Hücre cezaları ve infaz yakma!

Son günlerde içeriden gelen mektuplarda, alınan kimi hücre cezalarından sonra mahpusların infazının yakıldığına dair mektuplar almaya başladım. Ben de, böylesi kişilere, (kulaktan dolma bilgiyle, bir yıl içinde üç hücre cezası olmadan infaz yakılamayacağı gibi) cevaplar verdim. Oysa böylesi bir bilgi külliyen yanlış!

Bu hususları “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun” düzenliyor. Gelin önce disiplin cezalarından başlayalım. Hapishane kurallarına uymadığı için tutuklu ve hükümlülere verilebilecek disiplin cezaları şöyledir: Kınama, Etkinlik yasağı, Haberleşme yasağı, Ziyaretçi yasağı ve Hücreye atmak.

Kınama ve etkinlik yasağı cezaevi müdürünce verilebilir. Diğer disiplin cezaları için soruşturma açılır ve mahpusun savunması alındıktan sonra, ceza verilecekse, içinde cezaevi müdürü ve kimi görevlilerin bulunduğu “Disiplin Kurulu” tarafından verilir. Bu idari kararlara, önce İnfaz Hakimliği’ne, (orada ret gelirse) daha sonra Ağır Ceza mahkemelerine itiraz edilebilir.

Etkinlik, Haberleşme ve Ziyaretçi yasakları 1 ila 3 ay olarak verilebilir. Bu yasakların iyi hal süresi, Etkinlik yasağında 1 ay; Haberleşme ve Ziyaretçi yasağında ise 3 aydır. Diyelim, bir ay Haberleşme yasağı aldınız. Size bir ay boyunca gelen mektuplar verilmez. Ceza süresi bitince mektuplarınız size verilir. Ancak sonraki üç ay içinde, yeni bir Haberleşme cezası alırsanız, ikinci Haberleşme cezanız bu kez bir aydan çok olacaktır. Yani 2 ya da 3 ay Haberleşme yasağı alabilirsiniz. İyi hal süresinin (bu cezalarda 3 ay) dolması, özellikle şartlı tahliye (koşullu salıverme) zamanı gelen mahpuslar için önemlidir. İyi hal süresi dolmadan tahliye olamazlar.

Mahpusun ihlal ettiği yasaklara göre, 1 ila 10 gün; ihlal ettiği diğer daha ağır yasaklara göre 11 ila 20 gün hücre cezası verilebilir. Bu cezaların iyi hal süresi çok daha uzundur. 1-10 hücre cezasının iyi hali 6 ay; 11-20 gün hücre cezasının iyi hali 1 yıldır. Diyelim ki, 11 gün hücre cezası aldınız. Söz konusu süreyi hücrede geçirdikten sonra, şartlı tahliye gününüz gelmiş olsa bile, bir yıl boyunca hapishanede kalmak zorundasınız. Yani tahliye olamazsınız.

5275 sayılı yasanın hiçbir yerinde, Disiplin Kurulu’nun (bilmem kaç hücre cezasından sonra) infazı yakabileceğine (şartlı tahliye hakkını kaldırmaya) dair madde yoktur. Nitekim idari bir yapı olan Disiplin Kurulu’nun diğer kararları da hakimlerin denetimine tabidir. Kararlara itiraz, infaz hakimliğinden başlayıp, ağır ceza’ya; oradan da AYM’ye, hatta AİHM’e kadar yapılabilir.

İnfazı yakma, yani şartlı tahliye hakkından yararlandırmama nasıl olabilir? Siyasi mahpuslar, aldıkları hapis cezasının dörtte üçünü yatarlar. Bu zaman geldiğinde, cezaevi yönetimi cezanın verildiği mahkemeye; cezaevi başka ilde ise, bulundukları yerdeki aynı düzeydeki mahkemeye başvurarak, bu tahliye kararını onaylatır.

Şartlı tahliye zamanına ya da (cezanın tamamını yatmak demek olan) bihakkın tahliye zamanına ulaşmamış olsalar dahi, yatmaları gereken süre, bir yılın altına düşmüşse, bu kez de denetimli serbestlik hakları vardır. Tahliye olurlar ve ikamet ettikleri yerdeki bir karakola belirli süreler aralığında imza verirler. (Burada da bazı cezaevi yönetimleri, siyasi mahpusun iyi halli olmadığına dair kararlar alıp, buna engel oldular)

Şartlı tahliye ile hapishaneden çıkan mahpus, söz konusu şartlı tahliye dönemi içinde hapse atılmasını gerektiren bir suç ile tutuklanırsa, ilk cezanın geri kalanını da yatmak zorundadır. Aynı şekilde, şartlı tahliye gününü beklerken, cezaevindeyken ayrı bir hapis cezası alan kişilerin infazı yakılır, yani şartlı tahliye hakkı elinden alınır.

Hakkındaki hükümleri kesinleşen kişilere, müddetname denilen bir belge verilir. Bu belgede, şartlı tahliye ve bihakkın tahliye edilecekleri tarih yazılmıştır. İnfazın yani şartlı tahliye hakkının yakılarak, hükümlüye yeni bir müddetname verilmesi, ancak yeni bir hapis cezası gerektiren mahkeme kararı ardından mümkündür.

Hiçbir Disiplin Kurulu, “bilmem kaç tane hücre cezan oldu” diyerek, hükümlünün şartlı tahliye hakkını ortadan kaldıramaz ve buradan hareketle yeni müddetname veremez!

Kaynak: Özgürlükçü Demokrasi