Siteye Eklenen Tüm Yazılar

Bolu ve Akhisar hapishanelerinde yasaklanan kitabımız İzmir Hapishanelerine sorunsuz giriyor

28 Nisan 2022

Değerli Adil Hoca,

Özlemle merhabalar diyor, selam sevgi ve saygılarımı gönderiyor çalışmalarınızda esenlik ve başarılar diliyorum.

Sevgili Hocam, gönderdiğin “Firari Yazılar” adlı kitabı aldım. İlginiz ve nezaketiniz için çok ama çok teşekkür ediyorum.

Sizin gibi, ilgili ve işini sevgiyle, yürekle yapan birisini tanıdığıma çok sevindiğimi bilmenizi isterim. Zindanı biliyorsunuz, birçok insan ilgili olduğunu söyler, ama gerçek bunun tam tersidir. Tekrardan emeğiniz, çabanız ve yürek sıcaklığınız için çok teşekkür ediyorum.

Bolu hapishanesinde yazılan bir şiir: ADI SAKLI

ADI SAKLI

Gel.

Gir ömrüme sorgusuz sualsiz

Gel

Gir düşlerime hesapsız kitapsız

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala kavgam var yarınla

 

Akıt ağulu sözlerini içime

Kır senden ne kaldıysa geriye

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala sızı var orada.

 

Al,

Senin olsun bu hüzünlü gülüşlerim

Al

Senin olsun çocuksu bakışlarım

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala öfkem saklı yarına

 

Yak

Tutsak hekim Ayhan Kavak sürgüne gittiği Tarsus hapishanesinden mektup yolladı

"Unutmadan yeni bir zindan ve Çukurova. Üç kişilik görüşe gelebilecek canları yazacağım. Acaba görüşe düzenli gelebilecek dostlar var mı? Ona göre görüş listeme yazmayı düşünüyorum.  Düzenli, en azından ayda bir gelecek dostlar olursa iyi olur diyeyim. Olmazsa da can sağlığı..."

Ayhan KAVAK

2 Nolu T Tipi Cezaevi A-17 Oda

Tarsus/MERSİN

***

30 Mayıs 2022

Kekê Adil Hocam'a,

Tekirdağ hapishanesinden mektup var: "Okumaya değer bulduğun/uz kitaplar olursa, gönderirseniz sevinirim…”

“Abonelik dayatmasından kaynaklı olmadığını paylaşmış olayım. Kitap konusunda bir sıkıntı olmamakla beraber, bu özgülde okumaya değer bulduğun/uz kitaplar olursa, gönderirseniz sevinirim…”

Zeynel FİRİK

1 Nolu F Tipi Hapishane C-103

TEKİRDAĞ

***

29 Mayıs 2022

Sevgili Adil Hocam Merhaba,

"Sürekli hastane yollarındayım. Sizi unuttuğumu sanmayın"

Merhaba Adil Okay   

1 Mayıs şiirini, kartı aldım. Teşekkürler… Şiir son zamanlarda okuduğum en güzel şiir. Estetik haz alarak okudum. İçerik-biçim uyumu, izleğin, değer yönlendirmenin, incelikli dilin vs. şiiri şiir yapan bütün öğelerin bileşkesi; kutlarım. Belleği koruyan, birleştiren, çalışmayı doğru rotaya oturtan bir şiir… Dilin kıvraklığına, yalınlığına da değinmeden geçemeyeceğim.

“Uçuyor bunlar”, “Kadınlar yaşamın her yerinde”, fotoğraf sergisi afişli fotoğrafınız da estetik bir nesne olmuş. Birleşik, karmaşık ama karışık olmayan bir estetik nesne.

Akhisar hapishanesi yasal kitap olan "Firari Yazılar"ı yazarına vermedi... Aynı kitap onlarca hapishaneye serbestçe girdi...

Merhaba,

Sevgiyle selamlıyorum seni. Kitap (Firari Yazılar) bana ulaşsa da, verilmedi. Verilmemesinin nedeni :

“… konusu cezaevi olduğundaysa bu fütursuzluk (23. Sayfa), sadistçe boyutlara;

T Tipi denen bir mimari ucube (29. Sayfa)”

Sadece bunlar.

Akhisar İnfaz Hakimliği’ne gittim ama orası da talebimi ret ederek kitabın verilmemesine karar verdi. Şu an Ağır Ceza mahkemesine gitmiş son itirazım.

