Baskı ve hak ihlallerinin arttığı cezaevlerinde yüzlerce kadın da çocuklarıyla birlikte kalıyor.
7 aylık bebeği Ayşe ile Diyarbakır E Tipi Cezaevi’de tutulan Şemal Tutak, 17 Ocak günü Elazığ Cezaevi’ne sürgün edilenler arasında. 2008 yılında Diyarbakır’da yapılan eylemlere katıldığı gerekçesi ile gözaltına alınan Şemal’in dosyası Yargıtay’a gönderildi ve Yargıtay tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Şemal’in dosyasını inceleyen savcı ise itiraz ederek yeniden dava dosyasının açılmasını talep ettikten sonra tutuklanmasını istedi. Bunun üzerine 8 yıl sonra yeniden açılan dava dosyasında Şemal’e “Örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına propaganda yapmak” iddiasıyla 4 yıl ceza verildi.
‘Cezaevi çok soğuk’
Şemal daha önce cezaevi şartlarını anlatarak dayanışma çağrısında bulunmuştu. Hem kendine hem de çocuğuna bakmaya çalışan Şemal, bebeğinin sağlığı için duyduğu endişeyi paylaşmış, cezaevinin çok soğuk olduğunu, Ayşe’nin soğuktan uyuyamadığını, sağlıklı beslenemediğini ve sürekli hastalandığını belirtmişti.
‘Elazığ daha da soğuk’
Şemal çocuğuyla sürgün edilirken, ailesine de haber verilmedi. Annesi Ayten Arıkboğa, “Kızım gözaltında kaldığı sürede bebeği emzirmeye götürüyorduk ama tutuklanınca yanına göndermek zorunda kaldık. Şemal ve diğer tutuklular için zaten şartlar çok zor. Yetişkinler bile o şartlarda zor yaşıyorlar. 7 aylık bir bebek nasıl dayansın? Görüşüne gittiğimizde sürekli koğuşların çok kalabalık olduğunu ve sürgünler olabileceğini söylüyordu. Biz bebeği olduğu için onu sürgün etmeyeceklerini düşünüyorduk ama bir sabah gelip sürgün haberini vermişler onlara. Biz basından öğrendiğimizde cezaevini aradık ve sürgün olduğunu öğrendik” dedi.
Ayten, kızının da torununun da özgür olmasını isteyerek, “Elazığ Diyarbakır’dan bile daha soğuk. Hem kızımın hem de çocuğuyla beraber cezaevinde olan tüm kadınların özgür kalmasını istiyoruz. Çocuklar anneleriyle beraber dört duvar arasında büyümesinler” diye seslendi.
Gazete Şûjin / 21 Ocak 2017
- 3 gösterim