinde eşyalarımıza el koymaya da başladılar. Zaten az eşyamız var. Bir de iki günde bir gelip, bir şey almadan gitmiyorlar. (...)  Saldırılar çok fazla. Nefes bile alamaz hale geliyoruz.

Mahpusların Temizlik Maddelerine Erişim Sorunları

Hapishanelerdeki tutulma koşullarına dayalı olarak ortaya çıkan hak ihlalleri yaşanan ekonomik kriz ile birlikte gittikçe artmaktadır. Ceza sistemi içerisinde yeni bir ceza mekanizmasının işlendiği hapishanelerde mahpusların her insanın sahip olduğu en temel haklardan mahrum bırakılması ya da bu hakların elinden alınması sonucu yaşadığı hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için insan haklarının önemi dikkate alınarak düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir.

"Bakırköy hapishanesinde kadınların mahremiyeti sıfırlandı..."

Bu Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan mahpus (öykü yazarı) Remziye Meral Turmuş’un sesi. Sesleniyor Meral duvarların ardından: “Tüm yaşamınızın bir odada olduğunu ve haftada iki kere bir hırsızın girip odayı yerle bir ettiğini düşünün” diyor…

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde neler oluyor? Hapishanelerdeki hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenirken bir haber de Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nden geldi.

Dışarıdan içeriye mektuplar: Soru bilmediğim yerden geldi, Çiğdem...

Ben arkadaşımı özledim. Gülmeyi, gözlerimin dolmasını, vasatlığa birlikte tahammül etmeyi özledim. Gıybetlerimizi, tüm saçmalıkların arasında hâlâ birlikte gülüp, “Ne münasebet” demeyi özledim. Ben arkadaşımı özledim. 2022’den beri sorular hep bilmediğim yerden geliyor...

 

Bêhrûz ŞÛCAYÎ YAZDI: KÖPEKLİ ARAMA TACİZİ

Bêhrûz ŞÛCAYÎ YAZDI: KÖPEKLİ ARAMA TACİZİ

“fax’ı gönderemeyince de başımız “köpekli arama” diye yeni icat edilen bir icatla belaya girmişken, bu marifetin şikayet, mahkeme ve soruşturma sonuçlarını da bekleyip beraber göndereyim diye düşündüm. Bunca gecikmeye bu nedenle katlanmak zorunda kaldık. Zaten fax’ın amacı da bu onur kırıcı saldırı ve taciz uygulaması için olduğundan, belki de göndermeme manevra-bahanesi bunun için olmuş olabilir diye de düşünmedik değil.

Vazgeçilmez ve Kısıtlanamaz Bir Temel İnsan Hakkı Olarak “Uzaklara Bakabilme” Hürriyeti!

 

"Bir gün herkesin doya doya, kana kana, içine çeke çeke “UZAKLARA BAKABİLMESİ” umuduyla..."

                                                            ***

Vazgeçilmez ve Kısıtlanamaz Bir Temel İnsan Hakkı Olarak “Uzaklara Bakabilme” Hürriyeti!

"Uzaklara Bakamamak" adlı oyunumuz Mersin'de sahnelendi: "Bir daha yaşanmaması ve yazılmaması dileğiyle..."

Kolektifimizden yazar Adil Okay'ın yazdığı, Sanatolia Kültür  Merkezi ile Görülmüştür kolektifi'nin hazırladığı  hapishane temalı  "Uzaklara Bakamamak" adlı tiyatro oyunu Mersin'de talep üzerine 2. Kez sahnelendi.

Başta seslendirenler Figen Kandemir ve Tülin Şahin ile müzisyenler Arif Adalı ve Gülhan Yağ olmak üzere emeği geçenlere, 

oyunda bizi yalnız bırakmayan dostlara, 

tutsak yakınlarına 

hasta tutuklu Çetin Tutkun’un, çıplak aramaya karşı çıktığı için şiddet gördüğü iddia edildi.

Tekirdağ F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki hasta tutuklu Çetin Tutkun’un, çıplak aramaya karşı çıktığı için şiddet gördüğü iddia edildi.

MA’nın haberine göre, Tutkun’un oğlu Bırusk Tutkun, babasının cezaevinde baskı, kötü muamele ve ölüm tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN İKİNCİ YILI Cezaevinde 6 Şubat depremi: Belirsizliğin gölgesinde ağır ihlaller

6 Şubat depremlerinin ikinci yılında deprem bölgesindeki mahpusların yaşadığı hak ihlalleri hala yargılanmadı.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) raporuna göre, 6 Şubat depremlerinde en az 17.600 mahpus etkilendi.

