Virüs Adım Adım Bize Yaklaşıyor

Yıl Ağustos ayını bulduğunda Hükümet zafer nutukları atıyordu artık. Korona’yı kontrol altına aldıklarını, melanetin belini kırdıklarını göğüs ilerde açıklıyorlar, salgınla mücadelede gösterdikleri emsalsiz başarının dünya ülkeleri tarafından parmakla gösterildiğini gururla anlatarak memleket insanını adeta şükür duasına çağırıyorlar.

Ana akım medyadan Sağlık Bakanı ve Hükümete dizilen methiyelerin ardı arkası kesilmiyor. Sınırlı sayıdaki muhalif basın-yayın organının ise sesini duyan yok.

Yaşamı Adamak

Ben demekten sıyrılıp da geldim. Gönlümü dağlardan esen meltemlere açtım. Biliyorum ki zor olan güzel olandır. Zor olan geleceği kurandır. Zoru başarırsan hakikate varılır. Hakikate ancak aşkla uzanılır. Dünyanın sahte güzelliklerini geçtim, yalandan aşkları zor da olsa aştım. Şimdi hakikatin durağındayım. Bu yolda canım yandı, içim acıdı, çok kanadım ama kendimi buldum. Kendimi bildiğimde aşkla yol aldım ve hakikatle bir oldum.

YAŞAMI ADAMAK….

"Hapishane dediğin zorluklarla dolu bir yaşam alanı"

26 yıldır cezaevinde olan Ahmet Bilge, çizdiği karikatürleri bianet'le paylaşmaya devam ediyor.

İstanbul - BİA Haber Merkezi 16 Ocak 2021, Cumartesi

Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi'nde olan, 26 yıllık mahkûm Ahmet Bilge, cezaevinde çizdiği karikatürleri bianet'e gönderdi. Bilge'nin karikatürlerinde, pandemi süreci, düşünce özgürlüğü, kayyımlar öne çıkan konulardan....

Tutsak sendikacı Ergin Doğru'dan mektup var: "kartpostalı büyük olduğundan ve teşekkür belgesini de sebepsiz olarak vermediler.”

“Sevgili hocam kargodan gönderdiklerinizi gösterdiler ama her birini çeşitli gerekçelerle vermediler. Dergiyi yasak olduğu için, ismimin bulunduğu kartı kart ebadından büyük olduğundan ve sanırım teşekkür belgesini sebepsiz olarak vermediler.”

Ergin DOĞRU. 2 Nolu Yüksek Güvenlikli C.İ.K C-17. ELAZIĞ

***

23.11.2020

Merhaba Adil Hocam

                İyi olmanızı diliyorum.

Gülazer Akın yazdı: "Buraya gelmeden önce tüm mektuplar dipsiz bir kuyuya atılıyor."

"'Özgürlüğün Sesi' adlı serginin kitaplaştırıldığı hali 'dergi' diye geri gönderildi. Bir süredir dergi vermiyorlar. Bu zihniyeti anlamak güç."

Gülazer AKIN

Kadın Kapalı Cezaevi B-19

Bünyan/KAYSERİ

***

14.12.2020

Değerli Adil Abi

Selam, saygı ve sevgilerimle.

Tutsak ressam Aynur Epli'den mektup var: "Bu mekanlarda yasa denilen olgu kişilerin keyfiyeti ve ağzından çıkan laftan ibarettir. "

“Geçen APSli dergi göndermiştin. Maalesef dergiler alınmıyor. Yani dergi namına türü fark etmez- hiçbir şey içeri alınmıyor. O yüzden bana gönderdiğiniz dergileri bana göstermeden depoya kaldırmışlar. Bu mekanlarda yasa denilen olgu kişilerin keyfiyeti ve ağzından çıkan laftan ibarettir. Lakin dilin kemiği de olmayınca “yasa”lara akıl mantık bulmak zor…”

AYNUR EPLİ

1 NOLU KADIN KAPALI A-3

ALİAĞA/İZMİR

2 Aralık 2020

Sevgili Adil Heval Merhaba;

Bakırköy kadın hapishanesinden mektup: "Pandemiden dolayı doğru dürüst tedavi olamıyoruz"

“Düşlerimi, dünyamı ve de hasretimi bitirmese de yıllar, fiziken ciddi rahatsızlıklar yaşadım. Pandemiden dolayı doğru dürüst tedavi olamıyoruz. Bu nedenle dayanmanın zorluğu devam ediyor. Bunları detaylandırarak yüreklerinizi ağrıtmak istemem. Sadece yazmama nedenimi bilmenizi istedim.”

