'Görülmüştür Ekibi'nden Adil Okay'ın Yeni Kitabı Hakkında

Cezaevinde bulunan siyasi tutsaklar ile 7 yıldır mektuplaştığını dile getiren Okay, akabinde ise arkadaşlarıyla beraber Görülmüştür. Org sitesini kurduklarını ve tutsaklarla olan dayanışmasının daha da güçlendiğini vurguladı. Cezaevleriyle ilgili birçok raporun hazırlandığını hatırlatan Okay, "Elbette raporlar önemli ama tutsaklardan gelen mektup, kurutulmuş bir çiçek, bir şiir insanları daha fazla derinden etkiliyor. Ben buna sanatın gücü diyorum. Tutsaklar farkında olmadan sanat yapıyorlar, o acının içerisinde acının estetiğini yapıyorlar" dedi.

****

(DİHA) - Cezaevlerinde yaşananları tutsakların dilinden kaleme alan Adil Okay'ın, Hapishanelere Esinti Yollayalım kitabı raflardaki yerini aldı. Herkesi cezaevlerinde bulunan tutsaklara moral ve destek vermeye çağıran Okay, "Cezaevlerinde tutsaklar ölüyor, ben buna sessiz mi kalayım? En azından komşumu, eşimi dostumu uyarayım. Cezaevlerinde kalan insanların en büyük moral kaynağı mektuplardır. Bir adreste siz alın bir mektupta siz yazın" dedi.

Hasta tutsakların mektuplarını ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini derleyerek kitap haline getiren yazar-şair Adil Okay'ın Hapishanelere Esinti Yollayalım isimli kitabı raflardaki yerini aldı. Daha önce de cezaevi kapısında büyüyen çocukların hikayesini konu alan bir çalışması bulunan Okay, "Bu kitabımda hapishanedeki insanların çocuklarıyla kurduğu travmatik ilişkileri konu almıştım. Yeni kitabımda ise cezaevlerini biraz daha genel ele aldım" dedi. Okay, kaleme aldığı kitabında özellikle cezaevlerinde uygulanan işkenceyi, psikolojik baskıları, hak ihlallerini ve fiziki işkencelere yer verdiğini ve özellikle 1 Kasım seçimleri sonrası cezaevlerinde başlayan baskıları konu almaya çalıştığını dile getirdi.

'Onlara bir esinti yollayalım'

Cezaevlerinde kalan siyasi tutsakların dışarıdan bir moral vermenin önemine vurgu yapan Okay, kitabın isminin hikayesini şu şekilde anlattı: "O süreçte arka arkaya cezaevlerinden aldığım mektuplarda 'Sıcaktan bunalıyoruz. Mektup yazamıyoruz. Kâğıt terliyor. Elimiz terliyor. Korkunç bir sıcak var' şeklinde şikâyetler vardı. Onlara bir esinti yollamak için mektup ve kitaplar göndermeye başladım. Ardından eski bir ölüm orucu gazisi Ganime Gülmez ve görülmüştür ekibi ile birlikte toplumda cezaevlerine karşı bir duyarlılık yaratmak için 'Hapishanelere esinti yollayalım' kampanyası başlattık. Kitabın ismi de o başlattığımız kampanyadan geliyor."

'Cezaevlerinde insanlar ölüyor, duyun bu sesi'

Hasta tutsaklara karşı iktidarın kör, sağır ve dilsiz olduğunu ve oluşturabilecek bir toplumsal baskı duruma dikkat çekilebileceğini vurgulayan Okay, "Eğer baskı olmasa iktidarın kendiliğinden insani bir şey yapacağı yok. Ben buna sessiz mi kalayım? En azından komşumu, eşimi dostumu uyarayım. Hapishanede insanlar var, ölüyorlar, duyun bunların sesini diyeyim demek istedim" diye konuştu.

'Tutsaklar acının estetiğini yapıyor'

Cezaevinde bulunan siyasi tutsaklar ile 7 yıldır mektuplaştığını dile getiren Okay, akabinde ise arkadaşlarıyla beraber Görülmüştür. Org sitesini kurduklarını ve tutsaklarla olan dayanışmasının daha da güçlendiğini vurguladı. Cezaevleriyle ilgili birçok raporun hazırlandığını hatırlatan Okay, "Elbette raporlar önemli ama tutsaklardan gelen mektup, kurutulmuş bir çiçek, bir şiir insanları daha fazla derinden etkiliyor. Ben buna sanatın gücü diyorum. Tutsaklar farkında olmadan sanat yapıyorlar, o acının içerisinde acının estetiğini yapıyorlar" dedi.

'Kazanılan haklar gasp ediliyor'

Çözüm süreciyle birlikte cezaevinde büyük bir umudun başladığını söyleyen Okay, 22 yıldır tutsak olan Gülazer Akın'ın o süreçte gönderdiği mektubunu şöyle anlattı; "Gülizar mektubunda diyordu ki '20 yıldır cezaevindeyim ama ilk kez eşyalarımı toplayasım geliyor. Barış süreci meyvesini verecek.' Evet bir umut doğmuştu ama barış sürecinin bitmesi ile birlikte hem cezaevlerinde hem de dışarıda verilen mücadele sonucunda kazanılan hakların gasp edilmeye başlandı." Okay, kitabını yazdığı zaman cezaevlerinde bulunana siyasi tutsak ve hükümlülerin sayısının 173 bin kişi olduğunu şimdi ise bu sayının 180 bini aştığını dile getirdi.

