Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Yaşlı, hamile, avukat, öğretmen, engelli… Çıplak aramaya maruz kalan kadınlar anlattı

Türkiye, kadınlara yönelik tarihinin en büyük çıplak arama furyasıyla karşı karşıya. Yaşlı kadınlardan hamilelere, öğretmenden ev hanımına, avukattan öğretmene kadar onlarca kadın yayınladıkları videolarla bu onur kırıcı işkenceyi ifşa ediyor.

KRONOS 19 Aralık 2020

*** 

ÖZGÜRLÜK ZAMANI: "Ya Star - Tanrıça Uyandı" adlı roman hakkında

7 Aralık 2020

Yazar Alihan DEMİR ’in Sis Yayınları’ndan çıkan romanı, moderniteye dair uzun bir eleştiri diye nitelendirebilir. Karşılaştığım ve okuduğum tek kitabı yine de bir değerlendirme yapacak olursam: YA STAR! Bir çığlık, bir tanrıçanın iç dökümü… Bir kadının çaresizliğinden, çare yaratan yürüyüş anlatısı. Zamane insanının, kadın şahsında kendini; tarihin başlangıcı sayılan Sümer’de Tanrıça İştar kimliğinde bulma arayışı. Özgürlük haykırışı!

Diyarbakır kadın Hapishanesinden mektup var: "Özgürlüğün anlam bulduğu tüm zaman ve mekanlarda görüşmek dileğiyle…"

“Tüm ezberlerin bozulduğu, hayatın olağan akışının durduğu, aksadığı zor zamanlarda çalışmalarınızın sürekliliği, başarıları oldukça sevindirici. Büyük emekler vererek yaptığınız, değerli çalışmanızı görünce umut doldu içime.”

Özlem SEYHAN. Kapalı Kadın Cezaevi. DİYARBAKIR

16.11.2020

Sevgili Adil,

Kırıkkale F Tipi Hapishanesi pandemi sürecini bahane ederek kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda

“Koli ile adıma göndermiş olduğun kitaplar ve dergiler geldi. Fakat halen tarafıma verilmedi. Neden verilmedi veya neden verilmeyeceğine dair herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Konu hakkında yazmış olduğum dilekçelere de olumlu veya olumsuz bir cevapta bugüne kadar almış değilim. Yani anlayacağın Kırıkkale F Tipi Hapishanesi bu pandemi sürecini bahane ederek Yasal ve kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda.”

Zeynel Karabulut. F Tipi Hapishane. C-22. Hacılar - Kırıkkale

***

Sevgili Adil Hoca Merhaba,

‘Korona Günlerinde Mahpusluk’ kitabı

MERSİN – Farklı cezaevlerinde kalan 50 siyasi tutuklunun koronavisü (Kovid-19) salgına dair kaleme aldığı yazılar ve karikatürler, "Korona Günlerinde Mahpusluk" adı altında kitaplaştırıldı.

Siyasi nedenlerle Türkiye’nin farklı cezaevlerinde kalan 50 isim, koronavisü (Kovid-19) salgını ile birlikte bulundukları hapishanelerde katlanan sorunlar ve hak ihlallerine ilişkin makaleler kaleme alıp, bunları çizdikleri karikatürlerle resmetti. Bu ürünler politik tutuklularla dayanışma ağı olan Görülmüştür Kolektifi tarafından bir araya getirildi.

Diyarbakır kadın hapishanesinden mektup var: "Özgürlüğün sesi gri’nin karşısında dayanma, katlanma gücü ve morali oldu.

“Büyük emekler vererek yaptığınız, değerli çalışmanızı görünce umut doldu içime. Kimselerin görmek istemediği, ikincil sıraya ittiği cezaevlerinin hatırlanması, seslerinin dışarıya taşırılması, bir nebze de olsa, tel örgüleri, demir parmaklıkları, taş duvarları, yaşama rengini vermeye çalışan gri’nin karşısında dayanma, katlanma gücü ve morali oldu “Özgürlüğün Sesi”.”

Özlem SEYHAN. Kapalı Kadın Cezaevi. DİYARBAKIR

16.11.2020

“Diziyle boğazıma bastırdı, nefes alamadım”

Gebze Kadın Cezaevinde tutuklu olan Selda Karataş jandarmalarca pandemi kurallarına uygun olmayan şekilde ve hakarete maruz kalarak aranıp darp edildiği gerekçesiyle savcılığa şikayetçi oldu.