Gönül Bulut

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi

***

21 Aralık 2021

Sevgili Adil Abi,

Kandıra Kadın hapishanesinden yeni yıl mesajı

“Nazım’ın sosyalizmi tanımlarken ifade ettiği gibi, çocukların, tüm çocukların her şeye tok olduğu bir dünya, özgür, eşit, adil, kardeşçe bir dünya. Çok daha yakın ve 2021 yılı umut ve düşlerini kurduğumuz, bu eşsiz, bu kaçınılmaz hakikatin mümkün ve zorunlu olduğunu da göstermekle kalmayıp gerçek olacağı bir yıl olacağına bütün inancımızla, hepinizi sevgi ve dostlukla selamlıyor, mutlu ve iyi bir yıl diliyoruz. “

DENİZ TEPELİ 1 No’lu F Tipi Hapishane A-13.7

Kandıra/KOCAELİ

24 Aralık 2020

"Türkiye'nin yeni gerçeği, yeni normali"

Soruşturma dosyasındaki gizlilik sebebiyle, 7 Ocak 2021’de kabul edilen Kobane iddianamesinden önce bizlerin ve avukatlarımızın dosya içeriğine erişebilmesi mümkün olmadığı için tam olarak neyle suçlandığımızı bilmeden 104 gün geçirdik.

12 Ocak 2021, Salı - İstanbul - BİA Haber Merkezi

Sabaha karşı evimin polislerce basılmasının, gözaltına alınmamın ve sonrasında tutuklanmamın üzerinden 110 gün geçti.  110 gündür ailemden, arkadaşlarımdan, dostlarımdan, işimden ve elbette özgürlüğümden mahrumum.

28 yıllık tutsak Şadiye Manap'tan mektup var: "Her şeyimizi çöp poşetlerine doldurup götürdüler. O poşetlerde en çok da yıllardır emek verdiğimiz yazım çalışmaları vardı"

Cezaevi idaresi tarafınadan 27 Kasım 2020’de, odalarımıza yapılan baskında bütün eşyalarımıza el konuldu!

...

Sevgili Susanne MERHABA,        12.12.2020

Sevgiyle içtenlikle selamlıyor, kucaklıyorum. Kartını aldık. Gerçekten sürpriz oldu. Hoş sürprizin için teşekkürler. Tam da böyle güzel duygular yaratan bir dost ziyaretine ihtiyacımız vardı.

Elbistan hapishanesinden mektup var: “Özgürlüğün sesi” Elbistan hapishanesinde de sakıncalı bulundu"

 

“Mapusun sesini duyurma ihtiyacı yakıcı oluyor. Bari sesi duvarları aşıp gerçek hayata kavuşsun. İçeriyi dışarıya taşıyor, dışarıdaki güzel insanlarla buluşturuyor. İçerdekini ses vermeye, dışarıdakini de unutmamaya davet ediyor. Kutluyorum ve devamını diliyorum. Bu arada Özgürlüğün Sesi gelmişti. Kim yollamış haberim olmadı. Verilmeyecek diye bir kurul kararı tebliğ edilince öğrendim. Sanırım son projeyi kitaplaştırmışsınız. Yollayan arkadaşa teşekkür dahi edemedim.”

***

09.11.2020

Merhaba,

"En son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı"

"Ailelerimiz her şeye rağmen ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla bize gönderilen paralarla kişisel eşyalarımızı karşılıyoruz. Mesela en son yapılan aramada telefon kartı, pul, radyom alındı. Aynı şekilde idarenin gözünden geçmiş mühürlü-kaşeli mektuplarımız bile alındı. (...) en son 27 Kasımda yapılan aramada defterlerim, pullarım, telefon kartım alındı. Mesela idareden geri istedim lakin red cevabı da aldım. Çünkü şu an sizlere mektup gönderecem ama pullarım idarede, aynı şekilde ailemle telefonla görüşecem kartım yok.

"Yüzümüz de yüreğimiz de güneşe ve aydınlığa dönük"

Cezaevinde 1700'üncü gününü dolduran gazeteci Nedim Türfent, kaleme aldığı mektupta "Ne trajikomik ki ben tam da bu satırları yazıyorken, birileri yine ‘reform’ salvolarını dillerine pelesenk ediyor" dedi.

7 Ocak 2021 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

Hakkari Yüksekova’daki hak ihlallerini haberleştirdikten sonra gözaltına alınan ve “örgüt üyeliği” suçlamasıyla  8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Nedim Türfent, 1700 gündür tutuklu bulunduğu Van Cezaevi'nden bir mektup kaleme aldı.

Yıllardır tek kişilik hücrede tutulan kadın tutsak yazdı: "korona günleri yasakları en çok içeriye uygulandı, uygulanıyor”

Üç hafta önce kargo yolu ile gönderdiğiniz “Özgürlüğün Sesi”ni henüz alamadım. Önce broşür, dergi diye verilmeyecek denildi, sonra kitap formatında değil denildi. Ardından verilecek denildi fakat halen almış değilim, verilmedi anlayacağınız. Artık ne zaman verilir bilmiyorum, olur da bana verilirse görme şansım da olur. Defter verilmiyor biliyorsunuzdur. Tabi bu korona günleri yasakları en çok içeriye “uygulandı, uygulanıyor” desek abartı olmaz sanırım.

ZEYNEP AVCI. Kadın Cezaevi. B-2 Tekliler. ELAZIĞ

***

15 Aralık 2020

Sevgili Adil Hoca

Merhaba

Kadın tutsaklar yazdı: "“Bulunduğumuz Ceza Evinde 60’a yakın Siyasi Kadın mahpus var."