'Bir adreste siz alın'

Tutsaklara yollanan kitapların kısa bir süre önce bir haftada gittiğini ancak şimdi mektupların gidiş gelişlerinin dahi ayları bulduğunu kaydeden Okay, "Bu kitapla sürekli direnen ve direnirken onurlarını koruyan bizim için hapiste olan insanlara bir ses vermek istedim. Herkesi cezaevlerindeki tutsaklara bir ses bir esinti yollamaya çağırıyorum. Hapishanelerde kalan insanların en büyük moral kaynağı mektuplardır. Bir adreste siz alın bir mektupta siz yazın" diyerek, duyarlılık çağrısında bulundu.

Adil Okay kimdir?

Adil Okay, 1957’de Antakya’da doğdu. Politik nedenlerden Adana ve Ankara cezaevlerinde yattı. 1978’de uğradığı silahlı saldırı sonucu bir ayağında, 1980’de polisin işkencesi sonucu bir kolunda sakatlık kaldı. 12 Eylül Darbesinden kısa bir süre önce Adana cezaevinden firar etti. 1981’de yurtdışına çıktı. Bir süre Lübnan’da, Filistin kamplarında kaldı. 1983’te Fransa’ya yerleşti. Fransa’da iki arkadaşıyla beraber ‘Fransa Postası’ adlı aylık dergi yayımladı. Mülteci derneklerinde uzun yıllar aktif görev aldı. Yirmi yıl sürgünden sonra Türkiye’ye dönebildi.

Türkiye’de ve ülke dışında birçok ulusal - yerel gazete, dergi ve antolojide şiir, öykü, deneme, makale ve araştırma yazıları yayımlandı. Ülkede ve ülke dışında birçok panelde tebliğ sundu.  

Çalışmalarıyla “15. Ömer Seyfettin Öykü” ve “6. Hasan Bayrı Şiir” yarışmalarında ödüle layık görüldü. 2012 Yılında da ‘Mersin 68’liler Derneği’nin ‘Onur Ödülü’nü aldı.

Politik mahpuslarla dayanışma amacıyla yürüttüğü çalışmalarını “Görülmüştür / Mahpus Resimleri – Mektupları” adı altında toplayıp Türkiye’nin birçok yerinde ve Fransa’da sergi açtı. İstanbul, Mersin, Antakya ve Samandağ’da “Konuşan Fotoğrafları”nı sergiledi. 12 Eylül Müzesi’nin “Filistin” bölümüne katkı sundu.

Son 7 yılda yazı ve konuşmalarından dolayı hakkında 7 soruşturma açıldı. En son 2014 yılında basına “Salyangoz Davası” olarak geçen trajikomik soruşturmada devleti özür dilemeye davet etti.

Okay’ın yazdığı kitaplardan:

Hançerini Ay Işığına Çalan Adam’ (şiir) 1999’da, ‘Kaç Kişi Kaldık’ (şiir) 2001’de, ‘Ah Çocuk’ (şiir) 2003’te, ‘Yolcu’ (öykü) 2005’te, ‘Yirmi Beşinci Saat’ (şiir) 2006’da, Yine 2006‘da ‘Az Çalışmalı Aşka Zaman Ayırmalı’ (deneme), 2008’de ‘12 Eylül Ve Filistin Günlüğü’ (anı-belgesel), Yine 2008’de ‘Konuşan Fotoğraflar’ (fotoğraf), 2010’da (Tam 40 kentte sahneye konan 2 perdelik politik – belgesel oyunu) Karanlığın İçinde Aydınlık Yüzler−Ölülerimiz Konuşuyor’ Ütopya Yayınevi tarafından yayımlandı.  2011’de ‘Kadın Gibi Kadın −Haykırış’  ile “Tekel İşçisi Bir Kadının Uyanışı”  adlı oyunları sahnelendi ve Gerçek Sanat Yayınevi bünyesinde kitaplaştı. 2012 yılında Sokak tiyatrosu olarak sahnelenen “Cumartesi Anneleri” adlı oyunu, Emeğin Sanatı yayınlarınca ‘e-kitap’laştı. Yine 2012’de “Eylül Kokusu” adlı şiir kitabı, 2014’te Şair Kapıları Ütopya Yayınevi tarafından yayımlandı. 2013 yılında “Ben çıkana kadar büyüme e mi – Görüş Günlerinde Büyüyen Çocuklar” Nota Bene yayınlarından çıktı. Bu kitap TBMM’nde 4. Yargı paketi tartışmalarında referans oldu.

2016’da yine Ütopya yayınlarından çıkan “Hapishanelere Esinti Yollayalım” yazarın 17. Kitabıdır.

www.gorulmustur.org kurucuları arasında yer alan Okay’ın, politik Tutsaklarla dayanışma çalışmaları devam ediyor.  

İletişim: [email protected]

Kaynak: Özgür Gündem. 11. 04. 2016.