Tarsus'a sürgün edilen Dr. Ayhan kavak ilk karşılaştığı "yasakları" yazdı

Her mahsus mahalin bir başka ‘raconu’ var.

Burada da siyah kalem yassak!

Ayrıca daksil, ataç, sekreterlik vs.

Ben de daha çok siyah kalemle yazardım. Bundan artık mahrumuz! Ha, bu arada dergiler de burada verilmiyor. Gerçi Siverek’te de verilmiyordu. Ağır Cezaya kadar (Siverek) itirazımı iletsem de ret cevabı geldi. Genel uygulamadaki bir konsepttir.

Hadi Yeni Yaşam vd. gazeteleri anlamasak da anlamış gibi yapalım da, Şiirden, Natama, Notus gibi edebiyat dergilerinin verilmemesi akıl kârı değil.

"Her ülkede özgürlüğü düşleyenler var, güçlüyüz biz..."

"30 Mart’ı ve 6 Mayıs’ı geride bıraktık. Bu satırlar okunurken 18 Mayıs da geride kalacak. Takvim yaprağı olarak tabii ki de. Bu üç tarihin öğretici gücü hiç geride kalır mı? Ne demiştik başlarda dünyada 200 ülke var, her ülkede özgürlüğü düşleyenler var, güçlüyüz biz, “gücümüz dünyayı sarsacak”. İnanmayanlar, inanmak istemeyenler içten içe gülenler elbette olabilir. Sokağın, direnişin sesi umudu yüceltmeye, umut ateşini harlamaya fazlasıyla yeter. İçimize dolan bu sesin özlemiyle, yüreği umut ateşiyle yananlara bin selam…"

Tayyar EROĞLU

Sergiye Davet: 100 Tutsak 100 Hapishane... Sonsuz Edebiyat

3/4/5 Haziran'da açacağımız sergide, 100’den fazla tutsağın hapishane koşullarında, engelleri aşarak yazdıkları kitapların sayfalarını karıştırmaya başladığınız anda onların imgeleriyle sadece bir hapishaneden diğerine değil, dünyanın dört bir yanına doğru yolculuğa çıkacaksınız. Hepinizi hapishanelerdeki tecrit ve baskı koşulları altında üretim yapmayı sürdüren tutsakların hayal gücüyle yol almaya, zindanları taştan ,betondan, griden,telden değil iyiden, güzelden, yaşamdan,sanattan, edebiyattan yeniden yapanlara dokunmaya davet ediyoruz.

Tutsak Yazarlar Anlatıyor: Hapishanede Nasıl Üretebiliyoruz

"Özellikle son çeyrek yüzyılda hapishanelerde yazılan edebi eserlerde zaman, mekân ve temalar (ve tabi biçem) daha da genişlemiş, hapishanelerin sınırlarını aşmıştır. Tutsak yazarların düşlerinde hapishane kapıları, prangalar, tabular yıkılmış, mikro ve makro iktidarların yasakları, iç ve dış mahalle baskısı ve sansür metaforlarla delinmiştir. "

Yozgat'a sürgün edilen tutsaklar kitap istiyor...

20 Şubat 2022 Çarşamba

Saygıdeğer Dost

Başta en içten selam, saygı ve sevgilerimi iletir; hal hatırını sorarım; inşallah sağlığın yerindedir.

Değerli Dost ve dert paylaşımcımız:

Daha önce 2013’ün 8 Martında Bingöl Cezaevi’nden Çankırı Cezaevi’ne sürgün oldum. Bu defa 2022’nin 3 Martında Çankırı’dan Yozgat Cezaevi’ne teşrif ettik!.. –sürgün oldum. Cezaevi sekiz aydır yeni açılmış, dolayısıyla diğer cezaevinde derli toplu olduğumuz gibi, kısa sürede tüm ihtiyaçlarımıza kavuşamayacağız, zaman alacaktır.

"Her mektup benim için yollara çıkmaktır"

Nisan 2022

Özlemle Merhaba,

Şuan ve en çok hasret çektiğim, özlediğim şehirlerin, köylerin, dağlarin, vadilerin, ovaların ve çiçek açan zozanların üstünde ışıl ışıl yıldızlar dolaşıyor ve o yıldızlar kafamın içinde özgürce dans ediyorlar.  O mutlu, ışıklı yol bizi buluşturuyor. Bazen sevgi, özlem ve hasretimi özgür kuşların kanatlarına takıyorum. Onlar o mutlu diyarlara sizleri taşıyor. Şairin dediği gibi “Martta vuruldum, birçok sevdiklerimi yitirdim. Marttır ömrümün yarısı”

