Tutuklu Ve Hükümlü Öğrencilere Özgürlük Ve Adalet Çağrısı

Çağlayan Adliyesi'nin önünde İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 72 sanıklı DYG davasıyla ilgili olarak başta Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi olmak üzere bir araya gelen çeşitli kuruluşlar bir basın açıklaması yaptı. 

Basın açıklamasını, Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi, Öğrencime Dokunma Kampanyası, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, İstanbul Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu, Hapiste Sağlık Girişimi, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği adına Ahmet Saymadi okudu. 

11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4. celsesi görülecek olan davanın 72 sanığından çoğunun öğrenci olduğuna dikkat çeken Saymadi, öğrencilerin suçlamasına dayanak oluşturan delillerin "Meclis'te grubu bulunan bir muhalefet partisinin, BDP'nin binasına girip çıkmak veya ifade özgürlüğünün kullanımı sınıflarını aşmayan çeşitli protesto ve basın açıklamasına katılmaktan ibaret" olduğunu kaydetti. 

Saymadi, İstanbul Üniversitesi öğrencisi Kayhan Tüney'in hemipleji hastası ve tüm vücut fonksiyonlarında yüzde 68 kayıp mevcut olduğunu belirtti, "1.5 yıldır Edirne F Tipi hapishanesinde tutuklu. Kendine bakamamakta ve günlük aktivitesini yerine getirememektedir" dedi. 

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Bayram Yılmaz'ın ağır romatizma hastası ve kalp kapakçıklarından birinde daralmanın mevcut olduğunu düzenli penisilin iğnesi vurulmak zorunda kaldığı ve bu iğne vurulmanın aralıklarının sıklaştığını kaydeden Saymadi, hasta tutukluların tedavi imkanlarına ulaşamadığını, bu nedenle acilen tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi.

İstanbul Üniversitesi'nden Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım da söz alarak, "Bugün bu davada yargılanan öğrencilerin büyük kısmı İstanbul Üniversitesi öğrencisi. Tamamen Kürt öğrenciler. Öğrencime Dokunma Kampanyası, ve Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi içindeki öğretim üyeleri olarak üniversitede ifade özgürlüğünün mutlaka sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece bu özgürlüğü kullandıkları için öğrencilerimiz hakkında disiplin soruşturmaları açmak ve tutuklamak gibi sindirme ve tasfiye politikalarının sona ermesini istiyoruz. Öğrencilerimizin yeri üniversite kampüsüdür. Tutuklu ve hükümlü öğrencilerimiz için özgürlük istiyoruz" dedi. 

İstanbul Tabip Odası'ndan Doktor İncier Erdoğan ise, tutuklamaların artık bu ülkede bir cezalandırma ve caydırma yöntemi haline geldiğini söyledi. Özellikle hasta tutsakların tedavisinin doğru koşullarda bir an önce sağlanması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, hasta tutukluların tahliye edilmesi talebinde bulundu. Aynı zamanda öğrencilerin üzerindeki baskıların da oda olarak takip ettiklerini belirterek, sadece sağlık taraması yaptığı ya da herkese eşit nitelikli anadilde sağlık hizmeti istedikleri için 13 tıp öğrencisinin de tutuklu olduğunu belirtti, "Hepsine özgürlük istiyoruz" dedi. 

Hapiste Sağlık Girişimi'nden Zeynep Alpar da bütün cezaevlerinin sağlık koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtti, "Başta Bayram, Kayahan olmak üzere tüm tutuklu öğrencilerin tahliye edilmesini umuyoruz" dedi. (etha)
 

Kaynak: baskahaber.org