Silivri'de ağır hasta mahpuslara özel diyet verilmiyor... Yurdagül Gümüş ve Ruken Kılıç, yaşadıkları hak ihlallerini ve taleplerini yazdıkları mektuplarda anlattı.

Marmara Kapalı Cezaevinde kalan mahpuslar, kendilerine çıkarılan yemekle özel diyetle beslenmesi gereken ağır hasta tutuklulara aynı yemeklerin verildiğini aktardı.

Rehabilitasyondan yola çıkılarak “R” tipi diye adlandırılan hapishaneler, tahliye edilmesi gereken ağır hasta mahpusların zorlu koşullarla çevresinden uzak ve iletişimden koparıldığı bir yer. “Yüksek güvenlikli” kısacası Y tipi hapishanelerde de mahpuslar tek tutuluyor. Birbirlerinden habersiz ve iletişimsiz bir şekilde yalnızlaştırılıyorlar. F tipi hapishanelerin devamı ve yeni versiyonu olan bu hapishanelerde tutukluların iletişim, havalandırma ve kitap-gazete okuma hakları ihlal ediliyor. Pek çok cezaevinde mahpuslar maruz kaldıkları hak ihlallerine karşı taleplerinin yerine getirilmesi için açlık grevi sürdürüyor.

Marmara Kapalı Cezaevinde kalan mahpus Yurdagül Gümüş ve Ruken Kılıç, yaşadıkları hak ihlallerini ve taleplerini gazetemize yazdıkları mektuplarda anlattı.

Cezaevlerindeki ağır hasta mahpusların durumuna dikkat çekilen mektuplarda, hastalıklarının görmezden gelindiğini, ağır hasta tutuklulara özel diyet beslenmesi verilmediği ifade edilerek hayatlarını tek başına sürdürmekte zorlanan hasta tutuklulara dönük ağır tecrit koşulları uygulandığını ifade ettiler. Bu durum mektuplarda “Farklı diyetle beslenmesi gereken hasta tutsaklara tek diyet veriliyor” ve “Tahliye edilmesi gereken hasta tutsakları hapishanede ölüme terk ediyorlar” denilerek ifade ediliyor.

Gazetemizin cezaevlerine girişinin engellenmesiyle mahpusların haber alma haklarının da engellendiğine değinen Yurdagül Gümüş “Silivri bir kampüs hapishanelerden oluşuyor. 11 tane hapishane var. Bütün kampüsteki yemekler açık hapishanede yapılıyor. Ağır hasta mahpuslar diğer tüm mahpuslarla tek diyet şekliyle besleniyor. Farklı diyetle beslenmesi gereken hasta mahpuslara tek diyet şekli verildiği için sağlıkları ile oynanmaktadır. Devlet, tasarrufu. nasıl halkın ekmeğinden yapmaya kalkıyorsa hapishanelerde de başta hasta mahpusların diyetinden yapmaktadır” dedi.

‘CANA KAST DEĞİL Mİ?’

Geçtiğimiz yıllarda ölüm orucu eylemi sürdüren Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın yaşadıkları sağlık sorunlarına da dikkat çeken Gümüş, “Tedavilerini dışarda tamamlayamayan Sibel epilepsiye benzer krizler geçiriyor. Hapishane idaresi, Sibel’in Sincan Kapalı Hapishanesinde iken verilen hücre cezalarını uygulamak istiyor. Bu durumdaki bir insan bir hücrede nasıl tek başına kalabilir? Bu cana kast olmaz mı?” diyerek duruma tepki gösterdi.

Y tipi hapishanelerle tecridin ağırlaştırıldığını ifade eden mahpus Ruken Kılıç ise “İnfazı yakılan arkadaşlarımızın tahliye edilmesini ve hasta tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. Hasta mahpusların yeri hapishaneler değildir” çağrısında bulundu.

kaynak: Evrensel