Bolu Hapishanesinde yazılan şiir: WÊ SİBÊ
Musa Şanak'ın şiirini okumak için ekteki resme tıklayınız.
İletişim:
MUSA ŞANAK
F TİPİ CEZA İNFAZ KURUMU A8/22
BOLU
Musa Şanak'ın şiirini okumak için ekteki resme tıklayınız.
İletişim:
MUSA ŞANAK
F TİPİ CEZA İNFAZ KURUMU A8/22
BOLU
İletişim:
EROL ZAVAR
F TİPİ HAPİSHANE BOLU
Yıldız Sönmez
Kampüs Kadın Kapalı Cezaevi
Tarsus/Mersin
***
KAYBEDİLENLER
Ne güzeldi mişli zamanlar
İnsanlar daha içten, daha değer bilirdi
Gülerken içten, yürekten olurdu
Gözlerimizin içi gülerdi
Zaman geçti, insanlar değişti
Kimse içten gülmez oldu.
Babam anlatırdı,
Samimiyetin ucu yoktu
Herkes dürüst ve samimiydi çünkü
Şimdi her şey zorlamaca gibi
Merhabalarımız bile soğuk
Canım burnumda kaç zamandır
Dilimin ucunda bukağısız küfürler dolaşıyor
Hiç birini geri alamıyorum
İlk kez bu kente de küfür basıyorum
Kalbim acıyarak ve ağlayarak
Neden sesini yitirdi bu kent?
Bu Surlar ki
Yabancı atların toynak izleri karıştı da eteklerinde
Ömründe yitirmedi sesiniz.
Bazalt taşlı evlerin büyüsü nerede?
Siyasi tutukluların yazdıkları şiirleri “Helbestên Azad” ismini verdikleri projede toplamaya çalışan Zindanlarla Dayanışma Ekibi’nden Zeynep Eroğlu, tutukluların sesine ses olmak istediklerini belirterek, “Amacımız onları unutmamak, onların direnişine sahip çıkmak” dedi.
BİNBİR GÖZ
Zulüm mü?
elbette biliriz
sömürü çarkının
Nasıl? ve ne şekilde döndüğünü
İşkence mi?
Nasıl bilmeyiz ki
Çok iyi sevişiriz
her karış tenimizde izleri var
Anlatmakla bitmez
Tıpkı prometeus misali
Karaciğerimiz her gün
Leşkargaları tarafından didikleniyor
Elbette biliriz
estirilen vahşeti
kesilen parmakları kulakları
Başları ve ??? gözleri
Ölüm mü?
evet evet
çok iyi tanırız
ölüm bize sofra kurmuş
Beklemek
Kimse beklemeden beklemek
Yüreğini yorgan yapmak
Güneş olmak
Umut olmak
Anne olmak
Annem olmak...
İlhan Çomak
7 Mart 2018
BİR OLSA
Bir yağmur olsun
Beton görmeden düşsün saçlarıma
Bir rüzgâr essin
Dikenli tel kesmeden şarkısını
Bir ay doğsun
İlk akşamdan görelim
Gece çökmeden, göğe çıkmadan bir dalga vursun
Ömrümüzün kıyısına
Bir yelken açsım
Kızıl ton ufuklara
Bir nehir olsa
yüreğin yüreklere
Sınır tanımadan aksa
rengi neşe yarınlara
Bir soluk olsa
ömrün umuda
Bir yağmur olsan
Mesela
Bağrını açmaz mı kurak topraklar
Karanlık Gidip Gelemez
Ölmek gibi değil sınırındayız bu zamanların
ama soluyor rengi hayatın
sokağın kır çiçeklerinin ve kelebeklerin
vardı, bu günler de yolculuk hesabında
acıdan zehirlenerek, yaşamaya yürürken
anılar yerine umut tozlanamaz
bu karanlık bu meydandan sağ çıkamaz
yalan gecenin tatlı rüyası saraylarda
en sahicileri şafaklarda tükendi
yırtıldı maskeleri bozuldu hayalleri
hakikati giyinenler kaldık baharda
yangın denli günler bastırdığında
Şiiri okumak için resme tıklayınız.
İletişim:
FELEMEZ ERDEM
T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Elbistan- K. Maraş