Siteye Eklenen Tüm Yazılar

CİSST RAPORU "6 aydır dezenfekte edilmeyen koğuşlar var"

Hapishanelerde banyolar ve sular kirli, bazı tuvaletlerde temizlik ve hijyen malzemeleri yok, vitamin ve güçlendirici takviyeler sağlanmıyor...

İstanbul - BİA Haber Merkezi

05 Ocak 2021, Salı 15:46

*Fotoğraf: pexels

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), hapishanelerden 15 ve 30 Aralık arasında COVID-19 salgınıyla ilgili kendilerine gelen şikayetleri sıraladığı raporunu açıkladı.

Yıllardır tek kişilik hücrede tutulan kadın tutsak yazdı: "korona günleri yasakları en çok içeriye uygulandı, uygulanıyor”

Üç hafta önce kargo yolu ile gönderdiğiniz “Özgürlüğün Sesi”ni henüz alamadım. Önce broşür, dergi diye verilmeyecek denildi, sonra kitap formatında değil denildi. Ardından verilecek denildi fakat halen almış değilim, verilmedi anlayacağınız. Artık ne zaman verilir bilmiyorum, olur da bana verilirse görme şansım da olur. Defter verilmiyor biliyorsunuzdur. Tabi bu korona günleri yasakları en çok içeriye “uygulandı, uygulanıyor” desek abartı olmaz sanırım.

ZEYNEP AVCI. Kadın Cezaevi. B-2 Tekliler. ELAZIĞ

***

15 Aralık 2020

Sevgili Adil Hoca

Merhaba

Kadın tutsaklar yazdı: "“Bulunduğumuz Ceza Evinde 60’a yakın Siyasi Kadın mahpus var."

“Bulunduğumuz Ceza Evinde 60’a yakın Siyasi Kadın mahpus var. Siyasi mahpuslara ayrıca negatif ayrımcılığın olduğunu dünya-alem biliyor. İşte bir yılda üç defa usulsüz, kanunsuz, gayri hukuki aramalarla 6284 Sayılı Kanunda tanımlanan sözlü, psikolojik ekonomik şiddet uygulandı. Tüm kişisel, özel yazı defter, günlük vb. el konuldu. El bile konulsa tutanak tutulur. Bu öyle bir şey de değil. Kayıtsız, işlemsiz, tutanaksız her şeyimiz alındı.”

Besê Özer. Kadın Kapalı Cezaevi. Gebze/Kocaeli

***

Sevgili ADİL BEY,

Gebze hapishanesinde kalan 11 kadın tutukludan ihlaller mektubu: Haklarımız gasp ediliyor

Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan 11 kadın tutuklu, yaşadıkları hak ihlallerini gönderdikleri mektupla duyurdu. Tutuklar, haber alma hakkının yanı sıra birçok hakkın gasp edildiğini paylaştı. 
Tutukluların gönderdiği ve Adil Okay’ın ajansımızla paylaştığı mektup şöyle:

 

Hasta tutsak Adnan Öztel'den üç kitap birden

‘Sorgu’ isimli eseri, bir kitabın nasıl okunması gerektiğine çarpıcı bir örnek olarak değerlendirilmekte. Bu analize göre, Öztel, rastgele okuma yapmaz, okuduklarını sorgular, katharsis yapar, yeni saptama ve önerilerde bulunur

Adnan Öztel, benim dava arkadaşlarımdan biri. Tam 16 yıldır hapisanelerde ikamet ediyor. İktidar değişmez ve siyasi mahpuslara bir af çıkmazsa, en az 14 yıl daha ‘yatması’ gerekecek. Ancak Öztel, içerideki zamanını “ne zaman dışarı çıkarım” beklentisiyle değil, gece-gündüz düşünerek, yazarak, kısaca üreterek geçiriyor.

Tutsak yazar Adnan Öztel'den şiirler: "Yaralı Bir Asma Kütüğü I- II"

Kitap hakkkında bilgi:

Adnan Öztel’in insana seslenişi tek yönlü uçuk kaçık bir sesleniş değil. Birikimin yoğunluğundan damıtıyor yaratıcılığını. Adnan Öztel’in seslenişi direnmeyi yaşam biçimi bellemiş bir insanın, bir yaratıcı insanın konuşmasıdır. Onun konuşması dağlara, ırmaklara, ovalara yayılan bir çığlığın sözcüklere dökülmesidir. İlgi alanı geniş. Estetik, felsefe, şiir… daha ne olsun.

İnsancıl Yayınları