Deneme/Makale/Yazı

Sevgi Hakkında Sorgulamalar...

Bugün “sevgi” üzerine küçük bir yazı yazdım. Evet, sevgi. Beşerin en temiz, en samimi, en yüce duygusudur. İnsanı insanlaştırmada önemli bir işlev görüyor. Hiçbir şey sevgi kadar insanlaştıramaz. İnsanlık; insanlık ve insaniyet arıyorsa öncelikle karşılıklı güçlü bir sevgi ilişkisi kurmalıdır. Eğer toplumsal hayat akıl ile kurulur, sevgi ile sürdürülürse işte o zaman her şey çok güzelleşir. Toplumun tüm sorunları aşılır. Sağlıklı, huzurlu bir hale gelir. Güzel bağlar, değerler oluşur. Nitelikli ilişkiler kurulur. Ruhlar temizlenir. Paylaşımcılık, dayanışma, eşitlik, adalet gerçekleşir.

Sinan Bülbül'den sarsıcı bir deneme: Melkişahlı Kadın

MELKİŞAHLI KADIN (SİNAN BÜLBÜL)

Hüzün!

Tatlı bir hüzün sarmış yüzünü.

Pürüzsüz yüzün tatlı, sevimli. İnsan bakarken huzur buluyor.

Biraz tebessüm etsen her şey daha güzel olacak, ama yüzündeki hüzün ACI PELİN suyunu içen birinin yüzüne benzer.

Acıdan hüzün yüzüne oturmuş, tebessüm ise ebediyen dualarımda yükseliyor sana doğru ve zamanla tebessüm yok oldu, vadilerde, dağların kayalıklarında kayboldu.

Gülmekten korkmak!

Nedir gülmek?

Sende benim gibi yıllardır tebessüm etmek nedir bilmedin.

“Sus” dedi hüzün!

Tutsak yazar Seyit Oktay'dan KOBANÊ DESTANI

Seyit Oktay

KOBANÊ DESTANI

(Kan Güzü…)

Kan güzü, aşk güzü, azadi güzü, ceng güzü, direniş güzü hepsi eder Kobanê Güzü… Tanrım ne muhteşem direniyorlar Kobanê’de!

Gökyüzünde Kûrdi bir yağmur, ağaçlar sarı-turuncu yapraklar döküyor hiçte hüzün yok havada, kadınlı-erkekli bir direniş halayı var, alnından öpüyorlar güneşin, ne ateşten korkuyorlar ne de kızgın demirden.

Tutsak Doktor Ayhan Kavak'ın Ezidiler için yazdığı ağıt

“Duyan var mı? Ağıtlar yükseliyor Şengal’de Yok! Bir tek “Yüreğini dağlara nakşedenler” duyuyor. Cana can, ölüme set olmaya, yardıma koşuyorlar kız ve erkek kardeşleri için.Dağları, taşları saran aleve can suyu niyetine Dabbet-ül Arz’a “dur” diyorlar, “dur”, “insan bunlar ey ucube” diye nidaya duran yiğitler kötülüğün yok ediciliğine engel olmaya, ilk elden açtıkları yaşam koridoruyla başlıyorlar. Ve bebesiyle bu koridordan geçen bir Ana vahşetin salyalı cellatlarından kurtulabiliyor.”

DAYE (ANA)

Yaldız Bakışlı Soma'lı Küçük Kız

Celil Keskin

2 Nolu T Tipi Cezaevi B-9 Şakran/Aliağa

İZMİR

Çocuk saflığında damlayan gözyaşlarıyla tutuldu sele nice yürekler, yaldız karası bakışlarında baba sevgisini kazıdın bir kez daha körpecik fidanların ruhuna. O kadar masumane bir ağlayış ki onunki, tarifi imkansız adeta, tutmuş ellerine kocaman testiyi alır götürür baba kabrine. Elindekini bir oyuncak sanmak ve düşünmek bile onun o minnacık ciğerine en büyük darbeyi vurmak olur.

Bir Şiir

17 Eylül 2012

Saraylar, sultanlar çöker

Kan kusar bir gün

Zulüm biter

Menekşeler de açılır üstümüzde

Leylaklar da güler

Bugünlerden geriye

Bir yarına gidenler kalır

Bir de yarınlar için direnenler

12 Ağustos 2012'de Şemzinan'da şehit düşen ve anısına bağlılığı şeref ve namus borcu addettiğimiz yoldaşımız...