“Bulunduğumuz Ceza Evinde 60’a yakın Siyasi Kadın mahpus var. Siyasi mahpuslara ayrıca negatif ayrımcılığın olduğunu dünya-alem biliyor. İşte bir yılda üç defa usulsüz, kanunsuz, gayri hukuki aramalarla 6284 Sayılı Kanunda tanımlanan sözlü, psikolojik ekonomik şiddet uygulandı. Tüm kişisel, özel yazı defter, günlük vb. el konuldu. El bile konulsa tutanak tutulur. Bu öyle bir şey de değil. Kayıtsız, işlemsiz, tutanaksız her şeyimiz alındı.”

Besê Özer. Kadın Kapalı Cezaevi. Gebze/Kocaeli

***

Sevgili ADİL BEY,

Gebze hapishanesinde kalan 11 kadın tutukludan ihlaller mektubu: Haklarımız gasp ediliyor

Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan 11 kadın tutuklu, yaşadıkları hak ihlallerini gönderdikleri mektupla duyurdu. Tutuklar, haber alma hakkının yanı sıra birçok hakkın gasp edildiğini paylaştı. 
Tutukluların gönderdiği ve Adil Okay’ın ajansımızla paylaştığı mektup şöyle:

 

Acun Karadağ yazdı: "Biz dört duvarı yaşanılır kıldık esprilerimizle. "

14.10.2020

Kayseri

Sevgili Sibel hocam

Sevgili Temel hocam,

            Mektubunuzu aldık-aldım. Tüm mektuplara seviniyorum ama sizin yazdığınız beni ayrı mutlu etti. Temel hocam için bir yer bıraktığını ancak gözaltına alındığı için yazamadığını söylemiş Sibel hocam. Ben o boşluğu doldurdum. Çünkü Temel hocamın bizler için söylediği sözler ve gür sesi hala kulaklarımda. “Ben Acun’un yoldaşı olmaktan onur duyarım” demişti bir konuşmasında. Ben de sizlerin yoldaşı olmaktan onur duyarım.

Tutsak Yüksel Direnişçisi yazdı: “Yaratılmış suç isnatlarıyla insanların gözaltına alınmasına tepki göstermekten, bırakılmalarına sevinmeye kadar evrildik"

9 Ekim 2020

Merhaba Değerli Sibel hocam,

24.09.2020 tarihli mektubunuz ve kartlarınızı 9 Ekim’de aldım. Tam da görüşte Temel hocamızın bırakılmış olduğunu öğrenmiştim ki akşamı sizden mektup geldi. (…) Bugün görüşte Defne hanımın hiç gözaltına alınmamış olduğunu ve tüm gözaltıların bırakıldığını öğrendim. “Yaşasın!” dedim.

ONYEDİ YILLIK TUTSAK YAZDI: " Nefes almaya devam ettikçe, yaşam nedenlerimize sımsıkı sarılmaktan başka seçeneğimiz yok."

“Ankara DAL’ın marifetiyle 1981’de su toplayan sağ akciğerimden 82’de üç kilo su almışlardı; o sıra ölüm sınırından dönmüştüm. Neyse ki annemin balı ve sütü çok hızlı  toparlanmamı sağlamıştı. O akciğer, dağların en zor koşullarında yedi yıl taşıdı beni; sonra yedi yıl da şehirlerde, on yedi yıldır da zindanda taşıyor; virüse karşı gardını almış bekliyor, gayet cesur da…”

RESUL SARIGÜL

2 No'lu F tipi Cezaevi. İzmit-Kocaeli

***

09.08.2020

Sevgili Sibel, Sevgili Temel;

Merhaba!

Diyarbakır kadın Hapishanesinden mektup var: "Özgürlüğün anlam bulduğu tüm zaman ve mekanlarda görüşmek dileğiyle…"

“Tüm ezberlerin bozulduğu, hayatın olağan akışının durduğu, aksadığı zor zamanlarda çalışmalarınızın sürekliliği, başarıları oldukça sevindirici. Büyük emekler vererek yaptığınız, değerli çalışmanızı görünce umut doldu içime.”

Özlem SEYHAN. Kapalı Kadın Cezaevi. DİYARBAKIR

16.11.2020

Sevgili Adil,

Kırıkkale F Tipi Hapishanesi pandemi sürecini bahane ederek kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda

“Koli ile adıma göndermiş olduğun kitaplar ve dergiler geldi. Fakat halen tarafıma verilmedi. Neden verilmedi veya neden verilmeyeceğine dair herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Konu hakkında yazmış olduğum dilekçelere de olumlu veya olumsuz bir cevapta bugüne kadar almış değilim. Yani anlayacağın Kırıkkale F Tipi Hapishanesi bu pandemi sürecini bahane ederek Yasal ve kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda.”

Zeynel Karabulut. F Tipi Hapishane. C-22. Hacılar - Kırıkkale

***

Sevgili Adil Hoca Merhaba,