Görülmüştür ekibinin web sitesinde ve sosyal paylaşım ağlarında yeni bir imza kampanyası var. Kampanya metni şöyle başlıyor: “Mülkiye Demir Kılınç ismi size bir şey anımsatıyor mu bilmiyorum ama son zamanlarda ‘ikiz bebekleriyle hapse girecek bir anne’den bahsedildiğini duymuş olabilirsiniz…”
15 yıldır cezaevinde olan Nihat Konak 2013 yılında tahliyesinin yapılması gerekirken, cezaevi yönetiminin dilekçesinin kaybetmesi nedeniyle 3 yıl daha hapis yatacak
İHD Cezaevi Komisyonu, Türkiye'de yasal olarak yasak olan ölüm cezasının, pratikte yürürlükte uygulandığını belirterek, hasta tutsakların tahliye ve tedavi edilmeyerek, ölüme mahkum edildiğini belirtti.
İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu'nun, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için gerçekleştirdiği "F Oturması"nın 99.'sunu gerçekleştirdi.
Kalp hastası ve görme engelli tutuklu Mehmet Şanlı, tahliye edildi.
Şanlı, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava kapsamında 14 Nisan 2011'de tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi'ne konulmuştu.
"Örgüte yardım ve yataklık" iddiasıyla 6 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Şanlı, tutuklu kaldığı 34 ay boyunca hastalığı nedeniyle defalarca Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve İstanbul Adli Tıp Kurumu'na başvuru yaptı.
Yapılan başvurularda Şanlı'ya "Cezaevinde kalmasında bir sakınca yoktur" yönünde rapor verildi.
Felç geçirdiği için tuvalete bile tek başına gidemeyen mahkûm Tuğrul, Adli Tıp'ın 'tahliye' raporuna rağmen, Emniyet'in 'ailesi PKK'lilerin olduğu mahallede oturuyor; kendisi de sakıncalı' yazısı nedeniyle bırakılmadı.
Salı günü yeğenimin kızı şirinem Yağmur’dan bir mektup aldım.
Küçücük zarfa dünyaları doldurup göndermişti.
On yaşına geçen ay girdi.
Almanya’da yaşıyor ve ilkokul üçüncü sınıf öğrencisi.
2010 yılına kadar benim hapishanede olduğumu bilmiyordu.
“Teyzem neden buraya gelmiyor” sorusunu ise bizimkiler; “çok işleri var” diyerek atlatıyorlardı.
Kocaeli’deki Kandıra 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Cemal Yılmaz, beş yıl önce karaciğer nakli olmuş. Bu nedenle, organ nakli bölümü olan tam teşekküllü bir hastanede sağlık durumunun takip edilmesi gerekiyor. Daha önce, Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kontrolleri yapılıyordu. Oradaki ilgili doktor ayrıldığı için, bu sefer başka doktorun kontrolü altına girdi ve değişik testler yapıldı. Ardından yeniden rahatsız olması üzerine gittiği hastanede herhangi bir test yapılmadan böylesi şeylerin olabileceği belirtilerek, geri gönderildi.
Ben Mülkiye Demir Kılınç. Eğer bir mucize olmazsa, 19 Mayıs 2014’te ikiz bebeklerim Özgür ve Lorin’le beraber cezaevine gireceğim.
Sebebi ise, kitaplara konu olacak kadar trajikomik ama bir o kadar gerçek.
Satış temsilcisi olarak çalıştığım Mezopotamya Kültür Merkezi’nde her zamanki gibi kitap sattığım bir günde hayatım karardı.
Kabus, kitapları sattığım kişinin polis tarafından yakalanıp ‘’kaçakçılık ve terör örgütüne üyelikle’’ suçlanmasıyla başladı. Ben de sırf bu kişiye kitap satışı yaptığım için kaçakçılıkla suçlandım.
Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi, Çocuk hapishanelerinin kapatılması talebiyle yürütülen kampanya kapsamında Adalet Bakanlığı ile görüştü.
Yanı başımızdan aldılar Onları.
Sokakta birlikte yürürken, çay bahçesinde yan masada otururken, mitingde dirsek dirseğeyken, okulda sıra arkadaşımız, mahallede komşumuz, oyun arkadaşımız ve çocukluğumuzken… Apansız götürdüler içimizden Onları. Kırk kilit kapatıldı üstlerine. Semtlerine umutsuzluk, teslimiyet, yenilgi uğramadan yıllardır oradalar; her tip hapishanede, kör hücrelerde, sorgu odalarında, süngerli hücrelerde, tecritte…