HAPİSHANELER HASTALIK VE ÖLÜM ÜRETİYOR
“Düşünmeyen – sorgulamayan insanın geleceği,
ne cezaevi ne sürgün ne de şizofreni ile kararır.”[ii]
“Düşünmeyen – sorgulamayan insanın geleceği,
ne cezaevi ne sürgün ne de şizofreni ile kararır.”[ii]
Sincan 1 No'lu F Tipi Hapishanesi'nde tutsaklara yönelik saldırılar sürüyor.
Devrimci tutsakları teslim alabileceğini sanan sermaye devleti, faşist politikalarına devam ediyor. Sincan F Tipi Hapishanesi yönetimi, daha önce de başlatmış olduğu havalandırmalara kamera takılması politikasını yeniden gündeme getirdi. Bundan önceki saldırılar devrimci tutsakların direnişiyle karşılanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde kameralar yeniden takılmaya başlandı. Devrimci tutsaklar ise bu saldırıya kameraları kırarak direnişle karşılık veriyorlar.
Ufuk Keskin'in Diyet Listesi Derhal Kabul Edilsin!
Danıştay, devletin cezaevi operasyonunda kolunu kopardığı Veli Saçılık’a ödediği tazminatın faiziyle geri ödenmesi karar verdi.
(İleri - Haber Merkezi) Danıştay 10. Dairesi, 5 Temmuz 2000 günü Burdur Cezaevi’ne yapılan operasyon sırasında kolu kopan Veli Saçılık’ın kusurlu bulunduğu ve devlete 725 bin TL tazminat ödemesine ilişkin kararı onadı.
Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 1996 yılında çıkan olaylarda 10 kişinin ölümü, 24 kişinin yaralanmasına ilişkin 62 kamu görevlisine 5'er yıl hapis cezası veren mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Kararda güvenlik güçlerinin aşırı güç kullandığı, ancak kasıtlarının öldürmek olmadığı belirtildi.
' Tanrım bir gün daha, diye düşündüm. Hiç de hoş bir düşünce değildi bu. Çıplaktım. Öldüresiye bir soğuk vardı. Kötü koku bana durumumu hatırlatırcasına yükseldi. Döşeme nemli ve yer yer yapışkandı. Çöp kümeleri hücrenin her yanına dağılmıştı. Ve zifiri karanlıkta çevremdeki kirli, eğri büğrü duvarlardan korkunç şekiller bağırıyorlardı bana. Bok ve sidik kokusu ağırdı ve kolay kolay geçmiyordu. Küçük su kabını çöpler arasından aldım ve boğazımdaki kirli tadı boş yere yok etmek çabasıyla sabahın bu erken saatinde su içmeye çalıştım. Tanrım soğuktu.'
Aygün, çok sayıda hastalığı raporla belgelenen Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’ndeki mahpus Abdullah Kalay için soru önergesi verdi. Soru önergesinin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından cevaplanmasını isteyen Aygün, “Abdullah Kalay’ın hapishaneden çıkması için ölmesi mi gerekiyor?” diye sordu.
Aygün’ün TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesi şöyle:
İZMİR (DİHA) - Şakran Cezaevi'nde kalmakta olan Yaşar Dere isimli PKK'li tutsak kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Bingöl'de 17 yıl önce çıkan bir çatışmada yaralı yakalanan ve ömür boyu hapis cezasına çaptırılan PKK'li tutsak Yaşar Dere, tutsak olarak tutulduğu Şakran Cezaevi'nde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
Abdullah Kalay’a doktorlar, eğer bir daha kalp krizi geçirirse kurtulamayacağını söylemişler. O, cezaevinde, cezaevinin olağanüstü sağlık şartlarında, bunu bilerek yaşıyor.
Kocaeli 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Abdullah Kalay’a iki sene önce ilk mektubumuzu gönderdiğimizde, hapishanelerdeki çeşitli hastaların durumuyla ilgili bilgi almak istiyorduk, o da Wernicke-Korsakoff’tan dolayı İnsan Hakları Derneği’nin hasta mahpuslar listesinde yer alan, uzun zamandır hapishanede bulunan bir kişiydi.
İnsan Hakları Derneği Cezaevi Komisyonu F eyleminin 128.’sini gerçekleştirdi. Bu haftaki eylem, hapishane koşullarında kalbinden rahatsızlanan Aynur Doğanay için yapıldı.
Galatasaray Meydanı'nda toplanan İHD'liler “Tecrit öldürüyor! F Tipi hapishaneler kapatılsın!” ve “Hapishanelerde ölüm istemiyoruz! Hasta tutuklular serbest bırakılsın!” pankartlarını açtı. Eylemde “Tecriti kaldırın ölümleri durdurun!”, “Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır!” sloganları sık sık atıldı.