Makale

Mustafa Koçak'ın Anısına...

‘’Bugün de öldüm, / hiç yaşamamışken. / Yeni acılar yüklendim, / Acılarım hiç dinmemişken!..‘’

Bu gece yarısı ölümü kucaklayan Mustafa Koçak’ın ölüm haberini, sabah öğrendim. Bir iki paylaşımdan sonra, sitenin bahçesinde kendimi voltaya vurdum. Cezaevlerini dolaştı benliğim, acılarına ortak oldum adalet için, türkü söylemek için bedenlerini ortaya koyan kardeşlerimin. Düşündükçe voltam hızlandı, voltam hızlandıkça öfkem arttı. ‘’Öfke kontrolümü’’ kaybeder miyim diye düşünmedim bile… Öyle acılarla yoğrulmuştum ki, bu defa da naçarlığa düşmedim. Nasıl düşeyim ki…

***

Grup Yorum’a sahip çıkmak mihenk taşı olabilir!

Atatürk Havalimanı’na inşa edilen hastane projesindeki ısrar, kendileri iktidardan düşse bile 3. Havalimanı’nın kalıcı olmasını sağlamak ve Atatürk Havalimanı arazilerini de inşaat yağmasına açmak olarak görülmelidir. Birçok alan ve yapının önerilmesine karşın iktidarın Atatürk Havalimanı’na hem de pistleri yok ederek giriştiği inşaat rant anlayışından başkaca bir şey değil. İktidara geldiklerinden bu yana attıkları her adım, aldıkları her karar, çıkardıkları her yasa ve yönetmelikler aynı anlayış ile ortaya kondu.

Haberin var mı?

Demir kapı, kör pencere, beton duvarların, virüsten daha tehlikeli olduğundan haberin var mı?

21 Nisan 2020

Haberin Var Mı İnisiyatifinin, Meclis’te görüşülen infaz düzenleme yasasına dikkat çekmek amacıyla #AdaletHemenŞimdi etiketiyle sosyal medya kampanyası başlattığından Haberin Var Mı?,

Cezaevleri korona virüs salgını için hazır mı? Hapishanelerden haberler...

Tarihe herhalde “Çakıcı Affı” olarak geçecek olan adli mahpuslara infaz indirimi yasası geçen hafta içinde Meclis’ten geçti ve cumhurbaşkanının imzasıyla yürürlüğe girdi. Adli mahpuslardan 90 bin kadarıyla korona virüsten korumak gerekçesiyle evlerine gönderilirken; siyasi mahpuslar içeride adeta ölüme terk edildi. Cezaevlerindeki sağlık koşulları nasıl ve korona salgınına karşı nasıl önlemler alınıyor konusunu, bize ulaşabilen mektuplar aracılığıyla sizlere aktarmaya çalışıyoruz:

Cezaevlerinden ölüm haberleri geldikçe...

16 Nisan 2020

Cezaevlerinden ölüm haberleri geldikçe, öfkem büyüyor... Hapisteki arkadaşlarım, birlikte çalıştıklarım, tanıdıklarım, tanımadıklarım, hiç ama hiç karşılaşmamış olduklarım, sadece adını bildiklerim, adını hiç duymadıklarım, yüzlerini bile görmediklerim... Kadını erkeği, genci yaşlısı... Hepsi gözümün önüne geliyor. Hepsi yüreğime, aklıma üşüşüyor... Tarifi imkânsız bir acıya gömülüyorum. İçim acıyor. Ailelerini, sevenlerini düşünüyorum... Acı büyüyor, yayılıyor, bırakın ülkeyi, dünyayı kaplıyor!

Gazeteci Ziya Ataman'dan Mektup Var

Merhaba Gül Güzel,

Mahcubiyet dolu duygularla yoldaşıma tekrardan merhaba demek istedim. Aciliyetin manasız olduğu bu mekanda yoldaşımı karıştırmam beni aciz eyledi. Lütfen bu durumumu mazur gör. Böyle durumlar heyecandan, mutluluktan kaynaklanır. Ama şunu söylemekte fayda var ki; aynı isim, aynı soyadı da olan arkadaşım vardı. ’Yıllar sonra hatırladı’ ’diye de kızmıştım halbuki.

Ablam Selma'ya...

“Yeni bir dünya için onlara ihtiyacımız var. Yeni kavramlara, yeni dostlara, yoldaşlara ve akrabalara da. Kendinden menkul “kadın” gibi kendinden menkul “insan” kategorisi de bugünün politik ufkuna yetmiyor. Bugün artık hepimiz likeniz!” *

Sevinç Altan 

Geçtiğimiz 10 Nisan ablamın doğum günüydü. Ablam Selma Altan. 71 yaşına girdi ve 5 aydır tutuklu.