Ayça Söylemez - 07 Aralık 2020, Pazartesi 11:33 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

***

Gebze Kadın Cezaevinde tutuklu bulunan Selda Karataş’ın maruz kaldığı işkenceyi anlattığı ilk mektubu sansürlenince ikinci mektubu yazdı.

Ne yasak ne de serbest kitaplar

Zeki İlmin, Van F Tipi Cezaevi’nde bulunuyor. İki yıl kadar önce Lilav Kitabevi’nden altı kitap istemiş-satın almış. Talep ettiği kitapların da, yasak olmayanlardan olması konusunda kitabevi yetkililerini uyarmış. Kısa bir süre sonra gelen altı kitaptan ikisi kendisine verilmiş ve diğer dördünün ise incelendikten sonra kendisine verileceği belirtilmiş. Okurumuz kalan dört kitabı her istediğinde, inceleme sürüyor denmiş. Israr edince de, kitapları mahkemeye göndereceğiz ve hakkında yasak kararı aldıracağız, denilmiş.

Tutsakların korona günlükleri: Yazı ve çizimleriyle mahpuslar anlatıyor

Görülmüştür Kolektifi’nin 50 mahpusla birlikte çalışarak hazırladığı “Tutsakların korona günlükleri” adlı kitap okurlarıyla buluşuyor. Korona günlerinde mahpusluk kitabı, yazar ve şair Adil Okay tarafından hazırlandı. Mahpusların çizim ve yazılarından oluşan 224 sayfalık kitap, 2020 Aralık ayında, Ütopya Yayın evi- Ankara‘da yayınlandı.

Kırıkkale F Tipi Hapishanesi dört aylık hak ihlalleri raporu: Pandemi sürecinde hak gaspları artı

Kırıkkale Hacılar F Tipi Hapishanesi’nde bulunan devrimci tutsaklar Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında yaşanan hak ihlallerine dair gazetemize mektup yolladı. Mektupta, birçok hak gaspına değinen tutsaklar Kovid-19 pandemi sürecinin hak gasplarını derinleştirdiğini ifade etti.

Kırıkkale Hacılar F Tipi Hapishanesi’nde bulunan devrimci tutsak Sinan Akbayır, hapishanede bulunan tutsaklar olarak hazırladıkları Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında yaşanan hak ihlallerine dair raporlarını mektup ile gazetemize yolladı. 

Yeni Kitap: "KORONA GÜNLERİNDE MAHPUSLUK... TUTSAKLARIN KORONA GÜNLÜKLERİ"

   " ‘Korona Günlerinde Mahpusluk’ adlı bu kitap, inanılmaz bir emeğin ürünü. Görülmüştür Emekçileri bir Demokratik Kitle Örgütü gibi çalışarak, bütün deneyimlerini de kullanarak çok önemli bir çalışmaya daha imza atmış. Yine bütün duvarlar ortadan kaldırılmaya çalışılmış, içeridekiler ve dışarıdakiler buluşturulmuş.“

Türkiye'de İşkence Var

Her dönem kendi işkence yapılacak insanlarını yaratıyor ve tabii işkence yapacak olanlarını da. İşin ilginci bu durumu büyük bir çaba ve organizasyon ile de normalleştiriyor.

***

Yok diyorsanız yalan söylüyorsunuz demektir. İspat etmelisiniz olmadığını. Bu nasıl olacak?

İddiaların bağımsız izlenmesine ve raporlanmasına izin vermelisiniz.

Eğer insan hakları çalışanlarının ve bu alana emek verenlerin ‘İşkence Var’ iddialarını ispat etmesini isteyecekseniz izin vermelisiniz. Neye?

Tutuklu kadın siyasetçilerden 25 Kasım mesajı

ANKARA - Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadın siyasetçiler, 25 Kasım dolayısıyla gönderdikleri mesajlarda, şiddete karşı mücadele vurgusunda bulundu.

Kocaeli Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadın siyasetçiler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla mesaj gönderdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Basın Bürosu tarafından paylaşılan tutuklu siyasetçilerin mesajları şöyle: 

YÜKSEKDAĞ: KADINLAR YENİ YOLLAR AÇACAK

"Sizin gibi dostlar benim için hep bitmemiş birer mektup gibisiniz"

“Sevgili hevalım, uzun zamandır yazamadım. Hem kitap çalışmam vardı hem de biraz fiziksel rahatsızlığım vardı. Yoksa sizi unutmuş değilim. Zira, sizin gibi dostlar benim için hep bitmemiş birer mektup gibisiniz.”

