Tutukluların kelepçeli muayene edilmemesi için kampanya başlatan TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Güngör, onur kırıcı gördükleri uygulamaya ortak olmayacaklarını belirterek, tüm hekimlere duyarlılık çağrısı yaptı. Kampanya çerçevesinde, TTB ilgili bakanlıklara da mektup gönderdi
Cezaevlerinde OHAL ile birlikte hak ihlalleri ve keyfi uygulamalar da arttı. Tutuklu sayısındaki artış tüm tutukluların yaşamını olumsuz etkiliyor. 230 bin tutuklunun bulunduğu Türkiye cezaevlerinde 357’si ağır olmak üzere bin 25 hasta tutuklu bulunuyor. Türk Tabipler Birliği (TTB) sağlık konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekmek için kampanya başlattı. Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Selma Güngör, kelepçeli muayeneye dikkat çekerek hekimler olarak onur kırıcı gördükleri uygulamaya ortak olmayacaklarını vurguladı.
MA’dan Ayşe Güney ve Devran Toptaş’a konuşan, Dr. Güngör cezaevlerinde 230 bin tutuklunun bulunduğunu belirterek, bu sayının mevcut kapasitenin 30-40 bin fazlası olduğunu söyledi.
Bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarılıyor
Cezaevlerinde kalabalıktan kaynaklı yaşanan sağlık sorunlarını sıralayan Güngör, biran önce önlem alınmazsa bu sorunların dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağı uyarısı yaptı. Güngör, “Sayının artması ile bulaşıcı hastalıklarda artış söz konusu. Yine temizlik malzemelerine ulaşım sıkıntısı, temiz suya, sıcak suya ulaşım, yıkanma sıklığı, hijyen sorunu, bazı cezaevlerinde yerlerde yatıyor mahpuslar, yine dönüşümlü uyuma gibi olguların da olduğunu biliyoruz. Tüm bunlar insanı bir yere kapatma dışında da mahpusları sağlıksızlaştıran etkenlerdir” dedi.
“Politik mahpuslar muayene olamıyor’
Sağlık hizmetlerine ulaşımda da ciddi sorunların yaşandığını ifade eden Selma Güngör, en önemli konunun da hastane sevkleri ve kelepçeli muayene olduğunu söyledi. Kelepçeli muayeneye zorlanan tutuklu ile birlikte asker ve gardiyanın muayene odasında bulunmasının hastanın gizlilik ilkesinin ihlal edildiği anlamına geldiğini söyleyen Güngör, “Kelepçeli muayeneyi kabul etmeyen özellikle politik mahpuslar muayene olmadan cezaevine geri dönüyor. Mahpuslar kelepçeli muayeneyi onur kırıcı olarak tanımlıyorlar” dedi.
‘Hekimleri kelepçeli muayene konusunda bilgilendireceğiz’
Kendilerine en çok başvurunun kelepçeli muayene ve hastane sevklerine ilişkin olduğunu söyleyen Güngör, yaşananlara duyarsız kalamayacaklarını dile getirerek duruma ilişkin TTB olarak kampanya başlattıklarını ifade etti. Kampanyayla yetkili kurum ve bakanlıkları harekete geçirmeyi ve hekimleri “Neden kelepçeyle muayene etmemesi gerektiği ve muayene esnasında asker, gardiyanın neden içerde kalmaması gerektiği” noktasında bilgilendirmeyi amaçladıklarını söyledi.
‘Bakanlığa görevini hatırlattık’
Kampanyanın ilk aşamasında Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Cezaevi Tevkifevleri Müdürlüğüne görevlerini hatırlatan mektupların gönderildiğini vurgulayan Selma Güngör, “Sağlık Bakanlığı’nın mahpus koğuşlarını ve muayene ile ilgili güvenliği sağlayacak biçimde hastaneyi düzenlemesi gerekiyor. İçişleri Bakanlığı sevklerin daha insani koşullarda yapılmasını sağlaması gerekir. Güvenliği muayene odasının dışında sağlaması gerekir. Adalet Bakanlığı ve Cezaevi Tevkifevleri Müdürlüğü burada kritik önemde koordine görevini üslenmek zorunda” diye konuştu.
‘Hekimler onur kırıcı uygulamaya ortak olmamalı’
İkinci aşamada hekimleri bilgilendireceklerini ifade eden Güngör, “O açıdan yaptığımız yemine bağlı kalarak hastanın onurunu korumakla sorumlu olduğumuz, ayrıca hiç bir ayrım yapmadan bütün hastalarımıza eşit davranma hükümlülüğümüz olduğunu mahpusların da bizim karşımıza hasta olarak geldiği anda herkese davrandığımız eşitlikte davranmamız gerektiğini hekimlerle yaptığımız çalışmalarla bir kez daha hatırlattık. TTB’nin de oluşumunda katkı sunan Dünya Tabipler Birliğinin bildirgeleri ve yine TTB’nin çabasıyla oluşan İstanbul Protokolünün de bunu gerektirdiğini hatırlattık.” dedi.
HABER MERKEZİ
- 3 gösterim