Tutsaklara 'Burası Suriye olursa ilk sizin kafanıza sıkacağız' tehdidi
ADANA (DİHA) - Ceylanpınar ilçesinde 27 Temmuz günü iki polisin öldürülmesi ile bağlantıları olduğu gerekçesiyle tutuklanan Sedat Aydın, Mehmet Naci Yılmaz ve Ömer Kılınç'ın da aralarında bulunduğu 9 tutsak sürgün edildikleri Osmaniye Cezaevi'nde işkence edilerek, ölümle tehdit edildi. İHD Adana Şubesi Eşbaşkanı Avukat İlhan Öngör, jandarma komutanı tarafından "Burası Suriye gibi olursa ilk öldüreceğimiz kişi sizlersiniz. Sakın uyumayın bir gün gelip kafanıza sıkacağız" şeklinde tehdit edilen tutsakların hem psikolojik hem de fiziki olarak iyi olmadığını belirterek, Adalet Bakanlığı'na işkencenin araştırılması, yetkililer hakkında hukuki sürecin başlatması ve gerekli cezai yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.
İHD Adana Şubesi, 19 Ağustos'ta Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Osmaniye T2 Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen 9 siyasi tutsağın hem sürgün sırasında hem de cezaevi girişinde darp edilmelerine ilişkin hazırladığı hak ihlali raporunu şube binalarında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. 22 Ağustos günü Osmaniye Cezaevi'ne gittiklerini belirten İHD Adana Şube Eşbaşkanı Avukat İlhan Öngör, işkenceye maruz kalan tutsaklarla görüşmek için 4 saat boyunca cezaevi kapısında "Görevli kayıt memuru yok" denilerek keyfi bir şekilde bekletildiklerini aktardı.
Cezaevi girişinde çıplak arama ve işkence
Öngör, Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde 27 Temmuz günü evlerinde öldürülen iki polisin olayı ile bağlantıları olduğu gerekçesiyle tutuklanan Sedat Aydın, Mehmet Naci Yılmaz ve Ömer Kılınç adlı tutsakların jandarma ile gardiyanlar tarafından cezaevi girişinde sorgulanıp, işkence edildiğini kaydetti. İşkenceye maruz kalan Aydın, Yılmaz ve Kılınç ile görüştüğünü aktaran Öngör, tutsakların cezaevinin jandarma kabul girişinde çıplak aramaya tabi tutularak işkenceye maruz kaldıklarını belirttiğini kaydetti.
'Burası Suriye gibi olursa ilk öldüreceğimiz kişi sizlersiniz'
Tutsakların psikolojik ve fiziki olarak iyi olmadıklarını ve vücutlarında darp izleri olduğunu aktaran Öngör, cezaevi revirine çıkarılan tutsaklara darp raporu verilmediğini gibi doktorun hazırladığı raporda "Darp izi yoktur" yazıldığını ifade etti. Öngör, doktorun bu tutumunun mesleği ve hipokrat yeminiyle bağdaşmadığını söyledi.
Asker ve gardiyanlar tarafından tutsakların ölümle tehdit edildiğini ifade eden Öngör, Sedat Aydın isimli tutsağın anlatımlarının işkencenin boyutunu gözler önüne kaydetti. Cezaevinde bulunan jandarma komutanının tutsaklara "Burası Suriye gibi olursa ilk öldüreceğimiz kişi sizlersiniz. Sakın uyumayın bir gün gelip kafanıza sıkacağız" dedikten sonra tutsakları ayrı odalara alarak asker ve gardiyanlar tarafından saatlerce işkence yapıldığına dikkat çeken Öngör,aynı komutanın tutsaklara "Bunları haftada bir hastane, avukata götüreceğiz bahanesiyle dışarı çıkarıp dövmeye götürürüz" dediği belirtti. Cezaevinde bulunan tutsakların anlatımına göre, bir askerin "Kamerayı kapatalım komutanım" dediği komutanın ise "Çalışmayan kameranın nesini kapatacaksın" dediğini söyleyen Öngör, tutsakların asker tarafından gardiyanlara teslim edildiğinde "Bunlar polis katilleridir, ona göre. Sonra yine dövmeye geleceğiz bunları" dediğini kaydetti.
Öcalan'a küfretmeyen tutsaklara işkence
30 askerin tutsakları bir odaya alıp, coplarla işkence ettiğini söyleyen Öngör, tutsakların "Biz polisleri öldürmedik" demelerine rağmen işkencenin dozunun daha da artırıldığını belirtti. Mehmet Naci Yılmaz ile yapılan görüşmede ise komutanın içeri girip "Erkekseniz polisleri karşıdan vursaydınız, niye ensesinden vurdunuz" dediğini ve yaklaşık 20 askerin kendilerine vurmaya başladığını aktardığını ifade eden Öngör, ardından orta boylu, sarışın, 30 yaşlarında bir komutanın odaya girip tutsaklara hitaben hakaretlerde bulunduğunu ifade etti. Öngör, tutsaklara PKK Lideri Abdullah Öcalan'a zorla küfür ettirilmek istendiğini ancak bunu ret eden tutsakların çırıl çıplak soyularak üzerlerinin arandığını ve aramanın ardından tutsakların eşyalarının yerlere saçılarak ezildiğini kaydetti.
Öngör, askerlerin işkencesine maruz kalan tutsakların ardından gardiyanlar tarafından bir odaya alınarak bir kez daha işkence edildiğini aktardı.
Tutsaklara yapılan muamelenin kabul edilemeyeceğini söyleyen Öngör, tutsakların anayasal haklarının ayaklara altına alındığını ifade etti. Tutsakların yaşadıkları travma nedeniyle halen korku içerisinde olduklarını belirten Öngör, Adalet Bakanlığı'na tutsakların uğradığı işkencenin araştırılması, yetkililer hakkında hukuki sürecin başlatması ve sorumlular hakkında gerekli cezai yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.
25 Ağustos 2015
- 5 gösterim