ŞEMSETTİN ÖZER

T TİPİ KAPALI CEZAEVİ A6 BAFRA SAMSUN

Merhaba Heval Adil Okay

Sevgili dostum, değerli hevalım, şahsında tüm dostları ve değerli aileni selamlıyorum. Yaşamınızda hep başarılar, mutluluklar olmasını dilerim.

"Zaten kısıtlı olan yaşamımız neredeyse tümüyle kilit altına alındı"

"Burdaki durumlar böyleyken, PTT'de bu duruma resmen tuz biber ekiyor! Dışarıyla kalan yegane iletişim aracımız olan mektuplarımız PTT'nin keyfiyetine takılıyor. Özellikle normal posta mektuplar-kartlar aylarca postanelerde bekletiliyor.”

RESUL KOCATÜRK

F TİPİ CEZAEVİ  B10 

HACILAR KIRIKKALE

***

13 Eylül 2020

Merhaba Adil Hocam,

Dünya Hapiste Yazarlar Günü

'Onur Özgürlüğe Seslenenin' diyor Sedigheh Vasmaghi.

Stockholm.  15 Kasım, Dünya Hapiste Yazarlar Günü… Uluslararası PEN İsveç Merkezi bu yıl Türkiye ve İran’dan iki yazar üzerinde yoğunlaştı. Türkiye’den Osman Kavala, İran’dan ise Sedigheh Vasmaghi…

İki eş-yazar,  iki "yakın" komşu ülke! Osman Kavala’yı anlatmaya gerek yok.

Tağrık Buğra’dan bile utanmayanlara ne anlatalım! Cemil Meriç’in en sevdiği asistanlarından birini öldürenlerle iktidar masası paylaşanların sağır kulaklarına ne söylesek boş!

Adalet sistemi çocuklar için daha cezalandırıcı

"Çocuk Adalet Sisteminde Karşılaşılan Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri" başlığı ile hazırladığı raporda Taşkın, çocuklar hakkında verilen hapis cezası kararlarının yıllar içinde giderek arttığına dikkati çekti.

İstanbul - BİA Haber Merkezi

18 Kasım 2020, Çarşamba 17:00

Fotoğraf: AA-Arşiv

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın çocuk adalet sisteminde karşılaşılan sorunlara ilişkin çözüm raporunu paylaştı.

"Bir tek yazar dahi hapisteyse hiçbirimiz özgür değiliz"

Zeynep Oral, “Sayılar hiç önemli değil, bir ülkede bir tek gazeteci bir tek yazar dahi haksız yere hapisteyse hiçbir yazar gazeteci özgür değildir" dedi.

İstanbul - BİA Haber Merkezi - 15 Kasım 2020, Pazar 17:10

Görsel: Sosyal medya

Bugün, 15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü. PEN Türkiye tutuklu yazarlara dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı arttırmak için Hapishane Alfabesi oluşturdu.

Hasta tutsak Halil Güneş hapishanede karantina koşullarını yazdı

"Sevgili Can, bu mektubu içinde tek başına bulunduğum karantina koşullarında yazıyorum. Mimari yapı üçlü ve tekli "oda"lardan oluşuyor. Her hastaneye gidiş - gelişte on dört gün karantinaya alınıyor ve tek başımıza bir "oda"ya veriliyoruz. Sağlık problemlerimden ve hastane -zorunlu- gelişi gidişlerinden kaynaklı son iki yılımı da karantinada yalnız kalacağıma işaret ediyor."

Halil Güneş

2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi A – 6 Diyarbakır

Aren’e Masallar (3) - ÇOCUKLAR ÜLKESİ

 

 

Ülkenin birinde bir hükümdar yaşarmış. Bu hükümdar ülkesini kötü ve zalimce yönetirmiş. Sadece kendi ülkesini değil etrafında bulunan diğer ülkelere de zarar vermek istiyormuş.

İçerisinde bulunduğu zenginlik onu daha da kötü yapıyormuş. Kendinden başka hiç kimseyi düşünmüyor ve herkese zalimce davranıyormuş.

Bu hükümdarın komşu ülkelerinden biri de Çocuklar Ülkesi’ymiş. Bu ülke zalim hükümdarın aksine, sevgiyle, hoşgörüyle bir yaşam sürerlermiş. Bu Çocuklar Ülkesi’nde hükümdarlık ya da zorbalara yer yokmuş.

