Füsun Erdoğan

Tutsak gazeteci Füsun Erdoğan'ın yeni kitabı

HALUK KALAFAT TANITIYOR

“Her Devrimcinin Bir Rosa’sı Vardır”

Şöyle diyor Füsun Erdoğan, "Kadın Önderleşmesinde Rosa Luxemburg" adlı kitabında: "Dün olduğu gibi, bugün de Rosa Luxemburg’u okumak ve anlamak, ondan, onun yaşamından öğrenmek, güncel bir görev, bir ihtiyaç olmaya devam ediyor."

Haluk KALAFAT [email protected]

İstanbul - BİA Haber Merkezi 24 Ağustos 2013, Cumartesi 00:00

Her Mahpus Bir…

Canım ablamın, Şengül’ümün bu duyarlılığını hassasiyetini gören koğuşdaşlarımla ve bazı mektup arkadaşlarımla: “Her mahpusa bir Şengül abla lazım!” sonucuna ulaştık.

Günlerdir sevinçler deriyorum.

Emeğin değerinin bilindiğini, hakkının verildiğini görmek, insanın bam başka duygularla donanmasına fazlasıyla yetiyor.

O zaman akıl ve yürek dinginleşiyor; yapılan işlerden alınan zevk ve üretkenlik de bir başka oluyor.

Demir parmaklıklar ve beton duvarlara inat, müthiş bir enerjiyle donanıyorsunuz, adeta pil yutmuş gibi oluyorsunuz.

Dedim ya…

“Hani Bir Dışarıda Olsam!”

Hapishane insanı yalnızca sevdiklerinden, doğadan kısacası hayattan koparmıyor. İnsana dair neredeyse bütün aktivitelere de kalınca bir çizgi çekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Bertall Ollmen ve Tony Smith’in hazırladığı Yordam Kitap’tan çıkan “Yeni Yüzyılda Diyalektik” kitabını okurken Rosseu’dan aktarılan bir pasaj dikkatimi çekti.

Rosseu demiş ki:

Tahliye Sevinci

19 Aralık katliamından sonra hapishanelerde tahliye törenleri de değişti. Her koğuşun/ hücrenin sokaklara gönderdiği arkadaşının ardından tilili çekip sloganlarla uğurlaması kaldı geriye.

Hapishanede sevinç ve hüznün birleştiği noktadır tahliye anları.

Sen yanı başındaki arkadaşını, dostunu, yoldaşını sokaklara uğurlamanın büyük sevincini yaşarken…

O tutsaklıktan kurtulmanın sevinciyle, ayrılmanın arkadaşlarını ardında bırakmanın hüznü bir arada yaşar.

Değişik zamanlarda çok farklı tahliye an’ları yaşadım.