“Serencamı ölüm olacak bir kuyudan bizler de korunmak için ancak kanatlanmamız gerektiğini biliriz. Bizim kör kuyumuzdan çıkan ses kanat çırpıntısının sesidir ve yazgıya, biata teslim olmamadır.”
AYHAN KAVAK 1 Nolu T Tipi C.evi A-12 Bandırma/BALIKESİR
***
17.07.2017
Kekê Adil Hocam’a
Merhaba…
Uzunca bir süredir yazma bize yasaklanmıştı. Temmuz’un yedisinden beri nihayet lütfedilip gelen giden namelerimizin bize verilmesine başlandı. Artık ne kadar olduysa dostlardan, canlardan gelen mektuplara cevap yetiştirme derken Değerli Kekême bir hafta gecikmeli yazıyorum. Aslında Ümran Düşünsel Dostumun Ay Portakalı adlı hikaye kitabını okuma ve tanıtımını yapma da geciktirmenin nedeni oldu. Neticede ekte Ay Portakalı’nın tanıtımı da var. Yanında belki bir şiir geciktirmesi de olabilir. Tabii yetiştirebilirsem…
Değerli Kekê, yeni romanın Arkası Yarın’ın ikisini de yeni aldım. Eline-emeğine sağlık diyorum. Farklı bir çalışma olmuş. Daha nice üretimlere… Malum her ne kadar kitap ve dergi yasakları kalkmış olsa da bu ellerde karınca hızıyla gelen matbuatı verme alışkanlığı sürmekte. Bu yüzden gecikmeli elimize geçiyor. Hoş buna da şükür diyoruz vesselam. Aylarca vermeyince okuyacak kitap bulmada dahi sıkıntı yaşandı…
Ben de/bizler de iyi olmaya çalışırken bulunduğumuz kuyudan memleket ahvallerinden süzülüp gelen seslerden çıkarımlarda bulunuyoruz diyeyim… Kuyu demişken Kuyu yazmaları diye bir şeyler karalamaya başladım. Hani Tolstoy’un bir öyküsünde geçtiğinden dolayı Tolstoy’a ithaf edilen bir mesel var ya, gerçekte ise asırlar önce İbn-i Mukaffa’nın anlatısıdır o kuyu meseli. Kudurmuş deveden kaçan adam can havliyle bir çalıya tutunarak kuyuya girer. Kuyunun dibinde onun düşmesini bekleyen bir canavar ağzını açmıştır. Ayağını koyduğu nişte ise dört zehirli yılan ise adama doğru tıslayarak ilerler. Birde yukarıya baktığında biri siyah diğeri beyaz farelerde tutunduğu çalının köklerini kesmekle meşgul. Biçare adam ne yapacağını bilmez. Başının yanında bal peteğinden süzülenleri yer… Böylesi bir meselde yazgısına teslim olma vardır. Serencamı ölüm olacak bir kuyudan bizler de korunmak için ancak kanatlanmamız gerektiğini biliriz. Bizim kör kuyumuzdan çıkan ses kanat çırpıntısının sesidir ve yazgıya, biata teslim olmamadır. İşte buradan hareketle yazmadan olmazdı. Bir sonraki namede bir kısım yazdıklarımı yollamayı düşünüyorum. Bakalım beğenecek misin? Değerli Kekê, görülmüştüm emekçilerine de çok selamlar. Sevgili yeğenim Öykü Can’ın gözlerinden öperim. Tülin heval’e de çok selamlar…
Selam, sevgi ve saygılarımla başarı ve esenlikler dilerim…
Ayhan Kavak
- 6 gösterim