"Yaşamın direniş, direnişin yaşam olduğu hakikatini her yerde ve her koşulda felsefesi, ilkesi kılanları hiçbir şey durduramaz, "

"Yaşamın direniş, direnişin yaşam olduğu hakikatini her yerde ve her koşulda felsefesi, ilkesi kılanları hiçbir şey durduramaz, yıldıramaz, korkutamaz... 12 Eylül'ün yıldönümünde idamları tartışanlar, ağaç diye Darağacı dışında bir şey bilmeyenler, tüm bunların denenmiş, sınanmış ve işe yarayan saldırı ve psikolojik savaş yöntemi olduğunu elbette biliyorlardır."

Deniz Tepeli. 1 No’lu F Tipi Hps. A-13.7 Kandıra / KOCAELİ

***

Sevgili Adil Arkadaş, Merhaba

Senin şahsında tüm oradaki dostları selamlıyorum.

BİR RESİM İKİ HAYAT

Yıldızlarla bezeli, lacivert örtüsüne bürünmüştü gökyüzü. Birkaç sokak lambasının aydınlığında çıkacaktı yola.

Öncesinde kapının eşiğine bir süre önce asmış olduğu çizime takıldı gözleri. Yüreğinde gökyüzünün derinliğini hissedebilenler, yıldızların yürek atışındaki pırpırlığını görebilenler, çizimin anlamını kavrayabiliyorlardı. Neyse ki sevmediklerinin sorularına yarım ağızdı cevapları. Olmadık sorular soruyorlardı nihayetinde. Ve onlar; yüreği fesatlıklarla, hainliklerle dolmuş olanlardı.

7 soruda hasta tutuklular: Savcılık, ATK ve hastane üçgeninde ölüm

Bu yıl içerisinde 21 hasta tutuklunun yaşamını yitirdiği cezaevlerinde kalan diğer hasta tutukluların sağlık durumları koşullardan kaynaklı gün geçtikçe kötüye gitmesine rağmen yetkililer bu duruma sessiz. Hasta tutukluların yaşamları,  savcılık, ATK ve hastane raporları arasında yok oluyor.

Cezaevlerinden Meclis’e 5 bin başvuru

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yapılan 5 bin 985 hak ihlali başvurusundan 4 bin 5'i, tutukluların haklarıyla ilgili yapıldı. 

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyon Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, 10 Ekim’de verdiği soru önergesini yanıtladı. 

Keyfiyet sınır tanımıyor... Yazarına kitabı verilmiyor..

Özgürlüğün sesi adlı projemizde yer alan 50 Mahpusa kitaplarını ve teşekkür belgelerini yolladık. Birçok hapishanede kitap sahibine sorunsuz ulaşırken, İzmir Aliaga hapishane idaresi, kitabın yazarlarından Süleyman Erol'a yolladığımiz paketi "kitap dergi yasak" notuyla geri çevirdi.

Bu ülkeyi "yönetenler" kendi yasalarına uymuyor. 

Her hapishane idaresi kendi keyfine göre karar veriyor. Kararlar da genellikle yasa dışı ve haksız oluyor. 

Kınıyoruz.

Görülmüştür Kolektifi

 

 

Hapishane ve Hastalık

Tüm dünyada herhangi bir zaman kesitinde hapishanelerde toplam 11 milyondan fazla insan bulunmakta ve her yıl 30 milyondan fazla insan hapishanelere girip çıkmaktadır.

01.11.2020 / Artı Gerçek

Özgürlüğünden yoksun bırakılan bireylerin alıkonulduğu veya kapatıldığı toplu yaşam yerlerinden biri de hapishanelerdir. Yüzyıllardan beridir kapatılma mekanı olarak inşaa edilen hapishaneler, bedeni hedef alan, kişiyi itaatkar hale getirilmesini hedefleyen ve farklı ceza pratiklerini içerisinde barındıran alanlardır.

Savcılık, darp raporuna rağmen işkenceyi görmedi

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu olduğu dönem Esin Kavruk’tan Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde zorla DNA, kan, kıl örnekleri alınmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu yapan Avukat Tuncer’in başvurusuna “kovuşturmaya gerek yok” kararı verildi.

26 Ekim 2020 - Evrim Kepenek - İstanbul - BİA Haber Merkezi

"Baskın sırasında, koğuştaki kadınlara fiziksel ve cinsel şiddet uygulanmış, 4’ü ağır olmak üzere çok sayıda kadın yaralandı.  