"26 yıldır mapustayım, dışarı çıkmama 4 yıl kaldı"

"Ben 26 yıldır mapustayım, dışarı çıkmama 4 yıl kaldı. Geçen mapus yıllarımı okuyarak bir şeyler karalayarak üreterek geçirmeye çalıştım. Edebiyat okumayı, yazmayı seviyorum. Şiir ve öykü çalışmalarım var. Çeşitli zamanlarda kimi kurumların gerçekleştirdikleri yarışmalara katıldım. Ödül alan öykülerim-çalışmalarım da oldu. Ancak basılmış bir çalışmam yok. Fakat öykü ve şiir dosyalarım var. Dışarda ilgili olacak birilerini bilsem gönderirim."

Sona MENGÜTAY

1 Nolu F Tipi Hapishane A5/15

Kandıra/KOCAELİ

Sibel Balaç, Gökhan Yıldırım ve Tuğçenur Özbay'ın çığlığını duymayan kaldı mı...

"Sincan Kadın Hapishanesi’nde tutulmakta olan Sibel Balaç, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi’nde tutulmakta olan Gökhan Yıldırım, Şakran Kadın Hapsihanesi’nde tutulan Tuğçenur Özbay bugün (18 Nisan) itibariyle Ölüm Orucu’nun 121., 115., ve 34. günlerindeler."

İlhan KAYA

2 No’lu F Tipi Hapishane A-23

Kırıklar

BUCA/İZMİR

***

18 Nisan 2022

Merhaba,

İzmir’in F Tipi hücrelerinden selam-sevgilerimizi yolluyoruz.

Danimarka Parlamentosu’nda şair Çelik ve politik tutsaklar için resepsiyon

Danimarka Parlamentosu’nda şair Çelik ve politik tutsaklar için resepsiyon verildi

3 Mayıs 2022

25 yıldır tutsak olan Dersimli şair Cengiz Sinan Çelik’in yeni kitabı Serdestan’dan şiirlerinin İngilizce ve Danca tercümelerinin okunduğu Danimarka Parlamentosu, Christiansborg Sarayı’nda gerçekleşen resepsiyonda Çelik’in şiiri, cezaevindeki şair, yazar ve gazetecilerin durumuna ilişkin görüşler paylaşıldı ve Kürtçe müzik dinletisi gerçekleştirildi. Etkinlikte ayrıca Çelik’e kartpostallar yazıldı.   

30 yıldır tutsak olan Resul Baltacı'dan gelen şiir

GÖK YÜZÜN

Gök yüzün gülüyor

Ey hasretim

Işık dalgaların

Irmakların öpüyor

Nazik kollarında

 

Acı içinde kanayan

Kalbin nur aşkına gebe

Kent, orman ve zozanların

Saçların isyan halinde

 

Dağ gölgelerinde

Uyanan şahin ve kartal

Yürekli çocukların

Müjdeden müjdeye

Koşuyorlar…

 

Bakışların gün gibi

parlıyor yıldızlı gülüşümüz

Derin vadilerden gelen sesin

Durmadan söylenen türkü bana

 

Her ezgilerin bal tadında

"'Firari Yazılar' adlı kitabı kimi cezaevleri verirken kimisi vermiyor"

Merhaba

Fotoğraf kartınızı aldım. Umarım iyisinizdir ve Firari Yazılar adlı kitabınıza ilgi çoktur.

“Firari Yazılar” adlı kitabı kimi cezaevleri verirken kimisi vermiyor. Anlayacağınız keyfi bir durum söz konusu olan. Mecliste soru önergeleri havada uçuşuyor lakin çözüm üretmede yol alınamıyor ne yazık ki. Godot’u bekler gibi “Gelecek olanı bekliyoruz” Umarım hayal kırıklığı olmaz bizim için.

Musa Altun'un hapishanede hazırladığı sözlük: Ferhenga

İÇERDE SÖZLÜK ÇALIŞMASI

Sözlükler bizi kelimelerin sihirli dünyasına çeken kapsamlı çalışmalardır. Zor ve meşakkatli bir sürecin sonunda gün yüzüne çıkarlar. Hemen hemen tüm sözlük çalışması yapan kurum ve bağımsız şahısların hemfikir olduğu bir gerçektir bu sürecin zorluğu. Hele hele bunu Kürtçe gibi bir dil için söylemeye kalkarsak bu zorluk iki-üç kat daha fazla öne çıkıyor dersek yerinde olur.