"Yeterince güneş görmeyen sürekli nemli ve küf kokan hücreler, soğuk ve sıcak suyun ihtiyacın çok altında verilmesi ve buna bağlı olarak temizlik koşullarının yetersizliği, hücrelerde kapasitesinin 2-3 katı mahpus tutulması gibi pek çok nedenle sürekli hastalık üreten mekanlar haline gelmiştir."
BASINA VE KAMUOYUNA
OHAL uygulamasıyla devreye sokulan ve hapishanelerde uygulamaya başlanan sürgün sevklerden en çok hasta mahpuslar etkilenmektedir. Hapishane koşullarında tedavi edilmedikleri gibi, tahliye edilmelerinin önündeki en büyük engel olan ve Adli Tıp Kurumu (ATK) hekimlerinin verecekleri kararla yaşama tutunan hasta mahpuslara yaşattıkları yetmiyormuş gibi; bir de sürgün sevk işkencesine maruz bırakılmaktadırlar. Ring araçlarıyla saatler süren yolculuğa reva görülen mahpuslara, istekleri dışında bulundukları hapishanelerden başka illerdeki hapishanelere sürgün edilerek işkence yaşatılmakta.
Hapishanelerde hasta olmayanların dahi hastalanmalarına ortam yaratan bu sistemde pek çok mahpusun hapishaneye girdikten sonra, hapishane koşullarından dolayı sağlıklarını yitirip hastalandıklarını ve var olan hastalıklarının ilerlediğini biliyoruz.
Yeterince güneş görmeyen sürekli nemli ve küf kokan hücreler, soğuk ve sıcak suyun ihtiyacın çok altında verilmesi ve buna bağlı olarak temizlik koşullarının yetersizliği, hücrelerde kapasitesinin 2-3 katı mahpus tutulması gibi pek çok nedenle sürekli hastalık üreten mekanlar haline gelmiştir. Hasta mahpusların durumu her geçen gün daha kötüye giderken yetkililer olumlu bir tek adım atmadıkları gibi siyasi mahpusları yok sayan bir tutum içindedir. Oysa devlet ve hükümet yetkilileri, bu mekanların insan yaşamına uygun hale getirilmesi, mahpusların insanca yaşama haklarının sağlanması için gerekli şartları sağlamak zorundadır.
Sağlık durumunun geçen her gün daha da ağırlaşmasına rağmen gerekli tedavisi yeterince sağlanmayan siyasi mahpus Celal Şeker şimdi de sürgün sevk işkencesine maruz bırakılmaktadır. Yaklaşık bir yıl önce durumunu sizlerle paylaştığımız Celal Şeker’i bu sebeple bir kez daha basına ve kamuoyuna duyurmak istiyoruz.
2008 yılında örgüt üyeliği suçlaması ile açılan davadan tutuklanan Celal Şeker, o süreçte Demokratik Toplum Partisi gençlik çalışanı ve üyesidir. Haziran 2014’de davası sonuçlanır ve 6 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onanır. Mart 2015 tarihinde tedavi için gittiği hastaneden gözaltına alınıp tutuklanarak hapishaneye götürülür.
Celal Şeker, yaklaşık 14 yıldır diyaliz hastasıdır. Haftada üç kez periton ve hemodiyaliz tedavisi görmektedir. Böbrek yetmezliği hastalığının dışında kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon ve akciğerinde kitle mevcuttur.Hastalığından kaynaklı gözünün biri görmezken diğer gözü de görme yetisini kaybetmek üzeredir.
Celal Şeker' e Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 6 - 9 Nisan ile 2 Kasım 2015 tarihlerinde verdiği raporlarda engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %97’dir. Hapis cezasının infazı halinde hayatı için kesin tehlike oluşturabileceği, hastalığının uzun bir süre tedavi gerektirdiği, infaz kurum koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği için cezasının ertelenmesi gerektiği yönlü verilen rapora rağmen tahliye edilmemiştir.Celal Şeker sağlık sorunlarının artması üzerine 10 Mayıs 2016 tarihinde gittiği aynı hastane bu kez hapishanede kalabilir, infazının ertelenmesine gerek yoktur şeklinde verdiği rapora hastanın haftada üç kez hemodiyalize girmesi gerekmektedir denilmiştir. Sağlık ve yaşam kalitesi olarak kötüye giderken olumlu rapor verilmesi bir yana; Nisan 2015 tarihinde hapishanede kalamaz denilen Celal Şeker’in, 2016 da kalabileceğine karar
verilmiştir. Aynı hastanenin bir yıl arayla iki farklı ve çelişkili verdiği raporla, durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Diyarbakır D Tipi Hapishanesi’nde bulunan Celal Şeker'in ailesi, ağustos ayında yaptıkları görüşte, Gaziantep Hapishanesine sürgün edileceğini öğrenmiştir. Hasta mahpus Celal Şeker, hapishane koşullarında her an enfeksiyon kapabileceği riski nedeniyle, geriye dönülmez bir duruma girme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, değil sürgün sevkle göndermek, sağlığına kavuşabilmesi ve dışarıda tedavi edilebilmesi için acilen serbest bırakılması gerekir. Celal Şeker serbest bırakılsın!
Sürgün Sevk İşkencesine Son!
Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın!
OHAL Uygulamasına Son!
20.08.2016
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ HAPİSHANE KOMİSYONU
Fotoğraflar: Ömür Eğribel
- 8 gösterim