Deprem bölgesindeki mahpusların deprem öncesinde cezaevi koşulları ve infaz rejiminden kaynaklı yaşadığı ağır hak ihlalleri, deprem sonrasında temel ihtiyaçlara erişim hakkı ihlali ve şiddet nedeniyle farklı boyutlara erişti.

"2015 için ‘özgürlük’ diliyorum. Mahpuslar başta olmak üzere bütün memlekete. "

“2024 son aylarına doğru üç kitabınızı göndermiştiniz. ‘Zaman’ ve ‘sayı sınırlaması’ nedeniyle kitapları gecikerek aldım. Kitaplar için bir kez daha teşekkürler. 

Kitapların ismi ‘Arkası Yarın’, ‘Korona Günlerinde Mahpusluk’, ‘Tekel İşçisi Bir Kadının Uyanışı’. Üçünü de okudum. Emeğinize sağlık. Aklınız ve duygularınız çok güzel. Vefalı bir insansınız.”

Bülent PARMAKSIZ

2 No’lu F Tipi Hapishane

Sincan/ANKARA

Yazar İbrahim Şahin'in romanının başına gelenler: "Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettim, değişen bir şey olmadı. ”

“Yani benim yazdığım roman sırf “bilgisayar çıktısı olup ISBN bandrolü taşımayıp yayın niteliğinde olmadığı” gerekçesi ile tarafıma verilmedi. Oysa zaten buradan Mektup Okuma Komisyonu tarafından denetlenerek “Görülmüştür” damgasıyla dışarıya gönderilmişti ve gene denetlenerek “Görülmüştür” damgasıyla tarafıma verilecekti. Ben vaziyeti aktarmak için müdürle görüştüm, sonuç değişmedi. Bunun üzerine İnfaz Hakimliği’ne yazdım, aynı sonuç. Devamında Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettim, değişen bir şey olmadı. ”

İbrahim ŞAHİN

Mehdi Boz annesini kaybettiğini cenazeye katılmasına izin verilmediğini yazıyor

“24 Ağustos’ta annem vefat etti, cenazesine katılmak için girişimde bulundum. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı beni “tehlikeli mahkum”, güvenlik açısından sakıncalıymış diye ret etti. Aile de benim cenazeye katılmam için Varto Savcılığı’na başvurmuş. Onlar da Erdoğan’ın Bitlis Mitingi varmış, güvenlik nedeniyle sakıncalı diye ret etmiş.”

Mehdi BOZ

2 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishane C-66 ELAZIĞ

 

22.12.2024

Merhaba

“Translar için mahpusluk şartları bütün hapishanelerde doğrudan insan hakları ihlalleri anlamına geliyor”

22 Ocak Uluslararası Trans Mahpuslarla Dayanışma Günü’nde Türkiye’deki trans mahpusların mevcut hapishane şartlarında yaşadıklarını ve yapılabilecekleri CİSST Hapiste LGBTİ+ Tematik Alan Temsilcisine sorduk.

2016 yılından bu yana 22 Ocak’ta trans mahpusların maruz bırakıldığı ihlallere karşı daha güçlü ses çıkarmak ve farkındalık yaratmak amacıyla Uluslararası Trans Mahpuslarla Dayanışma Günü adıyla çalışmalar düzenleniyor.
 

Sergi Konuşmaları: Adil Okay, Özcan Yaman, Ergül Çiçekler, Moderatör: Özlem Altunok

Adil Okay, Özcan Yaman, Ergül Çiçekler

Moderatör: Özlem Altunok

Sergi Konuşmaları

Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf Grubu ve Susma Platformu işbirliğiyle hayata geçen,“Sus-ma: İçeride, Dışarıda Sansür ve Otosansür” başlıklı sergi vesilesiyle hapishanedeki politik mahpusların “içeride” yaşadığı sansürü, “dışarıdaki” ifade özgürlüğü ihlallerini Görülmüştür Kolektifi’nden Adil Okay, Redfotoğraf Grubu’ndan Özcan Yaman ve 28 yılın ardından tahliye olan yazar Ergül Çiçekler ile Özlem Altunok eşliğinde konuşmalarını aşağıdaki bağlantıdan dinleyebilirsiniz