Dediler ki “Sağlık hak değil ödevdir. Ödevini yapmayan cezalandırılır.” Duymak istemeyen nüfus ekseriyetteydi. Ne de olsa “kendisinin ve yakınlarının orada işi olmazdı”. Aynen sağlık sigorta kapsamı daraltılıp devamı isteğe bağlı kılınmış ülkelerde büyük kalabalıkların “bana kanser uğramaz” dediği gibi.
Mete Diş’i hapishanede yakalandığı kanserle ilgili muayene eden Adli Tıp Kurumu, hazırladığı raporda Diş’in başka bir hastane tarafından tekrar muayene edilmesi gerektiğini yazdı.
Diş’in avukatı Evrim Deniz Karatana, Adli Tıp Kurumu’nda “muayenenin” de beş dakika sürdüğünü açıklamıştı.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, üniversite hastaneleriyle eğitim ve araştırma hastanesinin raporunu dikkate almayarak Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istemişti. Ancak Adli Tıp da Mete Diş’in rapor aldığı hastanelerden tekrar rapor almasının uygun olduğunu belirtti.
‘ÖLEN 4 TUTUKLU ADLİ TIP ENGELİNE TAKILDI’
Cezaevlerinde yüzlerce ağır hastanın bulunduğunu hatırlatan hekimler, bu hastaların tedavilerinin yapılamadığına dikkat çekti. İnfaz Kanunu ile birlikte vahameti giderek artan hastane raporlarının adli tıpta aylarca bekletildiğini belirten hekimler, adli tıpın tutukluların sağlığı açısından devre dışı bırakılmasını talep ettiler.
Hasta tutuklulara özgürlük
Kandıra 1 No’lu T Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda 6 tutuklunun ve ailelerinin gardiyanlar tarafından darp edildiği iddia edildi.
9 Mayıs günü, Kandıra Cezaevinde PKK davasından tutuklu bulunan Fesih Nardan ile gardiyanlar arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından gardiyanların, tutuklulara ve ailelere saldırması sonucu ziyaretçiler yaralandı. Saldırı esnasında bir kadının kalp krizi geçirdiği belirtildi.
DARP NEDENİ: KOL SAATİ
METE DİŞ SERBEST BIRAKILSIN! Mete Diş, bir süredir Kocaeli/Kandıra 1 No’lu F Tipi hapishanesinde başka deyişle tecrit koşulları altında kanser tedavisi görmektedir. Hapishane koşullarında tedavisi gerektiği gibi yapılamamakta ve hastalığı ilerlemektedir. Tahliye edilmesi için mahkemeye yapılan başvurular bürokratik engellere takılmakta, adli tıp raporları bahane edilerek reddedilmektedir. Adli Tıp Kurumu ise, Mete Diş’i yüzeysel şekilde muayene ettiği yetmezmiş gibi uzun süredir raporunu hazırlamamakta ve böylece genç bir insanın ölümüne adeta davetiye çıkarmaktadır.
Sevgili Adil merhaba,
Gönderdiğin yeni kitabını aldım, çok teşekkür ediyorum. Yaşadığımız sürgün nedeniyle daha önce gönderdiğim mektubumun eline ulaşıp ulaşmadığı tereddüdünü yaşarken, kitabı elimde buldum. Güzel bir sürpriz oldu, bundan son derece sevinç duyduğumu söylemeliyim.
Kitabın içeriği ve biçimi hakkında muhakkak ki bir çok şey söylenecek ve bir çok yorum da yapılacaktır, yapılmalıdır da. En azından hitap ettiği duyarlı kesimler içinde ilgi gösterme bağlamında bir karşılığı olacaktır düşüncesindeyim.
gorulmustur.org ekibinden Adil Okay, "Ben çıkana kadar büyüme e mi... Görüş günlerinde büyüyen çocuklar..." adlı kitabıyla Diyarbakır kitap fuarında... Notbene standında olacak.. 18-19 Mayıs 2013...
“Halkların kurtuluşu ve vatanın bağımsızlığı uğruna mücadele ederken tutsak düşen Mete Diş, faşizmin hapishanelerinde yaşadığı tecrit zulmünün bir sonucu olarak kanser hastalığına yakalandı. Faşizm tecrit zulmüyle bir yoldaşımızı daha elimizden almak istiyor. Buna izin vermeyeceğiz.”
Berlin Özgürlük Komitesi, kanser hastası Mete Diş'in serbest bırakılıp, tedavisinin yapılması için internet üzerinden başlattığı imza kampanyasında 1260 imzaya ulaştı.
19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen katliamın ardından siyasi mahpusların zorla götürüldüğü F Tipi Cezaevleri, yıllardır tecrit ve işkence uygulamalarıyla, akla hayale gelmedik hak ihlalleriyle gündemde kaldı.