Hapishanelerin yaşamımızdaki yeri nedir? ''Hapishane aslında iktidarın insanları kontrol altına alma, dönüştürme misyonunun uygulama yeri. Hapishane demek, bireyin adaletsiz sisteme yeniden uyumunun sağlanması, uyum sağlamazsa yeniden hapishaneye konulması, yani sorunları değil, sorunun sonuçları olan bireyin ''düzeltilmesi'' amacıyla sistemin meşrulaştırılması, yeniden üretilmesi demektir'' (Çolak, Burcu)...
Çocuk hapishanesi olur mu? Acaba çocukların bir suç nedeniyle ''tutuklanması'' ve cezaevlerine kapatılması nasıl izah edilebilir? ''Hak ihlallerinin yoğun biçimde yaşandığı cezaevlerinden en olumsuz biçimde etkilenen hiç kuşkusuz ki çocuklar. Cezaevi, çocukların savunmasız durumda oldukları, iyileştirici hiçbir özelliği olmayan, çocuğu daha da güçsüz, kırılgan duruma getiren, çocukları fiziksel, duygusal yönden istismar eden ve temel gereksinimlerinin yeterince karşılanamaması nedeniyle çocukların ihmal edildikleri bir ortam'' ( Bülbül, Banu. Paslı, Figen).
Girişimin adı; ''Çocuk cezaevleri kapatılsın!''. Neden çocuk cezaevleri kapatılsın?
Çünkü 1 Ocak 2014 tarihinde Ankara Sincan Çocuk Cezaevi'nde çocuk tutuklulara yönelik gerçekleştirilen işkence ve ağır hak ihlallerinden sonra, artık çocukların cezaevlerinde işkence görmemesi, uğradıkları ağır hak ihlallerinin bir an önce son bulması ve çocuk tutukluluğunu ortadan kaldırabilmek için çocuk cezaevlerinin kapatılmasını istiyorlar...
Çünkü Adalet Bakanlığı F tipi çocuk cezaevlerinin sayısını 15'e çıkaracağını ''müjdelemesi'' karşısında tecrit sistemi yetişkinler için bile birçok sakınca içerirken çocukların biyo-psiko-sosyal gelişimleri açısından çok daha ciddi engeller teşkil ettiğine inandıkları için çocuk cezaevlerinin kapatılmasını istiyorlar...
Çünkü F tipi cezaevlerindeki çağdışı bir kısasa kısas anlayışıyla ''ceza'' amaçlayan yapısal durumun ürettiği tecrit ve izolasyonun çocuklarda yalnızlık, özgüven kaybı, hiçlik duygusu, yaşamsal bağlardan kopma, gelecekten umudu kesme ve bir bütün olarak kişilik intiharı gibi büyük etkiler yarattığı için çocukları bu durumdan kurtarmak istiyorlar...
Çünkü Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarındaki çocukların işkence, kötü muamele ve diğer onur kırıcı muamelelere maruz kalmalarını insanlık adına utançla ve büyük bir kaygıyla takip ettikleri ve çocukların maruz kaldığı tüm hak ihlallerinin ve yaşanan sorunların ancak çocuk cezaevleri kapatılarak sona ereceğine inandıkları için, bugün sayısı 33'e ulaşan sivil toplum kuruluşları ''Çocuk cezaevleri kapatılsın!'' diyorlar ve bu yüzden uzun soluklu bir kampanya başlattılar, sürdürüyorlar...
Çocuklar ve bizler! Bir nebze bile olsa katkı sağlamak amacıyla Güncel Hukuk dergisinin bu sayısında ''çocuk hapishaneleri'' başlıklı ana dosyamızı ''Çocuk cezaevleri kapatılsın!'' Girişimi oluşturdu.
Yaşadığımız gerçekleri, çocuk cezaevleri sorununu ve çözümlerini, onlar yazdı, onlar anlattı.
Psikolog Burcu Çolak ''Mahpus Damlarının İnşası'', Av. Bilal Kolbüken ''Upuzun Bir Cüce Hakkında Türkiye Çocuk Adalet Sistemi'', Çocuk Gelişimi Uzmanı Ezgi Koman ''Cezaevinde İntihar Eden 16 Yaşındaki Bilal'e Görevliler ''Sabır'' Göstermiş!'', Av. Selmin Cansu Demir ''Ceza Muhakemesi ve Çocuk Koruma Kanunu Işığında Çocuk Tutukluluğu Sorunu'', Av. Hasan Erdoğan ''Çocuk Adalet Sistemi ve Pozantı Süreci'', Psikolog Banu Bülbül ve Sosyal Hizmet Uzmanı Figen Paslı ''Cezaevinde Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar'', Banu Bülbül ''Duvar'' yazılarını yazdı. Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi'nden ''Neden Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Diyoruz?'' yazısı ve ''Mahpus Çocukların Görüşlerinden Alıntılar'' Güncel Hukuk'un Nisan sayısında.
- 2 gösterim