İstanbul Silivri 6 No’lu Cezaevi'nde tutulan tüberküloz (verem) hastası Ferhat Diri, cezaevinde yaşamını yitirdi.
İstanbul Silivri 6 No’lu Cezaevi'nde tutulan Ferhat Diri isimli adli tutuklu, 8 aydır yakalandığı tüberküloz (verem) hastalığı nedeniyle tedavi edilmeyi bekliyordu. Diri'nin dün sabaha karşı koğuşunda fenalaştığı, herhangi bir müdahale yapılmadan müşahede odasında yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Hasta tutsak şuurunu yitirdi
Ayrıca kan kanseri olan bir başka tutsak Ankara Numune Hastanesi'nde ölümle yüz yüze yaşıyor. DİHA’nın haberine göre Midyat Kapalı Cezaevi'nde yaklaşık 7 yıldır yakalanmış olduğu kan kanseri nedeni ile 6 kez ameliyat geçiren hasta tutsak Şehmus Yetek'in geçtiğimiz günlerde tedavi için Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi. Ağabeyini görmeye giden ancak görüştürülmeyen Sıdık Yetek, aldıkları son bilgilere göre Yetek'in şuurunu kaybettiğini söyledi.
Mardin'in Savur İlçesine bağlı Çınarönü köyünde 1996 yılında bağda çalışırken askerler tarafından tutuklanan 11 çocuk babası Şehmus Yetek’e (67) ömür boyu hapis cezası verildi. Sürekli sürgüne gönderilen Yetek, son olarak getirildiği Mardin'in Midyat Kapalı Cezaevi'nde kan kanseri hastalığına yakalandı. Yaklaşık 7 yıldır yakalandığı hastalık nedeni ile 6 kez ameliyat geçiren Yetek'in tedavi için geçtiğimiz günlerde Ankara Numune Hastanesi'ne gönderildiği öğrenildi.
“Ağabeyimin şuuru da kapanmış”
Ağabeyinin altı kez ağır ameliyat geçirdiğini, yaklaşık 40 gün ölüm döşeğinde kaldıktan sonra Ankara Numune Hastanesi’ne kaldırıldığını ifade eden Sıdık Yetek şunları söyledi: "Ağabeyim yaklaşık yedi yıldır hasta haliyle cezaevinde tutuluyor. Yaklaşık kırk gündür ölüm döşeğine düştükten sonra onu Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırmışlar. En son aldığımız bilgilere göre ağabeyimin şuuru da kapanmış, şu an belki de ölmüştür. Ağabeyimin yaşadığına inanmıyorum."
Hastaneye kaldırıldıktan sonra ağabeyini görmek için Ankara'ya gittiğini, yalnız onu ancak hasta sandalyesinin üstünde bir cam kapının arkasından gösterdiklerini ifade eden Yetek, "Ona yaklaşıp helallik bile istememe izin vermediler. Şu an oğlu hastanede ama onu da yanına bırakmıyorlar. Günde iki kez onar dakika yanına bırakıyorlar. En son aldığımız bilgilere göre ağabeyimin artık şuuru da kapanmış, konuşmuyor" dedi.
Ölüm döşeğindeki eşinin serbest bırakılmasını istedi
Çok büyük acılar, sıkıntılar yaşadığını, yıllardır 11 çocuğa baktığını belirten Yetek'in eşi Hanım Yetek ise, eşinin bağda çalışırken tutuklandığını daha sonra ise evlerinin ateşe verildiğini söyledi. Eşine haksız yere 36 yıl ceza verildiğini ve ondan sonra kendilerinin Bismil'e göç etmek zorunda kaldıklarını dile getiren Yetek, eşinin tutuklanmasının ardından ailesinin de darmadağın olduğunu aktardı. Eşinin derhal tahliye edilip tedavisinin dışarıda yapılması gerektiğini vurgulayan Yetek, eşine bir şey olması durumunda sorumlu olan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Kaynak: www.kizilbayrak.net
- 2 gösterim