Nardüşü... Dışarıdan İçeriye Mektup: Tutsak Şehnaz Şahin'e

Şair ve fotoğrafçı Mehmet Özer, "İçeriden dışarı, dışarıdan içeri Fotoğraf köprüsü" adlı (redfotoğraf ve görülmüştür grubu olarak) tutsaklarla beraber hazırladığımız proje kapsamında, kadın tutsaklardan Şehnaz Şahin'le eşleşmişti. Mehmet Özer, Şehnaz Şahin'in istediği fotoğrafları çekti ve ona yolladı. Deneme tadında bir mektupla beraber. Özer'in mektubunu yayınlıyoruz.

1. aşaması tamamlanan Fotoğraf Köprüsü ülkenin bir çok yerinde sergilenmişti. 7 Eylül'de de Avusturya Viyana'da sergilenecek. ondan sonra Almanya'ya taşınacak.

Projenin 2. aşaması da çok yakında tamamlanacaktır.

Mehmet Özer'in Şehnaz Şahin'e (dışarıdan içeri) yolladığı mektup aşağıdadır.

***

13 Ağustos 2017

NARDÜŞÜ

Şehnaz Şahin’e

Belki haberin yoktur, belki de unutmuşsundur.

Ya da umudunu kesmişsindir. Hiç de öyle değil. Ne kendimi size unuttururum ne de sözümden dönerim. Görülmüştür ekibinin ve Redfotoğrafın birlikte sürdürdüğü “İçeriden Dışarıya Fotoğraf Köprüsü Projesi” kapsamınsa arkadaşım Adil mektubunu gönderdi bana. Okudum, okudum, okudum. Nar bahçeleri düşlüyordun. Benim çocukluğumun ağaçlarındandır nar ağaçları.

Ben Artvin Yusufeliliyim. Nar bahçemiz vardı. Çiçeklerine hayranlıkla bakardım. Büyülenirdim. Şimdi nardüşü ile yüzleşiyorum. Ben Ankara’da yaşıyorum ve Ankara’da nar bahçesi de yoktu. Güneye gitmeliyim dedim. Bir yolculuğumda bana, kucak dolusu nar toplamıştı öğrenciler. Haber saldım Adana’ya Hatay’a, gel dediler ağabey gel, bahçe gadanı alsın nar bahçesi. Bir Türlü gidemedim. İş, atölye çalışmaları, her gün bir yerde bir etkinlik, Şiir okumaları, konuşmalar, sergiler koşuşturmasında geçti gitti günler. Ama Hep bir nardüşü vardı aklımda. Baktım ki olacak gibi değil, gidip bir nar fidanı aldım. Adını Şehnaznarı koydum. Balkonumda büyütmeye başladım. Seni tanığım ve fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla anlattım ona. Çiçeklendi, nara döndü çiçekleri. Bir nar bahçesi bulmazsam da senin için bir nar ağacı büyüttüm. Öyle kocaman değil. Ama kuşlar geliyor narına.

Sana çektiğim Şehnaznarının fotoğraflarını  gönderiyorum.

İyi şeyler de oluyor hayatımızda. Bir sabah işe geç kalmanın telaşıyla her sabah kullandığım yolu değil de ara sokağı saptım. Halk otobüsüne yetişmek için koşuyordum. Çantam, göbeğim sağa savruluyordu. Soluğum kesildi. Bir anda zınk diye durdum. Önünden geçtiğim apartmanın bahçesinde dört nar ağacı vardı. Hem de kocaman. Apartmanın adı da Nar Apartmanı. Göğsümde bayram davulları çalıyordu. Otobüs gitti, ben geri döndüm. Uzun uzun baktım nar ağaçlarına, çiçekli dalları vardı. Meyveye durmuş dalları da. En iri olanın gövdesine sarıldım. Ağlıyordum. Uzaklarda aramıştım nar bahçesini, ama bir sokak arkada bulunmayı bekliyorlardı. Pencereden sarkan yaşlın bir kadın meraklı bir sesle ” hey oğul daha olmadı, güzün gel” dedi. “Gelirim anam, güzünde gelirim gelen baharda” dedim. Nar ağaçlarına da söz verdim her sabah yolumu nar yoluna, nar bahçesine düşürüyorum. Şimdi balkonumda ve güne koşarak başladığım yolda Şehnaz narlarım var, her sabah selam alıp verdiğim. Bir fotoğrafını buldum İnternette. Büyüttüm ve üzerine şu dizeleri yazdım.

sen yoğurt kaplarında dev ağaçlar büyüt

Kuşlar konsun dallarına, bizim için

Ben burada nar düşleri kurayım, senin için

Umudunu kesme görüşeceğiz

Cumartesi günleri elimde fotoğrafın İnsan Hakları Derneğinin etkinliğine katılıyorum. Fotoğrafını bir ayrıcalık gibi taşıyarak.

Umudunu kesme görüşeceğiz.

Soludukça senin için nar düşleri kuracağım.

Selam ve sevgiyle

Mehmet Özer

Ankara