BASINA VE KAMUOYUNA
1857 DEN GÜNÜMÜZE YAŞAMIN HER ALANINDA VE HAPİSHANELERDE MÜCADELE SÜRÜYOR. SÜRECEK.
Değerli basın emekçileri ,Sevgili insan hakları savunucuları ve her hafta yanımızda olan duyarlılık göstererek bizleri yalnız bırakmayan dostlar merhaba. Her hafta olduğu gibi bu haftada çeşitli hapishanelerde bulunan hasta kadın mahpuslarımız için oturacağız.
Bir sonraki gün her alanda 8.mart dünya emekçi kadınlarla mücadele gününün anıldığı bu anlamı günü, hapishanelerde bulunan hasta kadın mahpuslara atfediyoruz. Mücadele günümüzü her alanda tepkimizi dile getireceğim günde çeşitli renklerdeki kadınlarımız olarak alanlarda olacağız.
1857 de Kadın mücadelesinin öncülüğünü yapan, dokuma işçisi kadınlarımızın direniş ve mücadelelerini günümüze taşıyan ve yaşamın her alanında Fabrikada Tarlada,Okulda,Sendikalarda varız vardık. var olacağız şiarıyla Erkek Egemen sisteme karşı, özgürlük mücadelesi yürüten kadınlarımız kimi zaman babası tarafında kimi zaman kardeşi kimi zaman eşi tarafından ve yasa koyucuların ve uygulayıcılar tarafından uygulamaya konulan ve verilen demeçlerle kadınların yaşam haklarını önlemeye değil, yaşamlarını ellerinden almaya uygulamalarla kadınlarımızın yaşam haklarını ellerinden almakta.
Sisteme muhalif olan kadınlarımızda sistem tarafından hapishane ve hapsetmeye reva görülmekte. Çeşitli yöntemlerle cezalandırılan kadınlarımıza işkence kötü muamele, cinsel şiddet gözaltına alınmayla başlar. Hapishaneye götürülüp tutsak edilinceye kadar devam eder.
Hapishane koşullarının fiziki yapısı, infaz koşullarının yarattığı olumsuzluklar, özellikle tecrit uygulamasının fiziki ve psikolojik etkilerinin yarattığı, koşullar, beslenme, hijyen, sağlığa ulaşım hakkı gibi en temel haklarından, insani yaşam standartlarından yoksun bırakılan kadın mahpuslar fiziki yapıları gereği daha çok etkilemekte ,bu durum ciddi sağlık sorunları yaşamalarına neden olmakta. Hapishane koşulları sürekli hastalık üretmekte.
Sağlık koşulları nedeniyle tedavi edilmeyen. Değişik hapishanelerde bulunan, Kadın hasta mahpusların isimleri sıralayacak olursak; Remziye Yardımcı,Sultan Özer,Nuray Atmaca,Aynur Doğanay,Aygül Kapçak,Songül Tamir,Ayfer Ayçiçek,Şükran Avşar,Dilek Öz,Esra Yakar,Feride Arğuş,Fatma Tokmak,Hazine Alçı,Makbule Özbek,Süreyya Bulut,Sevcan Atak,Zerrin Yılmaz,Zeynep Erdem,Özlem Yavuz,Zeliha Bulut,Deniz Tepeli,Ferda İldan,Nurcan Bakır,Sevda Aldağ,Songül Bağıtır,Sabriye Çaçan,Şirin Paksoy tedavileri çeşitli gerekçelerle engellendiği gibi tahliye edilmemektedirler.Bunun yanı sıra uzun süreli hapis cezalarının ve tecridi had safhaya vardıran hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kuralların uygulanmaya konulması da ayrı bir insan hakları ihlallerinin başından gelmektedir.
İnsani koşulların olmadığı mahpuslar her gün uygulanan baskı şiddet taciz psikolojik işkence uygulamalarına birde son dönemlerde Gebze kadın hapishanesinde yaşanan mahkeme ve doktora götürülen kadın mahpuslara dayatılan kadın askerler tarafından onursuz arama işkencesi uygulaması gündeme getirilmiştir.
Tedavisi yapılmayan ve tedavi hakları ellerinden alınan kadın mahpuslar. Hasta haneye tedavi için götürüldüğünde kolluk güçlerinin doktor muayene odasında çıkmamaları nedeniyle, bu uygulamaya karşı çıkarak tedavi olmadan hapishaneye geri gelmektedirler. Hasta mahpusların sorunu, mahpus yakınları başta olmak üzere, insan hakları savunucuları tarafından eylem ve etkinliklerle gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Böylesi hassas ve insani bir konuda yetkililerle defalarca yapılan görüşmelere rağmen sorunlar hala çözülmemiştir. Ne yazık ki, bugün karşımızdaki tablo eskisinden daha vahim durumdadır. Hasta mahpusların durumu her geçen gün daha da kötüye gitmekte ve sayıları her gün artmaktadır.
Hapisteki diğer mahpuslar gibi kadın mahpusların yaşam hakkı başta olmak üzere tüm haklarının korunması öncelikli olarak devletin sorumluluğu altındadır.
Bu nedenle yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz.
Kadın hasta mahpusları derhal serbest bırakın.
Tecrit işkencesine son.
İnsanlık onuru işkenceyi yenecek.
Susma Haykır.
Hapishanelerdeki taciz ve onursuz arama işkencesine son.
Yaşasın 8.mart.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ CEZAEVİ KOMİSYONU
- 7 gösterim