Kelepçeli ameliyat, tek kişilik hücrede ölüm, keyfi uygulamalar: Pandemide cezaevlerinin durumu

Türkiye genelinde cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta mahkum var. Hasta tutuklu ve hükümlü yakınları salgın döneminde cezaevi uygulamalarının artık yaşam hakkını tehdit ettiğini öne sürüyor. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular ise “Hasta mahkumlar serbest bırakılmalı” diyor.

Salgına karşı önlem olarak cezaevlerinde kurulan karantina koğuşları, yaşanan ölümlerle son günlerde gündemde.

Görmezden gelseydik, tutuklanmazdık ama gazetecilik yapmış olmazdık"

Van'da askerlerin helikopterden attığı Servet Turgut'la Osman Şiban'ın haberlerini yaptığı için tutuklanan Mezopotamya Ajansı muhabiri Cemil Uğur "Görmezden gelseydik, tutuklanmazdık ama gazetecilik yapmış olmazdık" dedi.

22 Ekim 2020, Perşembe 11:48 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

Görsel: Ressam Timur Çelik

İnfaz Yasası’ndaki değişiklikler ve mutlak olmayan adalet II

Adalet Bakanlığı pandemi sürecinin başından beri birçok defa hapishanelerde alınan önlemlere ilişkin açıklamalar yaptı. Alınan önlemlerin bir çoğunun hapishanede zaten kısıtlı bir yaşam alanı olan mahpusların mevcut haklarının ortadan kaldırılarak alındığı, buna rağmen korona virüsünün hapishanelere ulaşmasını engellemediği yine Adalet Bakanlığı'nın açıklamalarından anlaşılmaktadır.

20 Ekim Salı 2020 

***

Tanrıkulu’dan Cezaevi raporu: Kovid-19 baskı kurma aracına döndü

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, salgın döneminde cezaevlerine ilişkin hazırladığı raporda, tutukluların kalabalık koğuşlarda sağlık ve yeterli beslenme haklarından mahrum kaldığına dikkat çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, “Covid-19 ve Cezaevleri Ocak-Temmuz Raporu” hazırladı.

"Özgürlüğün Sesi: 50 Mahpus 50 fotoğrafçı" kitaplaştırıldı

Özgürlüğün Sesi çıktı

Tutukluların şiir, deneme ve öykülerle özgürlüğü betimlediği yazılar redfotoğraf grubundan 50 ayrı fotoğrafçı tarafından objektife aktarıldı.

Sergilerin sonuncusu olan "Özgürlüğün Sesi: 50Mahpus 50 fotoğrafçı" ise kitaplaştırıldı.

"Sizin hala bir mektup arkadaşınız yok mu?" kampanyasıyla başlayan görülmüştür kolektifi ve redfotoğraf grubunun hazırladığı fotoğraf sergisi ‘Özgürlüğün Sesi: 50 Mahpus 50 fotoğrafçı’ ismiyle kitaplaştırıldı. 

"Bugünlerin savaşı, az kitap okumaya çalışmak"

“Televizyon, gazete, dergi, radyo yok. Kağıt, kalem, bir adet kitap ve havalandırmadan, koridordan gelen yoldaş sesleri var. Altı saat uykudan geriye kalan 18 saati elimdeki imkanlarla en iyi şekilde geçirmeye çalışıyorum. Günde 100 sayfadan fazla okursam, elimdeki kitap, bir dahaki kitabın teslim gününden önce bitiyor. Bugünlerin savaşı, az kitap okumaya çalışmak.

***

“Özgürlüğün Sesi” İğneyle Kuyu Kazmak Gibi Zor Ama Heyecan Verici Bir Çalışmaydı !

“Virüs, kara kargalar, tabut gibi bir çatı... Her şeyin ölümü hatırlattığı bir ortam... Bu sabah da korona günlerine uyandım. Gözümü tavana dikip bir süre öylece baktım. F Tipi hapishanelerin tavanları niçindir bilinmez ama tabut kapağı şeklinde yapılmış. (…) Yaklaşık 20 senedir, aşağı yukarı aynı ritimde yaşadığınızı düşünün. Korona virüs de bu tabloya eklenince Mart Ayından beri tecrit biraz daha koyulaştı. 20 yıl içinde can bedeli ne kazandıysak hemen hepsini süpürdü. “

(Erol Zavar. Bolu F Tipi Hapishane)