Balıkesir hapishanesine yolladığımız kitap ve dergiler ulaşmış
Mektubu okumak için ekteki resme tıklayınız.
Mektubu okumak için ekteki resme tıklayınız.
- Çarşamba - 4 Temmuz 2018 - 10:55
Hapishanelerde siyasi tutsaklara karşı hak ihlalleri devam ediyor. Adalet Bakanlığı tarafından gönderilen ve idarenin keyfi uygulamalarını meşrulaştıran genelgeler sonrasında hak ihlallerinde artış yaşanıyor.
TTB Aile Hekimliği Kolu Sekreteri Dr. Filiz Ünal, organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'ya “süresiz sağlık izni” raporu veren sağlık kurulundaki bütün doktorlara soruşturma açılması gerektiğini söyledi. Ünal, Çakıcı'ya böyle bir rapor veriliyorsa, gerçek hasta tutsakların koğuşta bile tutulmaması gerektiğini de ifade etti.
ÖGİ, 24 Haziran seçimlerine, basının tek yanlı yayıncılığının damga vurduğunu belirterek, Haziran’da 2 gazetecinin gözaltına alındığı, 2 gazetecinin tutuklandığı, 33 gazetecinin yargılandığı ve 7 gazeteci hakkında dava açıldığını açıkladı.
Bolu hapishanesinden gelen mektubu okumak için ekteki resme tıklayınız.
Mektubu okumak ve iletişim adresi için ekteki resme tıklayınız.
Bandırma 2 No'lu T Tipi Hapishanede tutulan Mustafa Ağcakaya gönderdiğimiz kitapları almış. Ağcakaya'nın mektubunu okumak için ekteki resme tıklayınız.
TTB: Çakıcı'ya verilen rapor tıbbi değil
Çete lideri Alaattin Çakıcı'ya Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi tarafından verildiği belirtilen rapor, Türk Tabipler Birliği (TT) tarafından incelendi. Söz konusu 'belge'nin içerik ve şekil olarak tıbbi rapor olmaktan çok uzak olduğunu belirten TTB, Sağlık Bakanlığı'nın konuyu aydınlığa kavuşturmasını istedi.
***
Organize suç örgütü hükümlüsü Alaattin Çakıcı'ya, Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nden verildiği belirtilen raporla aylardır bulunduğu hastanede sınırsız ziyaret izni hakkı tanınmasına tepkiler sürüyor.
İki gün önce Jınnews haber ajansında Hasta tutsak Fatma Tokmak hakkında bir haber yayınlandı. Reyhan Hacıoğlu'nun haberine göre Tokmak, kontrol için götürüldüğü Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Göğüs Hastalıları Uzmanı Dr. Ebru Artan’ın muayene saatleri geçtiği gerekçesiyle, “Ölürsen öl, benim derdim değil” şeklindeki nefret ve hakaret söylemine maruz bırakıldı. Fatma Tokmak trajedisini anımsamayan - bilmeyenler için ekibimizde yer alan yazar Adil Okay'ın onun hakkkında 2015 yılında yazdığı makaleyi yeniden yayınlıyoruz.
***
‘HAYAL ETMEK VE PAYLAŞMAK GÜZEL ŞEY’